Bence çiçeklerin en güzeli güldür.En güzel konuşanı.Evet,en güzel o konuşur."Seni seviyorum "der.Ama bu sefer kırmızı gül,ara yapmayacak,tam aksine ortalığı karıştıracaktı.
Kızlar okuldalardı ve sınıfta konuşuyorlardı
İnci :-Bu sabah yine gül.Ayşe, bu çocuğu bulmalıyız.
Ayşe :-Ama nasıl?
Derya :-Bence hiç uğraşmayın.Karşılık bulamayınca,gül bırakmaktan vazgeçer nasılsa.
Ayşe :-Kim olduğunu hiç merak etmiyor musun?
Derya :-Aslında ediyorum.
İnci :-Benim bir fikrim var.Birimiz,yarın sabah erken gelip,sıralardan birinin altına saklanacak.Böylece gülü bırakanın kim olduğunu öğreneceğiz.Bir nevi ajanlık.
Ayşe:-Peki kim yapacak bu işi?
İnci :-Ben heyecanlanırım.Yapamam.
Ayşe :-Bende korkarım.
İkisi de Derya 'ya baktı.
Derya :-Hayır, hayır. Ben yapamam ajanlık filan. Boşuna bana bakmayın.Hayatta olmaz!Bakın,hayatta olmaz diyorsam hayatta olmaz.Yap-mam!
Ertesi gün olmuştu. Sıranın altına saklanan Derya olmuştu.
Derya :-Aferin bana ,aferin yani.Her şeye balıklama atlıyorum.Birde ben ajanlık yapmam diyordum.Ne ara geldim ben buraya?Hih!Ya beni görürse?Anne!Neden kabul ettim ki sanki!
O anda bir ayak sesi duyuldu.Derya arka sıralardan birinin altındaydı.Başını iyice soktu sıranın altına.Biri geldi ve gülü bırakıp çıktı.
Derya :-Bu da kim?Dedi ve takip etmeye başladı. Genç,üst kata kendi sınıfına doğru ilerledi.Birden arkasını döndü ve baktı.Derya, hemen saklandı.
Çocuk sınıfa girmişti. Derya,sınıfını öğrendi ve hemen kendi sınıfına geri döndü.Kızlar,sınıfa geldiler.
Ayşe, gülü aldı:-Derya, kim olduğunu öğrenebildin mi?Hyun mu bırakmış?
O anda Jung Min, Hyun ve Kim Jun, sınıfa girdiler.
Kim Hyun :-Neyi ben bırak mışım?
Kızlar şaşkınlıkla, arkalarını döndüler.Kim Hyun, Ayşe 'nin elinde ki gülü gördü.
Ayşe :-Şeyy...
Kim Hyun :-O gül de neyin nesi?
Ayşe :-Hiiiç!
KimHyun :-Ayşe?
İnci :-Söyleyelim mi?
Ayşe başını salladı "Evet "dercesine.
İnci :-Uzun zamandır,biri her sabah Ayşe 'nin sırasına gül bırakıyor.
Ayşe :-Biz de onun kimliğini öğrenmeye çalıştık.
Kim Hyun :-Bana neden söylemedin?
Ayşe :-Her şeyi sana söylemeli miyim?
Kim Hyun :-En azından,kim olduğunu ben bulurdum.
Derya :-Aslında,ben kim olduğunu öğrendim.
Kim Jun :-Neden şaşırmadım acaba?Bu işin içinden de sen çıktın.Başının belaya girmesinden korkmuyor musun?
İnci :-Onun bir suću yok.Sıranın altına girip,çocuğu izlemesini biz istedik.
Kim Jun :-Sıranın altında,onu mu izledin?Ya seni fark etseydi!
Derya :-Sen neden hep bana kızıyorsun?
Jung Min :-Bir dakika.Peki,kim olduğunu öğrendin mi?
Derya :-İsmini bilmiyorum ama çocuğu gördüm ve sınıfına kadar takip ettim.
Kim Jun :-Bir de takip etmiş.
Derya :-Hep bana kız.Hep bana.
Kim Jun :-Sen de kendini tehlikeye atacak işler yapma.
Kim Hyun dayanamadı :-Derya, bana onun sınıfını gösterir misin?
Ayşe :-Hyun, hayır.
Kim Hyun :-Sadece çocuğa bakacağım.
Ayşe :-Bilirim.Sadece bakarsın.
Derya, Jun'a ve Jung Min 'e baktı.
Jung Min :-Pekâlâ. Bizi ona götür bakalım.
Sınıfa geldiler.
Kim Hyun :-Hangisi?
Derya :-Şu! Dedi çocuğu göstererek.
Kim Hyun, çocuğun üzerine yürüdü:-Sen ne cürretle gül bırakırsın o sıraya ha!
Ayşe, Hyun 'un kolunu tuttu.
:-Anlamadım?
Kim Hyun Ayşe 'yi göstererek :-Bu kızın sırasına nasıl gül bırakırsın sen?Dedi ve çocuğun üzerine yürüdü.
Ayşe :-Kim Hyun, bir dakika doğru dur.Sakin olur musun lütfen!
Jung Min :-Hyun, neden hemen kavgaya başvuruyorsun?Anlamadan,dinlemeden,çocuğun üstüne yürümek sana yakışıyor mu?Dedi onu sakinleştirmeye çalışarak.
Kim Jun :-Arkadaşım, sen neden bu kızın sırasına gül bırakıyorsun?Yoksa ondan hoşlanıyor musun?
:-Hayır. Ben o kızdan değil, İnci'den hoşlanıyorum.Gördüğünüz o gülleride İnci için bırakıyordum.
Hepsi birden :-Ne?Dediler şaşkınlıkka.
Jung Min, çocuğun üzerine atıldı birden:-Sen, nasıl bu kızdan hoşlanırsın ha!
Kim Hyun :-Jung Min, neden hemen kavgaya baş vuruyorsun?Sana hiç yakışıyor mu?Dedi misilleme yaparcasına.
Jung Min :-Ben şimdi senin...
Jun ve Hyun, onu tuttular.
İnci :-O güller bana mıydı?
:-Evet.
İnci :-Benden hoşlandığını söylüyorsun ama ben seni hiç görmedim ki.Seni tanımıyorum bile.
:-Ama ben seni hep görüyordum.Seni ilk gördüğüm gün,elinde bir kitap vardı.Onu okumaya o kadar dalmıştın ki, kimseyi görmüyordun.Sonra bana çarptın.Elimde ki kutular yere düştü. Toplamam için, yardım ettin.Özür dilerken,o kadar tatlıydın ve güzeldin ki,senden etkilenmekten kendimi alamadım.Seni takip edip,sınıfını öğrendim.O günden beri sana o gülleri bırakıyorum.
Derya :-Kitaplar yüzünden, bir gün başı belaya girecek.
İnci :-Ben unutmuştum.
:-Ben unnutmadım.
Jung Min sinirlenmişti:-Bu sohbet uzayacak mı?
İnci :-Arkadaşlar!Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?
Jung Min :-Hiç bir yere gitmiyorum.
İnci :-Lütfen Jung Min. Rica ediyorum.
Arkadaşları ve JungMin, dışarı çıktılar.
:-Duygularım yüzünden, bana kızdın mı?
İnci :-Hayır. Neden kızayım ki?Ama nasıl söylesem bilmiyorum. Açık konuşmam gerekirse,ben sana karşı,bir şey hissetmiyorum. Çünkü dediğim gibi seni tanımıyorum.
:-Beni tanımaman,beni sevmeyeceğin anlamına gelmez ki!Bana bir şans veremez misin?
İnci :-Eminim sen,çok tatlı,çok romantik birisin.Eğer tam tersi olsaydı,her sabah erkenden o gülleri masama bırakmazdın.
:-O zaman?
İnci :-Benim kalbim,başkasına ait.O varken,sana ümit veremem.Çünkü ona karşı hislerim çok güçlü. Ne olur,beni anla.
:-Anıyorum. Ne kadar doğru bir kızdan hoşlanmışım.Kalbinde ki aşka ihanet etmeyecek kadar,dürüst bir kızsın.Başkasını severken, beni sevmeni bekleyemem zaten.Olanlar için, özür dilerim.
İnci :-Özür dilemene gerek yok.
:-Eğer sevdiğin biri olmasaydı,senin için savaşırdım.Dedi gülümseyerek.
İnci gülümsedi :-Hoşçakal!
:-Sende.
İnci, sınıftan çıktı. Arkadaşları onu bekliyorlardı kapının önünde. Aslında,en çok bekleyen Jung Min idi.
Ayşe, Derya, Jun ve Hyun, birbirlerine baktılar. "Biz gidelim"diye işaret ettiler.
Jung Min ve İnci, yalnız kalmışlardı.Kendi sınıflarına doğru,konuşarak yürüyorlardı.
Jung Min :-Konuştun mu?
İnci :-Konuştum.
Jung Min :-Ne söyledi sana?
İnci :-Benden hoşlandığını.
Jung Min :-Peki,sen ne söyledin ona?
İnci :-Bu ne böyle? Sorguya mı çekiliyorum?
Jung Min :-Senin cevabını soruyorum sadece. Yoksa sen de ondan mı hoşlandın?
İnci :-Üzgünüm.Söyleyemem.Dedi ve hızla yürümeye başladı.
Jung Min :-İnci, birşey söyle.Hoşlandın mı?
İnci :-Bu özele giriyor.Söyleyemem.Dedi ve sınıfa girdi.
Jung Min, arkasından bakakalmıştı:-Neden böyle yapıyorsun İnci?
Ayşe, elinde ki gülü İnci'ye verdi.
Ayşe :-Al arkadaşım.Bu sana ait.
İnci :-Almasam daha iyi.Onun yüzünden,ortalık karıştı.Derya, seni de düşüncesizce tehlikeye attık.Kusura bakma.
Kim Jun, lâfa girdi :-Derya, bak tehlike diyor.
Derya :-Tehlike benim göbek adım.Dedi gülerek.
Kim Jun :-Bu kız akıllanmayacak.
Ayşe 'nin yüzü asıktı:-Ayşe, neden yüzün asık?
Ayşe :-Belki bana gül bırakan biri olmadığı içindir!Dedi ima ile ve yerine oturdu.
Derya :-Çocuğa niye lâf soktun şimdi?
Ayşe :-O da biraz aklını kullansın.
Jung Min :-Sanırım, gülleri senin bıraktığını sanıyordu.
Kim Jun :Hayal kırıklığına uğramış olmalı.
Ders başlamak üzereydi.Bayan Sun içeri girdi.
Bayan Sun :-İyi dersler arkadaşlar!Nasıl geçti balonuz?
:-Güzeldi!
:-Harikaydı!Diye mırıldanmaya başladı,herkes.
Bayan Sun :-Eğlenmenize sevindim.Keyifli bir balodan sonra,yorucu bir gün sizi bekliyor.
:-Ne?Yorucu gün mü?
Bayan Sun :-Evet.Arkadaşlar!Okulumuzun yıllık temizlik planına göre,bu yıl okulun belirli bölümlerini bizim sınıfımız temizleyecek.
Ayşe :-Okulu biz mi temizleyeceğiz?
Bayan Sun :-Evet canım. İkişerli gruplarla,kütüphane laboratuvar gibi yerleri temizleyeceksiniz.
İnci :-Böylece kirletmenin ne kadar kolay,temizlemenin ise ne kadar zor olduğunu göreceğiz.Öyle mi?
Bayan Sun:-Aynen öyle.İnci, bu kadar zeki olduğun için, seni, Jung Min ile kütüphaneye gönderiyorum.
İnci :-Yaşasın! Ben kütüphanedeyim.
Jung Min de İnci ile temizlik yapacağı için seviniyordu:-Bu çok iyi!
Bayan Sun, diğer öğrencilerin de isimlerini saydı.
Derya :-Acaba, ben nereyi temizleyeceğim?Ne olur tuvalet olmasın!
Ayşe, güldü.
Bayan Sun:-Ayşe ve Sang Kim,siz tiyatro salonunu temizleyeceksiniz.
Kim Hyun :-Olamaz. Ayşe benim grubumda olmalıydı.Ne şanssızlık ama.
Bayan Sun :-Kim Jun da Derya ile resim atölyesini temizleyecekler.
Derya :-Neden ikimiz?
Bayan Sun :-Son kavganızdan sonra,barışmanıza faydası olur diye düşündüm cocuklar.
Kim Jun :-Ama biz barıştık.
Derya :-Evet. Barıştık.
Bayan Sun :-Olsun. Ben işimi sağlama alayım.
Jung Min :-Çok şanslıyım.
Kim Hyun :-Bende çok şanssız.Temizliği beraber yapmalıydık.Keşke yanımda olsaydı.Keşke!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹
FanfictionKORE DRAMASI TADINDA Onlar üç Türk genç kız ve üç Koreli erkektiler.Aşkın en güzel yaşındaydılar.Henüz Bahar çiçeğiydiler.Nereden bileceklerdi ki kendilerini romantik bir komedinin içinde bulacaklarını ve aşkla sınanacaklarını. Bir taraf Türk,d...