SADECE BENİMSİN -4

13.1K 331 3
                                    

Eve gelince kendimi soğuk duşun altına attım. Buna nedense ihtiyacım var gibi hissediyordum.. Suyun altındayken istemsizce ağlıyorum.. Birden karşıma çıkması tuhaf yapmıştı. 1.5 yıldır tek kelime etmediğim kişiyle akşam buluşacaktık. Çıktıktan sonra kot pantolon ve siyah bluzumu giydikten sonra saçlarımı kuruttum.

Annem yemek olduğunu söyleyerek aşağıya çağırıyor. Aklım karışık. İkisine'de ''Göktuğ geldi bugün. Benle konuşmak istediğini söyledi onla buluşacağım haberiniz olsun.''

Ablam'' Hayret nereden çıktı o birden?''

Annem ''Dikkat et serçem. Boş ver nereden çıktığını konuşsunlar bir''

Yemeğim bittikten sonra telefonda oyalanırken arıyor. Geldiğini ve kapıda beklediğini. Telefonumu ve çantamı alıp çıkıyorum.

Kapıda görüyorum. Motor almış sonunda . Hep motoru olmasını istiyordu. En sevdiğim motor çeşidiydi hatta... Selamlaştıktan sonra diğer kaskı verip Motora binmemi istedi. Kendisi de bindikten sonra çalıştırdı motoru.

Motorda başka yerden tutamayacağım için Göktuğa sarıldım. Aklıma tek bisikletle beraber gezdiğimiz gelmişti. Gülerek ellerimi biraz daha gevşettim. Orta hızda gidiyordu.

Bir parka gelmiştik. Motordan ilk başta o indi ve kaskı çıkardı. Bende indikten sonra kaskı çıkarıp ona verdim.

''Geldiğin için sağol''

''Önemli değil'' Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra güldüm

''Ne oldu? Neye gülüyorsun?''

''Bir şey yok. Öylesine.''

''Seni tanıyorum. Söyler misin?''

''Göktuğ çok saçma değil mi ha? Ansızın gitmen ve ansızın 1.5 yıl sonra karşıma çıkman bir düşünsene ya''

Cevap yoktu. Sessiz kaldıkça gözlerim doldu. Hayır. Lütfen şuan değil olmaz. Dayanamıyordu ama..

''Konuşamıyorsun Göktuğ. Sen çağırmamış mıydın beni?''

''Evet çağırdım''

Sonra yine sessizlik.. Gözlerimden akan yaşları fark etmişti ki omzumda onun elini hissettim.

Yüzüne dönerek ''Ne yapmayı çalışıyorsun sen Göktuğ? Ya ne yapıyorsun sen? NE NE NE?''

'Sakin ol'

'Sakin falan olamam'

Bir hışımla ayağa kalkarak yürümeye başladım. Arkadan bağırarak bana bir şey demeye çalışıyordu ve durdum.

'' ben buraya senin için döndüm.Cem için veya başka birisi için değil.Sadece senin için geldim seni görmek için.Beni affetmen için. Belk-'

'belki ne Göktuğ? Eskisi gibi yakın olmak için mi?''

''Evet''

'Hıh. Komik.'

'Öyle deme çünkü ben seni seviyorum. Ben seni bırakıp gittim ama seni unutamadım. Her yerde, sen vardın bir dakika bile aklımdan çıkmadın...Odamda ikimizin olduğu fotoğraflarla dolu. Mesajlarıma cevap vermeyişin canımı o kadar yaktı ki. Her şey sendin aslında bunu gittikten sonra anladım''

'Sana bir şey söyleyeceğim bunu da aklından çıkarma Göktuğ... Sen bırakıp gittin. Geceleri tek başıma kaldığımda nasıl hıçkıra hıçkıra ağladıklarımı ,uyuyamadığımı, kafayı yiyecek derece geldiğimi ben bilirim. Sen bu zaman benim yanımda yoktun'' Göz yaşlarımı silerek devam ettim''O zamandan beri her şey değişti. ARTIK BEN&SEN DİYE BİR ŞEY YOK. Ben unuttum sende unutabilirsin. Zorda alışıyor insan. Sana acı bir şey diyeyim mi? Senden nefret ediyorum."

Bunları dedikten sonra hemen oradan uzaklaştım gözümden yaş dökülüyordu. Ne kadar yürüdüğümü hatırlamıyorum. Dayanamayacak vakte geldiğim de Cem'i aradım. Gelmesini istedim.

Geldiğinde ağlamam hafiflemişti azda olsa. Omzuna kafamı koyup daha çok sakinleşmeyi bekledim.

Dayanamayıp '' Ne oldu da bu kadar ağladın sen'' Olan her şeyi baştan sona kadar anlattıktan sonra Cem ''Göktuğ benim arkadaşım ama seni üzmesine asla izin vermem. Görüşme bir daha asla.''

'zaten görüşmek isteyende yok cem'

'hadi gel seni eve bırakıyım'

''Tamam''

Cem , 18 yaşına basınca direk ehliyet almıştı. Babası çok araba sürmesini istemiyordu ama önemli olunca ve üşendiği zamanlarda araba kullanırdı. Arabasına binince daha rahat hissediyordum. Varınca Cemle sarılıp vedalaştık.

Eve girdiğim de ablam ayaktı. Selamlaşıp odama gidip üstümü çıkarıp hiçbir şey olmamış gibi uyumaya çalıştım.

EVVEETT YENİİ BÖLÜÜMM. SİİZLERİ SEVİYORUM

(DÜZENLENDİ)

Sadece benimsin(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin