SADECE BENİMSİN -30

989 23 4
                                    


MEERRRHHAAABBAA <3 YENİ BÖLÜM GELDİ. TATİLİN BİTMESİNE SON GÜN UMARIM GÜZEL GEÇİRMİŞİNİZDİR. ELİMDEN GELDİĞİ KADAR YAZMAYA ÇALIŞIYORUM. BEĞENİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN<3


' Ellerimiz birbirinden ayrılmasın' galiba yüz kere tekrarlamıştım. Yarım saat kadar aynı vaziyette yattıktan sonra ailesi ve İremler gelmişti. Karnımız acıktığı için ben ve İrem sofrayı hazırlamaya başladık. Tarhana çorbası yapmıştım. Sabah yaptığım hamurları da tabağa koyup İrem'e sebzeleri yıkaması için verdim. Ben tabakları ve kaşıkları koyarken İrem de salatayı yapmıştı. Çorba kaynadıktan sonra sofraya çağırdığımda bir Kerem yoktu. Oda uyuduğu için. Yemeği yedikten sonra İremle masayı toplayıp içeriye geçip oturduk.

Babası ve Poyraz maç özetlerine bakıyor, bizde havadan sudan konuşuyorduk. Mihriban teyze Kereme bakmak için odasına gittiğinde hala uyuduğunu söyleyip yanıma oturdu. Gözlerim sulandığını hissederek mutfağa gidip peçete ile sildim. O sırada çay suyu koydum. Kaynamasını beklerken kapı çaldı.Mihriban teyze benden daha hızlı davranarak kapıyı açtı. Yanına bende gittiğim de polis olduğunu gördüm. İfade almak için gelmişti. İçeri davet ederek oturma odasına geçtiler. Çayı demledikten sonra polislere de ikram ederek Keremi uyandırmaya gittim. Bir kaç dürtüklemek'ten sonra gözlerini açabilmişti. 'Polisler geldi haydi kalk' diyerek oturmasına yardımcı oldum.

İçeriye gittiğimde Polisten birisi 'Akşam akşam geldik rahatsız ettiysek kusura bakmayın' diyerek çayının son yudumunu aldı. 'Kerem içeride sizi bekliyor' diyerek odayı gösterdim. On beş dakika sürdükten sonra 'İyi günler' deyip gittiler. Poyraz Keremi oturmasına getirip rahatça oturmasını sağladı. Karnı acıktığını söyleyip çorba ısıtmaya gittim. Isıttıktan sonra getirip kendisi yudumlayarak içti.

Saat akşam dokuzu geçmişti. Poyraz ve İrem gitmişlerdi. Mihriban teyze ile babası yatmaya gitmişlerdi. Kerem,ben ve barış kalmıştık. Kerem, gerdanıma yatmıştı. Saçıyla oynayıp duruyordum. Barışta televizyona bakıyordu. Hiç kimse birbiriyle konuşmuyordu fakat. Kerem Barışa sinirliydi. Sebebi çok açıktı. Keremin beni sevdiğini bildiği halde bana teklif etmişti. Bu yüzden pek onla konuşmamı istemiyordu...

Sessizliği bozan ben olmuştum. Telefonumu alıp mutfağa geçtiğimde 'Ablacımm' aradığını görerek hemen açtım. Keremi merak ettiğini söyleyip detaylarına kadar anlatmıştım. Telefonu kapatıp içeri girdiğim de Keremin gözlerinden uyku aktığını görebiliyordum resmen.

" Bu haplar beni çok sersem yaptı bak. Her saniye uykum var resmen inanamıyorum."

" Haydi kuzen kalk odana götüreyim seni" diyen Barış koluna girip Keremi götürdü. Barışla tek kaldığım da konuşmamıştık bile. On dakika sonra

"Ben sana yastık ve yorgan getireyim " diyerek Keremin odasından alıp Barışa verdim. Bense diğer odaya gidip kafamı koyduğum gibi uyuya kalmıştım...

Sabah kalktığım da burnuma çok güzel kokular geliyordu. Rutin işleri halledip mutfağa gittiğim de Mihriban teyze kahvaltıyı hazırlamış en son masaya gelen bendim. Uzun zamandır güzel kahvaltı yapmıyordum. Herkes birbirine 'Afiyet olsun' dedikten sonra önündeki şeyleri yemeye koyulmuştu...

2 HAFTA SONRA

Her şey çok güzel gidiyordu. Değişen bir şey yoktu. Kerem daha iyi olmuştu, dikişleri çıkmıştı.Babası ve annesi geri dönmüşlerdi. Yılbaşına sayılı günler kalmıştı. Yılbaşından pek hoşnut olmazdım fakat güzelleştiren biri vardı. Üniversitenin yılbaşı partisi vardı. Hepimiz katılmayı düşünüyorduk. O yüzden bugün dersimiz bitince kıyafet bakmaya gidecektik.

Sadece benimsin(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin