Bölüm 29

774 28 13
                                    

Havaalanına geldiğimizde bizi bekleyen bir kişi vardı.Bizi saygıyla selamlayıp, eşyalarımızı alıp geçmemiz için bize yol açtı.Yavuz elimi tutup yürümeye başladı.Havaalanı çok kalabalık değildi, haftaiçi diye sanırsam.Yolcu bölümünden değilde başka bir kapıdan geçip boş bir alana çıktık.Orada da yanımıza bir adam geldi küçük bir arabaya bindik tekrar.
"Yavuz biz nereye gidiyoruz?"
"Uçağa hayatım."
"Anladım da niye diğer yolcuların gittiği gibi kapıya gitmiyoruz?"
"Çünkü canım biz onlarla gitmiyoruz.Özel uçakla gidiyoruz."
"Ne yani senin uçağın mı var!"
"Hayır,sadece kiraladım. olsun ister miydin?"
"Ya ne bileyim bunlar benim için çok uçlarda olan durumlar.Ama keşke bu kadar masraf etmeseydin.Nolurdu bizde normal uçakla gitseydik?"
"Sen düşünme bunları.Hem ben rahatıma düşkünüm tatlım, bunu bil hee.Kendim için yapıyorum yani, hiç üstüne alınma!"
"Ayy yesinler senin rahatını.Valla sen düşkünsen ben de düşkün olurum bananeymiş?"
"Ben n'aparsam onu yapacaksın illa öyle mi?"
"evet canım tam üstüne bastın."
"Unutma bak bu lafını, kaydet ilerde lazım olacak."
Araba durdu.Bende dönüp Yavuz'a"Hiii evet evet hadi çok konuşma da in.Aaa dur şimdi sen inemezsin dimi? Adamlarına söyleyelim mi bay uyuz? taşısınlar seni."
" Ay vallahi Ece sen varken olmaz.Elin adamlarına oramı buramı mı elleticem.Ama sen taşıyacaksan neden olmasın?"
"Sonra şu asfalta pestil gibi yapışayım.Canım yaşım çok genç yaa biliyor musun? yani kart değilim senin gibi." Diyerek cevap vermesini beklemeden arabadan indim.Bu adamlarda bizi dinleyip pis pis sırıtıyorlar.Tiyatro var sanki.Yavuz'un bana gıcık olduğunu çok iyi biliyordum.Hemen arkamdan o da indi.
"Nee ben mi kartım? Yuuhhh sen benim peşimde kimler koşuyor biliyor musun? "
" Hmm patron olduğun ve paran olduğu için olmasın?"
"Hayır! E tamam onun içinde var tabi de.Ben dışardaykende birsürü kız peşime düşüyor.Sırf ben onlarla konuşayım diye.bir dakika ya sen niye benimlesin o zaman ben yalnızca parası için bakılcak biriysem?"
"Aptal olduğum için."
"Ne yani ne demek o"
"Asıl o peşindekiler kim?Sinirlenince nasıl dökülüyorsun!ben hele bir göreyim birine baktığını gözlerini oyarım.Ayrıca bir dakika yaa ne demek neden benimlesin.Anlayamadın mı hala?"
"Söylersen anlarım belkii!"
Biz böyle didişirken adam araya girdi.
"Efendim pilot sizi bekliyor.Kalkış yapmanız lazım."
" Tamam geliyoruz."
Trip atan küçük çocuklar gibi önden önden yürüyor tipe bak ya.Neyse geç kalmamak adına peşlerinden yürüyorum yoksaaaa şuraya çivilerdim kendimi, adım dahi atmazdım.Biliyorsunuz yani.O kadar masraf yapmış yani ,dimi?Neyse uçağa yerleştik.Karşılıklı oturuyorduk.Yavuz bey bana triplerdeydi.E hadi haklı tamam,sadece laf olsun diye söyledim, zaten ne kadar yakışıklı olduğunu görmemek için kör olmak lazım.
"Yani gerçekten beni kart mı buluyorsun?Daha 32 yaşındayım ben."
"Hayır tabi ki.Sadece gıcıklığına söyledim Yavuz.Fazlasıyla yakışıklısın.Ama ben ne görünüşün ne de paran için seninleyim.Ama neden diye soruyorsan bilmiyorum.Sadece yanında olmak istiyorum."
Uçak havalanmaya başlamıştı.Ben biraz tedirgin oluyordum kalkışlarda ve inişlerde.Yavuz bu halimi görünce kalkıp yanıma geldi."Korkuyor musun? Rengin sarardı birden."
"Hayır sadece kalkış ve inişlerde böyle oluyorum.Ama şimdi düzelirim.Sağ ol.Sen yerine geçebilirsin."
"Yok sen kendine gelene kadar durayım nolacak ki?Yani şimdi sen benim yanımda olmak istediğin için benimlesin?"
"Evet söyledim ya."
"Hayır ben tam olarak nedenini duymadım.Kulaklarım böyle duymak için can atıyor."
Hem panik halindeyim hem de neyse.Sonuçta kendi kazdığım çukurdaydım.
"Peki o zaman.Seni seviyorum."
Bunu mırıltı şeklinde söyledim tabi ki.
"Beni ne? duyamıyorum.Herhalde basınçtan biraz daha sesli söyle."
"Senii seviyorummmm dedim duydun iştee bal gibi de."
Bu sefer cırtlak sesimle bağırarak söyledim.Yavuz'un suratında bir tebessüm oluştu.Gözümün önüne gelen saçlarımı parmak uçlarıyla kulak arkama attı.Hafif kalkarak alnımdan öptü.
"Bende seni çok seviyorum baş belam.Ve bu sevginin sonsuz olduğunu hissediyorum.Gerçek aşk hiç biter mi?"
"Bilmem ki hiç biter mi?"
"Ben biliyorum bitmez.Bizimki de bitmeyecek.Senin gözlerin bende olduğu sürece.Benim aklım seninle dolu olduğu sürece.Yani bu demek oluyor ki bir ömür tek aşkım olarak kalacaksin"
Uzun bir yolculuk oldu.Kore'ye vardığımızda öğlendi.Uçaktan iner inmez başka bir araba bizi alarak kalacağımız otele getirdi bizi.Yavuz herşeyi ayarlamıştı.Ama birşeyi hariç!
"Ne yani Yavuz koskaca otelde oda yokmuş o yüzden aynı oda da mı kalacak mışız!Buna inanmıyorum."
"Ne yani ben yalan mı söylüyorum.Gel de kendin sor."
"Sorarım ne var!" resepsiyondaki adam bizi izliyordu.Dilimizi bilmediği için anlayamıyordu da zavallım.İngilizcem vardı tabi ki de işimi hallederdim.
"Merhabalar, biz bir oda daha istiyoruz.Aynı oda da kalmak istemiyoruz.Kocaman otelinizde bir oda daha vardır değil mi?"
"Hoşgeldiniz hanımefendi.Malesef bütün odalarımız dolu.Yaz sezonu olduğu için bu kadar doluyuz.Üzgünüm en yakın oda 4 gün sonra boşalıyor.Dilerseniz o boşaldığında size haber verebilirim."
"Şaka yapıyorsun?"
Adam gayet düz bir şekilde bana bakıyordu.O şirin çekik gözleriyle ne kadar ciddi görünebilirse o kadar ciddi gözüküyordu.
"Hayır, şaka yapmıyorsun.Peki o zaman bana haber verin lütfen."
Yavuz zafer kazanmış edasıyla havalı havalı duruyordu.
"Hiç boşuna sevinme.Kesin güzel bir kanepemiz vardır senin narin bedenin için."
Sadece sırıtıyordu.Onun bu rahatına düşkünlüğüyle orda yatmayacağını zaten biliyordum.Görevli çantalarımızı aldı ve bize odamıza kadar eşlik etmeye başladı.Odaya geçene kadar hiç birşey konuşmadık.Yavuz bahşiş verip görevliyi yolladıktan sonra kendini koltuğa attı.
"Evett işte Kore'deyiz.Ece Hanım mutlular mı acaba ? "
"Birincisi, Kore degil Güney Kore lütfen.Ikincisiyse evett yaaa burayi çok görmek istiyordum.Çok güzell!Ama vaktimizi otelde harcayamayiz.Hemen bir duş alıp çıkalım.?"
Onaylamasını bekleyen bir şekilde ona bakıyordum.
"Aslında ben burda otelden çıkmadan yaşayabilirim.Hem koskocaman oda baksana."
"Yaa bak yaa?! çok ayıp kalk"
"Ahaha tamam tamam önce sen gir o zaman.bende burda oyalanırım."
"Tamam o zaman öncee ben.!"
Yariş kazanmiş gibi tepki vermem de içler acisi doğrusu. Ben daha fazla vakit kaybetmeden banyoya girdim.Banyosu oldukça lükstü, yeterli vaktim olsa ordaki jakuziye girmeden çıkmazdım!e şu kapıyıda kilitliyeyim, nolur nolmaz.
Duştan çıktığımda kendimi hafiflemiş hissediyordum.Rahatlamanin verdigi huzur çokta uzun sürmedi!KAHRETSİN! Salak Ece, giyeceklerini almadan mı girdin içeri.! Offf inanamiyorum.Çikardiklarimi hayatta giymem , onlar artik yikanacak oldu.Ben de bu huyumu normalde severdim ama suan degil.Hic degil! Havluyla cikamazsin.Evet cikarsin nolucak? Ustelik havlu dizlerinde.Hem sen daha kisa etekler giymiyor musun?ya bu Yavuz gicigi kendine birsey ima ettigimi falan sanirsa.Hiiii!
Ben kendi kendime soylenirken kapi tiklandi.
"Ece kiminle konusuyorsun?ayrica cabuk ol gec kaliyoruz."
"Yaaa kimseyle,cikiyorum ama arkani dön."
"O nedenmiş?"
"Ya dön yoksa çikmam."
"Yeni fantezin bu mu?"
"Yaa dalga gecme iste,kiyafetlerimi almayi unutmusum.Hadi dön."
"İyi tamam hadi yedim bende."
Yemis mis mis. İsi gucu dalga ya.
"Çıkıyorum bakk."
"Tamam hadi bakmiyorum ya.Sende biraz guven."
"Tamam, peki.Guveniyorum."
Hey Allah'im su yaptigim salakliga bak.Ben tirsak bir sekilde yavas yavas kapiyi actim.Once kafami cikardim.Yavuz koltuga oturmus arkasini da donmustu.Hih aferin ona.Bende kosarak bavulumun oldugu yere gectim.Bavulumun fermuari sıkışmış!
"Donebilir miyim?"
"Hayir ya fermuarim sıkışmış.bi saniyee."
"O kadar doldurursannn.." Lafini bitiremeden benim cigligimla yanima kostu.o kadar fazla kuvvet uyguladim ki Parmagim dehset sıkışmıştı.O anlik aciyla ciglik atmistim.
"Nolduu?iyi misin bakayim?ver elini?"
"Ya tamam iyiyim.Sadece parmagim biraz.."
Lafimi bitirmeden Yavuz'un yuzune baktim.Bembeyaz olmustu, rengi degismisti,telastan eli ayagina dolanmisti.Birsey olacak diye korkmustu.O da beni seviyordu iste, daha nasil gosterebilirdi ki bunu?" Elinin icine almisti, elimi.Diğer elimle yuzunu okşadım.Elim hala yanağındayken yüzünü kaldırıp bana baktı.
"Hemen buz getirmelerini söyleyeceğim."
"Tamam ama sakin ol, iyiyim küçücük birşey."
Aklimda hamile olupta çocuk doğursam Yavuz'un ne hale geleceğini düşününce bir kahkaha patlattim.Yavuz bana dönüp şaşkın bir biçimde bakıyordu.E hakliydi , benim aci cekiyor olmam lazimdi.
"Niye gülüyorsun?"
"Yok birsey .Sadece sinirlerim bozuldu."
Buna inanarak telefona yoneldi.Cok gecmeden kapi calindi, Yavuz elinde buz torbasiyla yanima dogru yurumeye basladi.Ama biran durup beni suzdu, baska bakiyordu sanki.Yanakları kizarmisti.Acaba dedim, kendime baktim, havlu yerindeydi.Sadece sac havlumu cikarmistim,saclarim acikti.Birsey demedim, ne diyecektim ki.Adama basta arkasini donmesi icin israr edip tekrar dikkati ustune ceken tam da Ece'den baskasi degildi tabiki!evet tam da ben!
"Al bunu elinde tut, bende dusa gireyim.Benim ustumu de hazirlar misin?" arkasini donup banyoya dogru yonelmisti ki,ona seslendim.
"Yavuz!"
"Efendim.?"
Ani bir hareketle ayaga kalktim, bir elimde buz torbasi, diger elimde????????? Havlu!!Havlu olmasi gerekiyordu! İnanamiyorum havluyu tutmadigima inanamiyorum.Heykel gibi donakalmistim, şaşkinliktan, utanctan! Gozlerim Yavuz'a sabitlendi kaldi.Yavuz da tas kesilmisti.Hemen arkasini donup banyoya atti kendini.Neden boyle sacma birsey olmustu ki simdi? Neden cagirdin ki aptal.Adam banyoya gidiyordu iste.hemen uzerimi giyinip odadan ciktim.Yavuz'un yuzune nasil bakicaktim.Utancimdan oluyordum.Oluyordumm! kendimi salak hissediyordum.Bilerek yaptigimi dusunmemistir dimi? Benim oyle birsey yapmicayagimi bilir dimi? cok basit gozuktum gozune.Onu beklemicektim.En azindan bir kac saat yuzunu gormeye cesaretim yoktu.Belki de hic olmazdi.off salak kizim off.Otelden ciktim.Evet koskaca Seoul'deydim.İnsanlarin telaslari vardi, sanki herkes biryerlere yetismeye calisiyordu.Yavuz ariyordu, acamazdim.Telefonumu kapattim.Biraz gezip kafami dagitmam lazimdi.Beni anlardi umarim.Butun gun etrafta gezindim.Cok yorulmustum ve ayni zamanda cok acikmistim.Sirin bir restorant gordum, iceri girdim. Burda insanlar yere bağdaş kurmuş, öyle yemek yiyorlardı.İceri girmemle yanima şeker bir abi geldi.Birseyler soyluyordu ancak anlamiyordum.İngilizce bilip bilmedigini sordum, bilmiyordu.İsaret diliyle anlastik en sonunda beni bir masaya yonlendirdi.Cok ilginç ve samimiydi.Takim elbiselisi, şıkır şıkır giyinmiş kızları hepsi yerde oturup yiyorlardi.Yanimda bir arkadas grubu vardi, oldukca da egleniyorlardi.Benim tek oldugumu gorunce bana onlara katilabilecegimi soylediler.Bende reddetmedim,gittim masalarina.Hepsi cok tatliydi, kizlar çok suslulerdi, zaten geldigimden beri en cok dikkatimi o cekmisti.Erkeklerde en az kizlar kadar bakimlilardi.belki de cok daha fazla!Hemen hepsi fondoten kullaniyorlardi, bazilari kalem bile cekmisti gozlerine.O an aklimdan siz bu kilikta Turkiye'de olsaydiniz gibi bir dusunce gecti ve tebessum ettim.Yemegim gelmisti, degisik bir gorunusu vardi.Ama deneyecektim ve icinde ne oldugunu sormayacaktim.sonra bana icecek olarak oranin meshur ickisi sojudan icmem icin israr ettiler.Cok icmemistim, ama sarhos olmaya baslamistim.Yine de icmeye devam ettim...

Yavuz nerdesin??

YAVUZ ANLATİYOR...

Ya nereye kayboldu bu kiz? Tamam cok utandi anliyorum ama kacmasina da gerek yoktu.Kesin onu yanlis anladigimi dusundu.Oysaki ben onu o kadar iyi taniyordum ki artik.Aradim acmiyordu, ikinci aradigimda teli de kapaliydi.Bende uzerimi giyinip direk otelden ciktim.iyide koskoca sehirde onu nerden bulacaktim.Gec olmadan bulmam gerekiyordu. Belki de lobide beni bekliyordu.Ama oyle olsa neden telefonuma bakmasindi ki?Apar topar hazirlanip, odadan ciktim.Otel gorevlisi bana Ece'nin ciktigini soyledi.Ben de oyle tahmin etmistim!
...
Saatlerdir ariyordum.Hava kararmisti, nerdeydi bu kiz.Cok acikmistim, onumde duran bufeden bir sandviç aldim.Yurumeye devam ediyordum.Tam yemeye baslamistim ki telefonum caldi.Arayan Ece'ydi sonunda!Hemen actim"nerdesinn sen!Sabahtan beri seni ariyorum ,aklim cikti."
Karsidaki bir erkekti ve ingilizce konusuyordu.Ece nerdeydi!? Hemen telasla niye onun actigini ve Ece'nin nerde oldugunu sordum.Bana bir adres verdi,megersem bizim Ece hanim kor kutuk sarhos olmus.Uyuya kalmis!Allah'tan son aramasinda ben vardim.Hemen bir taksiye atladim ve adresi gosterdim.Nasil boyle bir hata yapar ki.Yabanci bir ulke de bilmedigi yerde ustelik yaninda ben yokken!Kizmistim gercekten.Kendini hic korumuyordu.Gerci korusaydi once benden korumasi gerekmez miydi? sonucta ben onun gibi saf temiz birini hak etmiyordum.Araba durunca parayi uzattim, ustunu beklemeden tesekkur edip bir hisimla arabadan indim.Restorantin adina baktim evet buydu.İceri girdim hemen.Ece'nin etrafinda kalabalik bir grup sohbet edip guluyorlardi.Onlarinda kafasi guzeldi belli ki.Direk Ece'yi almaya yoneldim.Digerlerine haber verdikleri icin tesekkur edip Ece'yi kucagima aldim.Ben disarda taksi beklerken gozlerini acti.Gerci tam acamadi ama , en azindan hareketlendi.
"Napiyosunnn karrdesimm? biraksana beni yaa!Varya Yavuz gorse seni dover bak ben sana diyeyim.Abii hala bön bön bakiyorsun ya.Ama dogruuu !pardonn.Sen Turkce bilmiyorsun ki.Ama bu bahane degil ki ya.Niye beni almissin kucagina.Bakk ben senin bildigin kizlardan degilim hee!"
Sadece kahkaha attim.Ece'yi bundan sonra sadece gulmek icin sarhos edebilirdim.Nasilda sacmaliyordu.
"tamam birakiyorum.Ama durabilcekmisin."
"Aa ben korece ogrenmisim haberim yok.Ben Korece mi konusuyormusum deminden beri.Oha Ece cok zekisin ya.Birkac saatte dil ogrendin.Tebrikler ya👏👏sen ne siritiyorsun ya.Yaklas bi bakayim sana "
Yakamdan tutup kendine dogru cekti, gulmekten karnim acimisti. "Aa sen bizim Gicik Yavuz'a benziyorsun.Gercekten senin gozlerin niye cekik degil annemmm.Yoksa sen evlatlik
Misin? Ayy kiyamam.Gel sarilayim sana."
Bana öyle bir sarildi ki.İyiki benim yerimde baskasi yoktu.Kimsenin ona dayanabilcegini sanmiyordum.Allah kahretmesin!Eceee üstüme kustuuu.İnanamiyorum.Onu yol kenarina goturup kalani da cikarmasini bekledim.Daha fazla bakamiyacagimi dusunuyordum.Ya ben kusmuktan cok tiskinirdim.Ama su yaptigima bir bakin.Ondan tiskinmiyordum.Sadece benim yuzumden bu hale geldigini biliyordum.Ve bu beni uzmustu.Saclarini basinin arkasina toplamistim.İsi bittikten sonra agzini islak mendille temizledim.tabiki Ece'nin cantasindan aldim,icinde bir ben yoktum zaten.Bu kucucuk vucuduyla nasil bu kadar agir birseyi tasiyordu,anlamiyordum.Pislenen ceketimi cikarip cope attim.Sonra Ece'yi de alip taksiye bindim.
"İyi misin Ece?"
"Hayir degilim, beni Yavuz'a gotur...lütfennn"
Dedikten sonra omzuma dustu basi.Tekrar uyumaya baslamisti.Otele geldigimizde Ece'yi odaya kadar kucagimda taşidim.Yataga birakip uzerindekileri cikardim, bavulundan geceligini buldum ve giydirdim.Bunu sefkatle yapmistim, hicbir kotu duygu olmadan .Normalde birinin ustunu baska birsey icin cikarirdim.Ama bu baskaydi. Ece baskaydi biliyorum.bende tekrar dus alip onun yanina uzandim.Seyrettim biraz, saclarini oksadim.Nasil da guzel uyuyordu.
Onu izlerken bende uyumusum..Cok huzurlu bir uykunun kollarina teslim olmusum...

Aşk Hiç Biter Mi??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin