Beş sene çabucak geçmişti.Ama kalbinde aşkla bağlı olan gençlerimiz için bayağı uzun olmuştu.Sonsuza dek kavuşmanın hayali ile geçirmişlerdi bunca seneyi.Sonunda bahar tamamiyle gelmişti bahar çiçeklerine.Fırtınalar dinmiş,yerini güneşli günlere bırakmıştı.Umut ve aşk ile bezenmiş yarınlara.
Kızlar, evde oturmuş,televizyon izliyorlardı.Haberler izleniyordu bu gün.
:-Haber programımıza Asya'nın bir incisi olan Güney Kore ile başlıyoruz.Bildiğiniz üzere bu sene Türkçe ve Korece kardeş dil seçildiler.Bu kardeşlikte büyük payı olan Koreli ve Türk gençlerin başlattığı proje ile artık Türkiye'de Korece,Güney Kore'de de Türkçe yaygınlaştırılmaya çalışılacak.
İnci :-Ayşe, duydun mu?Sizden bahsediyor.
Ayşe gülümsedi:-Evet. Hyun ile gurur duyuyorum.Bu proje onun fikriydi.
:-Ayrıca,Koreli ve Türk bilim insanlarının,büyük bir bilim projesinde buluşacakları da aldığımız bilgiler arasında.Kimliği henüz açıklanmayan bu genç dehaların alanlarında en iyisi oldukları biliniyor.
Ayşe :-Biz kim olduklarını biliyoruz.
Derya :-İnci, ailen ve biz seninle gurur duyuyoruz.
İnci :-Sağolun kızlar. Her şey sizin desteğiniz ile oldu.Aslında,Jung Min beş sene önce ki sözünü tuttu ve iyi bir bilim insanı oldu.Onunla aynı işi yapmak güzel olacak. Ayşe ve Hyun gibi.
:-Koreli iş adamının oğlu yine Koreli'lere birinciliği tattırdı.Dünya çapında düzenlenen tekwando turnuvasında ard arda üç senedir birinci olan Koreli yarışmacı altın madalyayı yine kimseye kaptırmadı. Biz de onu ve Güney Kore 'yi tebrik ediyoruz.
Ayşe :-Bu harika bir haber.Jun yine en iyi olduğunu kanıtladı.
Derya gülümsedi :-Evet yine.
İnci :-Onu özlüyor musun?
Derya :-Çook.Beş senedir kimseyle tartışmadım.
Kızlar gülüyorlardı.
Kim Hyun, Kim Jun ve Jung Min 'de evdelerdi.Onlarda da haber kanalı açıktı.
:-Türk-Kore ilişlileri her geçen gün daha da iyiye gidiyor.Her iki tarafta bu durumdan oldukça memnun.Çünkü, Türkiye ve Güney Kore arasında Kore savaşından kalma güçlü bir bağ var.Son zamanlarda yürütülen ortak projelerde bu bağın güçlenmesine yardımcı oluyor.Örneğin; Türk ve Kore dillerinin kardeş dil seçilmeleri ve bu konuda yapılan çalışmalar,her iki ülkede de yaşayan vatandaşları mutlu etti.
Jung Min :-Ayşe ile yaptığınız bu proje bir harika.
Kim Hyun :-İnternet üzerinden konuşurken düşündük bunu.Sonuçta birbirimizin dilini bilmemiz,her ikimiz için de iyi olacak.
:-Ayrıca her iki ülkenin bilim adamlarının birlikte çalışma fikri de yine bu kardeş ülkeleri güçlü kılacak projelerden biri.
Kim Jun :-İnci ile harika bir ikili olacaksınız.
Jung Min :-Uzakta olsakta yine birbirimizi bulduk galiba.
:-Son haber de sanat ve spordan.Türk ressamın ülkemize gönderdiği tablolar ile yapılan sergisi,beklenilenden daha büyük ilgi çekti. Koreli genç erkek ve Türk genç kızın aşkını anlatan tablo ziyaretçileri büyüledi.Ayrıca genç tekwandocumuzun,zaferinde en büyük desteği veren sevgili Türklere de çok teşekkür ediyoruz.Destekleri için minnettarız.
Jung Min :-Bu Türk-Kore kardeşliği.
Kim Jun :-Ya da Türk -Kore aşkı.
Kim Hyun :-Derya'nın sergisi harikaydı gerçekten.
Kim Jun :-Evet.
Jung Min :-Kendisinin burada olamaması kötü oldu.Jun,söylesene onu özledin mi?
Kim Jun :-Çok özledim. Her konuda bana verdiği desteği de.
Kim Hyun :-Kaç sene oldu.Hepimiz özledik.
Jung Min :-Ben İnci ile kütüphane de vakit geçirmeyi özledim.Onsuz kitapların tadını alamıyorum. Dedi özlemle.
Kim Hyun :-Ben de Ayşe 'nin elinden tutup,dolaşmayı.O yanımdayken,ne kadar da mutluydum.Şimdi Kore bile yabancı geliyor onsuz.
Jung Min :-Projeler,çalışmalar,bir de İnci ile çalışma hayali,onu daha çok özlememe neden oldu.
Kim Jun :-Söyleyeceğime gülmeyin ama Derya ile kavgalarımızı bile özledim.
Kim Hyun ve Jung Min gülmeye başladılar.
Kim Jun gülümsedi:-Gülmeyin demiştim.
Türkiye buluşma yeriydi.Artık birbirlerine sonsuza dek ait olma yeri.Erkekler aileleri ile Türkiye'ye gelmişlerdi. Kızlar ve aileleri ise onları bekliyorlardı.Gençlerde heyecan tavan yapmıştı yani.
Kızların evinin kapısının önündelerdi.
Jung Min :-Hyun, Jun,şu an heyecandan ökebilirim.
Kim Hyun :-Ne yalan söyleyeyim,ben de.
Jung Min :-Ya kızları vermezlerse?
Kim Jun :-Biz de kaçırırız.
Jung Min :-Kaçarlar mı ki?
Kim Jun güldü :-İyi düşünün iyi olsun.Her şey güzel olacak.Bu akşam,sevdiğimiz kızları alacağız.
Kim Hyun :-O kadar sene bekledim bu anı.Almadan gitmem.
Bayan Jeong Ryo:-Hey haydi artık. Böylece durup, konuşacak mısınız?
Bayan Yang Mi:-Onlar şu an çok heyecanlılar.Baksanıza hallerine.Dedi gülerek.
Kim Hyun :-Geliyoruz.
Kapı çaldı.İnci, kapıyı açtı. Türk tarafı,Kore tarafını gayet sıcak karşıladılar. Jung Min, elinde ki çiçeği İnci 'ye verdi. Kim Jun ve Kim Hyun 'da Derya ve Ayşe 'ye.
Bu bir tanışma yemeğiydi.İş ciddileşmişti yani.Gülücükler,Korece'den Türkçe'ye ve Türkçe 'den Korece'ye dönen kelimeler ve kaçamak bakışmalar havada uçuşuyordu.Kısaca mutluydu herkes.
Hanımlar,kahve içiyor,Gül Hanım,Seher Hanım ve Rüya Hanım, Bayan Yang Mi ve Bayan Jeong Ryo'ya Türk işi el işlerini gösteriyorlardı.Onlarda merakla ve beğeniyle bakıyorlardı.
Erkeklerde de durum bu kadar güzeldi.Ailelerin kaynaşmaları kızları mutlu etmişti.
Ayşe :-Sizce bu iş olacak mı.?
Derya :-İnşallah.
İnci :-Çok heyecanlıyım.
Ayşe :-Ben de. Sizce de bu gün çok tatlı olmamışlar mı?
Derya :-Bizim için Türkçe bile öğrenmişler.Dedi gülümseyerek.
İnci :-Evet. Bu harika bir şey. Daha doğrusu,aşk harika bir şey.
Ayşe :-Allahım,ne olur aileler birbirlerini sevmiş olsunlar.
İnci :-Ne de olsa bu tanışma yemeğine bağlı her şey.
Az sonra Kore tarafı ani bir şey yapacaktı ve herkesi şaşırtacaktı.Konuya erken girecek ve tanışma yemeği format değiştirip,kız isteme gününe dönecekti.
Bay Leo Jo:-Bu gün sizlerle olmak, yemeklerinizden yemek, çay ve kahvenizden içmek çok güzeldi.Ama artık konuya girmenin vakti geldi. Sizin deyiminizle kız istemenin.
Kızlar şaşırmışlardı.
Ayşe :-Ne?Ben yanlış mı duydum?
Derya :-Hayır. Bay Leo Jo,kız isteme dedi.
İnci :-Acaba bizimkiler ne cevap verecekler?
O anda Kim Jun Derya 'ya,Kim Hyun Ayşe 'ye ve Jung Min 'de İnci 'ye gülümsedi.
Sanki içlerinden "Bu kızı alacaz başka yolu yok"diye tezavrat yapıyorladı.Bir Türk olsa, beklenilir hareket olabilirdi.Ama belkide "Taehan Minguk (Güney Kore)"diye sessiz sessiz ama coşkuyla bağırıyor olabilirlerdi bir Koreli tezavratı ile.Kim bilir.
Bay Sang Kyu :-Türkler de "Kız isteme"diye bir adet olduğunu öğrendik ve biz Koreli'ler de âdetlerimize çok bağlı olduğumuz için, sizin bu âdetinizi yerine getirmek istedik.
Bay Young Chan:-Türkler ve Koreliler kardeştirler.Bir çok ortak yönümüz var.Biz iki dost ülkeyiz ve bu dostluğu da çocuklarımızın evliliği ile taçlandırmak isteriz.Biz müslüman değiliz.Ama bunu gönülden söyleyeceğim. Allahın emri,peygamberin kavli ile kızlarınızı,oğullarımıza istiyoruz.
Bir Koreli'den duyulmak istenen en güzel cümlelerden birini söylemişti Bay Young Chan.Üstelik, kız tarafının oldukça hoşuna gitmişti bu cümlenin kullanılması.Güney Kore,yani erkek tarafı,artı bir puan kazanmıştı Türk tarafınından.Bu durumda,kız tarafınında olumlu ya da olumsuz bir cevap vermesi gerekiyordu şimdi. Mustafa Bey ve Emin Bey,Ahmet Bey'e bıraktılar sözü.Aralarında en büyük olan oydu çünkü.Cevap vermekte,ona yakışırdı.
Ahmet Bey:-Sizinle tanışmak çok güzeldi.Özellikle de anlaştığımızı görmek. Çocuklarımızın mutlu olmasını çok isteriz.
Bay Leo Jo:-Bundan emin olabilirsiniz.
Ahmet Bey:-Daha ilk tanışmamızda olsa,sizleri çok sevdik.Bir aile olmak güzel olabilir belki ama sizlerinde bildiği üzere biz müslümanız ve kızlarımızın,farklı dinden birileri ile evlenmelerine izin veremeyiz.
Söz artık gençlerde idi.
Kim Jun :-Efendim,izninizle,bir şey söylemek istiyorum.Biz müslüman olmayı kabul ettik zaten. Bunun nedeni de kızlarınız değil.Sadece öncü oldular diyelim.Biz çok önce İslâmı araştırdık ve benimsedik.
Jung Min :-Onda ki güzelliği gördük.İnanacağımız dini başkası için değil de kendimiz sevdiğimiz için kabul etmeyi tercih ettik.
Kim Hyun :-Biz müslüman olunca her şekil de mutlu olacağımıza inanıyoruz.Çünkü,İslâmı seçenlerin mutlu olduklarını gördük.
Bu sözcükler,hem kızları,hem de ailelerini mutlu etmeye yetmişti.Hatta kız babalarının gönlünü çalmaya.Ahmet Bey,Mustafa Bey ve Emin Bey, birbirlerine baktılar. Gülümsediler.
Ahmet Bey :-Pekâlâ. Biz de aileleri olarak,bu durumda evlenmenize izin veriyoruz.
Gençler koşup,birbirlerine sarılmamak için zor tutuyorlardı kendilerini.
Ayşe :-Ohh!Sonunda.Dedi rahat bir nefes alarak.
İnci :-Ne yani evleniyor muyuz?
Derya :-Evet.Öyle oluyor.
Yüzükleri takılıyordu.Yanyanaydılar.Hatta göz göze.İçleri kıpır kıpırdı.
Sefa ve Eun Min, yanlarına geldiler.
Sefa:-Bana bakın muhteşem üçlü,Kardeşlerimi bir üzerseniz,tepenizde biterim ona göre.
Kim Jun :-Öyle bir şey asla olmayacak.
Kim Hyun :-Gözün arkada kalmasın.
Jung Min :-Bu günü nasıl bekledik abi biliyor musun sen?Onları üzer miyiz hiç?
Sefa :-Haydi bakalım.
Ayşe :-Abi ilk günden çocukları korkutup,nikahtan kaçıracaksın.
Gülüyorlardı. Sefa ve Eun Min, tek tek tebrik ettiler onları.
Bir kafede buluşmuşlardı.
Kim Hyun :-Evleneceğimize hâlâ inanmıyorum. Yoksa rüya mı görüyorum?
Ayşe :-Hayır gerçek.
Kim Hyun :-Beni bir kerecik öpsen,anlarım rüya mı?Gerçek mi?Dedi ve yanağını döndü.
Ayşe gülümsedi :-Çimdikleyeyim istersen.
Derya :-Müslümanlıkla ilgili söyledikleriniz çok güzeldi.Bizi mutlu ettiniz bu sözlerle.
Kim Jun :-O cümleler,bizim gerçek hislerimizdi.
İnci :-Bu çok güzel.Bazı insanlar,İslâmda bulunan güzelliklerin farkında değiller.Sizin bunu görmeniz harika.
Jung Min :-Ben İslâmı araştırdım ve hayran kaldım. Düşünsenize,müslüman olunca,änceki günahlarınız sıfırlanıyor.
Kim Hyun :-Yeniden doğmuş gibi.
Ayşe :-Bize bu mutluluğu yaşattığınız için teşekkür ederiz.
Kim Hyun :-Asıl siz böyle bir şey de bize sebep olduğunuz için, biz teşekkür ederiz.Dedi gülümseyerek.
Çifte mutluluktu bu erkekler için.Evet her şekilde mutluluğu yakalıyorlardı.Güzel şeydi doğrusu.Herkesin başına gelmezdi böylesi. Şimdi sıra müslüman olma vaktiydi. Ebedi mutluluk vakti.
Kim Jun, Kim Hyun ve Jung Min hazırlardı.Karşılarında ki kişi ile tekrar etmeye başladılar kelimeyi sehadeti.
Kim Jun, Kim Hyun ve Jung Min :-Eşhedü enla ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhü ve resulüh.
Yeniden doğuş gerçekleşmişti. Bir bebek gibi tertemizdiler.Ne güzel şey ruhun temizlenmesi ve ne güzel sadece mutluluk ile dolmak.
Odadan çıktılar. Derya, İnci ve Ayşe, onları karşıladılar.
Kim Jun :-Artık müslümanız.
Derya :-Hayırlı olsun canım.
Kim Hyun :-Sanki hafiflemiş hissediyorum kendimi.
Ayşe :-Bu çok güzel.
Jung Min :-Çifte mutluluk yaşıyorum şu an.
İnci :-Ben de.Sizin adınıza çok sevindik.
Kim Hyun :-Sıra da düğünümüz mü var yani?
Ayşe gülümsedi :-Evet canım.Sıra da düğün var.
Kim Jun, bahçede oturuyordu.Halinden düşünceli olduğu belli oluyordu.Derya yanına geldi ve oturdu.
Derya :-Burada tek başına ne yapıyorsun?
Kim Jun :-Oturuyorum.
Derya :-Sadece oturkuyorsun.Bir şey düşünüyor gibisin.
Kim Jun :-Aslında düşünüyorum.
Derya, Kim Jun'un yüzüne baktı.
Derya :-Anlatmak ister misin?
Kim Jun :-O gün tanışma yemeğinde ,Jung Min ve Hyun 'un anneleri ,ne kadar mutlulardı.Çocukları ile birliktelerdi.Oysa ben de annemin yanımda olmasını,bu mutluluğu onunla paylaşmayı isterdim.Anlayacağın,annemi özledim yine.
Derya :-Doğrusu ben de annenle tanışmayı isterdim.Tanıştığım zaman da ona teşekkür ederdim.
Kim Jun :-Teşekkür mü?Neden?
Derya :-Senin gibi çekik gözü,dünyaya getirdiği için.
Kim Jun, Derya 'nın omuzuna kolunu attı ve kendine doğru çekti. Saçını öptü.
Kim Jun :-O zaman ben de sizinkilere teşekkür etmeliyim.Senin gibi iyi kalpli bir kızı dünyaya getirdikleri için.Çünkü sen,beni o arabanın içinden çıkardığın gibi,üzüntülerimden de çekip alıyorsun.Allaha şükürler olsun.
Derya, Kim Jun 'a baktı hiç bitmeyecek bir aşkla ve gülümsedi. Başını omuzuna yasladı.
Ayşe ve Kim Hyun 'da konuşuyorlardı, bahçenin diğer bir köşesinde.Kim Hyun, parmağında ki yüzüğe baktı.
Kim Hyun :-Senin başkası ile nişanlandığını gördüğümde başımdan vurulmuşa dönmüştüm.Seni kaybedeceğim diye çok korktum.
Ayşe :-Şimdi yanındayım ama.Sanırım Allah bizi çok güçlü bir bağ ile birbirimize bağlamįş.
Kim Hyun :-Haklısın. İyi ki de öyle olmuş.Hiç ayrılmayalım olur mu?
Ayşe :-Ömrüm yettiğince yanında olacağım.
Kim Hyun, Ayşe 'nin elinden tuttu.
Kim Hyun :-Bu arada bu yüzükler bize çok yakıştı öyle değil mi?
Ayşe :-Evet. Dedi gülerek.
İnci ve Jung Min ise düğün davetiyelerine bakıyorlardı.
Jung Min :-Keşke gerçek annem ve babam da bu günü görselerdi.
İnci :-Eminim çok mutlulardır şimdi.Çünkü onlar hep seninle.
Jung Min gülümsedi :-Haklısın.
İnci :-Biricik oğulları evleniyor.Her anne babanın görmek istediği şey.
Jung Min :-Bir insanın ruh ikizi ile evlenmesi mucize gibi bir şey.Bence sen bana Allahın hediyesisin.
İnci gülümsedi :-Sen de bana gönderilen bir hediyesin.
Jung Min :-Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
İnci :-Parmağında ki yüzüğe bakarsan anlarsın.
Jung Min yüzüğüne baktı ve gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹
FanfictionKORE DRAMASI TADINDA Onlar üç Türk genç kız ve üç Koreli erkektiler.Aşkın en güzel yaşındaydılar.Henüz Bahar çiçeğiydiler.Nereden bileceklerdi ki kendilerini romantik bir komedinin içinde bulacaklarını ve aşkla sınanacaklarını. Bir taraf Türk,d...