Bir rüzgar esiyordu.Öyle bir esiyordu ki önüne bahar çiçeklerini katmış savuruyordu.Nereden çıkmıştı ki bu ayrılık rüzgarı?Güzelim güneşli gök yüzüne,kap kara bulutları getirmişti.Öyle güçlüydü ki taze açmış bu çiçekleri açtıkları yerden koparacak,uzaklara Kore'den taa Türkiye 'ye doğru sürükleyecekti.
Okul günüydü. İnci, başına geleceklerden habersiz,sınıfta oturmuş,kitap okuyordu.Elini çenesine koymuş,kitabına öylesine dalmıştı ki sınıfa bir kız ile giren Jung Min 'in gülme sesleriyle irkilip kendine geldi.Sabah,sabah neden bu kadar neşeliydi bu çocuk? O değil de yanında ki kız ile bu samimiyette nereden geliyordu?
İnci ve kızlar,onlara doğru baktılar.Saşkındılar, çünkü Jung Min, İnci 'yi umursamaz bir halde,yanında ki kız ile samimi hareketler sergiliyordu.
İnci :-Jung Min 'in yanında ki o kız da kim acaba?
Ayşe :-Bilmiyorum ama fazlasıyla samimiler.
İnci :-Haklısın. Dedi şüpheyle.
Derya :-Ne cıvık bir kız,bu böyle!
İnci :-Anlamadığım,Jung Min o kıza bakacağım diye,beni görmüyor.Sanki bile,isteye beni görmemezlikten geliyor.
:-Jung Min. Çok tatlısın. Dedi ve yanağından öptü.
Kızların gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Derya :-Yok artık!
İnci :-Ne yapıyor bunlar böyle?
Ayşe :-Jung Min kendinde mi acaba?
Jung Min :-Canım, sen şimdi git.Sonra nasılsa görüşürüz.
İnci, gördüklerine bir anlam vermeye çalışıyordu ama açıklanabilir bir şey bulamıyordu.Yerinden kalktı ve Jung Min 'in yanına geldi.
İnci:-Jung Min?
Jung Min :-Efendim?Dedi yüzüne bile bakmadan.
İnci :-Jung Min, neler oluyor? O kız da kimdi?
Jung Min :-Sana hesap vermek zorunda değilim.Ama madem sordun açıklayayım.Yeni kız arkadaşım.
Derya ve İnci :-Ne?
İnci :-Anlamadım.Senin kız arkadaşın...
Jung Min :-Ben de seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum.Bana çok kızacaksın,biliyorum.Ama ben,o kıza aşık oldum.
İnci :-Aşık mı oldun?
Jung Min :-Evet.
İnci :-Peki ya ben?Bizim aşkımız?
Jung Min :-Sana aşık olmadığımı anladım.
İnci :-Seni anlamakta güçlük çekiyorum.Hani bizi sadece ölüm ayırırdı?Daha bir kaç gün önce bunu sen söylemiştim.
Jung Min :-Üzgünüm. Ama şu anda böyle düşünmüyorum.
İnci :-Senin duyguların,öyle bir kaç günde değişebiliyor mu?Bu nasıl sevgi Jung Min?
Jung Min :-Uzatmanın bir anlamı yok.Ayrılırız, olur biter.Dedi ve sınıftan çıktı. Kim Jun ve Kim Hyun 'da peşinden.
Jung Min, koridorda durdu ve duvara yaslandı.Zorlanmıştı bu oyunu oynarken.
Kim Jun :-Jung Min, iyi misin?
Jung Min :-Ben onsuz ne yapacağım şimdi? Dedi gözlerini silerek.
Kim Hyun :-İnci 'de çok üzüldü.Keşke bu oyunu aynamasaydın.
Jung Min :-Oynamak zorundayım.Onu çok seviyorum ve beni o hâlde görmesini istemiyorum. Ama bu oyunu nasıl devam ettiririm,bilmiyorum.
Kızlar da şaşkınlardı.İnci, Jung Min ile ayrıldıklarına,üstelik bu şekilde ayrıldıklarına inanamıyordu.
İnci :-Bunu nasıl yapar?
Derya :-O sözleri söyleyen,Jung Min miydi?
İnci :-Ta kendisiydi.O böyle biri miymiş?Ben,ben onu ne kadar yanlış tanımışım.Sanki,aşık olduğum kişi gitmişte,yerine başka biri gelmiş gibi.Dedi ve iki yanağından,iki yaş süzüldü.
Ayşe :-Buna inanmak çok zor.
Ders vaktiydi.Öğretmen ders anlatıyordu ama sınıfın en zeki iki öğrencisi de kendilerini bir türlü derse veremiyorlardı.İnci, sınıfta zor duruyordu.Ders dinlemek hiç bu kadar sıkıcı gelmemişti kitap kurduna.Jung Min ise gizli gizli ona bakıyordu. Bir an kalbinin sızladığını hissetti ve hemen tuttu.
Kim Jun :-İyi misin?
Jung Min :-İyiyim.Küçük bir sızlama sadece.
Kim Hyun :-İlacını içsen iyi olacak.Ne de olsa zor bir gündü.
Jung Min :-Ders arasında içerim artık. Şimdi İnci görmesin.
Kim Jun :-Onun yüzüne baktığı yok ki.
Derya ve Kim Jun antreman yapacaktı bu gün.Derya onu spor salonunda bekliyordu.Kim Jun ise,oraya doğru ilerliyordu.Fakat birden yolu kesildi.Soo Yi idi bu kişi ve çok telaşlıydı.
Soo Yi :-Jun!
Kim Jun :-Soo Yi,bir şey mi oldu? Nefes,nefese kalmışsın.
Soo Yi :-Jun seninle acele konuşmam gerek.
Kim Jun :-Seni dinliyorum.
Soo Yi :-Hei Ryung!
Kim Jun :-Hei Ryung 'mu?
Soo Yi :-Her şeyi en baştan anlatsam,iyi olacak.Jun, Hei Ryung senden hoşlanıyor.
Kim Jun :-Ne?
Soo Yi :-Evet. Senin, Derya ile çıktığını bildiği için sana açılamıyor.Bu konuda çok üzgün.
Kim Jun :-İyi de ben ne yapabilirim ki?
Soo Yi :-Senden bunu istememeliyim biliyorum ama Hei ile ilgilenmeni istiyorum.
Kim Jun :-Ben,ben bunu yapamam.Sevdiğim bir kız var.Üzgünüm. Dedi ve yanından geçip, gidiyordu ki Soo Yi onu durdurdu.
Soo Yi :-Jun! Hei, kanser.Durumu ağır. Şu anda hastahane de yatıyor.Dedi ağlayarak.
Kim Jun:-Kanser mi?
Soo Yi :-Evet. Arkadaşımın o halini bir görmelisin.Senin için çok üzülüyor ve bu da hastalığının ilerlemesine neden oluyor. Lütfen Jun! Bunu Hei Ryung için yapmalısın.Yoksa o ölecek.
Kim Jun :-Benden onunla çıkmamı mı istiyorsun?
Soo Yi :-Evet. Onun mutlu olmasını sağlayacak tek kişi sensin.
Kim Jun :-Ben, ben ne yapacağımı bilmiyorum.
Soo Yi :-Lütfen Jun. Bunu düşün.Hei'nin sağlığı sana bağlı. Dedi ve gitti.
Kim Jun, spor salonuna gelmişti. Derya orada onu bekliyordu.
Derya :-Jun, nerede kaldın?
Kim Jun 'un morali bozulmuştu:-Geldim.Dedi.
Derya :-Bir şeyler ters mi gitti? Canın sıkkın gibi.
Kim Jun :-Yoo.Bir şey olmadı. Derya, bu gün çalışmasak olur mu?
Derya :-Neden?
Kim Jun :-Şeyy.Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Derya gülümsedi :-Tabii ki.Zaten geç oldu. Benimde gitmem gerek.İnci 'nin yanına.
Kim Jun :-Sağol.
Derya :-Jun!
Kim Jun :-Efendim?
Derya :-Jung Min 'in bu gün ki davranışı hakkında,bildiğin bir şeyler var mı?
Kim Jun, birden telaşlandı.Açık vermek istemiyordu.
Kim Jun :-Bilmiyorum. Yani,o kıza aşık olduğunu söyledi. Başka da bir şey söylemedi.Dedi başı önde.
Derya :-Pekâlâ. Neyse,ben artık gideyim.
Kim Jun :-Yarın görüşürüz.
Derya:-Hoşçakal.Dedi ve gitti.
Gece olmuştu. Kim Jun, Hei Ryung 'u düşünüyordu.Bir de Derya 'yı.Bir karar vermeliydi ve bu çok zordu.
Kim Jun :-Derya 'yı çok severken,nasıl olurda,Hei Ryung ile çıkarım?Ama benim yüzümden,ölmesini istemiyorum. Kalbim Derya derken,vicdanım Hei Ryung diyor.Sanırım, vicdanım ağır basacak.Ama bunun için, Derya 'dan ayrılmam gerek.Hayatımın aşkını kaybedecek miyim yani?Bunu yapamam.
Kızlar da İnci'yi teselli ediyorlardı.
İnci :-Beni çok sevdiğini söylüyordu.Ne oldu da değişti anlamıyorum.Kabus görüyorum sanki.
Derya :-Jun 'a sordum.Onlara,o kıza aşık olduğunu söylemiş.
Ayşe :-Erkek işte. Başka bir kız görür görmez,öncekini bırakıveruyorlar.Belki de onun gerçek yüzü budur.
İnci :-Nasıl olmuşta,ben onun bu yüzünü görememişim?
Derya :-Onu sevdiğin için.
İnci :-Her şey bir yana yaşanan bu kadar şeyden sonra, onu nasıl unutacağım?Dedi üzülerek.
Ayşe :-İnan bilmiyorum.
Ertesi gün olmuştu. Kim Jun, o büyük kararı verdi ve hastahaneye gitti.Hei Ryung için. Onu kapıda Soo Yi karşıladı.
Soo Yi :-Jun, gelmişsin. Dedi sevinerek.
Kim Jun :-Evet geldim.Hei Ryung nerede?
Soo Yi :-İçeride.Benimle gel.Dedi ve odanın kapısını açtı. Hei Ryung yatıyordu. Kim Jun 'u görür görmez,doğruldu.
Hei Ryung :-Kim Jun, sen!
Kim Jun :-Merhaba Hei.
Hei Ryung :-Buraya benim için mi geldin?
Kim Jun :-Evet.
Hei Ryung ,ayağa kalktı ve Kim Jun 'a sarıldı. Soo Yi, Kim Jun 'a baktı gülümserek. Teşekkür ediyordu.
Hei Ryung :-Beni ne kadar mutlu ettiğini biliyor musun?
Kim Jun :-Mutlu olmana sevindim.
Hei Ryung :-Hem de çok. Yoksa benim sana karşı olan hislerimi biliyor musun?
Kim Jun :-Biliyorum.Buraya bunun için geldim zaten. Belki biz...
Hei Ryung :-Benimle çıkmak mı istiyorsun?
Kim Jun :-Aslında, sana karşı, arkadaşlık dışında bir şey hissetmiyorum ama belki de bu hislerim değişir. Olamaz mı?
Hei Ryung, tekrar sarıldı Kim Jun 'un boynuna.
Hei Ryung :-Emin ol,bunun değişmesini sağlayacağım.
Kim Jun, arkadaşlarına durumu anlatıyordu. Okulun bahçesindelerdi.
Kim Hyun :Bunu yapmalı mıydın sence?
Kim Jun :-Evet. Zorundayım.
Kim Hyun :-Jung Min 'de sen de çıldımışsınız.
Jung Min :-Bizi anlamanı beklemiyorum zaten.
Kim Hyun :-Sizi anlamıyorum .Fakat çözümü bunlar olmamalıydı.
Kim Jun :-Gece boyunca düşündüm.Derya ile olmaya devam edersem,vicdanım rahat olmayacak.Benim yüzümden,birinin acı çekmesine göz yumamam.
Kim Hyun :-İkiniz de hayatınızın kızını kaybediyorsunuz.
Kim Jun :-O değil de Derya 'ya Hei Ryung ile çıktığımı ve ondan ayrılmak istediğimi nasıl söyleyeceğim bilmiyorum.
O anda olan oldu.Derya arkasındaydı. O son cümleyi duymuştu.
Derya :-Düşünmene gerek yok.Ben duydum bile.Dedi ve ilerledi.
Kim Jun :-Derya, bekle! Dedi ve peşinden gitti.
Ayşe, Kim Hyun ve Jung Min 'e baktı.
Ayşe :-Neyiniz var sizin?Önce Jung Min, şimdi de Jun. Sırada ki sen misin Hyun?
İnci :-Hava da öyle güçlü bir ayrılık rüzgarı var ki.Ayırmakla kalmıyor.Çok can yakıyor.Dedi ve gittiler Ayşe ile.
Jung Min :-İnci! Diye seslendiyse de arkasından, boşunaydı.
Kim Jun, Derya 'nın peşinden geldi ve kolundan tutup onu durdurdu.
Derya :-Neden peşimden geliyorsun?
Kim Jun :-Seninle konuşmalıyım.
Derya :-Konuştunya daha ne söyleyeceksin?
Kim Jun :-Yapamıyorum.Çünkü artık seninle geleceğimiz olduğuna inanmıyorum.
Derya :-Demek öyle.Bunun için bitti yani.Dedi sert bir şekilde.
Kim Jun onda ki bu sakinliğin nedenini anlayamıyordu.Kızmasını,kendisini suçlamasını bekliyordu ama Derya, fazlasıyla anlayışlıydı sanki.Ya da oynuyordu. Aslında ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Güçlü görünmeye çalışıyordu.Jun'a kalbini açarak,zaten bir kalesi düşmüştü.Ama ağlayarak bir kaleyi daha teslim etmeyecekti.
Kim Jun :-Bakıyorum da pek te üzülmedin.
Derya :-Ne bekliyorsun? Ne istiyorsun?
Kim Jun :-Bu durumdan memnun gibisin?
Derya kızmıştı:-Sakın bu durumu benim üzerime atma.Benimle geleceğin olmadığına inanmadığını söylüyorsun.Madem öyle, neden beni sevdiğini söyledin?Beni neden inandırdın?Keşke seni hiç sevmeseydim.Dedi gözlerini silerek. Güçlü görünmeye çalışsa da gözleri kendisini ele veriyordu.
Kim Jun :-Ne olur ağlama.Dedi ve gözlerini silmek üzere elini uzattı ama Derya elini itti.
Derya :-Ağlamıyorum.Dedi ama yaşlar süzülüyordu.
Kim Jun,başını öne eğdi:-Haklısın.Seni de inandırdım.Olur sandım.
Derya:-Hayır,sen,beni,inandırmadın.Sen beni kandırdın.Şimdi gördüm gerçeği.Hayatımın tek aşkı yalancının biriymiş.Dedi ve koşarak uzaklaştı oradan.Çünkü göz yaşlarını artık tutamayacaktı.Ağlıyordu.
Kim Jun :-Bu işi nasıl yapacağım ben?
Derya sırasında oturuyordu. Ayşe ve İnci yanına geldiler.
Ayşe :-Derya!
Derya :-Bitti.Dedi.
Ayşe, Kim Hyun 'a baktı.O an,kendisinin de ayrılacağından korkmuştu.Endişelenmişti.Acaba, Kim Hyun 'da kendisine yalan söylüyor olabilir miydi?
Derya 'da,İnci 'de yataklarına yatmışlar,düşünüyorlardı.Ayşe içeri girdi birden.
Ayşe :-Üzülmeyi bırakın ve kalkıp mutfağa gelin bakalım.
Derya :-Neden?
Ayşe :-Pasta yapacağız.
İnci:-Senin şu bol çikolatalı pastandan mı?
Ayşe :-Evet.
İnci :-Haydi yapalım.
Kızlar, mutfaktalardı.Ayşe ile beraber pasta yapmaya başladılar.
Ayşe :-Ne zamana kadar düşüneceksiniz onları?
İnci :-Söylemesi kolay.Her şey birden bire gelişti.Ne oldu da bunlar değiştiler aniden anlamadım.
Derya :-Bilmiyorum. Şu an da tek düşündüğüm,ona nasıl inandığım.Korkuyordum zaten.Aklıma gelen başıma geldi.
İnci:-Sen en baştan haklıydın.
Derya :-Her şey bir yana Jun 'dan nefret ediyorum.Dedi ve hızla hamuru çırpmaya başladı.
Ayşe :-Dikkat et.Sağa sola sıçrattın.Jun 'a olan öfkeni hamurdan çıkartma istersen.
Derya :-Suç bende.Erkeklere güvenmemen gerektiğini biliyorsun, niye gidip salak gibi aşık oluyorsun?
İnci'de krem şanti çırpıyordu.Hırslanmıştı.
İnci :-Evet, bizim suçumuz.Teyzem haklıydı.Koreli'si de,Türk'ü de aynı.
Ayşe :-Sakin olun lütfen. Ortalığı batırdınız.Ayrıca bu pastaya nefretinizi değil,sevginizi koymalısınız.
İnci :-Neden miş o?
Ayşe :-Şeyy. Ben bu pastayı Hyun için yapıyorum.Yarın doğum günü de.
Derya :-İstersen içine zehir de koyabiliriz.
Ayşe :-Yok bu zehirsiz olsun.Doğum gününde onu öldürmek istemem.
Üçü de gülmeye başladılar.
İnci:-Ağlanacak halimize gülüyoruz.
Gece olmuştu. Düşüncelerle dolu bir gece.Jung Min İnci 'yi düşünmekten uyuyamıyordu meselâ.İnci de onu.Kim Jun 'un aklında Derya vardı. Kendisine yalancı deyişini anımsadı.Derya ise bu hale nasıl geldiğini.Zordu durumları.Ama sıra da üçüncü ayrılık vardı ve bu çok ağır olacaktı.
Okula gelmişlerdi. Bahçedelerdi.
Ayşe :-Hyun nerede acaba? Ders başlamadan önce, ona süprizimi yapmak istiyorum.
İnci :-Sınıfta sanırım.
Ayşe :-Öyle olmalı.Ben sınıfa gidiyorum. Dedi elinde pastası ile.
Derya :-Peki.
O anda,Derya, Kim Jun ve Hei Ryung 'u el ele gördü. Tam da önünden geçiyorlardı.
Hei Ryung :-Çok mutluyum Jun. Çıkıyoruz.Rüya gibi.Peki sen,sen mutlu musun?
Kim Jun,Derya 'ya baktı. Sonra,başını öne eğdi.
Kim Jun :-Evet, mutluyum. Dedi kısık bir ses tonuyla.
İnci :-Şu hale bak. Dedi Jung Min 'e ve yanında ki kıza bakarak.
Derya :-Boşver.Okulun bitmesine çok az kaldı. Sabredeceğiz artık.
İnci :-Sabretmek.Söylemesi kolay icrati zor bir kelime.Ama sonucu güzel olan şey. Acaba bizim de sonumuz güzel olur mu?
Derya :- Sabredersek olur.
Jung Min 'de uzaktan, İnci 'ye bakıyordu oturduğu yerden.
:-Jung Min, İnci 'nin senden nefret etmesini sağlayacağız ama bence bu seni çok üzüyor.Arkadaşım, bu oyuna bir son vermemiz senin için daha iyi olacak.
Jung Min :-Üzüntüden ölsem de bu oyundan vaz geçemem.
:-Onu seviyorsun.
Jung Min :-Hem de çok.
:-O zaman neden bu oyunu oynuyorsun?
Jung Min :-Sana anlatsam da beni anlamazsın ki!
Ayşe ise sınıfa doğru gidiyordu. Kim Hyun sınıftaydı.Cıkmak üzereydi ki Ha Eun, önüne geçti.
Ha Eun :-Çıkıyor muydun?
Kim Hyun :-Evet.
Ha Eun, kolundan tuttu ve onu içeri çekti.
Kim Hyun :-Ha Eun,ne yapıyorsun?
Ha Eun :-Doğum günün kutlu olsun! Dedi ve arkasında sakladığı hediyeyi çıkarıp verdi.
Kim Hyun gülümsedi :-Doğum günümü mü hatırlıyorsun?
Ha Eun :-Evet. Açmayacak mısın?
Kim Hyun hediyeyi açtı.Kutudan bir kol saati çıktı. Çok beğenmişti.Üstelik pahalı da bir hediyeye benziyordu.
Kim Hyun :-Çok güzel. Teşekkür ederim.
Ha Eun :-Beğenmene çok sevindim.Taksana.
Kim Hyun :-Takmadan önce,sana bir şey sormak istiyorum. Bunu neden yapıyorsun?
Ha Eun :-Anlamadım.
Kim Hyun :-Bana hediye alıyorsun,eski mektupları getiriyorsun,yakın davranıyorsun. Neden?
Ha Eun:-Hâlâ anlamadın mı?Senden çok hoşlanıyorum.
Kim Hyun:-Ha Eun, ben başka bir kızı seviyorum. Ayşe 'yi.Seninle yaşadıklarımız, artık geçmişte kaldı. O kız,benim geleceğim.
Ha Eun :-Ben,ben bunu kabul edemem.Sana hâlâ aşığım diyorum.Anlamıyor musun? Seni o kız değil, ben hak ediyorum.Dedi ve elini tuttu.
Kim Hyun,hızla elini çekti :-Hayır. Ben ve Ayşe, sadece birbirimiz içiniz.Başka birini düşünmem imkânsız artık.
Ha Eun :-Sen de hâlâ bana aşıksın.Ve ben bunu ispatlayacağım.Dedi ve Kim Hyun 'u öptü. O anda Ayşe içeri girdi. Onları o hâlde gördü.Başından vurulmuştu sanki.Kim Hyun, başka bir kızla...
Ayşe :-Hyun! Dedi ve elinde ki pasta yere düşüverdi.Kim Hyun, arkasını döndü.
Kim Hyun :-Ayşe!
Ayşe :-Bunu nasıl yaparsın? Dedi ve ağlayarak sınıftan çıktı. Koridorda koşuyordu.Kim Hyun'da peşinden.Birden,kolundan tuttu.
Kim Hyun :-Ayşe dur.İnan gördüğü gibi değil.
Ayşe :-Ne diyorsun sen? Açıkça beni aldattın.
Kim Hyun :-Yemin ederim yok böyle bir şey. Sadece sana olan aşkıma inan.
Ayşe sinirlenmişti.Kim Hyun 'a bir tokat attı.
Ayşe :-Ne aşkından bahsediyorsun sen?Bu mu senin sevgin?Eğer bana birazcık saygın varsa,bir daha karşıma çıkmazsın.Şu an bilki,seni hayatımdan sildim.Sonsuza dek.Dedi ve gitti.
Kim Hyun :-Olamaz.Olamaz!
Ha Eun, uzaktan onlara bakıyordu:-Sonunda ben kazandım.Büyük aşk,pekte büyük değilmiş anlaşılan.Artık Hyun,benim avuçlarımda.Sadece benim.Dedi gülümserek.
Ayşe ağlıyordu.Derya ve İnci, onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı.
Ayşe :-Hyun beni aldattı.Bunu yaptığına inanamıyorum.
İnci :-İnan,inan.Bunlar böyle işte.
Derya, İnci 'ye baktı. Parmağıyla "sus"işareti yaptı.
Ayşe :-Ona nasıl inandım ben?
İnci :-Üzülme.Üçümüz de inandık.
Ayşe :-Ben, ben başka türlü hayal etmiştim. Beni sevdiğini, rüyalarında ki kız olduğumu söylemişti.Ben de aptal gibi inandım.
Derya :-Aslında biz de inandık. Yani aptal mı oluyoruz şimdi?
İnci birden gülmeye başladı. Öyle bir gülüyordu ki,kahkahalar atıyordu.
Derya :-İnci, sen iyi misin?
Ayşe :-Delirdi herhalde.
İnci gülüyordu :-Yok,yok iyiyim.Ben de mi aptal oluyorum?Düşünsenize,ben.Bir de zeki geçinirim.Okulun en zekisi kandırıldı.
Ayşe 'de başladı gülmeye:-Bana ne demeli,havamdan yanıma varılmıyordu.Ayy sinirlerim bozuldu.
Sonra Derya 'da katıldı onlara.
Derya :-Ben de dünyanın en büyük feministiydim.Feministe bak,hizaya gel.Aşık feminist.Dedi gülerek.
Kızlar, çok üzgünlerdi.Gülüyorlardı,çünkü hüzünleri saklayan tek şeydi gülmek.Erkeklerin ise onlardan kalır yanı yoktu ya.Hayatları bir anda başka türlü şekillenmeye başlamıştı.Dikenli yollardan geçmeye başlamışlardı.
Ya fırtınaya direnecekler,ya da savrulup gideceklerdi bu çiçekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹
FanfictionKORE DRAMASI TADINDA Onlar üç Türk genç kız ve üç Koreli erkektiler.Aşkın en güzel yaşındaydılar.Henüz Bahar çiçeğiydiler.Nereden bileceklerdi ki kendilerini romantik bir komedinin içinde bulacaklarını ve aşkla sınanacaklarını. Bir taraf Türk,d...