Sadece benimsin(DÜZENLENİYOR)

SADECE BENİMSİN -28

Yaklaşık iki ay geçmişti... Zaman o kadar hızlı idi ki... O kadar çok şey olmuştu... Üzüldük,güldük... Keremle bir sıra çok ciddi kavga ettik bir sıra ayrılma noktasına gelmiştik fakat bir şans daha verdik çünkü her şey bir şansı hak eder...

Ailem yurt dışına gitmişlerdi o konuda da ne kadar çaba göstermiştim gitmeyeceğim diye ah... Ama en sonunda karar verip gitmedim burada ki üniversiteme devam ettim. Arada sırada Kerem'e kalmaya gidiyordum. Bana hep ''Hiç gitme buraya taşın'' diyordu her şey için erken olduğunu bildiğime göre bir şey demiyordum sadece bazı zamanlar geliyordum. Poyraz ve İrem durumu ise hala karışıktı ama flörtleşiyorlardı. Poyraz hareketlerine daha dikkate almaya başlamıştı.

Cem'e gelirsek ise iki hafta sonra geliyor. Oraya ayak uyduramıyormuş. Gelmesine hepimiz dört gözle bekliyoruz aylardır görüşemiyoruz... Gelse de bizi yine güldürse...

Ah.. Aklımdan çıkıyordu askalsın. Bugün Poyrazın doğum günüydü. İrem le buluşup pastasını yapacaktık Poyrazın. Doğum gününü Keremin evinde yapacaktık. Keremin görevi Poyraza hiçbir şey belli etmeyip eve getirmeseydi. Geri kalan her şey bize aitti. Hemen bir pantolon ve üstüne de siyah bluz giyindikten sonra İrem ile buluşup pasta malzemeleri, süsler,abur cubur aldık. Keremin evine doğru ilerlemeye başladık. Kapının önüne geldiğimizde çantamdan evin anahtarını çıkardım. Evet.. Bana ait anahtar yaptırmıştık. İçeriye girip baktıktan sonra Kerem çoktan çıkmıştı bile.

İlk?i önce işe evi temizlemeyle başladım. Ben temizlerken İrem ise yavaştan pasta yapmaya başlamıştı. Keremin odasına geçtiğimde kıyafetlerini dolaba koyarken gömleğinin içinden küçük fotoğraf düştü. Elime aldığım da benim fotoğrafımdı. Sırıtarak gömleğinin içine geri koydum. Evi toparlama bitmişti sonunda. Mutfağa geçerek İrem e yardım etmeye başladım. O pastayı yaparken bende kendi ellerimle pizza yapmaya karar verdim. Hamuru yoğurduktan sonra malzemelerini hazırladım. O sırada hamur dinleniyordu. Şekil de verdikten sonra saate bakıp fırına attım. Saat 19.00'dı. Hemen fırına atarak İrem e baktım. Pasta çoktan bitmişti süslüyordu sadece. Yarım saat geçince fırından pizzaları çıkartıp güzel bir servis tabağına koydum. Gelmelerine yaklaşık bir saat kalmıştı o sıra yaptıklarımı saklayarak İrem le hemen evden çıktık. Çünkü geldiklerinde bizi evde görseler olmaz idi.

İrem le taksi çağırıp bizim eve hazırlanmaya gittik. İrem duşa girdiğinde bende diğer ebeveyn banyosuna girip hemen duş alıp çıktım. Ben çıktığımda İrem çoktan çıkmış saçını kurutuyordu. Bende hemen hazırlanıp saçımı kuruttum. İrem e baktığımda çok güzel olmuştu. Tıp ki prenses...

Dizlerine kadar açık bordo renkte bir elbise giymişti. Saçlarını doğal bırakmıştı kendiliğinden hafif dalgalı olduğu için. Kendi saçımı kuruttuktan sonra dolabımı açıp siyah kilotlu çorabımı alıp onu giydikten sonra kareli eteğimi giydim. Sonrada diğer dolabımdan da hardalımsı renkte tişortumu giyerek aynaya baktım. Olmuştu. Saçımı düzleştirerek çantamı hazırladım hemen. Keremi arayıp yaklaşık bir saattir evde pes oynuyorlarmış. Ona söyleyip 'Poyrazı yarım saat sonra çok uzak bir yere yolla o sıra bir kaç kişi gelir ve bizde geliriz' deyip Kerem onay vererek telefonu kapatıyoruz.

İrem çok heyecanlı çünkü Poyrazla tamamen konuşacaktı ''Ya olsun, Ya da hiç olmasın'' diye kararsızlıkla olmuyordu çünkü. Kerem mesaj atmıştı 'Poyraz gitti diye'' hemen taksi çağırıp eve gittik. Poyrazın yakın 2-3 kişi çağırmıştık onlara da adres atıp gelmelerini söylemiştim. Eve geldiğimizde anahtarımı çıkartıp içeriye girdik. Kerem hemen ayağa kalkarak İrem e sarılarak, bana geldi. Upuzun bir sarılmadan sonra beni süzüp ''çok kısa'' deyip bana kızmıştı. Yüzüm asılsa da sonra Kerem yanağımdan buse alıp ''bu seferlik olsun bakalım'' deyip gönlümü almıştı. İrem her şeye bakıyordu eksik gidik var mı diye. Birden kapı çalmıştı. Kerem bakarak Poyrazın arkadaşları gelmişti. Onlarla da selamlaşıp konuşmaya başlamıştık. Bir kız, iki erkek vardı.