MERHABA CANLARIM. YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. LÜTFEN VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN BENİM İÇİN ÖNEMLİ VE EMEĞE SAYGI OLARAK. YORUMDA YAPIN GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUM <3
Poyraz'ın ağzından
Hayat çok gariptir. Olmaz dediğin olur, olur dediği olur.. Ne ile karşılaşacağın belli olmuyor hiç.
İlk başta cidden sevmediğim , hareketleri yapmacık gelen , şımarığın teki dediğim kıza ön yargılı baya davrandım. İlk tanıdığım zamanlar onu görünce hemen kaçardım oradan. Dediğim gibi bir insanı tanımadan ön yargılı davranmayın...
Git gide ona yakınlaştım. Arkadaş olduk ve bir sürü ortak yönlerimizi keşfettik ikimizde.. Yıllar geçti. İrem ile aramızda bağ oldu. Tarif edilmeyen bir şey. Ona karşı boş olmadığımı fark ettim. Her şeyin bir başlangıcı vardır. Bunun başlangıcı da ilk omuzum da ağlaması ve ağladıktan sonra bana bakarak o masum gülüşü..
Yıllar birbirini kovaladı.. Bu yaz tatilinden döndükten sonra İrem ile saçma sapan şeyler yüzünden hep tartışıp barışıyorduk.. Sonunda baya kavga etmiştik. Bitmişti her şey. Aslında onun yaptığı bir şey yok, benim gözüm dönüp bitirmeye çalışmam. Eski bir arkadaşı ile beraber görünce çıldırmıştım. Sırf şu 'gurur' yüzünden onu üzmek istiyordum. Eski kız arkadaşımı çağırıp onun her gün uğradığı yere gidip tam onun görebileceği yere oturduk.
Kız ile konuşurken tam İrem'i gördüm. Kendimden emin bir şekilde karşımda ki eski kız arkadaşımı öpmüştüm. İrem beni fark etmişti. Öptüğümü görünce de hemen arkasını dönüp uzaklaşmıştı. Onu öyle görünce bende eski kız arkadaşımdan özür dileyip kalkmıştım. Arkasından gitmek istemiştim ama gidememiştim. Arabaya binip eve dönüyordum. Güneş mesaj atmıştı ''Senin ben erkekliğine tüküreyim. Senin amacını biliyorum sırf üzmek için yaptın.'' diye mesaj gelmişti. Cevap bile verememiştim. Haklıydı. Gülüşüne yandığım kızı ağlatmıştım..
Haftalar geçiyordu. Aynı ortamda bulunduğumuz oluyordu ve bu sefer o kaçıyordu benden. Yılbaşı geliyordu. Karar vermiştim. Bundan sonraki yolumda onun ile devam etmek istiyordum. Kabul ederse tabi. Kerem onların okulunun düzenlediği partiye beni davet etmişti ve bende gidecektim. Bizim şansımızdı bugün inanıyorum. Hazırlanıp gittim. Geldiğimde Kereme haber verip beni almasını söyledim. İçeriye girdiğimizde herkes ayrı kafadaydı. Masaya geldiğimiz de Güneş ve İrem şok ile bana bakıyordu. İrem'in yanına geçip masada ki içecekten birkaç yudum aldım. Sevdiğim şarkıyı duyunca İrem'in elinden tutup dansa kaldırdım.
''Ne yaptığını sanıyorsun sen ya'' deyip uzajlaşmaya çalışıyordu. O uzaklaştıkça kendimi ona doğru daha çok yakınlaştırıyordum.
''Kafan uçmuş senin''
''Yo bal gibi de yerinde.''
Benim bırakmıyacağımı anlayınca kaçmayıp kafasını göğsüme koydu. Göğsümün ıslandığını fark ettiğimde kafasını kaldırıp baktım. Ağlıyordu. ''Senin ağlaman benim canımı çok yakıyor. Bilerek seni ağlattım fakat cidden pişmanım. Sanki bir bebeğin elinden alınmış oyuncak gibi hissediyorum. Affet beni güzel gülüşlü kız.''
Birisi ondan geriye saymaya başladığın da elinden tutup ''Bırakmayalım bizi.'' diyerek sarıldım..
Güneş'in ağzından
Uyandığım da öğlen olmuştu. Saat 12'yi geçeli iki olmuş. Yataktan hiç kalkmak istemiyordum. Gece epey geç uyumuştuk. Yataktan kalkıp rutin işlerimi halledip aşağıya inip kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Tostları, makineye koymadan herkesi uyandırmaya başladım. Onlar, uyanırken bende bardaklara çayı koyduktan sonra afiyetle yedik. Kerem ve Poyraz gitmişlerdi.
Tek kalınca İrem'i sorguya çekmeye başladım. ''Dün neler oldu?'' ''Ne konuştunuz?'' bunlara benzeyen soruları sorup İremin cevaplamasını bekledim. ''Sevgili olma adımında yürüyoruz.'' diyerek etrafı toplamaya başladık. İrem de gidince tek başıma kaldım. Takvimime baktığım da yarın son sınavımız vardı. Az çok gözden geçirdikten sonra yatağıma uzandım.
Telefonuma baktığım da Keremden mesaj vardı ''Ben uyuyorum prenses. Geçe kalma sende. Sabah gelirim.'' yazıyordu. Yaklaşık yarım saat önce atmıştı. Cevap vermeden uykuya kendimi bıraktım.
Bir hafta çok çabuk geçmişti. Üniversiteli olarak 1.5 hafta önce tatile çıkıyorduk artı olarakta yaklaşık bir ay tatil oluyordu. Ne yapacaktım hiç bilmiyordum. Poyraz ve İrem beraber bir şeyler yapacaktı. Kerem ailesinin yanına gidecekti. Bu gece yola çıkacaktı hatta. Kapı çaldığın da açtığım da Kerem gelmişti. Sarılarak bir köşeye oturdu. Kıyafetlerimi giydikten sonra yanına gelip tekrar sarıldıktan sonra telefon çalmıştı. Arayan annem idi.
Konuştuktan sonra mutlu bir şekilde Kereme anlattım.
''Annemler beni yanına çağırıyor. Tatilde gel bali dediler''
''E sen ne yapıcaksın?''
''Gitmeyi düşünüyorum. Zaten Tek başıma olacağıma en azında oraya gideyim. Pasaportum da hazır. Şimdi bilet alalım mı hayatım?''
Şansıma bilet bulup yarına almıştık. Annemlere yarına bilet aldığımı söyleyip Kerem ile dışarı çıktık. Arabaya bindikten sonra sakin bir cafeye gitmeye karar verdik. En arka masalara doğru ilerleyip yanyana oturduk. Sevdiğimden uzaklaşmak beni üzüyordu. Akşam geç olunca bizim eve geldik. Ben çantamı hazırlarken oda maça bakıyordu. Onun eşyaları hazırdı. Ben de hazırladıktan sonra sıkıca sarılıp birazcık uyuya kalmışız.
Uyandığımız da vedalaşarak Kerem gitti. O gidince bende uyudum. Sabah erkenden uyanıp saçımı at kuyruğu yapıp. Poyrazı aradım. Beni İstanbula o götürecekti. Beni bıraktıktan sonra da İrem ile gezeceklerdi.
Poyraz geldiğinde yaklaşık 3.5 saat yolculuk sürdü. İstanbula vardığımız da sıkıca sarılıp vedalaştıktan sonra bilet kontrölüne geçtim. 1 saat vardı daha. Yerimi bulup oturduktan sonra telefonumu çantama koyup uçağın kalkmasını bekledim.
Uçak inmişti. İçim de heyecan vardı. Çok özlemiştim hepsini. Ablamı gördüğümde sıkı sıkı sarılıp arabaya binip eve doğru gittik. Yaklaşık yarım saat sürmüştü. Arabanın içinde baya konuştuk ablamla. Eve geldiğim de annem ve babam karşıladı. İkisine de sarıldığım da ağlamaya başladım. Annem yemeği hazırladıktan sonra hepimiz afiyetle yedik.
Yemekten sonra çantamı koyup uyumaya çalıştım. Yorulmuştum baya. Uyandığım da ablam ayaktaydı. Onla konuştuktan sonra telefonuma baktım. Wifi şifresini aldıktan sonra gelen mesajlara yanıt verip Kerem ile konuştum birazcık.
Annemin mutfaktan sesi geliyordu ''Haydi kahvaltıya.'' Çok güzel kokular geliyordu.
Yemeğimizi yedikten sonra üç kız olarak dışarıya gezmeye çıktık. Ablam arabayı park ettikten sonra her yeri gezmiştik. Ayaklarım çok acıyordu. Eve kendimi nasıl atacağımı bilememiştim o derece..
Keremden mesaj geldiğini görünce hemen yazıp cevap vermiştim. Yemeğe kadar konuştup kapatmıştık.
10 gün sonra
Günler ne çabuk geçiyordu öyle. Yarın dönüyordum bile. Keremle dünden beri konuşamıyorduk merak etmiştim.
Tam ona yazacakken mesaj gelmişti. ''Ben geldim. Seni bekliyorum.''
yanıt verdikten sonra son zamanlarımı ailemle geçirdim. Yatağa yattığım da heyecan vardı. Kereme sarılmayı çok özlemiştim. Heyecanım belki de bundandır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece benimsin(DÜZENLENİYOR)
RomansaBiz mükemmel miydik , bilmiyorum.. Çünkü benim mükemmelim herkesin mükemmeli gibi olmadı hiçbir zaman. Çünkü hayatım boyunca kusurları mükemmel sandım; çizikleri,defoları hatta yara izlerini ve kırılıp kendini onarmayı başarabilmiş ruhları.. ...