39.Bölüm -Piknik

327 22 1
                                    

Bahar gelmişti artık ve bahar demek,piknik demek, eğlence demekti.En güzeli de aşk demekti.
Bu gece Kim Jun için, bayağı yorucu geçiyordu.Masanın başına oturmuş,önüne dağıttığı boncuklarla bir şeyler yapmaya çalışıyordu.Zorlandığı her halinden belli oluyordu.Çünkü yaptığı şey her ne ise bir türlü olmuyor, bozup,en baştan tekrar yapıyordu.Boncukların arasından,ipliği geçiriyor,yan yana getiriyor,bir şekil vermeye çalışıyordu. Yine olmamıştı.Zor işti.Hatta bir ara iğneyi eline batırdı."Ahh!"deyiverdi can acısı ile.
Çok ama çok uğraşmıştı.Gece yarısı olmuştu.Ama pes etmemiş,sonunda bitirmişti bilekliği.Evet,bu bir bileklikti ve Derya için di bu uğraş.O kadar yorulmuştu ki bu küçük şeyi yaparken,bitirir bitirmez, uyuya kalmıştı.
Sabah olmuş,okula gelmişlerdi.
Kim Hyun :-Jun, uykusuz görünüyorsun.
Kim Jun :-Bütün gece,Derya 'ya yaptığım bileklik için uğraştım.
Jung Min :-Sen mi?
Kim Jun :-Evet.
Kim Hyun :-Aslında bir şey yapmak güzel fikirmiş.Ama ben Ayşe 'ye bir şey aldım.
Jung Min :-Ben de İnci 'ye.Keşke ellerimle yapsaydım hediyemi.
Kızlar, karşıdan geliyorlardı.
Jung Min :-Günaydın!
Kızlar :-Günaydın!Dediler gülümseyerek.
Kim Hyun :-Ayşe, sana bir sürprizim var.
Ayşe :-Sürpriz mi?
Ayşe :-Evet. Dedi ve hediyesini uzattı. Ayşe, paketi açtı.Çok mutlu olmuştu. Hyun ona ikisinin de baş harflerinin olduğu bir kolye almıştı.
Ayşe :-Bu benim için mi?
Kim Hyun :-Evet. Beğendin mi?
Ayşe :-Çok.Dedi ve kolyeyi taktı.
Kim Hyun :-Çok yakıştı.
Jung Min :-İnci, bu da senin için. Dedi ve oda hediyesini verdi.
İnci :-Ben, çok teşekkür ederim.
Jung Min :-Açmayacak mısın?
İnci, paketi açtı, gülümsedi. Çünkü Jung Min, kendisine ucunda iki kalp olan bir künye almıştı. "Seni seviyorum"yazan bir künye.Çok beğendi İnci bu künyeyi ve hemen taktı.
İnci :-Bu harika bir şey. Çok tatlısın Jung Min.
Jung Min :-Beğenmene bileğinde çok güzel durdu.
Kim Jun, şaşkınlıkla bakıyordu onlara.Arkadaşlarının hediyelerini görünce,kendisininkini arkasına sakladı.Bu güzel hediyelerin yanında, yaptığı bilekliğin sönük kalacağını düşünüyordu.Jung Min ve Hyun,ona baktılar. "Versene"diye işaret ettiler gizlice.Derya ise,Kim Jun 'a hiç bakmıyordu. Aslında o da bir hediye bekliyordu.
Kim Hyun :-Haydi Jun,seni bekliyoruz.
Kim Jun :-Ne için? Dedi anlamamazlıktan gelerek.
Jung Min :-Haydi!
Derya beklemekten sıkılmıştı:-Haydi sınıfa gidelim.Derse geç kalacağız yoksa.
Sınıfa girip,sıralarına oturdular.
Kim Hyun :-Neden bilekliği vermedin?
Kim Jun :-Vermek istemedim.
Jung Min :-Neden ama?
Kim Jun :-Sizin verdiğiniz hediyelere bakın, bir de benimkine.Neden ona bir şey almadım ki sanki!Dedi ve Derya 'ya baktı.
Ayşe :-Kolyem çok hoşuma gitti.
İnci :-Evet, çok güzel.Ya benim künyem?
Ayşe :-Harika.
Derya :-İkisi de çok hoş gerçekten.
Ayşe :-Jun, sana hediye vermedi diye üzüldün mü kuzenim?
Derya :-Yok canım, ne üzüleceğim.Dedi umursamaz bir tavırla.
İnci :-Emin misin?
Derya gülümsedi :-Eminim.
Jung Min ve Kim Hyun, Kim Jun 'a baktılar.
Jung Min :-Ne olursa olsun,o bilekliği ona vermeliydin.
Kim Jun, elinde ki pakete baktı.
Kızlar ve erkekler okulun bahçesinde konuşuyorlardı.
Ayşe :-Havalar ısınmaya başladı.
Kim Hyun :-Evet.Bu hafta sonu beraber pikniğe gitmeye ne dersiniz?
İnci :-Güzel olur.
Derya :-Size,Türk yemekleri hazırlarız.
Kim Jun :-Yaprak sarması da var mı?
Derya gülümsedi :-Sen istersin de yapmaz mıyım?
Jung Min :-Jun, aslında yaprak sarmasını sen de yapabilirsin.Melek teyzeden tarifini aldın nasılsa. Dedi gülerek.
Kim Jun :-Yaparım tabii.Dedi aynı şekilde.
Kim Hyun :-O zaman,hafta sonu pikniğe gidiyoruz.Anlaştık mı?
Diğerleri :-Anlaştık.
Derya, resim atölyesinde çizim yapıyordu.Kim Jun, yanına geldi.
Kim Jun :-Ne yapıyorsun bakalım?
Derya :-Resim yapıyorum. Sen de resim kulübündesin.Neden, çizim,mizim,yapmıyorsun?
Kim Jun :-Ben o kulübe senin için girmiştim.Seni elde ettiğime göre,resim yapmama da gerek kalmadı. Üstelik biliyorsun ki benim çizimim çok kötü.Resim yaparak,diğer insanları bu sanattan soğutmak istemiyorum.
Derya gülüyordu. Kim Jun geçip,sandalyeye oturdu.
Kim Jun :-Derya!
Derya :-Efendim.Dedi.Bir yandan da çizim yapmaya devam ediyordu.
Kim Jun :-Sana hediye almadım diye,bana kızdın mı?
Derya, başını kaldırdı ve Kim Jun 'a baktı:-Hayır kızmadım.
Kim Jun :-Emin misin?
Derya :-Hem de çok eminim.
Kim Jun :-Peki neden,kızmadın?
Derya, geçip yanına oturdu :-Çünkü sen, zaten benim için bir hediyesin.Ama doğruyu söylemek gerekirse,küçük bir şey de beklemedim diyemem.
Kim Jun gülümsedi ve hediyesini çıkarıp,Derya 'ya uzattı.
Derya :-Jun?
Kim Jun :-Bu senin için.
Derya :-Hediye almışsın zaten!
Kim Jun :-Almadım,kendim yaptım. Açsana!
Derya paketi açtı. Kendisi için yapılmış olan bilekliğe baktı.
Kim Jun :-Diğerlerinin aldıkları hediyeleri görünce,benimkini vermek istemedim.Basit oldu biraz.Eminim,sende beğenmemişsindir.
Derya, bilekliği takmaya çalışıyordu.
Kim Jun :-Sen ne yapıyorsun?
Derya :-Bilekliğimi takıyorum.
Kim Jun :-Yani beğendin mi?
Derya :-Neden beğenmeyecek mişim?Çok güzel olmuş.Beni düşünerek yapmışsınya bu bileklik altından,gümüşten,pırlanradan daha değerli benim için.
Kim Jun :-Senin gibi bir kıza sahip olduğum için, dünyanın en şanslı erkeğiyim.Beğenmene çok sevindim.
Derya gülümsedi :-Teşekkür ederim.Dedi bilekliğine bakarak ve şövalenin başına gitti.
O anda Bayan Soo Min içeri girdi.
Bayan Soo Min:-Merhaba çocuklar.
Derya ve Kim Jun :-Merhaba efendim.
Derya :-Sizi görmek ne güzel!
Bayan Soo Min gülümsedi :-Teşekkürler.Sizide öyle.Çocuklar, sizinle konuşmak istediğim bir konu vardı hatırlarsanız.
Kim Jun :-Evet?
Bayan Soo Min :-Sizinle onu konuşmak istiyorum.
Kim Jun :-Sizi dinliyoruz.
Bayan Soo Min :-Çocuklar, kimsesiz çocuklar yararına bir açık arttırma düzenleniyor ve biz,sizi çizdiğim tabloyuda satmak istiyoruz.İzniniz olursa tabii.
Derya :-Bizden izin mi alıyorsunuz?
Bayan Soo Min :-Evet.Çünkü çizdiğim kişilersiniz.
Kim Jun ve Derya, birbirine baktılar.
Derya :-Bence sakıncası yok.
Kim Jun :-Ne diyor bu kız?Nasıl olurda "sakıncası yok"der.Bu resim benim için çok önemli. Diye düşündü.Derya, Kim Jun 'a baktı.
Kim Jun :-Peki alabilirsiniz.Dedi gönülsüz.
Bayan Soo Min :-Teşekkürler çocuklar. İyi bir iş yaptığınıza emin olabilirsiniz.Dedi ve tabloyuda alıp,çıktı.
Kim Jun hemen Derya 'ya döndü.
Kim Jun :-Senin o tabloyu sevdiğini sanıyordum.
Derya :-Seviyorum.
Kim Jun :-Peki satılmasına neden izin verdin?O tablo benim için çok önemliydi.
Derya :-Ama kimsesiz çocuklar için Jun. Bir düşün.
Kim Jun :-Galiba haklısın.Çocuklar için. Keşke hem çocukları sevindirip,hem de tabloyu geri alabilmenin bir yolu olsaydı.
Derya :-Aklını kullanırsan,geri alabilirsin.Dedi ve çıktı.
Kim Jun durdu,düşündü.Evet bir yolu vardı. "Buldum!"Dedi ve o da çıktı atölyeden.
Gece olmuştu.Derya yaprak sarıyor,kızlarda yanında oturuyorlardı.
İnci :-Yardım istemediğine emin misin?
Derya :-Sağol canım,siz zahmet etmeyin.Ben kendi ellerimle yapmak istiyorum.Özel olsun.
Ayşe :-Sana bileklik yapmış demek.Onun için mi bu sarmalar?
Derya gülümsedi :-Evet.
Ayşe :-Çok romantik!
İnci :-Ondan kaçıp duruyordun.Bak o kaçılacak biri değilmiş.
Derya :-Korkularımı hâlâ yenmiş değilim.Ona sımsıkı bağlanıyorum.Ya bir şey olurda ayrılmak zorunda kalırsak?
İnci :-Merak etme.Jun, seni çok seviyor.Kolay kolay senden ayrılmaz.
Erkeklerde de konu aynıydı.
Kim Jun :-Bilekliği verdiğimde o kadar mutlu oldu ki!
Kim Hyun :-Senin ilk defa bir kıza bu denli bağlandığını görüyorum.
Jung Min :-Sanki Derya, annenin ölümünden sonra,sana ilaç gibi geldi.
Kim Jun :-Öyle oldu.Bu gün,ilk defa onu kaybetmekten korktum.Ona çok bağlandım.Belki benim yaşında ki biri için böyle düşünmek çok erken ama onunla bir ömrü geçirmek istiyorum.
Kim Hyun :-Doğrusu ben de Ayşe için böyle düşünüyorum.
Jung Min güldü :-Ben de bunları düşünen sadece ben miyim diyordum.
Kim Jun :-Şimdi, Derya 'nın neden aşktan kaçtığını anlayabiliyorum.
Derya yaprak sarmaya devam ediyordu. Yaprakları seriyor,içlerini dolduruyor,tek tek,ince ince sarmaya çalışıyordu.Hem sarıp,hem de tencereye diziyordu.Bir de ince olmuş mu diye kontrol ediyordu.Kalite kontroldü bir nevi.
Yemeği ocağa koymuştu.Bilekliğine bakarak,pişmesini bekliyordu.Bir ara uyuya kaldı beklerken.Ama hemen,irkilip kalktı ve tencerenin altını kapattı. Çünkü yaprak sarması hazırdı artık.
İşte bu gün,piknik günüydü.Hava o kadar güzeldi ki,yeşil ve mavi buluşmuş,rengarek çiçeklerle süslenmiş,adı da bahar olmuştu sanki.Bahar çiçeklerine bahar gelmişti.
Kızlar, piknik masasını hazırlıyorlardı.Eun Min 'de onlarla idi ve kızlara yardım ediyordu.
İnci :-Burası ne kadar güzel bir yermiş!
Eun Min :-Güney Kore'nin en güzel yerlerinden biridir.
Derya :-Şansımıza,havada çok güzel.
Ayşe :-Yaprak sarmalarını da getirdin mi?
Derya :-Getirmez miyim.
Eun Min :-Yaprak sarması mı?O nedir?
Ayşe :-Bu bir Türk yemeğidir.Abim de çok sever.
Eun Min, biraz durgunlaştı o an.
İnci :-Bir şey mi oldu?Yoksa Sefa abi ile aranız bozuk mu?
Eun Min :-Hayır değil de,bir kaç gündür pek konuşamıyoruz.
Ayşe :-Dersleri filan vardır belki.
Eun Min :-Doğruya,dersleri benden daha önemli.
Ayşe :-Canını sıkma.Abim bazen böyle düşüncesizlikler yapar.
Eun Min :-Düşüncesiz olan o değil benim.Sürekli benimle ilgilenecek değil ya!Sanırım...
Derya :-Onu özledin mi yoksa?
Eun Min utanmıştı:-Ben göle doğru gideyim biraz.Dedi ve yanlarından ayrıldı.Hüzünlüydü aslında.
Ayşe:-Anlaşıldı.
Derya :-Ne yapsın kızcağız,özlemiş galiba.Biri Kore'de,diğeri,Türkiye'de.
İnci gülümsedi :-O zaman bu piknik ona çok iyi gelecek.
Ayşe:-Bence de.
Kim Hyun, Ayşe 'nin yanına geldi:-Canım, biraz yürüyelim mi?
Ayşe gülümsedi :-Olur.Dedi ve uzaklaştılar.
Jung Min :-İnci haydi bizde dolaşalım.Dedi ve onlarda gittiler.
Derya ve Kim Jun, masayı hazırlıyorlardı.
Kim Jun :-Bilekliği çıkarmamışsın.
Derya :-Çıkaracağımı mı sanıyordun?
Kim Jun :-Belki.
Derya :-Hayır, çıkarmadım ve çok beğenerek takıyorum.İçin rahatladı mı?Dedi gülümseyerek.
Kim Jun :-Rahatladı.
Derya:-Bu arada benim sana bir süprizim var.
Kim Jun :-Süpriz mi?
Derya :-Evet. Dedi ve yaprak sarmasını Kim Jun'a uzattı.
Kim Jun sevinmişti :-Yaprak sarması mı bu?Derya, sen bitanesin.Dedi ve açıp,yemeye başladı.
Derya :-Jun, çok yemesen iyi olur.Yoksa karnın ağrır.Üstelik bırakta Hyun ve Jung Min 'de yesinler.
Kim Jun :-Bunlar benim. Hepsini ben yiyeceğim. Sen mi yaptın?
Derya :-Evet, beğendin mi?
Kim Jun :-Çook.Eline sağlık.Yoksa bütün gece benim için mi uğraştın?
Derya gülümsedi ve başını salladı. Kim Jun, ona baktı ve yanağını okşadı.
Kim Jun :-Beni bu lezzetten mahrum bırakmadığın için teşekkürler.
Derya, kendisine iltifat edeceğini sandı Kim Jun'un,birden gülmeye başladı.
Eun Min, gölün kenarına oturmuş,Sefa'yı düşünüyordu.
Eun Min :-Nerdesin Sefa,neden hiç aramıyorsun?Yoksa benden vaz mı geçtin?Türk erkekleri hep böyle sevdiği kızları bekletirler mi ki sen beni bekletiyorsun?Dedi üzülerek.
Kim Hyun ve Ayşe de yürüyorlardı.
Kim Hyun :-Ayşe!
Ayşe :-Efendim.
Kim Hyun :-Benimle evlenir misin?
Ayşe :-Ne?
Kim Hyun :-Yani ileride.
Ayşe :-O da nereden çıktı şimdi?
Kim Hyun :-Seni çok seviyorum. Üstelik,seninle bir ömür geçirmek istiyorum. Şu son yaşadıklarımız,bebekler filan,seninle ilgili hayaller kurnama neden oldu.
Ayşe güldü
Kim Hyun :-Neden gülüyorsun?
Ayşe :-Biz daha lisedeyiz.
Kim Hyun :-Henüz lisede olmam,seninle evlenmek istememe engel değil ki.
Ayşe :-Elbette engel değil ama belki ileride karşına daha güzel bir kız çıkar ve beni unutursun.Belki de onu çok seversin.
Kim Hyun :-Hayır. Hiç bir kızı senin kadar çok sevemem.Çünkü kalbim yalnızca senin.Ölene kadar da senin olacak. Rüyalarımın kızının yerini kimse alamaz.
Ayşe birden Kim Hyun 'a sarıldı.Kim Hyun ise,şaşırmıştı bu ani hareket karşısında.
Kim Hyun :-Bence şimdi daha çok sevineceksin.
Ayşe :-Sevinmek mi?
Kim Hyun :-Evet. Dedi ve karşılarında ki tepeyi gösterdi.Taşlarla "Seni seviyorum "yazmıştı.
Ayşe:-Hyun! Dedi mutlulukla.
Kim Hyun, elinden tuttu ve yazının olduğu tepeye doğru yürüdüler.
Ayşe :-Çok tatlısın.
Kim Hyun :-Belki bu tepeye yazdığım şey, silinip gidecek ama kalbime yazdığım bu sevgi asla silinmeyecek.
Ayşe gülümsedi :-Seninle evlenebilirim.
Kim Hyun :-Ne?
Ayşe :-Aynı teklifi ileride yaparsan,belki seninle evlenebilirim.Dedi gülerek. Kim Hyun da gülüyordu.
Jung Min ve İnci 'de yürüyorlardı.
İnci :-Burası güzel bir yermiş.
Jung Min :-Güzeldir.İnci, Türkiye 'yi özlüyor musun?
İnci :-Çok. Annemi ve babamı.
Jung Min :-Okul bitince,Türkiye 'ye dönecek misin?
İnci :-Döneriz herhalde.
Jung Min :-O zaman seni çok özlerim.Dedi ve gölün kenarına oturdu. İnci 'de geçip,yanına oturdu.
İnci :-Ben de.
Jung Min :-Ben de ne?
İnci :-Ben de işte. Özlerim. Seni.
Jung Min :-İnci, Türkiye 'ye döndüğünde nasıl görüşeceğiz?
İnci :-Bilmiyorum. Ama belki,üniversiteyi burada okuruz.
Jung Min :-Senden uzak kalmak istemiyorum. Ya Türkiye 'ye dönünce beni unutur,başka bir erkeği seversen?
İnci :-Olabilir aslında.Bizim Türk erkekleri çok yakışıklıdırlar.Belki, sen yokken,içlerinden birine aşık olabilirim.
Jung Min birden ayaklandı:- Ne?Bakıyorum da sen dünden hazırsın.
İnci, Jung Min 'in elinden tuttu ve yanına oturttu.
İnci :-Dur bir dakika.Şaka yapıyorum.Senden başkasına aşık olacağımı da nereden çıkarttın?Dedi gülerek. İnci, tam elini çekiyordu ki,Jung Min tuttu.
Jung Min :-Seni benden biri alacak diye çok korkuyorum. Ruh eşimi kaybedeceğim diye endişeleniyorum işte.
İnci :-Korkma,ben senden başkasını asla sevemem.Belki sen burada Koreli bir kızı bulursun.Ben de anılarında kalırım.
Jung Min :-Asla.Senin yerin benim kalbim.Anılarım değil.Dedi ve İnci 'ye doğru yaklaştı.
O anda Kim Jun ve Derya,orada dolaşıyorlardı.Birden onları gördü Kim Jun ve Derya'nın elinden tutup,çalının arkasına çekti.
Derya :-Ne yapıyorsun?
Kim Jun :-Sessiz ol.Jung Min ve İnci. Dedi onları göstererek.
Derya :-Ne yapıyor onlar orada?Dedi kızarak.
Jung Min, İnci 'ye yaklaşıyordu"Çok güzelsin"Dedi ve eğilip,onu öptü.
Derya, Kim Jun 'un elini sıkıyordu hırsından.Bir taş alıp,göle fırlattı.
Derya :-Olamaz!Jung Min onu öptü.
Kim Jun :-Yapmasana,burada olduğumuzu anlayacaklar.Onları utandıracaksın.
Derya :-Ama onu öptü.Dedi ve bir taş daha fırlattı.
Kim Jun :-Şu taşları atmayı bırakırmısın.Hem,ben de seni öpmüştüm ne olmuş yani?
Derya :-Sen onu benim haberim olmadan yaptın.
Kim Jun :-Yine öperim.
Derya :-Öpemezsin.Dedi ve Kim Jun 'a döndü.
Kim Jun :-Öperim dedim.Dedi inatla ve Derya 'ya yaklaşıyordu ki,bir anda kendilerine doğru gelmekte olan kazları gördü.Şaşırmıştı.
Kim Jun :-Derya, şuna bak!
Derya:-Neye?Dedi ve arkasını dönüp baktı.
KimJun :-Kazlar bize doğru geliyor kaç!Dedi ve Derya 'nın elinden tutup, kaçmaya başladılar.
Derya :-Nereden çıktı bunlar?
Kim Jun :-Sana taş atmamanı söylemiştim.
Jung Min ve İnci ise şaşkınlıkla onlara bakıyorlardı.
Jung Min :-Derya ve Jun değil miydi,o kazların kovaladıkları?
İnci :-Evet, onlardı.Dedi arkalarından bakarak.
Eun Min 'de onları görmüştü.
Eun Min :-Bunlar bizimkiler!Neden kazlar onları kovalıyorlar acaba?Dedi gülerek.
Yemek masasına oturulmuştu.Derya ve Kim Jun, koşarak yanlarına geldiler.Nefes nefese kalmışlardı.
Ayşe :-Nerede kaldınız siz?
Kim Jun :-Kazlardan kaçtık.
Derya :-Kaz değil,katiller sürüsü.Bir an bizi yakalayacaklar diye çok korktum.
Kim Jun :-Ne kadar çok koştuk öyle!
Kim Hyun :-Kazlar sizi neden kovaladılar ki bu kadar?Dedi gülerek.
Derya :-İnci ve Jung Min 'i...
Kim Jun, Derya 'yı dürttü hemen:-Yani İnci ve Jung Min 'i arıyorduk ta.Ararken Derya, bir kaç taş atmak suretiyle,kazları kızdırdı.
Jung Min :-Aslında biz sizi gördük.Kazlardan kaçarken.Dedi gülerek.
Eun Min gülümsedi :-Çok yorulmuşsunuz,haydi oturun.
Kim Jun yaprak sarmasını gördü ve önüne çekti. Jung Min ve Kim Hyun, ellerini uzattılar almak için ama Kim Jun, ikisininde ellerine vurdu.
Kim Jun :-Çekin ellerinizi,bunlar benim.
Eun Min :-Jun, yaprak sarmasını çok sevdin galiba.Dedi gülerek.
Kim Jun :-İlk görüşte aşk diyebiliriz.
Derya :-Arkadaşlarına da versene Jun.
Kim Jun :-Hayır. Dedi ve bir yandan da yemeye başladı.
Kim Hyun :-Ama biz de yemek istiyoruz.Hem hatırlarsan bu bir piknik.
Jung Min :-Piknik eşittir paylaşmak.
Kim Jun :-Derya bunları benim için yaptı.Yani benim.
İnci gülümsedi :-Evet,çok uğraştı.
Derya :-Jun, çocuklarada ver çabuk!
Kim Jun :-Tamam ama birer tane.Başka yok.Dedi ve ağızlarına verdi birer tane.
Eun Min, sürekli telefonuna bakıyordu.
Ayşe :-Abimin aramasını bekliyorsun değil mi?
Eun Min :-Onu çok merak ediyorum. Daha doğrusu bu tavrının nedenini.
Ayşe :-Abim biraz gizemlidir.Yapar böyle arada.Biliyorum hoş bir davranış değil ama Sefa bu.
Eun Min :-Sanırım beni düşündüğüm kadar sevmiyor.Oysa farklı şeyler hayal etmiştim.
Ayşe :-Gel şimdi bunları bırakalım ve yemeğimizi yeyip oyun oynayalım.Ne dersin?
Eun Min,derin bir iç çekti ve gülümsedi.
Yemekleri bitmişti.Oyun oynuyorlardı.Voleybol oynamaya başladılar.
Kim Jun :-Derya, topu doğru atsana.
Derya :-Oldum olası voleybol oynayamamışımdır.
Top,Eun Min 'e geldi.O da Ayşe 'ye attı.
Ayşe :-Bak böyle vuracaksın.Dedi,Kim Hyun 'a atarak.
Kim Hyun :-Ellerini böyle birleştirirsen,olur.
İnci :-Yapabilirsin bence.
Jung Min :-Bizim oyun,voleybol dersine döndü.
Top,tekrar Derya'ya geldi.Eun Min 'e atmak üzere vurdu ama arkasından aşıp gitti.
Derya :-Yine olmadı.
İnci :-Kim alacak topu?
Ayşe :-Kim attıysa o.
Eun Min :-Kızlar, ben şimdi alıp gelirim.Dedi ve topun peşine koştu.
Diğerleri arkasından gülümseyerek bakıyorlardı.Belli ki isteyerek yapılmış bir şeydi bu.Bir oyun dönüyordu. Eun Min ise oldukça uzaklaşmış,ağaçların arasına girmişti.
Eun Min :-Nereye gitti bu top?Burada yok!Dedi ve eğilip,çalıların arkasına baktı.
O anda arkasından bir ses duyuldu.
:-Bunu mu arıyorsun?
Tanıdık bir sesti bu.Doğruldu ve arkasına baktı. Mutluluktan ölebilirdi şu an.Çünkü elinde top ile Sefa arkasındaydı.
Eun Min :-Sefa!Dedi ve koşup,boynuna sarıldı.
Sefa:-Evet benim.
Eun Min :-İnanamıyorum.Sen buradasın.
Sefa :-Senin için geldim.
Eun Min omuzuna vurdu birden:-Beni meraklandırmak hoşuna mı gidiyor senin?
Sefa gülümsedi :-Yapacağım süpriz için, bunu yapmalıydım.Aslında iki gün sesini duyamayınca ben de zorlandım.Çok mu üzüldün seni aramayınca?
Eun Min :-Hem de çok. Benden vaz geçtiğini sandım.
Sefa:-Senden vaz geçer miyim ben hiç?Koskoca Türkiye 'yi bırakıp, Kore'den kız sevmişim.Bir de onu bırakacak mıyım?Sen benim aşkıma güvenmiyor musun?Dedi ve elini tuttu.
Eun Min gülümsedi :-Korktum işte.
Sefa:-Aşkımdan sonuna kadar emin olabilirsin çekik gözlü,güzel kız.Dedi ve sarıldı.
Oyun oynamaya başlamışlardı.Futbol ile başlangıç yaptılar.Kim Hyun, Sefa,Ayşe ve Derya bir takımdaydılar.Kim Jun, Jung Min, Eun Min ve İnci 'de bir takımda.Derya ve İnci kaledeydiler.Top bir o yana,bir bu yana gidiyordu.Kim Hyun, Kim Jun 'dan topu almaya çalışıyordu. Bir anda Ayşe gelip,topu aldı ve kaleye götürüp,gol attı.Kim Hyun, o kadar çok sevinmişti ki koştu ve Ayşe 'ye sarıldı. Sefa bunu görürde durur mu?Hemen gitti ve ikisini ayırdı.İkinci gol ise Sefa'dan gelmek üzereydi.Top oynarken o kadar karizmatikti ki Eun Min, ona bakakalmıştı. Sefa golünü attı ve dönüp, Eun Min 'e göz kırptı.Kim Jun'da idi gol sırası.Topu sürdü ve kalenin önüne kadar geldi.Fakat,aşık olduğu kız kaledeydi.Derya tehditkar bakışlarla baktı Kim Jun'a.Sonra gülümsedi ve gol atmamasını istedi.Ama işe yaramadı.Gol olmuştu.Sefa bu golün altında kalmadı ve topu kapıp diğer kaleye isabetli bir şut çekti.İnci, korkudan kalede nereye kaçacağını bilememişti.Nede olsa karizmatik birinden,karizmatik bir goldü.Çünkü ucunda Eun Min 'i etkilemek vardı.
Ayşe :-Güzel bir gündü.
Kim Hyun :-Evet çok eğlendim.
Jung Min :-Ama sürprizimiz,var size.
İnci :-Sürpriz mi?
Jung Min :-Evet.Sizin için.
Kim Jun, gitarlarını alıp geldi:-Bu şarkı,Eun Min abla ve Sefa abi için olsun.
Çalmaya başlamışlardı.Bir yandan da söylüyorlardı.Kızlar, hayranlıkla dinliyorlardı onları.Eun Min, başını,Sefa'nın omuzuna yasladı.Sefa ise,kolunu onun omuzuna attı. Bir anda orada ki herkes,etraflarına toplandılar.Dikkatleri üzerlerine çekmişlerdi güzel sesleriyle.
Sefa ve Eun Min, yürüyüş yapıyorlardı.
Eun Min :-Benim için, Türkiye 'den Kore'ye gelmen çok romantik.
Sefa :-Seni özlemiştim.Dedi ve elini tuttu.
Eun Min :-Ben de.Peki ne zaman döneceksin?
Sefa :-Bu akşam.
Eun Min :-Bu kadar çabuk mu?
Sefa :-Biliyorum bu çok az bir süre ama Türkiye 'ye dönmem gerek.Bana küsmedin ya!
Eun Min :-Hayır, sana küsmeye hakkım yok.Bir günlüğüne de olsa beni görmeye gelmişsin.Bir kız arkadaş,daha ne ister ki!
Sefa, Eun Min 'e döndü.Yüzünü iki elinin arasına aldı.
Sefa :-Sen harika bir kızsın.Eun Min,ben varya seni çok seviyorum. Dedi ve ona doğru yaklaştı. Eğildi ve yanağından öptü.O anda,Kim Hyun 'un sesi duyuldu az uzaklarından.
Kim Hyun :-Hey,siz!Ne yapıyorsunuz orada?
Sefa ve Eun Min, utanarak geri çekildiler:-Şeyy biz!
Kim Hyun :-Haydi gelin,gidiyoruz.
Piknik macerası da bitmişti.Güzel bir gündü bizimkiler için.Bahar,tam da bahar tadında olmuştu.

























BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin