Aşka doğru

217 9 1
                                    

Not: arkadaşlar bazı yoğunluklardan dolayı bırakmak zorunda kalmıştım. Ama 2 sene geçmesine rağmen gelen bazı tatlış mesajlar üzerine hikayeye devam edip bitirmeye karar verdim. Umarım çok kızmamışsınızdır ve beğenirsiniz. İyi okumalar.

...

Allah'ımmm!Başımın içindeki her bir hücre isyan bayrağı açmış, nasıl ağrıyorlar. Kolay gelsin gençler hakkınız tabi, ben size zulmettim sıra sizde, değil mi? Şu ışık...Vurmasın gözüme gözüme.
"Sonundaaa küçük hanım!? Kendinize geliyorsunuz demek?"
Bu ses!? Ayrıntılar yavaş yavaş, kısa şeritler halinde geliyorlardı, gelmeyin durun! Durun dedim size. Hatırladıkça gözlerimi kapalı tuttum, Allahımdı çok utanıyordum! Ölü taklidi falan yapsam yer miydi? Hayır yani bi keresinde nefesimi tam 2 dakika tutmuştum. Neden böyle birşey yaptım bende bilmiyorum, Allah aşkına benim adım Ece sizce de yeterli bir sebep değil mi?
"Heyyy, boşuna uyuyormuşsun gibi davranma."
'Tamam, utanıyorum işte ya.Birde rica etsem biraz sessiz konuşabilir misin? Başım çatlıyor ağrıdan.:(" Gözümü hala açmıyordum, utanıyorum işte yahu. Yatakta bir hareketlilik hissettim, ve sonrasında yanağıma kondurduğu tatlı öpücüğü. Sonra kulağıma yaklaşarak,"istersen bugün otelden hiç çıkmayabiliriz. Yani dün bana ne ima ettiğini çok iyi anladım tatlım. Biliyorum benim gibi birinden etkilenmemek mümkün değil.Yani diyorum ki..."
Yataktan fırlamam bir oldu.
"Hayır canım, ben çok dinamik bir insanım. Off çok harika hissediyorum!Bir an önce çıkmalıyız." Kalktım bir de inandırıcı olsun diye ısınma hareketleri falan yapıyordum. Allah'ımmm çok salağım, lütfen hani çok geç değil bir el atsan olmaz mı? Başımı saymazsak idare edebilirdim.
"Haha sakin ol hayatım. Her zamanki gibi şaka yapıyorum."O da yataktan kalktı ve yanıma geldi, omuzlarımdan tuttu, kafasını kafama yasladı.
"Ben seni tanıyorum artık. Utanmaktan vazgeç. Kaçmaktan vazgeç. Seni kuralsızca sevmeme izin ver.Ayrıca dün ya seni ben bulamasaydım, o çocuk beni aramasaydı ve sen bana değil de başkasına sarılsaydın! "Haklıydı. E haklıydı ben ne diyebilirdim ki sayın okuyucular.
"Mars gelgitler içindeymiş, venüs tribe girmiş, dünya da arada kalınca böyle bir hava akımı efendime söyleyeyim bir çeşit etkileşim kova burcunu aptallaştırıyormuş. Yani geçen gazetede okudum da başka açıklaması olamaz. Gerçekten çok ayıp sen gezegensin ya uslu uslu dönsene yörüngende ne diye çıkıntılık yapıyorsun değil mi ama? Saçmaa bak plütona cüce müce yaptılar ama uslu uslu kendi yağında kavruluyor."Allahım hayatımda duyduğum en saçma salak cevap! Beynim de grevde sanırım. Yavuz'un suratındaki ifade.. kesin ben böyle bir aptalı nasıl seviyorum diye düşünüyor. Kollarımı bıraktı.Ben hakkettim ama yani şuan ne dese haklı, hatta arkasına bakmadan kaçadabilir.Ben kaçardım abi. Ama o kahkaha atmaya başladı, öyle ki karnını falan tutuyordu. E ben de yalandan sırıtmaya başladım. Allah'ım bu günü tedavülden kaldırabiliyor muyuz? Sevgili yazıcı meleklerim bunu işlemeseniz deftere olmaz mı?
"ya gülme yeter ya çok utanıyorum zaten, salak salak konuşuyorum bir de. Başım da ağrıyor, mantıklı cevabımda yok..." Ben boynum bükük konuşurken Yavuz da zorla gülmeyi kesebildi.
"Bana bir bakar mısın?"
"Hayır, bakamam."
"Bence bakmalısın ama."
Kafamı kaldırdım, o kadar güzel bakıyordu ki o an saatlerce orda dikilip ona bakmaya devam edebilirdim.
"İyiki seninle karşılaşmışım, seninleyken o kadar eğleniyorum ki. Senin yanında değil sıkılmak, somurtmak bile mümkün değil." Ben hala dilini yutmuş yavru kedi gibi bakıyordum ona, yaklaştı, daha da yaklaştı. Başım ağrımıyordu artık. Onun dokunuşları gerçekten sihirliydi. Önce yanağımı öptü, yumuşacıktı çok şefkatliydi. Sonra burnuma bir öpücük sonra diğer yanağıma.. dudağıma.. O ne kadar naifçe dokunsa da içimde fırtınalar kopartıyordu. Herşey kendiliğinden oluyordu. Dizginleri elimden bıraktım, ilk defa ve ben de karşılık vermeye başladım. Her adımda daha fazlasını istiyordum. Ona dokunmak, onu hissetmek... O kadar güzeldi ki onu yaşamak. Daha önce hiç yaşamadığım duygular, ona doğru keşif, ruhunu keşif, bedenini keşif... Nefes almayı dahi unutuyorum, sadece gücüm yettiğince Yavuz diyebiliyorum..Yavuz..Biz o gün gerçekten de hiç otelden çıkmadık.. Utangaçlıkları, yanlış anlaşılmaları biz bıraktık. Sadece o ve ben.. sadece biz vardık. Bir olmuştuk, birbirimize karışmıştık.. ve ben onsuz bir hayat artık düşünemezdim...

Aşk Hiç Biter Mi??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin