3.Bölüm-Büyük Sır Doğuyor

905 57 23
                                    

Büyük sır,büyük bir olayla doğacaktı bu gün.Zaten Kore'ye gelmekle değişmişti kızların hayatları.Bir de bu olayla akışın yönü tamamen değişecekti.Kader hazırlamıştı bu günü onlar için. Çünkü, kader bu sır ile hayatlarını bir şekilde birleştirecekti.
Kızlar ve erkeklerin tanışmalarının üzerinden dört gün geçmişti.Okulun açılması heyecanla bekleniyordu.Kim Jun hariç.Elinde iki sene önce kaybettiği annesinin fotoğrafı ile odasında oturuyordu.Üzgündü ve hiç sesi çıkmıyordu.Çünkü bu gün annesinin ölüm yıl dönümüydü.Babası Bay Young Chan, onu arıyordu.
Bay Young Chan:-Jun nerede?
Hizmetli:-Küçük bey odasındalar.Sabahtan beri hiç çıkmadı efendim.
Bay Young Chan:-Pekâlâ.Dedi ve Jun'un odasına gitti.Kapıyı çaldı ve içeri girdi.
Bay Young Chan:-Oğlum,ne yapıyorsun burda bir başına?
Kim Jun:-Oturuyorum baba.Dedi soğuk bir ses tonu ile.
Bay Young Chan oğlunun yanına oturdu:-Annen öldüğü günden beri,neredeyse her gün bu hâldesin.Bu ne zamana kadar böyle devam edecek Jun?
Kim Jun:-Baba,ben annemi kaybedeli iki sene oldu. Tam da ona ihtiyacım olduğu bir zamanda kaybettim onu.Tam da sevgisine,tavsiyelerine,desteğine ihtiyacım olduğu bir anda.Sence onu özlemem, yas tutmam çok mu garip?
Bay Young Chan :-Onu özlediğini biliyorum ama her gün üzülmekle kendine ceza veriyorsun.Kendi kendini bitiriyorsun oğlum.
Kim Jun :-Ben,senin gibi rahat değilim baba.Annemi çok seviyorum.Onu unutmam mümkün değil.Oysa görüyorum ki sen onu çoktan unutmuşsun.Dedi ağlamaklı.
Bay Young Chan:-Jun, bende anneni seviyordum.O benim eşimdi.Hayat arkadaşımdı.Fakat sürekli yas tutamayız.Bir yerden hayata devam etmeliyiz.Eminim senin bu haline o da üzülüyordur.
Jun hızla ayağa kalktı.Babasına çok kızmıştı.
Kim Jun:-Asıl,senin bu rahatlığına üzülüyordur annem.Senin yüzünden öldü annem.Kendini hiç suçlamıyor musun?Dedi ağlayarak.
Kim Jun, babasını suçlu buluyordu bu olayda ve sözleri bu yüzden acıtıyordu Bay Young Chan'i.Babasının kalbini kırabileceğini düşünmeden,ard arda bir ok misali fırlatıyordu kelimeleri.
Bay Young Chan'in gözleri doldu:-İki senedir,annenin ölümü ile ilgili beni suçluyorsun.Bana karşı soğuksun.Eskisi gibi boynuma bile sarılmıyorsun.Üzülmüyor muyum sanıyorsun?Her gece "Keşke o arabaya ben binseydim" diye düşünmeden uyuyamıyorum.Anneni kaybettiğim gün,seni de kaybettim sanki.
Kim Jun :-Sana inanmıyorum baba.Annem senin yüzünden öldü.Anlıyor musun?Senin paran yüzünden.Dedi ve koşarak odadan çıktı.
Bay Young Chan :-Jun! Diye arkasından seslendi.Ama Jun bakmadı bile.Ağlayarak arabasına bindi ve gitti.Bay Young Chan, arkasından baktı.çok endişelenmişti çünkü Jun arabasını,çok hızlı kullanıyordu.
Ayşe, Derya ve İnci'de Melek'in kullandığı arabada,okullarını görmeye gidiyorlardı.
Melek :-Lisenizi önceden görmeniz sizin için iyi olacak.Okulun ilk günü sınıfınızı kolay bulursunuz.Böylece derse geç kamak gibi bir sorununuz olmaz.
Derya:-Teyzemin düşündüğü ayrıntıya da bakın.Dedi fısıldayarak.
Ayşe :-Okulun ilk günü de mi o götürecek bizi acaba?İlk okul çocuğu gibi.
İnci ve Derya güldüler.
Melek:-Kızlar, dakik olmak, her şeyi önceden planlamak her zaman iyidir.Sizi başarıya götürür.Umarım bu dediklerimi dikkate alırsınız.
Kızlar :-Alırız Teyzeciğim.
O anda,yolun kenarındaki kaza yapmış arabayı gördüler.Araba virajı alamamış,takla atmıştı.
Ayşe :-Şuna bakın.
Melek :-Aman Allahım!Arabayı gördünüz mü?Dedi ve arabasını kenara çekti.Arabadan indiler.Bir çok kişi orada toplanmıştı.
Ayşe: -Evet. Yeni olmuş.
Derya :-Acaba içindekinin durumu nasıl?
Olay yerinde polisler vardı.Şerit çekmişlerdi.Kaza yerine kimsenin girmesine izin vermiyorlardı.
İnci :-Ya neden kimse birşey yapmıyor?Arabadan duman çıkıyor.
Melek :-Memur bey, neden müdahale etmiyor sunuz?Sürücü arabanın içinde değil mi?Diye sordu.
Polis:-Hanım efendi,çok yaklaşmayın.Arabanın patlama riski var.Kimseyi tehlikeye atamayız.Bunun için itfaiyenin gelmesini bekleyeceğiz.
Ayşe :-Ama içinde ki ne olacak?Ya araba patlarsa?
Polis başını yere eğdi:-Lütfen biraz uzakta durun.
Arabadan çıkan duman çoğalmıştı.
Derya :-Bu araba patlayacak,şu dumanlara bakın.
Oradan biri polise seslendi:-Nerede kaldı bu itfaiye?
Polis:-Şu anda ormanlık bir alanda yangın var. Mevcut itfaiyelerin hepsi orada yangını söndürmeye çalışıyorlar.
Kızlar konuşulanları duymuşlardı.Melek bilgi almak için başka bir polisin yanına gitti.
O sırada Bay Young Chan, Kim Hyun Jung ve Park Jung Min oraya geldiler.Çünkü kazayı yapan Kim Jun idi.Babasını zor tutuyorlardı.
Bay Young Chan :-Bırakın beni,gidip Oğlumu kurtarayım.Bırakın ne olur.Diye ağlıyordu.
Polis:-Hayır beyefendi.Giremezsiniz.
Bay Young Chan:-Bırakın dedim size.Oğlum ölecek.
Polis:-Hayır çok tehlikeli.
Jung Min :-Siz bir şey yapmıyorsanız biz yapalım.
Polis:-Lütfen, çok tehlikeli dedim.Olmaz.
Ne polis,ne de bir başkası bir şey yapamıyorlardı.
Ayşe :-Neden birşey yapmıyorlar?Öylece durup arabanın yanmasını mı bekleyecekler?
İnci :-Sen olsan patlamak üzere olan bir arabanın yanına gider misin?
Ayşe :-İyi de her geçen zaman önemli içeride ki için.
İnci :-Birinin onu kurtarması gerek.
Derya, biraz durdu:-Ben yapabilirim.
Ayşe ve İnci :-Ne? Dediler şaşkınlıkla.
Derya :-İçimden bir ses gidip,onu kurtarmamı söylüyor.
Derya 'da farklı bir cesaret vardı o an.Deli cesareti dedikleri bu olsa gerekti.Ama farkında değildi ki bu gün yaptığı şey ileride önüne çıkacaktı.
İnci :-Saçmalama.
Derya :-Oturup,içindekinin ölmesini bekleyemeyiz ya.
Ayşe :-Şaka yapıyorsun herhalde.Dur burada.Dedi ve kolundan tuttu.
Derya kolunu çekti:-Ben,ben gidiyorum.Dedi ve polisin de dalgınlığından faydalanarak,arabaya doğru koştu.
İnci ve Ayşe:-Derya geri dön.Diye bağırdılar arkasından.Polis onu farketmişti ama Derya'ya yetişemedi.Melek 'te onu gördü ve hemen kızların yanına geldi.Herkes endişeyle Derya 'nın arabaya gidişini izliyordu."Bu da kim?" diye soruyorlardı.
Melek:-Derya buraya gel çabuk.Diye seslendi.Çok geçti.
Ayşe :-Ah Derya, ne yapıyorsun?
Melek:- Neden gitmesine izin verdiniz?
İnci :-Bizi dinlemedi ki bir anda koştu gitti.
İnsanlarla arabanın arası bayağı uzaktı.Derya'nın yüzünü göremiyorlardı.Derya ise arabanın yanına gelmişti.
Derya :-Allahım!Bana yardım et.Dedi ve arabanın kapısını açmaya çalıştı.Biraz zorladı ama açmayı başardı.Kapıyı açar açmaz çok şaşırdı çünkü bu alışverişten dönerken kavga ettiği gençti.
Derya :-Çekik göz!Demek sendin ha!Diye mırıldandı.
Kim Jun'un alnı kanıyordu ve yarı baygındı.Sürekli"Anne"diye sayıklıyordu.
Derya arabaya baktı.Duman çoğalmıştı."Acele etmeliyim"Diye düşündü. Jun'un emniyet kemerini çıkardı önce. Tam koltukaltından tutup dışarı çıkaracaktı ki ayağının, direksiyonun altında ki kırık bölüme sıkışmış olduğunu gördü.
Bu ara da kızlar da diğer insanlar da heyecanla Derya 'nın Jun 'u kurtarmasını bekliyorlardı.
Ayşe :-Ne olur Allahım!Araba patlamassın.Ne olur,Allahım.
İnci :-Bakamayacağım.Haydi Derya, yapabilirsin kuzenim.
Melek :-Oradan sağ salim çık,ben sana soracağım. Allahım! Sen ona yardım et.
Jun'un babası da dik durmaya çalışıyordu.Oğlunun kurtarılmasını bekliyordu.
Bay Young Chan :-Oğlumu kurtar. Lütfen.
Kim Hyun:-Bu kızda kim?Dedi endişeyle.
Jung Min:-Bilmiyorum ki.Yüzünü göremiyorum.
Bu arada Derya, Jun'un ayağının olduğu yere eğildi.Orada Korece"Canım oğluma" yazan,bir bileklik buldu.Sonra vermek üzere, cebine koydu.Ayağını tek başına oradan çıkaramayacaktı.Jun'a baktı.
Derya :-Arkadaşım,beni duyuyor musun?
Jun yarı baygın bir halde"Hı ,hı"dedi ve başını sallamaya çalıştı.
Derya :-Bu çok güzel. Ayağın sıkışmış.Ben üç dediğimde ayağını kendine doğru çek tamam mı?
Jun başını salladı.Derya 'ya bakmaya çalıştı ama gördüğü şey bulanıklıktı.Sesini duyabiliyordu yinede.
Derya :-Biraz acıyabilir.Haydi bakalım. Bir,iki,üç.Dedi ve kırık parçayı güçlükle kaldırdı.
Jun:-Aaaah!Diye bağırarak ayağını çekti.Canı çok acımıştı.
Derya :-Tamam.Birazdan herşey bitecek.Dedi ve Jun'un koltukaltından tutup arabadan çıkardı.Sonra kolunu kendi omuzuna attı ve yürümeye çalıştı. Taşımakta zorlanıyordu.Arabadan biraz uzaklaşmışlardı ama hâlâ tehlikedelerdi.Çünkü artık zamanla yarışıyorlardı.
Bay Young Chan :-Arabadan çıkardı.Oğlumu çıkardı.
Jung Min :-Biraz daha uzaklaşmalılar.Hâlâ tehlikedeler.
Kim Hyun:-Haydi,acele edin.
Bir anda olan oldu ve araba alev aldı.Herkes çığlık atıp,geri çekildi.
Melek :-Derya, acele et.Dedi endişeyle.
Ayşe :-Ne olur patlama.Dedi ağlayarak.
İnci:-Patlayacak!
Melek ve Ayşe :-Ne?
İnci :-Araba patlayacak.Çabuk kaç!Diye bağırdı. Derya, İnci 'nin sesini duymuştu ama çok geçti.Kaçamamışlardı.
Bir anda araba patlayıverdi.Ortalığı kapkara bir bulut kaplamıştı.Herkes korkuyla sağa sola kaçışmıştı.Ne Derya, ne de Jun görünmüyorlardı artık.Dumanların içinde kaybolmuşlardı sanki.
Melek :-Derya!Diye mırıldandı ağlayarak.Kızlar da ağlıyorlardı.
İnci :-Olamaz.
Ayşe :-Buna inanamıyorum.
Bay Young Chan :-Kurtulamadılar.Oğlumda annesi gibi beni bırakıp gitti.Dedi umutsuzca.Jun'un arkadaşları da ağlamaya başlamışlardı.
Jung Min :-Jun ölemezsin.Dedi göz yaşlarını silerek.
Kim Hyun:-Bunu bize yapamazsın arkadaşım.
Bay Young Chan :-O kız,o da...
Dumanlar yukarı doğru yükselmeye başlamıştı.O an herkes çok şaşırdı.Jun ve Derya yaşıyorlardı.Araba patlayınca,Derya,Jun'un üzerine kapanmıştı.Ona birşey olmasını engellemişti.İkiside yerde öğlece duruyorlardı.Polis ve ambulans teknikerleri koşarak yanlarına geldiler.
Melek:-Derya!
Ayşe :-Yaşıyor teyze,yaşıyor. Dedi mutlulukla.
İnci :-Allahım sana şükürler olsun.
Herkes mutlulukla çığlık atmaya, alkışlamaya başladı.
Kim Hyun :-Young amca Jun yaşıyor.
Bay Young Chan :-Kurtuldu mu?Oğlum kurtuldu mu?
Jung Min :-Baksana o kız onu kurtarmış.
Bay Young Chan :-Jun, oğlum!Dedi sevinerek.
Derya 'yı ve Jun'u ayrı ambulanslarla,hastahaneye götürdüler.Yakınları da onların arkasından gittiler.
Jun,hemen ameliyata alınmıştı.Derya ise ayakta tedavi ediliyordu.
Melek ve kızlar,Derya'nın yanına geldiler.
Melek :-Derya, sen iyi misin? Dedi ve sarıldı.
Derya :-Ben iyiyim teyze,birşeyim yok.
Melek :-Ohh!
Ayşe:-Sana bir şey olmadıya!
Derya güldü :-Merak etmeyin,olmadı.
Melek:-Gülme.Sen beni kalp krizinden öldürmek mi istiyorsun?
İnci :-Teyzem haklı.Sen nasıl böyle bir şey yaparsın ha? Korkudan öldük öldük dirildik.
Ayşe:-Yaptığın,iş mi şimdi?
Derya:-Ama...
Melek:-Ne ama?Bir an, öldügünü sandık.Neler hissettiğimi biliyor musun sen? Sana birşey olsaydı ailene ne derdim ben?
Derya güldü:-Bana birşey olmasından değil de annemlere "ne diyeceğim"diye korktun yani.
Melek:-Şuna bak.Hâlâ espiri yapıyor.
Ayşe :-Şuradan bir çıkalım,biz sana soracağız.
Derya :-Hanımlar,ben gerçekten iyiyim.
Melek :-Hemşire hanım,bu doğru mu söylüyor?
Hemşire güldü:-Evet birşeyi yok.Dirseğini yaralamış.Oraya da pansuman yapıldı.
O anda içeri doktor girdi:-Hastamız doğru söylüyor.Testler temiz çıktı.
Melek :-Doktor bey şu kıza kocaman bir iğne yapında,bizi korkutmak neymiş görsün.
Derya :-Hayır,hayır.Ben iyiyim.
Diğerleri gülmeye başladılar.
Doktor :-Geçmiş olsun.Dedi ve hemşire ile çıktı.
İnci :-Kızlar, duyduğuma göre,gazeteciler gelmeye başlamışlar.
Melek:-Gazeteciler bizi bulmadan,buradan gitmeliyiz.Eğer bu haber Türkiye de bir duyulursa,kendinizi orada bulursunuz.Aileleriniz sizi hemen geri çağırırlar.
İnci :-Teyzem haklı.Bu olay aramızda bir sır.Anlaştık mı?
Kızlar:-Anlaştık.
Arkadaşları ise Jun'un ameliyattan çıkmasını bekliyorlardı.
Jung Min :-Jun için çok ama çok mutluyum.Bir an" öldü,bizi bıraktı" dedim kendi kendime.
Kim Hyun :-Neyse ki yaşıyor. O arabanın patlamaması için ne kadar dua ettim anlatamam.
Jung Min :-Kimse arabanın yanına yaklaşamayınca"Tamam bu iş bitti"diye düsündüm.
Kim Hyun :-Bende.O kız,her kimse gerçekten,çok cesurmuş.
Jung Min :-Haklısın.
Kim Hyun,başını çevirdi.O an Ayşe ile kızları gördü.O tarafa doğru baktı.
Jung Min :-Nereye bakıyorsun Hyun?
Kim Hyun:-Sanki geçen gün karşılaştığım kızı gördüm.Dedi ve o yöne doğru koştu.Fakat kimseyi bulamadı.Geri dönüp,Jung Min'in yanına geldi.
Jung Min:-Ne oldu?Görebildin mi bari?
Kim Hyun:-Kimse yok.Sanırım hayal gördüm.
Jung Min :-Bence bu kız seni çok etkilemiş.
Kim Hyun :-Sanki gerçekten oydu.
O anda,Jun ameliyattan çıkarıldı.Babası ve arkadaşları hemen başına koştular.
Bay Young Chan :-Oğlum nasıl doktor?
Doktor:-Merak etmeyin çok iyi.Yalnız , söylemem gereken önemli birşey var.
Kim Hyun :-Nedir o?
Doktor:-Kaza sırasında ayağı sıkışmış.Ayağında ki doku zedelendiği için,hemen ameliyat edemiyoruz.Bu nedenle artık yürürken topallayacak.
Kim Hyun :-Peki,tedavisi yok mu?
Doktor:-Şu anda yok ama ilerleyen zamanda olabilir.Ben artık gideyim.Geçmiş olsun.Dedi ve gitti.
Bay Young Chan, yıkılmıştı bir anda:-Bu,bu olamaz.Olmamalı.
Jung Min :-Young amca,üzülme.Jun bunu da atlatır.O çok güçlü biridir.
Bay Young Chan :-Annesinin ölümünden sonra ilgilendiği tek şey tekwando idi.Şimdi onu da kaybetti. Sevdiği herşey gibi, o da elinden uçup gitti.Dedi üzülerek.
Kim Hyun ve Jung Min,birbirlerine baktılar.Çok üzülmüşlerdi.Bay Young Chan, önde onlar arkada Jun'un odasına gidiyorlardı.
Kim Hyun :-Jun,tekwando'ya çok bağlıydı.
Jung Min :-Şimdi ona daha çok destek olmalıyız.Artık onun işi de bizim işimizde çok zor olacak.
Kim Hyun:-O yaşıyorya mutlu olması için,elimden ne geliyorsa yapacağım.
Jung Min:- Elimizden ne geliyorsa.Dedi kararlılıkla.

BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin