49.Bölüm-Düğün

278 29 0
                                    

   Yeniden dönüştü maceralara,aşka ve mutluluğa.Ama hayır.Bunlar sadece hatıraydı ve anılara dönüşmüştü tüm güzel şeyler.Çünkü geçmişte kalmıştı Kore onlar için.Ama iyi anıyorlardı onu.Seviyorlardı yine de.Ve misafir olarakta olsa yeniden dönmek güzeldi.
  Ayşe, İnci ve aileleri otele yerleşmişlerdi.Kim Hyun ve Kim Jun getirmişti onları buraya.Kızların bavullarını içeri koydular.
  Ayşe :-Teşekkürler. Dedi Kim Hyun 'a bakmadan.
  Kim Hyun :-Önemli değil.
  Kim Jun :-Söyleyin bakalım, yeniden Kore 'de olmak nasıl bir duygu?
  İnci :-Değişik.
  Ayşe :-Güzel diyebilirim.Ne de olsa,güzel günler yaşadık burada.
  Kim Hyun :-Evet. Güzel günlerdi.Peki,görüşmeyeli nasılsınız?
  Ayşe :-İyiyiz.Ya siz?
  Kim Hyun :-İdare eder.Habersizce çekip gittiğiniz o günden beri,kendimi toparlamaya çalışıyorum.
  Ayşe :-Bende aynı şeyleri seni o kızla gördüğümden beri yaşıyorum.Ama boşver.Artık bir önemi yok.
  Kim Hyun, Ayşe 'nin yüzüğüne baktı.
  Kim Hyun :-Doğru. Artık bir önemi yok. Dedi ve çıktı. Kim Jun'da peşinden.
  İnci :-Nişanlandığını duyunca üzüldü sanırım. Bence hâlâ seni seviyor.
  Ayşe :-O sayfa lisenin,bitmesiyle kapandı.
  İnci :-Ayşe, fark ettin mi,Jun kötü gözüküyordu ama Derya konusunu açmadı hiç.Onun için hiç üzülmüyor mu acaba?
  Ayşe :-Belki çabuk unuttu,yada onu hiç sevmemiştir.
  İnci :-Onlar bu defteri çoktan kapatmışlar galiba.
  Kim Jun ve Kim Hyun, otelin bahçesinde,yürüyorlardı.
  Kim Hyun :-Nişanlanmış.
  Kim Jun :-Evet.
  Kim Hyun :-Biraz çabuk olmamış mı sence de?
  Kim Jun :-Hyun, Ayşe seni hâla seviyor bence.
  Kim Hyun :-Ben nişanlanmış diyorum,sen seviyor diyorsun.
  Kim Jun :-Hava alanında birbirinize bakışınızı gördüm. Sana tıpkı senin gibi bakıyordu. Özlemle.
  Kim Hyun :-Ama o!
  Kim Jun :-Bence başka bir şey var bu işte.Hyun, biliyor musun? Her şeye rağmen aramızdan birinin mutlu olmasını isterdim.
  Kim Hyun :-Bende.Derya öldü,Ayşe başka biriyle nişanlandı,İnci ise zorunlu ayrılık yaşıyor.Mutluluk,bizim kadar onların da hakkıydı.Kendi ellerimizle mahvettik hayatımızı.
  Kim Jun, Kim Hyun 'a döndü birden.
  Kim Jun:-Ama kendi ellerimizle de düzeltebiliriz durumu.
  Kim Hyun :-Ne?
  Kim Jun :-Hâlâ aramızdan birileri mutlu olabilir. Dedi gülümseyerek.
  Kim Hyun, durumu anlamıştı :-Haklısın. Bunu yapmalıyız.
  Ertesi gün olmuştu.Kim Hyun ve Kim Jun, kızların kaldıkları otele geldiler. Kararlılardı. Jung Min 'i mutlu edeceklerdi.Kapıya vurdular.İnci, kapıyı açtı.
  İnci :-Jun, Hyun, bir şey mi oldu?
  Kim Jun :-İnci, seninle hemen konuşmalıyız.
  İnci :-Ne oldu?
  Kim Hyun :-Önemli bir konu.
  Dördü de oturmuş konuşuyorlardı.
  İnci :-Evet, sizi dinliyorum.
  Kim Hyun :-Konu,Jung Min.
  Ayşe ve İnci :-Jung Min mi?
  Kim Jun :-Evet. Nereden başlasam anlatmaya bilmiyorum.Jung Min, sana bir oyun oynadı.O kalp hastası ve amaliyat olacak.Bu ameliyat çok riskli.Yani hayatını kaybedebilir.
  Ayşe ve İnci birbirlerine baktılar.
  Kim Hyun :-Sana bu hüzünü yaşatmamak için,ayrıldı senden. Âlâkâsı olmayan bir kızla sevgili rolü yaptı. Seni kendinden soğutmak için.
  İnci :-Bu nasıl olur? Ne diyorsunuz?Dedi şaşkınlıkla.
  Kim Jun:-Şu anda hastahanede. Ameliyat olacağı günü bekliyor.
  Kim Hyun :-Kötü durumda.Seni hâlâ seviyor ve görmek istiyor.Ama üzülmeni istemediği için, sesini çıkarmıyor.
  Kim Jun :-Eğer gelirsen,seni onun yanına götürmek istiyoruz.Çünkü seni görmek istiyor ve bu son isteği olabilir.
  İnci, Ayşe 'ye baktı. Heyecanlanmıştı aslında.Çünkü Jung Min 'e karşı olan hisleri,bir gram değişmemişti.Ayşe ise ona gülümsedi ve başını salladı.
  Ayşe :-Annemlere dışarı çıkacağımızı haber verelim,sonra hemen hastahaneye.
  Hastahaneye gelmişlerdi. Ruh ikizleri karşılaşacaklardı.Evet, onlar ruh ikiziydiler ve ruhları birbirlerini istiyordu.Belki de tekrar kavuşmak,bu güne nasip olacaktı.
  İnci, odaya girdi.Yatmakta olan,Jung Min 'i gördü.Kolunda serum vardı.Sonra makineye bağlıydı.Kötü görünüyordu.Çok kötü.
  İnci :-Jung Min! Dedi ağlayarak.Kendini tutamadı işte on.
  Jung Min ona döndü :-İnci, sen!
  İnci, koştu yanına.Diğerleri dışarıda,onlara bakıyorlardı.
  İnci :-Neden benden sakladın?
  Jung Min :-Sen üzülme diye.
  İnci, Jung Min 'in elinden tuttu.
  İnci :-Beni böyle daha çok üzdün.
  Jung Min :-Öldüğümü görmenden daha iyidir.Dedi ve İnci 'nin yanağını okşadı.
  İnci :-Seni aptal! Öleceğini de nereden çıkardın?
  Jung Min :-Belki...
  İnci:-Sus lütfen.Beni yine mi üzmek istiyorsun?
  Jung Min :-Mutlu ol ne olur.Ben seni gördüğüm için çok mutluyum şu an.Sen de ol.
  İnci :-Bana çok zor günler yaşattın biliyor musun?
  Jung Min :-Seni üzdüğüm için özür dilerim.
  İnci :-Hem de çok üzdün Jung Min. Bunun için, seni affetmeyeceğim.Bu zor günleri el ele verip,beraber de aşabiliriz.
  Jung Min :-Ruh esime bunları yaşattığım için, ben bir aptalım.Ama bunu seni sevdiğim için yaptım.Ben seni çok seviyorum İnci.
  İnci, Jung Min 'in göğsüne başını koydu.
  İnci :-Ben de seni.
  Kim Hyun :-Sonun da kavuştular.
  Ayşe :-Onlar için çok seviniyorum.Dedi gözlerini silerek.
  Kim Hyun :-Birbirini seven iki insanın ayrı kalması o kadar zor ki,ikisini de anlayabiliyorum.
  O anda Ayşe, Kim Hyun 'a baktı. Kim Hyun 'da ona.Ayşe, az çok anlamıştı ne demek istediğini.Çünkü kalp kalbe karşıydı ve hisleri onun ki ile aynıydı.
  Eun Min ise gelinlik provası yapıyordu evde.Ayşe ve İnci yanındalardı.
  İnci :-Eun Min abla çok güzel oldun.
  Eun Min gülümsedi :-Teşekkürler canım.
  Ayşe :-Eminim abim seni görünce bir kez daha aşık olacak.
  Eun Min :-Beğenir mi dersin?
  Ayşe:-Hem de çok.
  Eun Min:-Bu arada o nerede?
  Ayşe :-Otelde.
  Eun Min :-Neden otelde kaldınız ki sanki,kocaman ev.Burada nizimke olsaydınız.
  Ayşe :-Bizimkilerin kararı.Düğünden önce gelin ve damat aynı evde kalamazlar.Dedi gülerek.
  O anda kapı çaldı.
  Eun Min :-Kim o?
  Sefa :-Benim.
  Ayşe ve İnci kapıyı tuttular hemen.
  Ayşe :-Abi gelemezsin.
  Sefa:-Nedenmiş o?
  İnci :-Düğünden önce gelini gelinliği ile görmek uğursuzluktur.
  Sefa:-Bunlar batıl inançar.İnanmayın.
  İnci :-Abi gitsene!
  Sefa:-Burada da mı?Siz ikiniz sıktınız artık. Sevgili mi göremeyecek miyim ben?Dedi ve kapıyı itip,içeri girdi.
  Ayşe :-Ya abi ya!
  İnci :-Ne yaptı ne etti girdi içeri. 
  Sefa bakakalmıştı Eun Min 'e.
  Sefa :-Çok güzel olmuşsun canım.
  Eun Min,gülümsedi :-Teşekkür ederim.Çok tatlısın ama şimdi gitmelisin.Beni düğünde görmeni istiyorum. Dedi ve Sefa'yı dışarı çıkardı.
  Sefa :-Bağri bir öpücük?
  Eun Min :-Haydi ama!Dedi ve kapıyı kapattı gülerek.
  Ayşe :-Ohh eline sağlık.
  İnci :-Size imreniyorum abla.Aşkınıza sahip çıktınız ve yarın düğününüz var.
  Eun Min oturdu.Kızları da yanına oturttu.
  Eun Min :-Bizim Sefa ile aşkımız,hızlı gerçekleşti.Ama ikimizin de sevgisinin altı boş değildi.Sizin ki ise yavaş yavaş gelişti.Ama sizinki de boş değil.Ben Sefa'nın sevgisine inandığım için onunla bir ömürü birlikte geçirmek istiyorum. Ve biliyor musunuz?Sizin sevginize de inanıyorum.Mutlu sonu göreceksiniz bence.
  İnci :-Aslında çok korkuyorum.
  Eun Min :-Neden? Jung Min ile yeniden birliktesiniz.
  İnci :-Derya'yı hatırlıyorum da kalp krizi filan.Bu ameliyat sırasında yaa...
  Eun Min gülümsedi :-Aklına kötü şeyler getirme.İyi düşün,iyi olsun,Yada sizin tabirinizle,Allahtan ümit kesilmez.
  İnci ve Ayşe gülümsediler.
  Kim Hyun ve Kim Jun, Jung Min 'in yanındalardı.
  Jung Min :-Bu gün neredeyse,mutluluktan kalp krizi geçireceğim.
  Kim Hyun :-Mutlu olduğunu görmek çok güzel.
  Jung Min :-Bu günde gelir mi acaba buraya?
  Kim Hyun :-Ailesi yanında.Ayrıca Eun Min ablaya yardım edecekler.Gelemeyebilir.
  Jung Min :-Olsun.Yine de burada olduğunu bilmek güzel.
  Kim Jun :-Sıra Hyun'da.
  Kim Hyun :-Unuttun mu o nişanlı.
  Kim Jun :-Bence yine de konuşmalısın.Kendini akla en azından.Hâlâ Ha Eun ile isteyerek öpüştüğünü sanıyor.
  Jung Min :-Jun haklı.Belki dengeler değişir.
  Kim Hyun, ümitlenmişti sanki o an.
  Kim Hyun :-Ya sen Jun? Sen ne olacaksın?Hep böyle, başkalarının mutluluğu için mi çabalayacaksın?
  Kim Jun başını öne eğdi :-Derya 'da olsa böyle yapmaz mıydı?Başkaları için kendini feda etmez miydi?Onun gibi yapmaya çalışıyorum.
  Kim Hyun:-Onu unut desem de biliyorum bunu yapamayacaksın.
  Kim Jun:-Derya'yı unutmam çok zor.Hayali her gün karşım da iken imkânsız.Evet öldü ama ayrılığı bile aşk gibi bana.Nasıl sevdiysem artık. Nasıl sevdirdiyse kendini bana.
  Kim Hyun ve Ayşe buluşmuşlardı bu gün.Kim Hyun bir cesaret çağırmıştı Ayşe 'yi.Bir umut.
  Ayşe :-Beni neden çağırdın buraya?
  Kim Hyun :-Burayı hatırladın mı?
  Ayşe :-Evet. Piknik yapmıştık.
  Kim Hyun :-Hayır o değil. Sana evlenme tekilifi etmiştim.Sanki unutmuş gibisin.
  Ayşe sustu.
  Kim Hyun :-O gün beni dinlemedin.Ama sana her şeyi anlatacağım.
  Ayşe :-Hyun, her şey için çok geç.
  Kim Hyun :-Geç yada erken.Doğruları bilmeni istiyorum.
  Ayşe :-Peki.Seni dinliyorum.
  Kim Hyun :-Ha Eun, aramızda bir şeyler olabileceğini düşünmüş ve bir takım oyunlar oynamış.Eski mektupları getirmek,senin yanında yakın davranmak ve o gördüğün şey işte. Hepsi onun oyunuymuş.Sana gördüklerinin gerçek olmadığını anlatmak istedim.Çok istedim ama beni dinlemedin.Gittin.Yine de seni sevmekten vaz geçmedim.Vaz geçememde.Seni rüyalarımda gördükçe nasıl unutabilirim ki o güzel yüzünü?Aslında unutmak için uğraşmadım bile.Bana yalancı demiştin.Aşkım konusunda sana hiç yalan söylemedim.
  Ayşe parmağında ki yüzüğe baktı:-Hyun, ben başka biriyle nişanlıyım.Aileler arasında küçük bir yüzük takma töreni yapıldı.Yakında da daha büyüğü olacak.
  Kim Hyun :-Bana bunu neden anlatıyorsun?
  Ayşe :-Beni unut diye.Benim gelecek ile ilgili plânlarım var diye.Dedi ve gözlerini sildi.
  Kim Hyun :-Beni ne çabuk unuttun? Senin aşkın,başka bir erkek ile nişanlanacak kadar basit miydi?Neden anlattım ki hislerimi sana?Dedi ve gitti.
  Ayşe ağlıyordu :-Hyun! Allahım ne yapacağım şimdi ben?
  İnci, Jung Min 'in yanındaydı.Hastahanede.Onunla ilgileniyordu.Öyle çok özlemişti ki sevdiğini, yanından ayrılmak istemiyordu.Sevgi zaten bu değil miydi?Hep onun yanında kalıp,hep onunla olmak. Sonsuza dek gözlerine bakmak ya da.Gerçek aşk böyle değil miydi?Onlarınki de gerçek aşktı zaten.
  Ama aşk her zaman mutlu etmiyordu ki insanı.Ayşe meselâ. Gölün kenarına oturmuş ağlıyordu çaresizlikle.İstese de istemese de sevdiğinden ayrı kalıyordu.Hele de gerçekleri öğrendikten sonra hüzün,büyüyordu içine.Hele de Hyun 'un bu hâlini görünce.Kim Hyun ise sessiz kalmasada,kendisini aklamış olsa da değişen bir şey olmamıştı.Göz göre göre başkasının oluyordu Ayşe. Ve aralarında sadece bir yüzük duruyordu.El ele tutuşmalarını,özlemle sarılmalarını sadece bir yüzük engelliyordu maalesef.
  Ya Kim Jun, yine bir fırsatını bulmuş,odasına kendini hapsetmişti.O tablonun karşısındaydı yine.Unutamadığı sevgilisini yada bir  ömür boyu hatırlayacağı aşkını yine anıyordu göz yaşları ile.Yine de seviyordu kaybetmiş olsada.
  Bu gün düğün günüydü.Bu gün iki aşık, hayatlarını birleştireceklerdi.Mutluluğa giden o adımı atacaklardı.
  Salona gelmişlerdi.Ayşe inadına Kim Hyun kendisine bağlansın ister gibi güzeldi bu gün.Kim Hyun ise kalbinin yansıması olan bakışlarıyla bakıyordu ona.Ne yapsın?Hâlâ seviyordu bu kızı.
  Sefa,Ayşe 'nin yanına geldi.
  Sefa :-Ne yapıyormuş bakalım benim kardeşim?
  Ayşe :-Hiiç.Hadi yine iyisin.Muradına eriyorsun sonunda.
  Sefa güldü :-Evet. Sizden kurtuluyorum sonunda.
  Ayşe, Sefa 'ya baktı.
  Sefa :-Şaka, şaka. Biraz durgun gibisin. Anlat haydi.
  Ayşe :-Anlatsam,anlayacak mısın?
  Sefa :-O değil mi?
  Ayşe :-Boşver beni.Bu gün senin en mutlu günün.
  Sefa :-Sana sadece bir cümle söyleyeceğim.Anlayacağına eminim.Ne karar verirsen ver,ben senin arkandayım.
  Ayşe gülümsedi :-Sağol abi.
  Sefa :-Gülümse.Bu gün benim olduğu kadar, sizinde mutlu gününüz olmasını istiyorum çünkü. Dedi ve yanağından makas alıp gitti.
  Kızlar, Eun Min 'in odasındalardı.Hazırlanmasına yardım ediyorlardı.
  Ayşe :-Gelinlik çok yakıştı.
  İnci :-Harika görünüyorsun.Saçını da düzleyeyim.Dedi Eun Min 'in saçlarını omuzuna dağıtarak.
  Eun Min :-Kızlar, düğünden sonra siz de bizimle kalsanıza Kore'de.Türkiye'ye beraber döneriz.Ne dersiniz?
  Ayşe :-Eun Min abla, okul var biliyorsun.
  İnci :-Hem siz yeni evli olacaksınız. Bizim ne işimiz var balayınızda.
  Eun Min :-Biz balayımızı Türkiye'de yapacağız. İtiraz istemiyorum.Hep beraber buradayız.Hem Jung Min 'in ameliyatı var unuttunuz mu?Onun yanında olmak istemiyor musunuz?
  İnci :-Aslında ben de annemlerden nasıl izin alırım diye düşünüyordum.Dedi Ayşe 'ye bakarak.
  Ayşe gülümsedi :-Pekâlâ.
  Eun Min, birden etrafa bakmaya başladı.
  Ayşe :-Eun Min abla, ne arıyorsun?
  Eun Min :-Kızlar çiçeğim yok.
  İnci :-Evde mi kaldı acaba?
  Eun Min :-Galiba.Şimdi ne yapacağım? Çiçeksiz gelin olur mu hiç?
  O anda Sefa içeri girdi. :-Ne oldu?Bu haliniz ne?
  Eun Min :-Canım,çiçeğimi evde unutmuşum.
  Sefa :-Ne çiçeği?
  Eun Min :-Gelin çiçeğim.
  Ayşe :-Gidip yeni bir çiçek yaptırmamızı ister misin?
  Eun Min :-O anneannemden hatıraydı.Elimde onunla çıkmak istemiştim.Ama alamazsanız da yapacak bir şey yok.
  Ayşe, Eun Min 'in anlayışlı davranmak adına üzüldüğünü anlamıştı.
  Ayşe :-Abi koş o çiçeği buraya getir.
  Sefa :-Ben mi?
  İnci :-Birini gönder ya da.Bir şekilde getir o çiçeği.
  Sefa, Eun Min 'e baktı.
  Sefa :-Tamam. Dedi ve çıktı. O kadar hızlı yürüyordu ki,Kim Hyun 'u görmedi ve ona çarptı.
  Kim Hyun :-Sefa abi,ne bu acele?
  Sefa :-Eun Min 'in çiçeği evde kalmış.Onu getirmesi için birini göndermem gerek.
  Kim Hyun gülümsedi :- Sen düğününe dön ve o işi bana bırak.Jun oralarda.Ben ona söylerim getirir.
  Sefa o kadar sevinmişti ki Kim Hyun 'u alnından öptü.
  Sefa :-Sağol bu iyiliğini hiç unutmayacağım.Dedi ve içeri döndü.
  Kim Hyun şaşkındı ve gülüyordu. Hemen,telefonunu çıkarıp,Kim Jun 'u aradı.Kim Jun, arabadaydı.Henüz hazırlanmamıştı düğüne gelmek için.
  Kim Jun:-Efendim Hyun.
  Kim Hyun :-Nerdesin Jun?
  Kim Jun :-Sizin evin yakınından geçeceğim birazdan.
  Kim Hyun :-Bu çok iyi. Gelirken bize uğra.Eun Min ablanın gelin çiçeği kalmış.Onu getirir misin?
  Kim Jun :-Tamam. Sorun değil.
  Eun Min ve kızlar odada çiçek bekliyorlardı.
  Eun Min :-Acaba Sefa çiçeğimi getirtebilecek mi?
  İnci :-Sen merak etme halletmişlerdir bile.
  Eun Min :-Acaba, başka bir çiçek mi bulsaydık?
  Ayşe :-Olur mu hiç?Onu bu gün için saklamışsın.Elbette getirecekler.
  Eun Min :-Çok iyisiniz.
  Ayşe :-Yine de ben bu erkeklere fazla güvenemiyorum.En iyisi işimizi sağlama alalım.Dedi ve telefonunu çıkarıp birini aradı.
  Ayşe :-Canım neredesin?Anladım.Şimdi sana vereceğim adrese gidip,bir şey getirmeni istiyorum.Yapar mısın? Bu çok iyi. Dedi ve telefonda ki kişiden çiçeği getirmesini istedi.Sonra da kapattı.
  İnci :-Kim di o?Pek bi samimi konuştun?
  Ayşe :-Benim için bu işi becerek biri.
  Eun Min :-Anladım.Nişanlın değil mi?O da mı geliyor?
  Ayşe gülümsedi ve başını öne eğdi.
  Ayşe :-Bu işi de hallettik!  
  Kim Jun, Kim Hyun 'un evine geldi.Koşarak merdivenleri çıktı ve Eun Min 'in odasına girdi.Aramaya başladı çiçeği.
  Kim Jun :-Nerdeymiş bu çiçek?Ah işte orada.
  Evet, çiçek orada komidinin üzerinde,şeffaf bir kutunun içindeydi.Kim Jun baktı,eline aldı.
  Kim Jun :-Önce banyoya bir uğrasam iyi olacak. Dedi ve elindekini yerine bırakıp banyoya girdi.
  Ellerini yıkadı önce.Sonra da yüzünü.Aynaya baktı.Tekrar su serpti yüzüne.Tam havlu ile kurulanıyordu ki,bir ses duydu.
  :-İşte buradaymış.
  Kim Jun, hemen çıktı banyodan.Kim di bu arkası dönük yabancı?Hırsız değildi.Şık biriydi hatta.Eun Min 'in çiçeğini eline almış ne yapıyordu peki?
  Kim Jun :-Heyy! Dedi ve ona doğru ilerledi.Birden bu yabancı kız da arkasını döndü.İkisi de burun buruna geldiler.Çarpıştılar.Kim Jun bir an tutu onu belinden.Ama gördüğü şeye inanamadı.İnanılacak gibi değildi çünkü.Gözleri,saşkınlığını gizleyemiyordu.
  Kim Jun :-Derya!
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 

BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin