34.Bölüm-Türk Ağabeyi

424 24 1
                                    

  Türkus Abikus.Adını, yaşadığı kıtadan alan bu canlı Türkiye diye bildiğimiz ülkede bulunur ve aşırı korumacı, sahiplenici ve kuralcı tavırları ile bilinir.Bu canlı,kendisinin kız kardeşine aşık olunduğu zaman,bir boğadan güçlü, bir çıtadan hızlı ve bir kaplandan yırtıcıdır.Kardeşini koruma iç güdüsü gereğinden fazla gelişmiştir.Her ne kadar,güçlü korumacı biriyse de,nedeni bilinmeyen bir şekilde,kendisini başka Türkus Abikus'ların kız kardeşlerine aşık olmaktan,alı koyamaz.
  Biz onlarla gurur duyuyoruz,o ayrı tabiiki.Hikayemize kısa bir tanıtımdan sonra devam ediyoruz.
  Sefa kızları bir araya toplamış,kanepeye sırasının üzerine oturtmuş,konuşuyordu.Daha ziyade azarlıyordu.
  Sefa :-Benim,böyle bir şeye kızacağımı biliyorsunuz değil mi?
  Ayşe :-Evet.
  Sefa :-Öyleyse,niye yapıyorsunuz?
  İnci :-Doğrusu senin kızacağın aklımıza hiç gelmedi.
  Sefa :-Aferin size.Derslerinize çalışacağınız yerde,bunlarla mı ilgileniyorsunuz siz?
  Derya :-Tam olarak,öyle demeyelim de.
  Sefa :-Seni biliyoruz zaten.Süper kahraman!
  İnci :- Ne desen haklısın abicim.
  Derya :-İnci,iki dakikada sattın bizi.Dedi fısıldayarak.
  İnci fısıldadı :-Suyuna gitmeye çalışıyorum.Ne yapayım?
  Sefa :-Melek teyzemin haberi var mı bundan?
  Ayşe :-Yok.Dedi somurtarak.
  Sefa:-Sen neden,somurtuyorsun?Hoşuna gitmedi değil mi?Dedi kızarak.
  Ayşe :-Ona vurman gerekmiyordu.
  Derya :-Hatırlarsan,Jun 'un da boğazına yapıştı.
  Sefa:-Ben vururum.
  Ayşe :-Ağabeyim olduğun için, sana karşılık vermedi.
  İnci :-Aslında onlar dövüşte çok iyiler.Mesela,o yakasından tuttuğun çocuk varya,tekwando şampiyonu.
  Sefa :-Bak sen.Bana işlemez teksando filan.Sizin yanınıza bir yaklaşsınlar da göstereyim onlara dayak neymiş.Yarın okula ben götüreceğim sizi.
  Ayşe :-Ama abi!
  Sefa :-Bir daha o çocuklarla görüşmeyeceksiniz.O kadar.Sen şu Hyun mu neyse,onun ev adresini ver bana bi.
  Ayşe :-Bilmiyorum ki.Hem,ne yapacaksın adresini?
  Sefa :-Sana ne?Neyse, Ben bulurum nasılsa.
  Gece olmuştu.Kızlar, odalarındalardı.
  Ayşe :-Ne yapacak bu Hyun 'un ev adresini?
  İnci :-Dövmeye mi gidecek acaba?
  Ayşe:-Yapar mı ki?
  Derya :-Dövse,Jun ile Jung Min 'i de döverdi.Sanmam.
  O anda Jun, Derya 'yı aradı.
  Derya :-Jun arıyor.
  Ayşe :-Açmayacak mısın?
  Derya :-Açmasam daha iyi.Ona kızgınım hâlâ.Söylediklerinden sonra tokatlamadığıma dua etsin.
  İnci:-Zaten,sürekli tokatlıyorsun ki!Seviyor,tokatlıyorsun.Kızıyor,tokatlıyorsun.Sana basıl aşık olmuş,bu çocuk?
  Derya:-Kuzenimin,dediklerine de bak hele.
  İnci:-Kusura bakma ben Jun'un tarafındayım.
  Derya:-Aslında bi taraftan da ona hak vermiyor değilim.
  Ayşe :-Ben de olsam,Jun gibi düşünürdüm.Hatırlasana abime yaptığı atarı,çok hoştu bence.
  İnci :-"Ben o kıza aşığım" deyişini.
  O anda telefona mesaj geldi.
  Derya gülümsedi :-"Sana söylediklerim aptalcaydı.Beni affet.Seni çok seviyorum."Yazmış.
  İnci :-Belli ki seni çok kıskanmış.Haydi "Bende seni " yaz.
  Derya :-Yazmayacağım.
  Ayşe :-Yaz,yaz.
  Derya :-Burnu sürtse mi biraz?
  Ayşe :-Yaaaaz!
  Derya:-Yazmayacağım işte. Kalbimi kırdı.
  Kim Jun ise ondan gelecek haberi bekliyordu ama cevap gelmemişti.Telefonu masanın üzerine bıraktı.
  Kim Jun :-Bu sefer,fazla ileri gittim.Bilmiyorum kendimi nasıl affettiririm?Dedi çaresizlikle.
  Bu gece bir hareketlenme vardı.Sefa,yavaşça evden çıktı ve arabayı çalıştırıp uzaklaştı.İstem dışı,gidiyordu bir yerlere.Öyle ki geldiği yer,Kim Hyun 'un eviydi.Bahçe kapısının önünde durdu.Ne için gelmişti ki buraya?Hyun ile kavgasına kaldığı yerden devam etmek için mi?Hayır nedeni bu değildi.Onu burya çeken başka bir şeydi.Arabanın içinde oturup kaldı ve evin,balkonuna baktı.
  Sefa :-Ne yapıyorum ben?Neden geldim ki buraya?Acaba,beklesem bir kez olsun balkona çıkar mı?Dedi ve arabadan indi.
  Evet.Tahminler doğru çıkıyordu.Sefa, buraya Eun Min için gelmişti. Eun Min ise yatağına uzanmış,bu gün olanları düşünüyordu.
  Eun Min :-Onu aklımdan bir türlü çıkaramıyorum.Neden sürekli onu düşünüyorum ki?Saçmalama Eun Min, daha ilk kez gördüğün birine aşık mı oldun?Hem Hyun 'a nasıl davrandığını da gördüm.E o zaman niye o çocuk aklımdan çıkmıyor?Adını bile bilmiyorum.Sıkıldım artık ne bu düsünceler böyle!Biraz hava almazsam,çıldıracağım.Dedi ve balkona çıktı.
  Eun Min,derin bir nefes aldı önce.Sonra,bahçeye doğru baktı.Şaşırmıştı.Aslında şaşkınlığı ve heyecanı bir arada yaşıyordu şu an.Düşündüğü kişi aşağıdaydı ve kendisine bakıyordu.
  Sefa ise bir an ne yapacağını şaşırdı ve ne kaçacağını ne de kalacağını bilemedi.Sabitlenmişti.Bir an "Yakalandık,bari bozuntuya vermeyelim"diye mırıldandı ve Eun Min 'e el salladı.Çekinerek.Eun Min'in çok hoşuna gitmişti onu burada görmek.Görmek istediği kişiydi zaten kendisi.Bir eliyle dirseğini tuttu,diğer elini de salladı utanarak.
  Sefa gülümsüyordu.İşaretleşerek konuşmaya başladılar.
  Eun Min:-Bu saatte burada ne işin var?Diye sordu el hareketleri ile.
  Sefa :-Bilmiyorum.
  Eun Min 'in istediği cevap bu değildi:-Nasıl yani?
  Sefa:-Kalbim buraya gelmemi söyledi ben de geldim.
  Eun Min gülümsedi :-Hımm!Demek öyle.
  Sefa arabaya yaslandı.Kızların, o bayıldığı karizmatik duruşu durdu.Eun Min,daha da hoşlanmıştı.Hemen kalbini tuttu.
  Eun Min :-Buraya beni etkilemek için gelmiş sanki.Diye mırıldandı.
  Sefa :-Yalan söyleyemeyeceğim.Ben,seni görmek için geldim.
  Eun Min :-Beni mi?
  Sefa :-Tanıştığımızda numaranı almayı unuttum.
  Eun Min :-Numaramı vereceğimi de kim söylemiş!
  Sefa söylediği şeye pişman olmuştu :-Ne saçmalıyorum ben?Hemen,numarasını verecek değildi ya!Şey özür dilerim.İyi geceler.Dedi ve arkasını dönüp,arabasına yöneldi.
  Eun Min :-Heyy!
  Sefa döndü ve ona baktı.
  Eun Min gülümsedi:-Hemen pes mi ediyorsun?
  Sefa şaşkındı.Bu kız ne yapmaya çalışıyordu?Belki biraz naz yapacaktı ama Sefa,kızlarla ilgili bu tür davranışları pek bilmiyordu.
  Eun Min :-Yarın,fuarda görüşürüz.Dedi ve el sallayıp,içeri girdi.
  Sefa ise kendi kendine güldü ve arabasına binip,ilerledi.
  Eun Min, elini kalbine koydu.Ağzı,istem dışı,gidiyordu kulaklarına.
  Eun Min :-Yaşasın.O da beni düşünüyor! Benim onu düşündüğüm gibi.
  Sefa ise o kadar mutluydu ki,arabada Ankara oyun havası açmış,bağıra bağıra türkü söylüyordu.
  Ertesi gün olmuştu.Sefa,kızları okula getiriyordu.
  Sefa:-Dediğimi unutmayın.Birbirinizden uzak duracaksınız.
  Ayşe :-Tamam abi!Dedi Hyun 'a bakarak.
  Sefa :-Önüne bak,başımı belaya sokma.Bir an önce girin içeri.Daha kızla buluşmaya gideceğim.Dedi ağızından kaçırarak.
  Ayşe :-Ne?
  Sefa :-Yani fuara gideceğim.
  Kızlar ve Sefa sınıfa doğru ilerlediler.
  Kim Hyun :-Onları bizden uzak tutacak,belli oldu.
  Kim Jun :-Benim Derya ile konuşmam gerek.
  Jung Min :-Dün saçmaladığın şey için mi?
  Kim Jun :-Evet. Barışmam gerek.Nasıl olacaksa artık.
  Sınıfa gittiler.Derya, sırasında oturuyordu. Kim Jun yanına geldi fakat,barışma konusunda hiç bir fikri yoktu.Derdini sadece konuşarak anlatacaktı daha ilk günden ayrılmak üzere olduğu sevgilisine.
  Kim Jun :-Seninle konuşmalıyız.
  Derya :-Neden?
  Kim Jun :-Dün olanlar ile ilgili.
  Derya ayağa kalktı :-Beni suçladığın şeyin farkında mısın?
  Kim Jun :-Evet.Haydi bana bir ceza ver ve ben cezamı çekip,yeniden seninle olayım.
  Derya :-Cezayı ben sana değil,sen bana veriyorsun.
  Kim Jun :-Haklısın. Seni hep üzüyorum.Farkındayım.
  Derya :-Hani demiştinya sen benim aşkımı hak etmiyorsun diye,ben gerçekten senin aşkını hak etmiyorum.
  O anda Sefa sınıfa girdi:-Kızlar,söylemeyi unuttum,çıkışta beni bekleyin!Dedi ve içeri girer girmez,çok şaşırdı. Daha doğrusu kızdı.Hemen, Derya ve Kim Jun 'un yanına geldi.
  İnci :-Sefa abi?
  Ayşe :-Geri mi geldin?
  Sefa:-Ben size kardeşlerimden uzak duracaksınız demedim mi?Dedi ve dayak atmak için, kollarını sıvıyordu ki,Derya onu durdurdu.
  Derya :-Dur abi buna gerek yok.Biz zaten,az önce ayrıldık.Dedi ve sınıftan çıktı.
  Kim Jun :-Ne?
  Jung Min :-Ayrıldık dedi.
  Kim Jun :-Derya...Dedi ve tam arkasından gidiyordu ki,Sefa onu durdurdu.
  Sefa :-Dur bakalım.Ayrıldık dedi duymadın mı?
  Kim Jun :-Ne yaparsan yap,ne ben o kızdan vaz geçerim,ne de sen bizim aramıza girebilirsin.
  Sefa :-Şimdi seni...
  Ayşe ve İnci ortamın bir kez daha gerileceğini anlamışlardı.
  Ayşe :-Abi haydi biz çıkalım.Duydun ayrıldılar işte.
  İnci :-Senin, fuarın yok muydu?Dedi ve Ayşe ile birlikte onu sınıftan çıkardılar.
  Jung Min :-Jun,Ayşe 'nin ağabeyi burada iken,işimiz bayağı zor.
  Sefa,fuara gelmişti. Eun Min, onu orada bekliyordu.El salladı ve yanına geldi.
  Sefa :-Merhaba.Ben,Sefa.
  Eun Min güldü:-Daha önce tanışmıştık.
  Sefa :-Doğru.Unutmuşum.Heyecandan olsa gerek.
  Eun Min gülümsedi:-Galiba.
  Sefa:-Seni yakından görmek daha güzelmiş.Dedi kaçamak bakışlarla.
  Eun Min güldü :-Seni de.Kız kardeşlerin nasıllar?
  Sefa :-Gayet iyiler.Senin kardeşlerinden uzak durarak,daha iyi olacaklar bence.Dedi ve bilgisayar,bölümüne geldiler.
  Eun Min :-Sence birbirlerinden uzak durarak nasıl iyi olabilirler?
  Sefa:-Bu duruma alışacaklar.Hatta içlerinden biri ayrıldı bile.
  Yürüyerek,robotların olduğu yere geldiler.
  Eun Min kızmıştı :-Bu nasıl bir mantık böyle? Onları bu robotlar gibi görüyorsun.Sen istediğinde,sevip,sen istemediğinde ayrılacak bir robot mu sanıyorsun?Hayatlarına ve duygularına müdahele edemezsin.
  Sefa :-Ben bir Türk ağabeyiyim ve bu şeyler bana ters.
  Eun Min :-Türk ağabeyiymiş!Sen,birbirinden hoşlanan gençleri ayırdın.Vicdanın rahat mı sevgili Türk ağabeyi?
  Sefa :-Rahat.Biz Türkler için, hoşlanmak,gönül eğlendirmek,diye bir şey yoktur.Ölümüne sevmek vardır.Eğer onların böyle hissettiğine inansaydım velki müdahele etmezdim ilişkilerine.
  Eun Min, durdu birden:-Ne?
  Sefa:-Eğer bir kızın evine gelip,kapısında bekliyorsak,sürekli onu düşünüyorsak ve buluşmak için bahaneler arıyorsak,bu ondan hoşlandığımızdan değil,o kıza karşı,içimizde bir aşk kıvılcımının belirmesindendir.Biz Türkler sadece hoşlandık diye bunları yapmayız.Ayrıca şunu bil ki seviyorsak evlenene kadar,o kızdan vaz geçmeyiz.
  Eun Min, şaşkındı. Sefa'nın bu sözleri çok hoşuna gitmişti.Ondan etkilenmemek imkansızdı onun için.
  Eun Min :-O zaman,sende bana karşı bir şeyler mi başladı? Diye sordu çekinerek.
  Sefa söylediği şeylerin farkına sonradan vardı.Evet,kendisi de Eun Min için evine gitmişti.O kıvılcımdan kendi kalbinde de vardı.Sustu.Konuşamadı.Sert yapısı,bunu itiraf etmeye müsait değildi.
  Eun Min :-Bir şey demedin?Dedi ondan istediği cevabı duymak istercesine.
  Sefa:-Fazla zorlamasak?
  Eun Min Sefa 'ya doğru eğildi:-Gözlerime bakmaktan korkuyor musun?
  Sefa :-Gözlerin bakamayacak kadar güzel.Onlara bakınca,ağzımdan çıkacaklara engel olamam.
  Eun Min :-Ya ben o sözleri duymak istiyorsam!
  Sefa,Eun Min 'in gözlerine baktı o an.Bi cesaret,ellini tuttu.
  Sefa :-Her şeyin,çok çabuk olduğunu biliyorum,Mantık dışı olduğunu da ama sanırım,ben sana aşık oldum.
  Bir anda ikiside,irkildiler.Çünkü, cevrelerine toplanmış insanlar ve okul arkadaşları,ıslık çalıp,kendilerine tezavurat yapmaya başladılar.Sefa birden elini geri çekti.Arkalarında ki dev ekranda büyük kırmızı bir kalp belirdi.Bilgisayar mühendisinin bir armağanıydı bu.
  Yanlarına elinde gül ile bir bayan geldi.Sefa kadına baktı.
  :-Haydi, ver bunu ona!
  Sefa, gülü aldı ve Eun Min 'e uzattı.
  Eun Min gülümsedi.Gülü aldı.Çok mutluydu.Güzel bir ilânı aşk olmuştu bu.Bilerek hazırlasaydı Sefa, ancak bu kadar güzel olabilirdi.O ise ter döküyordu,sert erkek görünümü bozulmak üzere olduğu için.
  Sefa :-Bilişim fuarı degil romantizm fuarı sanki.
  Bu iki aşık için, romantizm devam ediyordu.Deniz kenarında yürüyorlardı.
  Eun Min :-Ne romantik bir gün.
  Sefa:-Eun Min, senden bir şey isteyeceğim.
  Sefa :-Bu gün olanlardan, kimseye bahsetme olur mu?Özelliklede Ayşe 'ye.
  Eun Min :-Neden?
  Sefa :-Ona yasak koymuşken,kendimin böyle şey olduğumu bilsin istemiyorum.
  Eun Min :-Ne olduğunu?
  Sefa :-Biliyorsun işte.
  Eun Min :-Söylesen ölürsün değil mi?Dedi ve önden yürümeye başladı.
  Sefa:-Eun Min, bekle.Ya tamam bi dur.Dedi ve elini tuttu.Eun Min eline baktı.Kalbini heyecanla çarptıran bu ele.
  Sefa:-Sana aşık olduğumu diyecektim.
  Eun Min :-Ben de.Dedi ve elini sıkıca tuttu.
  Sefa gülümsedi:-Aşk güzel şeymiş be!
  Eun Min :-Kızlardan saklamanı anladım ama,neden onlara yasak koyduğunu anlayamıyorum.Sefa,Hyun, Jung Min ve Jun iyi çocuklardır.Sen bilmiyorsun ama Kim Hyun, Ayşe için büyük bir kaza geçirdi.Jung Min, İnci ile hiç görmediği ailesinin acısını unuttu.Kim Jun,Derya'nın kendisinin kaderi olduğuna inanıyor.Bu üç genç kardeşlerini çok seviyorlar.Ben bunları kendi ağızlarından duydum.
  Sefa :-Bu konuyu kapatalım mı?Dedi gerçeklerden kaçarcasına.
  Eun Min :-Hayır, kapatmayacağız.Onlara bir şans ver lütfen.
  Sefa :-Nasıl bir şans?
  Eun Min :-Bir planım var.Ve bu yalnızca ikimiz arasında kalacak.Dinle bak.Dedi ve planını anlattı.
  İnci ve Jung Min, koridorda konuşuyorlardı.
  İnci :-Sefa abi burada iken,buluşmamız zor.
  Jung Min :-Önce,Melek teyze,simdi de Sefa abi.Türkler hep böyle mi?
  İnci :-Nasıl mı?
  Jung Min :-Yasaklar koyan ve aşka karşı olan.
  İnci gülümsedi :-Biraz öyleyizdir.Söz konusu çocuklarımızın hayatı olunca,pek anlayışımız olmaz.
  Jung Min :-Peki ailen bize yasak koysa,benden ayrılır mısın?
  İnci :-Senin benim için doğru kişi olduğuna inandıysam,onlarda inanacaklardır.
  Jung Min :-Ailen,Sefa abi gibiyse,işimiz bayağı zor.
  İnci:-Bunlara da birazcık katlanıvereceksin artık.
  Kim Hyun 'da Ayşe ile konuşuyordu.Ayşe, dönüp dönüp arkasına bakıyordu.
  Kim Hyun :-Abin,çok sertmiş.
  Ayşe :-Öyledir sorma.
  Kim Hyun :-Bizi rahat bırakmayacak sanırım.
  Ayşe :-Bırakmaz.
  Kim Hyun :-Sen neden sağa sola bakıp duruyorsun?
  Ayşe :-Bir yerden abim çıkacak diye ödüm kopuyor.Herşey beklenir ondan.
  Kim Hyun :-Ondan çok mu korkuyorsun?
  Ayşe :-Hayır. Sana yine zarar vermesinden korkuyorum.Onun adına senden özür dilerim. Sana vurduğunda karşılık vermediğin için de teşekkürler.
  Kim Hyun :-Eğer ona karşılık verseydim,sen üzülecektin.Aramızın düzeleceği varsa da
düzelmeyecekti.
  Ayşe gülümsedi :-Biliyor musun? Sen karşıma çıkan bir mucizesin.Ama şimdi uzaklaşalım,abim bizi birlikte görmesin.
  Kim Hyun :-Onunla konuşacağım.
  Ayşe :-Ne olur yapma.Türkiye'ye dönene kadar sesini çıkarma.
  Kim Hyun :-Sen nasıl istersen.Üzülmeni istemiyorum.
  Derya ise sırasında oturmuş,defrerine bir şeyler çiziyordu.Kim Jun yanına geldi ve yavaşça oturdu.
  Kim Jun :-Bana çok kızgınsın.Haklısın. Senden uzak kalmak benim için en büyük ceza.Cezamı çekmeye hazırım ama ayrıldığımızı söyleme bana.
  Derya :-Doğrusu bu bence.
  Kim Jun :-Sen doğru ile yanlışı karıştırmışsın.
  Derya :-Bunun sorumlusu sensin.
  Kim Jun :-Kafayı yiyeceğim.Neden beni anlamıyorsun?
  Derya :-Sence sevgi demek "Ah kalbimde bir şey hissettim,özlüyorum, ölüyorum bitiyorum"demek mi?Hayır.Güvendir.Sen beni sevmiyorsun.
  Kim Jun :-Benim aşkımı tartamazsın sen.Evet gördüğüm şeyi yanlış yorumladım ama seni hayvan gibi seviyorum. Anladın mı?Bunu sen değil sadece ben bilmiyorum.Dedi ve kalkıp gitti.Derya yumuşamıştı o an.Duyduğu söz hoşuna gitmişti.
  Derya :-Hayvan gibi mi?Hayvan ne be?Dedi gülümserek.
  Okul çıkışıydı.Kızlar,Sefa'yı bekliyorlardı.
  Ayşe :-Nerede kaldı acaba?
  Derya :-Başımızda beklemekten vaz mı geçti acaba?
  Ayşe :-Sefa mı?Hiç sanmam.
  İnci :-O zaman neden hâlâ gelmedi?Başına bir iş gelmiş olmasın?
  Ayşe :-Endişelendim şimdi!
  O anda Ayşe 'nin telefonuna mesaj geldi.Ayşe, telefonuna baktı.
  Ayşe :-Çok acele işim çıktı, eve tek başınıza gelin.Çabuk.
  İnci :-Diyo ki;Hyun, Jun ve Jung Min 'e takılmadan eve gelin.
  Derya güldü :-Güzel açıkladın.
  Ayşe :-Gidelim o zaman.
  Kızlar,otobüs durağına gelmişlerdi. Sefa ve Eun Min, onları uzaktan izliyorlardı.
  Sefa :-Kızlar, geldiler.
  Eun Min :-Erkekleri de ben çağırdım.Birazdan burada olurlar.Plânı devreye sokma zamanı.
  Kızlar, otobüsün gelmesini bekliyorlardı.O anda yanlarına üç tane genç geldi.
  :-Merhaba kızlar!
  :-Bir şeyler yapmaya ne dersiniz?
  Kızlar, onlara bakmadılar.
  :-Ha anladım.Biraz ağırdan satıyorsunuz kendinizi.
  :-Beraber takılalım bu gün haydi,kırmayın bizi!
  :-Sizin gibisini burada hiç görmemiştik.
  İnci :-İşiniz yok mu sizin?
  :-Bizim işimiz bu.
  İnci :-Kızlar, ne yapacağız?
  Derya :-Bilmiyorum.
  :-Haydi ama hep burada mı dikileceğiz?
  :-Eğlenceli bir şeyler yapalım.
  Derya :-Yürü git!
  :-Kızınca da çok daha güzel oluyormuşsun.
  İnci :-Kızlar, ben korkuyorum.
  Derya :-Ne yalan söyleyeyim bende.
  Ayşe :-Bu sefer bizimkilerde yok.Ne yapacağız?
  :-Ben beklemekten sıkıldım kızlar!
  Ayşe :-Kızlar, gidelim yürüyün.Dedi ve kızların kolundan tutup,götürüyordu ki ,çocuk, Ayşe'nin kolunu tuttu.
  :-Bizsiz mi gidiyor sunuz?
  Derya :-Çek o elini.
  :-Hayatta bırakmayız.
  Diğeri de İnci 'ye doğru yaklaştı.
  Derya :-Aaa ben tekwando biliyordum değil mi?Diye mırıldandı.
  :-Merak etme ben de senin elini tutarım.Dedi ve elini uzattı ki Derya döndü ve tekme attı.
  Derya :-Kızlar, arkama geçin.
  Diğer çocuk yanına yaklaştı ama oda suratına bir yumruk yedi.
  Eun Min ve Sefa ağızları açık, onları izliyorlardı.
  Sefa :-Vay be!
  Eun Min :-Plan bozulacak.Müdahele etmeliyiz.Dedi ve orada ki çocuğa telefonundan mesaj attı.Çocuk mesajı gördü ve üçü birden,kızların üzerine yürüdüler.Bıçak,çıkarttılar.Derya'nın bu halde yapacak pek bir şeyi yoktu.
  :-Demek sert kızsın.Bayılırım böyle kızlara.
  Ayşe :-Derya, sen bunlarla uğraşamazsın.
  Derya :-Haklısın ama yapacak bir şeyimiz yok.
  İnci :-Keşke şu anda biri yardımımıza gelse!
  O anda,Kim Jun, Kim Hyun ve Jung Min oraya doğru geliyorlardı.
  Kim Hyun :-Eun Min abla bizi neden buraya çağırdı ki?
  Jung Min :-Otobüsle geleceğini söylemiştin.
  Kim Jun :-Onun arabası yok muydu?
  Jung Min :-Belki bozulmuştur.Dedi ve üçü de karşıya baktılar.Kızlar, zor durumdalardı.
  Kim Hyun :-Bunlar!
  Jung Min :-Kızların başı dertte.
  Kim Jun :-Yürüyün.Dedi ve onlara doğru koşmaya başladılar.
  Eun Min :-Bizimkilerde geldiler.
  Sefa :-Korkup kaçarlar belki.
  Eun Min :-İzle ve gör.
  Erkekler,oraya geldiler.
  Ayşe :-Hyun! Dedi sevinerek.
  Kim Hyun :-Bu kızları rahat bırakın ve gidin buradan.
  :-Nedenmiş?Hiç bir yere gitmiyoruz.
  Jung Min:-İnci, size zarar verdi mi bu serseriler?Dedi ve İnci 'yi arkasına aldı.
  İnci :-Yok.
  Kim Jun, Derya 'yı arkasına çekti.
  Derya :-Gerek yok ben kendimi koruyabiliyorum.
  Kim Jun :-Arkamda dur!Diye bağırdı.
  Derya :-Tamam, niye bağırıyorsun?
  Kim Jun :-Canınıza susamadıysanız,hemen gidin buradan.
  :-O kızları,ilk biz gördük.Siz gidin.
  Kim Jun :-Bana bak!Git dedim.
  Çocuk elinde ki bıçakla Kim Jun'un üzerine saldırdı.
  Derya :-Jun, dikkat et!
  Kim Jun ve o çocuk, dövüşmeye başlamışlardı.Sevdiği kızı korumak için, bıçak olmasını umursamamıştı bile.Kim Hyun ve Jung Min'de diğerleri ile.Derya, Kim Jun için, çok endişelenmişti.
  Eun Min :-Gördün mü?Bıçağın üzerine nasılda gitti.
  Sefa :-Gördüm.İyi dövüşüyor gerçekten.
  Eun Min güldü. 
  Çocuklar, o kadar çok  dayak yemişlerdi ki kaçmaya karar verdiler ve gittiler.
  Derya, koştu ve Kim Jun 'a sarıldı:-Jun!Bir yerine bişey oldu mu?
  Kim Jun şaşkındı. Gülümsedi :-Ha,hayır olmadı.
  Derya :-Allahım şükürler olsun,bir şey olmadı. Dedi ve bir anda yaptığı şeyin farkına varıp,geri çekildi.
  Kim Jun :-Benim için, çok mu endişelendin?
  Derya :-Hayır.
  Kim Jun :-Evet, evet.
  Diğerleri onlara gülüyorlardı.
  Kim Jun :-Hani ayrılmıştık?Beni hãlâ seviyorsun ve ayrılmak istemiyorsun.Dedi gülümserek.
  Derya :-Ayrıldık.
  Kim Jun :-Hııı!
  Jung Min :-O çocuklar, sizden ne istiyorlardı?
  İnci:-Bize asıldılar.
  Ayşe :-Çok korktum.Peki siz burada ne yapıyorsunuz?
  Kim Hyun :-Eun Min abla ile buluşacaktık.O ise ortada yok.İlginç.
  Kim Jun :-Derya, barıştık mı?
  Derya Kim Jun 'a baktı,gülümsedi :- Barıştık.
  Kim Jun :-Gidip o çocuklara teşekkür edeceğim.Dedi gülerek.
  Akşam olmuştu.Erkekler,Eun Min 'in çağırmasıyla,restorana gelmişlerdi.
  Kim Jun :-Eun Min abla bizi neden buraya çağırdı ki?
  Kim Hyun :-Anlamadım.Zaten,bu gün hiç yüzünü göremedim.
  Jung Min :-Beni çağırdığında beraber yemek yemek istediğini söyledi.
  O anda bulundukları,masaya üç tane kız geldi.
  Sefa:-Birinci test,ölümüne aşktı.İkinci test nedir?Yemek yemek mi?
  Eun Min :-Hayır.Sadakat.
  Sefa :-Eminim kaybedecekler.Örneğin şu Hyun'da,aldatacakmış gibi bir tip var.
  Eun Min :-Sefa!
  Sefa:-Hiç kızma.Birazdan haklı olduğumu göreceksin.
  :-Merhaba!
  Kim Hyun :-Merhaba. Bir şey mi istiyorsunuz?
  :-Evet. Sizinle tanışmak.
  Kim Jun :-Tanışmak mı?
  :-Uzaktan sizi izliyordukta,çok hoşsunuz.
  Jung Min :-Ne diyor bu kızlar? Diye mırıldandılar.
  :-Mesela,ben senden çok hoşlandım.Dedi Jung Min'e.
  Jung Min :-Ne?
  Diğeri Kim Jun 'a doğru eğildi.
  :-Ben de senden.Söylesene kız arkadaşın var mı?
  Kim Jun :-Var.Dedi sert bir ses tonu ile.
  Kim Hyun :-Bu da ne böyle?
  :-Anlamadın mı?
  Kim Hyun :-Anlamadım.
  :-Anlamayacak ne var? Sen yalnızsın.Ben de.Beraber bir şeyler yapmaya ne dersin?Dedi ve Kim Hyun 'un omuzuna elini koydu.
  Sefa:-İşte başlıyoruz.
  :-Beraber birsey yapalım mı diye sormuştum.Ne dersin?
  Kim Hyun :-Olur derim.
  :-Bu çok güzel.
  Jung Min :-Hyun, sen ne diyorsun?
  Sefa :-Duydun işte.Ben haklı çıktım.
  Eun Min :-Ne yapıyor bu çocuk? Yanlış duymuş olmalıyız.
  Sefa :-Hayır doğru duydun.
  :-Eminim senin gibi karizmatik birini kızlar rahat bırakmıyorlardır. Kız arkadaşın var değil mi?
  Kim Hyun :-Hayır yok.
  Sefa:-Kız kardeşimi hak etmiyor.Biliyordum.
  Eun Min :-Buna inanamıyorum.
  Kim Hyun, devam etti:-Kız arkadaşım yok evet.Ama rüyalarımın kızı var.Sizinle bir şey yapma konusuna gelince,mümkünse uzaktan.O nedenle şimdi gitmenizi istiyorum.
  :-Ama!
  Jung Min :-Lütfen.
  Eun Min :-2-0 ve ben kazandım.
  Sefa :-Biliyorum.
  Eun Min :-Şimdi sıra bende.Dedi ve yanlarına geldi.
  Üçüncü ve son sınava gelmişti.Bunun adı,"Asla vazgeçme"idi.Acaba öyle mi olacaktı?
  Jung Min :-Ne oldu,abla,bu gün bir türlü konuşamadık.
  Eun Min :-Sizi buraya,çıkmakta olduğunuz,kızlar hakkında konuşmak için çağırdım.
  Kim Hyun :-Ne oldu?
  Eun Min :-Kızlar, sizden önemli bir şey saklıyorlar.
  Jung Min :-Ne gibi?
  Eun Min :-Aileleri ile ilgili.Çocuklar, bu üç kız hakkında araştırma yaptım ve ailelerinin,büyük bir Türk mafyası olduğunu öğrendim.Çok sayıda cinayet ve vukuatı olan bir aile.
  Jung Min :-Şaka yapıyorsun değil mi?
  Eun Min :-Çok ciddiyim.Kızları yüzünden,bir çok cinayet işlemişler.Sevdikleri bütün erkekler,klink!Dedi "kesme" el işareti ile.
Kim Jun :-Bu şaka gibi!Ama ben gidip,Derya'nın ailesi ile tanıştım.Hiç öyle birine benzemiyordu babası.Hayır inanmıyorum.
  Eun Min :-Anlasana bu gizlenmek için yaptıkları bir şey.Kızlar bu yüzden Kore'deler.Alın bunlar fotoğraflar.Türk basınında çıkan haberler filan.Dedi ve montajlı fotoğrafları onlara gösterdi.
  Kim Hyun :-Bu nasıl olabilir ki!
  Kim Jun :-İnanmak güç.
  Fotoğraflara baktılar.Eun Min haklıydı.
  Jung Min :-Ne olursa olsun, İnci 'den vaz geçmeyeceğim.
  Eun Min :-Ölmek mi istiyorsun sen?
  Jung Min:- Gider ailesi ile konuşurum.
  Eun Min :-İstersen önce,Abisinden başla konuşmaya.O seni biraz dövsün,yaşarsan,ölmen için, İnci'nin babasına teslim eder.
  Jung Min :-Ben İnci'ye "Ruh İkizim"dedim bir kere.Ondan vaz geçmeyeceğim.Hatta şimdi ne yapıyorum biliyor musun?Gidip Sefa abi ile konuşuyorum.
  Eun Min :-O seri katille mi?
  Jung Min :-Evet.İnci 'yi korkunca bırakıp kaçarım diye sevmedim ben.
  Kim Jun :-Jung Min, haklı.
  Kim Hyun:-Haydi gidip konuşalım.
  Üçü de ayaklandılar.O anda,Sefa çıktı gizlendiği yerden.
  Sefa :-Gerek yok.Ben geldim zaten.
  Kim Hyun :-Ama sen?
  Sefa :-Tebrik ederim.Sınavı başarıyla geçtiniz.
  Jung Min :-Sınav mı?
  Eun Min :-Evet çocuklar. Sefa'ya kız kardeşlerini kimlerin sevdiğini göstermek istedim.
  Sefa :-Sizinle ilgili fazla ön yargılı davrandım.Anladım ki kardeşlerim emin ellerde.
  Kim Jun :-Şüphen olmasın.
  Sefa:-Onları nasıl koruduğunuzu,sadakat ile bağlı olduğunuzu ve vaz geçmediğinizi gördüm.Yarın Türkiye 'ye dönüyorum.Kardeşlerime iyi bakın olur mu?Ayrıca,sizi biraz uğraştırdım.Kusura bakmayın artık.
  Kim Jun gülümsedi :-Sefa abi,senin yerinde olsam,sanırım ben de aynısını yapardım.
  Jung Min :-Aynen.Bize Türk ağabeyi ne demek gösterdin.Tanımak güzel oldu.
  Kim Hyun :-Ayşe, Derya ve İnci, bize emanetler.Ayrılmayız ama eğer bir gün bir şey olupta sadece arkadaş kalmaya karar versek bile, onların kılına zarar gelmeyecek.
  Sefa :-Bundan şüphem kalmadı artık.Bu arada Hyun, sana bir şey söyleyeceğim.Ben ablana yani Eun Min 'e aşığım.
  Kim Hyun :-Ne?Dedi ve birden yumruğunu kaldırdı havaya.Eun Min, telaslanmıştı.Yoksa kızıp,oda Sefa'nın kendisine yaptığı gibi,yumruk mu atacaktı?
  Hayır. Kim Hyun elini indirdi ve Sefa'ya uzattı.Sefa da bu eli sıktı.
  Kim Hyun :-Abi!Benim de seni sınav yapacağım günü bekle.
  Sefa gülümsedi :-Ben hazırım.Dedi ve gitti.
  Bu akşam kızlar için güzel bir akşamdı.Sefa mangal yakmıştı ve kızlarla ateşin başında oturuyorlardı.Güney Kore'de ki son akşamıydı Sefa'nın.Kızlarla gülüşüyorlardı.
  Ayşe :-Demek,onları plânlayan sendin.Hemde Eun Min ile.
  Sefa :-Öyle oldu.Bu arada Derya,o çocukları nasıl patakladın öyle.
  Derya :-Tekwandoyu,Jun öğretiyor bana abicim.
  Sefa :-Çocuğa,sana dedikleri için de kızma.Kıskançlıktan öyle düşündü.
  İnci:-Aynı kafasınızda o yüzden değil mi?
  Ayşe :-Kızlar geldiğinde ne  yaptı Hyun bir daha anlatsana.
  Sefa :-Kız,kız arkadaşın varmı diye sordu ve Hyun yok deyince,biz onunla buluşmayı kabul edecek sandık.Ama o, " Kız arkadaşım yok,rüyalarımın kızı var deyince anladık demek istediğini.
  İnci :-Peki Jung Min?
  Sefa :-Bizi mafya sandı ve senden ayrılmamak için,yiyeceği dayağı göze alıp,benimle konuşmaya geliyordu.Üçüde.
  Ayşe :-Demek sen ve Eun Min ha!
  İnci :-Çıkmanıza çok sevindik.
  Ayşe :-Annemler Koreli gelini olduğunu duyunca ne yapacaklar acaba? Dedi gülerek.
  Melek geldi yanlarına :-Haydi bakalım,yemek hazır.
  Sefa :-Haydi kalkın yemeğe.Dedi ve tam içeri giriyordu ki Ayşe onu durdurdu.
  Ayşe :-Abi!
  Sefa ona döndü.
  Ayşe :-Teşekkürler. Sen dünyanın en iyi abisisin.
  Sefa gülümsedi :-Sende en tatlı kardeşi!Dedi ve omuzuna kolunu atıp, içeri girdiler.

BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin