SADECE BENİMSİN -27

1.2K 31 2
                                    

İrem'in Ağzından

Kendi hayatını unutup sadece onun hayatına odaklanmış olduğunuz deli gibi sevdiğiniz çocuğun başkasına sarılmasını, öpüp ve koklamısını bilir misiniz?

Benim deli gibi sevdiğim çocuk gözümün önünde başkasını sevmeye başlamıştı. Artık ben diye bir şey kalmamıştı. O,benden tamamen gitmişti.. Gelir miydi hiç bir fikrim yoktu. Göz yaşlarımı silerek telefondaki konuşmalarımızı gördükçe daha çok canım acıyordu. Telefonu yatağın üstüne atarak göz yaşlarımı tekrar silerek kendime gelmeye çalıştım. Panduflarımı giyerken biri aradığını gördüm. Arayan Poyrazdı. Derin derin nefes alarak telefonu açtım.

''Neredesin'' diyerek sesi masum çıkmıştı.

''Evdeyim'' diyerek yutkunarak cevap gelmesini bekledim.

''Beş dakikaya kadar hazır ol'' diyerek telefonu yüzüme kapattı.

Telefonla bakıştıktan sonra altıma kot pantolon, üstüme de kot ceketimi alarak kapının önüne çıktım. Çıktıktan iki dakika sonra gelmişti bile. Kapıyı işaret ederek, kapıyı açıp yanındaki sürücü koltuğa oturdum. Hiç konuşmadan yüzüne dik dik baktım. Sonra dayanamyarak '' Nereye gidiyoruz?'' diyerek baktım. Ama cevap vermemişti yola odaklanmıştı. Sinirimi bozmuştu. Kafamı cama yaslayarak kendimi zor tuttum ama dayanmıştım. Bir eliyle torpido'dan CD çıkararak, CD çalara taktı. Ve açtığında ilk çalan şarkı Sezen Aksu ''Seni Kimler Aldı'' şarkıyı duyunca içime daha da çok ağlama hissi gelmişti. Sevdiğim yanımdaydı ama hiç bir zaman yanımda böyle olmayacaktı. Başkalarının olacaktı...

Arabayı birden durdurmuştu. Ne olduğumu anlamayarak birden kafamı çarptım. Canım acımıştı. Etrafıma baktığımda park gibi bir yere gelmiştik. ''İn'' diyerek ilk önce kendisi indi arkasından da ben inerek onun arkasından giderek çaprazında durdum. Arkasını döndü ve bana bakarak bana yaklaştı yavaş yavaş kulağıma fısıldadı ''Seni özledim'' diyerek sarıldı bana. Bana birden sarılmasıyla ne olduğumu anlamayarak onu ittirdim.

Ağlayarak konuşmaya başladım '' Bırak beni tamam mı? Aldattığın yeter bırak beni. Deki ettin beni artık bu nasıl sevgi Poyraz. Sen kendine aşık yalancısın. Çok istedim kahverengi gözlerini unutmak. Gülüşünü, kokunu... Bana dokunduğunda ki hislerimi. Unutamadım sen bir yalancısın bana seni seviyorum diyerek başkasına sarılmanı,öpmeni... Ama yine seviyorum kahretsin. Elimde değil seviyorum. Yaşadığım en deli aşksın sen ah. Ama bırak beni ben daha çok gözlerimin önünde aşk yaşamı istemiyorum. Karar ver.. Ya ol ya da hiç olma...'' diyerek daha da çok ağlamaya başladım. Bana dokunmaya kalktığında ''Bırak, dokunma o pis ellerinle başkasına dokunduğun ellerle'' diyerek yere çömelip ağlama başladım. Dayanamıyordum artık. Poyraz adımı söyledikçe ''Sus'' diye bağırıyordum. Dayanamayıp artık onun yanından koşarak uzaklaştım.

Yürüdüm,yürüdüm kaç saat geçmişti bilmiyorum kendime daha yeni geliyordum. Nerede olduğumun bile farkında değildim. Mecalim kalmamıştı artık. Bankta otururken yağmur yağmaya başladı. İnsanlar, koşarak yağmurdan kaçıyorlardı. Ben ise yağmuru daha çok hissetmek istiyordum. Yağmur, daha çok bastırdı ve her yerim sırılsıklam olmuştu. Üşümeye başlamıştım ve ayağıya kalkarak yine yürümeye başladım. Ayaklarımın mecali yoktu. Başım dönmeye başlamıştı ki ve sonra ne oldu hatırlamıyorum...


Güneş'in Ağzından

Keremle arabada giderken telefonum çalmaya başlamıştı. Bilmediğim numaraydı açarak konuşmaya başlamıştım. Erkek sesiydi ve İrem'den bahsetmişti. Ağzım açık kalarak Kerem'e bakarak telefonu kapattım.

''Kerem, hemen hastaneye git'' diyerek arabada sesim yankılandı. Kerem soru sormadan direk hastaneye doğru son sürat'la hastanenin yolunu tuttu. Arabayı park ettiğinde arabadan hızla inerek Acil Servise koştum. Sekretere 'İrem Kara' nerede diyerek sorarak 'Müşahade'le Odasını' gösterdi. Koşarak oraya giderek kapıyı açtım. Yanımda tanımadığım bir erkek vardı. İrem ise serum takılı bir şekilde uyuyordu. Yanındaki çocuğa ''Sen kimsin'' diyerek ona baktım.

''İrem her halde arkadaşınız ismi yerde bayılmış olarak buldum ve onu hastaneye getirdim. Serum falan taktılar şok geçirmiş ve uyanmasını bekliyor doktorlar'' diyerek ayağa kalktı.

''Çok çok teşekkür ederim'' diyerek Kereme işaret edip ikisininde dışarı çıkmasını istedim.

Onlar dışarıya çıktığında gözlerim dolmuştu. Biriciğime ne olduğunu bile bilmiyordum onu aksatmıştım. Keremle beraber olunca artık eskisi gibi her şeyi beraber yapamıyorduk. Şimdi de ne olduğunu bilmiyordum. Elinden tutarak ''Hadi be biriciğim aç gözlerini'' diyerek bir sürü sayıkladım ama açmıyordu bile gözlerini. Gözlerinin altına baktığımda mosmordu. Ağlamıştı hemde baya bir ağlamıştı gözlerinin altı mosmor olana dek. Adını bilmediğim ve Kerem içere girerek ''Ben gidiyorum o zaman siz de geldiniz'' dedi adını bilmediğim çocuk. Bende söze atılarak ''Eğer işiniz yoksa durun çünkü İrem size teşekkür etmek ister'' diyerek masum gülüş attım. ''Peki'' dedi. İremin uyanmasını beklerken o çocukla da baya konuştuk. Adı, Berkeymiş. Aradan yarım saat geçmişti ki İrem yavaş yavaş gözlerini açarak bize baktı. Hala gözünden yaşlar akıyordu. Yanına giderek hemen sarıldım. Bana sımsıkı sarılarak kulağıma ''Ben artık bittim'' diyerek masum gülüş attı bana. Sonra bize 'Ne olduğunu' sorarak olayın en başı olan Berke anlattı. Doktor falan geldikten sonra ''hasta iki saat daha durup gidebilir'' diyerek odadan ayrıldı. İrem ve Berke konuşurken Telefonum çaldı. Arayan Poyrazdı. İrem'e göstererek gözleri daha çok doldu. Müsade isteyerek dışarı çıktım. Bana ''İrem nerede'' diyerek bağırdı. ''Sanane'' diyerek daha da sinirlendirdim. ''Lütfen söyle'' deyince kıyamayıp adresi verdim. İçeri girdikten sonra İrem'e ''buraya geliyor'' dedim. İrem tepkisiz kalıp Berkey'le konuşmasına devam etti. Kapı birden açılarak Poyraz lap diye daldı. İrem'e baktı. Ama İrem ondan gözlerini kaçırmıştı her seferinde. Poyraz rica ederek dışarı çıkmamızı istemişti. Çıktığımızda Kereme sarılarak kapının önünde beklemeye başladık..

Poyrazın Ağzından

Meleğimi çok üzmüştüm. Onu sevdiğim halde daha da canı yanmasın diye başkasıyla konuşmaya başlamıştım ve beni parkta görmüş. Ona daha da çok zarar vermişim de haberim yokmuş. Bugün bana dedikleri hala aklımda bana 'yalancısın' demesi. Doğruydu aslında onu sevdiğimi söylediğim halde başka kızla beraberdim. Şerefsizin tekiydim resmen. Bugün yanımdan koşarak gittiğinde sadece arkasından bakmak olmuştu. Kaç kere aramıştım ama açmamıştı. Merak edip Güneşi aradığımda hastanedeydi. Doktorla konuşmuştum büyük bir şok geçirmiş, ve yağmurun altında kaldığı içi normal ısısı baya düşmüş. Herkesi odadan dışarı çıkardığımda ona sadece baktım o benden her ne kadar gözlerini'de kaçırsada..

''Meleğim, şuan benim yüzümden bu durumdasın. Lütfen yüzüme bak'' diyerek yanındaki sandalyeye oturdum. Elini tutarak konuşmaya devam ettim ''Ben büyük bir bencillik yaptım seni sevdiğim halde başkasıyla oldum beni affedebilecek misin'' diyerek alnından öptüm. Alnından öptükten sonra göz yaşları akmaya başladı ve konuşmaya başladı.

''Beni yine üzeceksin her defasında bana böyle diyeceksin kendinden emin değilsin Poyraz. Beni böyle daha çok üzüyorsun ben senle mutlu olmak istiyorum ama sen buna hazır değilsin kendinden emin ol senden sadece bunu istiyorum'' diyerek sözüne devam etti ''emin olunca gel konuş benle'' diyerek başka tarafa baktı. O an yıkılmıştım Meleğimin kanadını kırmıştım. Bencilin tekiydim. ''Seni daha fazla yormayayım uyu ve çabucak hastaneden çıkalım'' diyerek alnından öperek odanın kapısı açarak içeri girmelerini söyledim..



EVET. YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM İYİ OKUMALAR BELKİ UZUN SÜRE YAZAMAM ZAMAN BULDUKÇA YAZACAĞIM VE MESAJLARINIZ BENİ ÇOK MUTLU ETTİ *-* NEYSE OKURCUKLAR VOTELERİ BEKLİYORUM

Sadece benimsin(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin