48.Bölüm-Küçük Ziyaret

260 26 9
                                    

  Kızlar, Türkiye 'ye döneli üç ay olmuştu. Üç ay mı?Üç sene mi?Üç asır mı yoksa?Hayatlarını bir düzene oturtmuşlardı büyük ayrılık gününden sonra.Ama hayatın küçük oyunları onlar için oynamaya devam ediyordu.Ziyaret için de olsa dönüş gerçekleşecekti.Çiçekler açacaktı yeniden Kore'de.
  Ayşe ve İnci, bahçede oturmuş güzel havanın keyfini çay ve kurabiye ile değerlendiriyorlardı.
  İnci :-Türkiye 'nin havası da bir başka güzel değil mi?
  Ayşe :-Haklısın. Özlemişim burayı.Derya sürekli özlerdi Türkiye'yi hatırlıyor musun?
  İnci :-Hatırlamaz mıyım?Kore 'ye gittiğimiz o gün, suratından düşen bin parçaydı.Ülkemden ayrılıyorum diye.Keşke şimdi o da burada bizimle olsaydı.
  Ayşe gülümsedi :-Elmalı kurabiyeyi ne çok severdi.Hele de bu havada bahçe keyfi yapmayı.
  İnci :-O yok ama kalben bizimledir bence.
  Ayşe :-Bence de.
  İnci :-Ayşe, söylesene Kore'yi hiç özlemiyor musun?
  Ayşe gülümsedi :-Ben de konu oraya ne zaman gelecek diyordum.
  İnci :-Sadece sordum. Ben,bazen özlüyorum da.
  Ayşe :-Ne yalan söyleyeyim,ben de özlüyorum. Güzel günlerimiz oldu sonuçta.Güzel şeyler yaşadık.Sen, ben ve Derya.Gerçekten özlüyorum.
  İnci :-Evet güzel günlerdi.
  Erkekler,kızlara göre daha kötü durumdalardı.Geçen üç ay,onlardan birşey almamış,aksine yerine daha fazla hüzün bırakmıştı.Kim Jun,yastaydı meselâ.Hastahanede aldığı o kötü haberden beri.Hayatı aksamıştı.
  Kim Hyun, Kim Jun 'un evine geldi.
  Kim Hyun :-Jun yine odasında değil mi? Diye yordu hizmetliye.
  Hizmetli:-Evet efendim.
  Kim Hyun, Kim Jun 'un odasına geldi. Kapıyı açtı ve içeri girdi. Kim Jun, yerde oturmuş,o tabloya bakıyordu. Gözleri dolu doluydu.Belli ki yine ağlamıştı.
  Kim Hyun :-Yine buradasın.Hiç şaşırmadım.Dedi ve yanına oturdu.
  Kim Jun :-Başka ne yapabilirim ki?
  Kim Hyun :-Artık kendine gel Jun! Hastahane ziyareti ve okuldan sonra gelip bu odaya kapatıyorsun kendini. Hayatını kendine zehir ediyorsun.Derya bu hâlini görse çok üzülürdü.
  Kim Jun :-Yapamıyorum.Onu bir türlü unutamıyorum.Düşüncesi aklımdan çıkmıyor.
  Kim Hyun :-Bunu yapmak çok zor biliyorum ama unutmalısın.Jun,kabullen o artık...
  Kim Jun :-Kabul edemem.
  Kim Hyun :-Baban da biz de senin için çok üzülüyoruz.Seni anlıyorum ama artık,bu odadan çıkmalısın.Kendine zarar veriyorsun.Üstelik,Jung Min 'in de sana ihtiyacı var.Benim de.O kadar yalnızım ki şu an.Ayşe ve İnci, Türkiye'de.Sen bu odadan çıkmıyorsun.Jung Min desen hastahanede,hastalığı ile savaşıyor.Eun Min ablada yok ki onunla dertleşeyim.Amcam Sefa abi ile ilişkisini öğrenince Amerika 'ya gönderdi.Kimseyle görüştürmüyor.Anlayacağın,üç aydır yalnızım.
  Kim Jun :-Ayşe 'ye anlatamadın da derdini.
  Kim Hyun :-O kaza ile ilgili bizi suçladı.Eminim Derya'nın yokluğuyla öfkesi daha da çok artmıştır.Haksızda sayılmaz ya.Bu nedenle onunla konuşmaya yüzüm yok.
  Kim Jun :-Hepimiz de yalnız kaldık.
  Kim Hyun ayağa kalktı :-Haydi toparlan.Beraber Jung Min'i ziyarete gidelim. Eminim bizi bekliyordur.O bari yalnız kalmasın.
  Kim Jun :-Peki.
  Hastahaneye gelmişlerdi.Jung Min, yatıyordu.
  Kim Jun :-Nasılsın Jung Min?
  Jung Min :-Gördüğün gibi işte. Ama sen benden daha kötü görünüyorsun.Hâlâ üzgünsün değil mi? 
  Kim Jun:-Değilim desem,haliden belli oluyor ne durumda olduğum.
  Jung Min :-Canını sıkma.Seni anlayabiliyorum.Biliyor musunuz?Ameliyata girmeden önce,İnci 'yi son bir kez görmek isterdim.Üç ay geçti ve ben onu çok özledim.
  Kim Hyun :-Son kez?
  Jung Min :-Evet son kez. Belki olurda ameliyattan sağ çıkamazsam,en azından onun yüzünü görmüş olurdum.
  Kim Hyun :-O ameliyattan sağ çıkacaksın ve biz yine bir arada olacağız.
  Kim Jun:-Artık kimse bir yere gitmeyecek.Tamam mı?
  Jung Min gülümsedi :-Tamam.
  Kim Hyun :-Sen şimdi dinlen.Biz yine geleceğiz.
  Jung Min :-Pekâlâ.
  Akşam olmuştu. Ayşe ve Sefa oturmuşlar konuşuyorlardı.
  Ayşe :-Abi,doğru düzgün yemek yemiyorsun.Canın sıkkın biliyorum ama onu unutmaya çalış.Bak annem,hâlinden şüpheleniyor.
  Sefa:-Benimle konuşmayı kendisi mi istemiyor,yoksa zorunda mı kaldı yada başına bir şey mi geldi bilmiyorum.
  Ayşe :-Abi bence Eun Min ablanın ailesi karşı çıktı bu ilişkiye.
  Sefa :-Peki nerede bu kız? Arkadaşları bile bilmiyor nerede olduğunu.
  Ayşe :-Bence sen unut onu.Dedi ve kalkıp mutfağa gitti.
  O anda kapı çaldı.Davetsiz bir misafirdi kapıda ki.Belki de her şeyi bütünüyle değiştirebilecek bir misafir.Sefa kalktı oturduğu yerden ve kapıyı açtı. Ama gözlerine inanamadı o an.Belki hiç bir duası,bu kadar çabuk gerçekleşmemişti bu yaşına kadar.
  Sefa :-Eun Min! Dedi hem şaşkınlık hem de sevinçle.
  Evet kapıdaydı Eun Min elinde bavulu ile.
  Eun Min :-Evden kaçtım.Dedi ve sarıldı özlemle.Sefa 'da ona.
  Ayşe:-Ne?
  Garip bir aşktı onların ki.Kısa süre de,etkisi altına almıştı kendilerini.Eun Min inanıyordu sevgisinin gücüne ve Sefa'ya gelmeye bu yüzden cesaret etmişti.
  Eun Min, içeri girdi.Sefa ile yanyana oturuyorlardı.Karşılarında da annesi Seher Hanım,babası Mustafa Bey ve Ayşe.
  Sefa :-Eun Min, sen burda!Ben üç aydır seni arıyorum.
  Eun Min :-Amerika'daydım.Babam yüzünden sana ulaşamadım.Beni arayacağın aklıma geldi ama sana ulaşamadım ki.Ona defalarca anlattım seni çok sevdiğimi. Senden başkası ile asla olmayacağımı ama beni dinlemedi.
  Sefa:-Ondan bizi anlamasını beklemiyorum zaten.İstersen onunla konuşurum.Seni sevdiğimi, evlenmek niyetinde olduğumu anlatırım.Aslında doğrusu da bu olur.
  Eun Min :-Çok iyisin.Aslında babamı tek yumuşatacak kişi,Leo Jo amcamdır.Ona ulaşmalıyız.
  Ayşe, annesi Seher Hanıma ve babası Mustafa Bey'e çeviriyordu konuşulanları.Bu ismi duyunca yutkundu o an.Kim Hyun'un babasıydı o çünkü.
  Mustafa Bey:-Oğlum,kızın ailesine haber verelim burada olduğunu. Merak etmesinler.
  Sefa :-Amcası ile irtibata geçeceğim baba.O ailesine haber verir.
  Seher Hanım:-Peki şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz?
  Sefa:-Anne,ben Eun Min 'i seviyorum.Eğer sen de onu gelinin olarak kabul edersen,evlenmek istiyorum.
  Seher Hanım, Sefa ve Eun Min 'e baktı. Gülümsedi sonra.
  Seher Hanım :-Eğer siz olacağına inandıysanız,bize de "evet" demek düşer.
  Sefa sevinmişti.Kalktı ve annesine sarıldı.Sonrada babasına. Eun Min konuşulanı anlamasada iyi bir şey olduğunu anlamıştı.Oda sarıldı Seher Hanım'a.
  Ayşe :-Anne,Kore'li bir gelininiz var artık.
  Seher Hanım :-Evde Korece bilenlerin sayısı artıyor.Acaba biz de mi öğrensek?Ne dersin bey?
  Mustafa Bey güldü :-Olabilir.
  Sefa,Eun Min 'in omuzuna kolunu attı.Birbirlerine bakıp,gülümsediler.
  Gece olmuştu. Ayşe ve Eun Min, aynı odada yatıyorlardı.Eun Min yatakta,Ayşe 'de yerde.
  Eun Min :-Sen yerde rahat mısın?
  Ayşe gülümsedi  :-Merak etme rahatım.Kızlarla hep yerde yatardık çocukken.Eun Min abla, abimi çok mu seviyorsun? Her şeyi göze alıp buraya geldiğine göre öyle olmalı.
  Eun Min :-Ayşe, hiç bir erkeği görünce, "işte bu benim evleneceğim erkek" dediğin oldu mu?İşte Sefa benim "Evleneceğim kişi"dediğim erkek.
  Ayşe :-Seni anlıyorum.
  Eun Min :-Hyun ve sen peki?Neden olmadı?Dedi Ayşe 'nin parmağında ki yüzüğü göstererek.Evet.Ayşe 'nin parmağında bir yüzük vardı. Nişanlanmıştı.
  Ayşe :-Ben de senin gibi düşünmüştüm ama olmadı işte.
  Eun Min :-Keşke onu bir dinleseydin.
  Ayşe :-Her şey için çok geç.
  Eun Min :-Sadece,onu dinlemeni isterdim.
  O anda odaya Sefa girdi.Gelişinden,gizli gizli geldiği belli oluyordu.Kapıyı örtüp,odaya girdi hemen.
  Ayşe :-Abi senin ne işin var burada?
  Sefa :-Ayşe ,iki dakika dışarı çıksana!
  Ayşe :-Niyeymiş,beyefendi?
  Sefa :-Eun Min ile biraz vakit geçirmek istiyorum.
  Eun Min gülüyordu.
  Ayşe :-Abi!
  Sefa :-Üç aydır yüzünü görmüyorum.Annemde tutturdu düğüne kadar yalnız kalmak yok kızla diye!Eun Min 'in babasından farkı yok.
  Ayşe :-Dışarı çık yoksa annemleri çağırırım.
  Sefa :-Ne olur abicim haydi ne istersen alacağım söz.
  Ayşe arkasında ki yastığı Sefa'ya fırlattı.
  Ayşe :-Haydi oradan.Çocuk kandırıyo sanki.Anne!Diye bağırdı.
  Sefa:-Ayşe!
  Ayşe :-Anne,abim bizim odada.
  Sefa :-Tamam bağırma çıktım!Sen görürsün.Eun Min, seni seviyorum.Dedi ve çıktı.
  Eun Min gülümsüyordu :-Çok tatlı değil mi?
  Ayşe:-İkiniz de birbirinize öyle çok yakışıyorsunuz ki.Dedi ve parmağında ki yüzüğe baktı.
  Eun Min'in, amcası Bay Leo Jo kardeşi ile konuşacaktı.İşin büyüğü,ona düşmüştü. Eun Min 'in babasını o ikna edecekti çünkü.
  Kim Hyun :-Ne?Eun Min abla Türkiye'de de ne demek?
  Bay Leo Jo :-Sevdiği Türk bir genç varmış.
  Kim Hyun :-Sefa abi!
  Bay Leo Jo :-Sen tanıyor musun?
  Kim Hyun gülümsedi :-Evet tanıyorum.
  Bay Leo Jo :-Evlenmeyi düşünüyorlarmış.Amcanın aptallığı.Kızcağızı bir yere hapsederek buna engel olamayacağını anlamadı.Bu adam küçükken de böyleydi. Her şeyi zorbalıkla hâlledeceğini sanıyor.Hâlbu ki Eun Min 'in mantıklı bir kız olduğunu biliyor.Onun yanlış bir şey yapmayacağını da.Ama kafasının dikine gidiyor işte.
  Kim Hyun :-Yani sen Eun Min ablanın bu evliliği yapmasına izin mi veriyorsun?
  Bay Leo Jo :-Elbette.Yoksa, o çocuk...
  Kim Hyun :-Hayır baba yanlış düşünme.Sefa Abi Eun Min ablayı çok seviyor.Emin olabilirsin.
  Bay Sang Kyu :-Buna sevindim.
  Kim Hyun :-Peki amcamın sana hayır demeyeceğini nereden biliyorsun?
  Bay Leo Jo :-Bunca zaman onu kimin idare ettiğini sanıyorsun?Dik kafalıdır ama ağabeyine saygıda kusur etmeyecek kadar da iyi bir kardeştir.Eun Min, bunu bilecek kadar zeki bir kız.Bu nedenle benden yardım istediğine eminim.
  Kim Hyun :-Yani işleri yoluna koyacak tek kişi sensin.
  Bay Leo Jo:-Öyle görünüyor.Amcan birazdan gelir.Konuşnaya hazırlansam iyi olacak.
  Kim Hyun gülümsedi :-Yani şimdi Ayşe ile akraba mı olacağım? Dedi mırıldanarak.
  Eun Min, Ayşe ve Seher Hanım, mutfakta yemek hazırlıyorlardı. Bir nevi Türk yemekleri öğreniyordu Eun Min, Sefa için.Bu gün,Türk mutfağına hızlı bir giriş yapmıştı.E bir ömür geçecekti birlikte.Sefa'nın sevdiği şeyleri öğrenmek gerekti.O da sevdiği yemekleri keşfetmekten başlamıştı.
  Seher Hanım :-Bu bir yarım saat pişsin,yeter canım.
  Ayşe çeviriyordu kelimeleri.
  Eun Min :-Anladım. Ama yaprak sarması da öğretin bana.Sanırım Türk erkekleri çok seviyorlarmış.
  Ayşe :-Tamam,onu da öğretiriz.
  O anda Hanımın komşusu geldi aklına.Kendisini çağırmıştı.
  Seher Hanım :-Ayşe, ben bir Selma teyzene bakayım kızım.Beni çağırmıştı.Siz yemeklere bakın.
  Eun Min :-Tamam anne.Dedi Türkçe.
  Seher Hanım'ın çok hoşuna gitmişti.Eun Min 'in sırtını sıvazladı.
  Seher Hanım :-Eminim oğlumu çok mutlu edeceksin.Sevgin kadar,azmini de taktir ediyorum şimdi.Dedi gülümseyerek.ve mutfaktan çıktı. 
  Ayşe:-Annemler seni çok sevdiler.
  Eun Min :-Ben de onları. Türk aileleri çok sıcaklar.
  Ayşe :-Öyleyizdir.
  O anda Sefa seslendi:-Ayşe, İnci geldi!
  Ayşe :-Geldim!İzninle Eun Min abla.Dedi ve İnci 'nin yanına gitti.O anda Sefa mutfağa girdi gizlice ve Eun Min 'e sarıldı.
  Sefa :-Yemek mi yapıyormuş benim sevgilim?
  Eun Min :-Evet, senin için öğreniyorum.
  Sefa :-Gerek yoktu.Ben Kore yemekleri de yerim.Sen yeter ki yanım da ol.
  Eun Min :-Olsun.Senin için bir şeyler yapmak hoşuma gidiyor.
  Sefa :-İyi ki seni tanımışım.Dedi ve Eun Min 'i öptü yanağından.
  Eun Min :-Ne yapıyorsun?
  Sefa :-Bırakta bir kerecik öpeyim.Annem ve Ayşe başında muhafız gibi bekliyorlar.Özledim diyorum,anlamıyorlar.
  İnci :-Ayşe, duyduklarım doğru mu?
  Ayşe :-Evet. Bize de sürpriz oldu.
  İnci :-E bu harika.O zaman, Kim Hyun ile dünür mü olacaksın?
  Ayşe :-Galiba.
  İnci :-Şu işe bak.Bizim kaderimiz,Eun Min ile Sefa 'yı birleştirdi.Keşke Derya 'da bu gün burada olup,bunları görseydi.
  Ayşe :-Keşke. Sanırım sürekli,onun adını anacağız değil mi?
  İnci :-Evet.
  Ayşe :-Bu arada buraya gelmek nereden geldi aklına?
  İnci :-Aslında ben sizi rahatsız etmek istemedim ama Sefa abi arayıp gelmemi istedi.
  Ayşe :-Abim mi?Koş İnci, mutfağa gidelim.Kızla baş başa kalmak için çağırdı seni.Komşuyu da o ayarladı.Dedi ve mutfağa koştu.
  İnci gülüyordu.
  Kim Hyun ve Kim Jun,Jung Min 'in yanındalardı.
  Jung Min :-Şu işe bak.Onlar birbirlerini ne çok seviyorlarmış.
  Kim Hyun :-Evet. Aşklarına sahip çıktılar.
  Kim Jun :-Bizim aksimize doğru olanı  yaptılar.
  Jung Min :-Hatırlıyorum da Sefa abi,kızları gerçekten sevdiğimizi anlamak için, bizi nasılda test etmişti.
  Kim Jun :-Hatırladım.
  Kim Hyun :-Üstelik,amcam da evlenmelerine izin verdi.
  Kim Jun :-Neyse ki aramızdan bazıları mutlu olabilecek.Düğün var yani.
  Kim Hyun :-Aynen.O düğünde Ayşe 'yi görmek te var.Düşünsenize hâlimi.
  Jung Min :-Belki yeniden?
  Kim Hyun :-Ayşe bana olanlardan sonra bakar mı sanıyorsun?
  Kim Jun başını eğdi:-Evet,o olanlar.
  Kore'ye yeniden dönüş başlıyordu.Bu eski dostu yeniden ziyaret edeceklerdi.Düğün bahane olacaktı belki hasret gidermek için. O değil de birbirini hâlâ seven gençler ne yapacaklardı acaba? Peki ya gerçekler?Ortaya çıkmamak için, direndikçe direniyordu.Aşk ve oyun arasında ki çekişme sürüyordu hâlâ.Sonunda gerçekten kim kazanacaktı?
  Her iki tarafta anlaşmışlardı.Birileri muradına eriyordu.Ayşe ve İnci, uçakta yan yanalardı.Düğün sahibi Ayşe olmasına rağmen,İnci, ondan heyecanlıydı.Sebebi ise mâlum.
  Ayşe :-İnci, iyi misin?
  İnci :-Ayşe ben,ben garip hissediyorum.
  Ayşe :-Anladığım şey mi?
  İnci :-Eun Min ablanın düğününe o da gelecek biliyorum.
  Ayşe :-Kim Jun ve Hyun 'da.
  İnci :-Onu görünce ne yapacağım? Neden heyecanlanıyorum ki?O kız arkadaşı ile gelir belki.Çok aptalım.
  Ayşe gülümsedi :-O zaman ben de aptalım.
  İnci :-Bir ben değilim anlaşılan bunları düşünen.
  Hava alanına inmişlerdi.Onları Kim Jun ve Kim Hyun karşıladılar.Ne karşılamaydı.Ne karşılaşmaydı.Kim Hyun, öyle bir bakıyordu ki Ayşe 'ye onu özlediği her halinden belli oluyordu.Eğer Ayşe ve İnci 'nin ailesi orada olmasalar,koşup,boynuna sarılabilirdi.Ya Ayşe,parmağında ki yüzüğü unutuvermişti.Nişanlandığını unutuverdi onu görünce.Kalbi "Git sarıl hâlâ sevdiğin şu çocuğa.Sarıl ve kokusunu içine çek"diyordu.Ayakları ona doğru koşmak istiyordu.Kolları da boynuna dolanmak.Ama yapamazdı.Yapmamalıydı.Gözleriyle özlem gidermek zorunda kalacaktı.Sadece bakmakla yetinecekti.Bunu bile yapamayacaktı hatta.Çünkü başka bir erkeğe söz vermişti.Sözünden caymak yakışmazdı.
  Kim Hyun, usulca geldi yanına. Usulca eğildi.
  Kim Hyun :-Bavulunu bana ver.Sen yorulma.Dedi ve elini attı.Elleri birbirine dokunmuştu.Ayşe 'nin yüzük olan parmağı dokunmuştu Kim Hyun 'un eline.Hissettirmişti kendisini Kim Hyun 'a yüzük."Ben buradayım "demişti sanki.Başını kaldırdı ve Ayşe 'ye baktı üzülerek.Ayşe 'de ona.
  İnci, Ayşe 'ye baktı. Kim Jun 'da Kim Hyun 'a.
  Kim Hyun :-Bu?
  Ayşe konuşmadı.Konuşamadı.Sözcük geldi ve boğazında takılı kaldı.Annesinin yanına gitti hızla.
  Kim Jun :-İnci?
  İnci :-Doğru.Ayşe, nişanlandı.Geçen ay.
  

 

 
 
 

BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin