Yavuz Anlatıyor...
Önümdeki çöp kutusuna tekme attım, sinirimin geçmesi için bu yeterli değildi. Şehri altına üstüne getirmek dahi beni yatıştırmazdı. Ellerimi saçlarıma daldırıp, olanları kafamdan atmak istercesine karıştırdım. Neden beni dinlemiyordu? Neden sadece bana güvenmeyi seçmiyordu. Ona gelme dedim, evinde dur dedim. Güvenmediği biriyle nasıl beraber olabilirdi anlamıyorum. Geçmişimin geçmişte kaldığını anlamalıydı. Onun gözlerime baktığında nasıl eridiğimi göremeyecek kadar kördü. Onu nasıl sevdiğimi anlayamayacak kadar aptaldı. Onun için geldim ben buraya, onun için koduğumun ukalasına katlanıyordum saatlerdir. Bu kadın benim Hakan'dan kurtulma şansımdı. Hakan'ı onun çevresinde gördüğüm her seferde onu yumruklamamak için nasıl kıvrandığımı görmüyordu. Onun o şerefsizin gözlerine bile bakması beni delirtirken, ben yokken ona sokulma olasılığı beynimi yiyordu. Ama Ece ne yapmıştı, onu koruma şansımı kıskançlık uğruna çöpe atmıştı. Ondan başkasına bakacağımı bir kenara bırak aldatabileceğimi nasıl düşünürdü. Ona asla böyle bir şey yapmazdım.
İçeri girdiğimde Lale'nin gitmiş olduğunu gördüm, kafasında bir bardak dolusu asit ve şekerle başka ne yapması beklenirdi. Ece'ye söylediklerinin hesabını da soracaktım daha sonra. Kahretsin bir de ben bağırdım ona! Şimdi nasıl üzgündür. Normalde olsa Ece'nin bu kıskançlığına sadece gülerdim ama bu yaptığının bizim ilişkimizi çıkmaza soktuğunun farkında değildi. Şerefsiz Hakan'ın tehditlerinden habersizdi. Adını yazmaya bile lüzum duymadan H olarak yolluyordu şerefsiz mesajlarını. Bir haftadır her gün telefonuma onun hayatını tehdit eden başka bir mesaj geliyordu. Telefonun titremesiyle kendime geldim. Belki de Ece'dir diye hemen cebimden çıkardım.
Gönderen Bilinmiyor
Elindeki son şansla birlikte sevgilini de kaybetmiş gibisin. Sakın bu bir son diye üzülme, herşey yeni başlıyor...H
Bu orospu çocuğu fazla olmaya başladı! Boğazını sıkarken de bu kadar rahat konuşabilecek miydi merak ediyorum doğrusu. Önce gidip bütün sinirimi ondan çıkarıcaktım, daha sonra da Ece'yi bulup gönlünü almam gerekiyordu. Ona çok çıkışmıştım, şuanda vicdan azabı çekiyordum. Onu hayal kırıklığına uğratmıştım. Gözlerindeki korku içimi yaksada öfkeme yenik düşmüştüm.
Hakan'ın kapısını beşinci yumruklayışımdı, biraz daha açmazsa kapıyı kırmam gerekecekti. En sonunda hizmetlilerden biri açınca yumruğumu yarı yolda durdurmak zorundaydım. Sonuçta kadındı. Yoksa onu da döverdim, bir şerefsiz için çalışıyordu nasıl olsa.
Kadın ısrarla Hakan'ın evde olmadığını söylese de ona inanacak değildim. Eve girip bütün odaları kontrol ettikten sonra orada olmadığına ikna oldum. Ama gelicekti, önünde sonunda gelecekti. O zaman yarım kalan hesap tamamlanacaktı. Kadına ona iletmesi için not bıraktıktan sonra evi terkettim.Son hız Ece'nin evine sürmeye başladım. Söylediklerim... o
Onun sözleri... hepsi kulagimda cinliyordu. Onu aldattigimi dusunmustu ve ben inkar dahi etmemistim. Sıktığım direksiyona bir yumruk geçirdim. Herşey çok güzel giderken bunlarda nerden çıkmıştı. O benim tanımlayamadığım kalbimdeki en güzel yerdi, dokunmaya kıyamadığım, dokunursam incinir diye korktuğumdu. Ruhumu tamamlayan kadındı, bundan sonra değil bir adım uzağımda olmak yanımdan ayrılmayacaktı. Onun saçının teline zarar gelmesine izin vermezdim. Benim gibi herşeyi dalgaya vuran birini bile böyle aptallaştırmıştı. Buna asla inanmazdım biri geçip karşıma dese; Kardeşinden sonra bir daha kalbin sevgiyle dolacak onlara siktir çekerdim.Eve geldiğimde Ayşen açtı kapıyı, ama Ece eve gelmemişti. Ayşen de benim kadar endişelenince onu aramadığını anladım. Telefonumu çıkarıp son arananları açtım. Telefonu kapalıydı, ama ben sürekli arıyordum. Belki açardı, onu aradığımı bilsin istiyordum. Onunla gittiğimiz yerleri geçirdim aklımdan. Arabama atlayıp lunaparka gittim. Hava kararmıştı nerdeydi bu kız. Çarpışan arabaların oraya gittim, ona Patrick aldığım atış standına gittim. Hiçbir yerde yoktu.İçimi kaplayan endişe beni deliye çeviriyordu. Aldığım her nefes fazla gelmeye başlıyordu, ona değer verdiğimi biliyordum. Ama onu kaybetme korkusu kalbimi zorluyordu. Ben bu kadına aşıktım, gerçekten aşıktım. Nefesimi kesecek kadar, su gibi muhtaçtım ona. Bugüne kadar inkar ettim kendime itiraf edemedim yoğunluğunu. Onu görür görmez söyleyecektim onu nasıl sevdiğimi. Sonra yanıma gelecekti benim yanımda kalacaktı. Kabul etmezse zorla getirirdim. Onun benimle kalma düşüncesi dudaklarımın kıvrılmasına neden oldu.
Telefonumu çıkarıp tekrar aradım, yine kapalıydı. Sonra gelen mesaj sesiyle heycanlandım. Ece mesaj atmıştı belki de konuşmak istemiyordu ama yazmıştı. Resim gönderilmişti. Resimde Uçurumun kenarında oturan bir kız vardı, arkasını dönüktü. Ama ben Ece'yi arkasından da tanırdım. Ben onu nerde görsem tanırdım. Ezberlemiştim çünkü. Üzgünken boynunu sola eğerdi mesela. Utandığında yanakları kızarırdı yine de belli etmemek için çemkirirdi bana. Güldüğünde sağ tarafındaki saçını kulağının arkasına atıp gözlerimin içine bakardı mesela. Onu kendimden daha iyi ezberlemiştim.
Gönderen Bilinmiyor
Şimdi sen karar ver, siyah mı beyaz mı? Bu oyunda gri yok. H.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Hiç Biter Mi??
Humor'Cehenneme git' dedim dişlerimin arasından. Ama hiç alınmamış gibi kollarımdan tutup beni kendine daha da yaklaştırdı. Gözlerine bakınca sakinleşirdim biliyordum. Birkaç uzun saniye direndikten sonra pes ederek gözlerimle birleşmeyi bekleyen gözlere...