51.Bölüm-Muhteşem Üçlü Türkiye 'de

305 26 1
                                    

  Macera kaldığı yerden devam ediyordu ama Kore'de değil, Türkiye'de devam ediyordu.Kalpler inatla seviyorum dese de beyinlerin önüne gecemiyordu.Sevgi mantığı ne zaman yenecekti peki?Hâlâ zamanı gelmedi mi kalanların da kavuşması için?İşte bunun cevabını Türkiye 'de bulacaklardı.
  Kızlar Türkiye'ye dönmüşlerdi, dönmesine de Düğün ile gerçekleşen o ziyaret,iyiden iyiye kafalarını karıştırmıştı.En çokta Ayşe 'nin.
  Okuldalardı.Kafede oturuyorlardı. Ayşe oldukça düşünceliydi.Çok dertliydi çoook.
  Derya :-Bensiz elmalı kurabiye yemeler,çay keyfi yapmalar,hepsinden haberim var.Hainler sizi.
  İnci:-Yerin çok belliydi inan.Seni özledik.
  Derya :-Özledik diyorsun ama kurabiyeleri de yemişsiniz.Dedi gülerek.
  Derya,Ayşe'yi gösterdi İnci'ye göz işaretiyle.
  Derya:-Ayşe, iyi misin?
  Ayşe :-Sayılır.
  İnci :-Hyun 'u düşünüyorsun değil mi?
  Ayşe konuşmadı.
  Derya :-Bu hafta sonu nişanın var.
  İnci :-Hatırlıyorsundur umarım.
  Ayşe :-Hiç aklından çıkıyor mu diye sorsana.
  İnci :-Bir şey yapmayı düşünmüyor musun?Nişanlanmak istemediğin çok açık.
  Ayşe :-Ne yapabilirim ki?
  Derya :-Barışla konuş bence.İstemediğini söyle.
  Ayşe :-Ama ailem,onunla evlenmemi çok istiyorlar.Onları nasıl kırabilirim ki!
  İnci:-O zaman sevmediğin biriyle evlen.
  Ayşe :-Olmaz!
  O anda,Barış yanlarına geldi.
  Barış :-Merhaba kızlar.
  Kızlar :-Merhaba.
  Barış :-Benim güzel nişanlım nasılmış bakalım?Dedi ve oturdu.
  Ayşe :-İyiyim.
  İnci :-Sen nasılsın?
  Barış :-Ne olsun işte. Haftaya nişan varya,heyecanla o günü bekliyorum.
  İnci ve Derya, Ayşe 'ye baktılar.
  Barış :-Bir şey mi oldu canım? Sessizsin?
  Ayşe :-Yoo,olmadı.Dedi çaresizce.
  Barış :-Kore 'de ne yaptın,eminim güzel geçmiştir.
  Ayşe :-Öyle oldu. Düğün filan işte.
  Barış :-Eğer, yurt dışında işim olmasaydı ,kesinlikle orada olurdum.
  Derya :-İzninizle,benim dersim başlamak üzere.Resim atolyesine gitmeliyim.
  İnci :-Ben de laboratuvara gidecektim.
  Derya ve İnci, ayağa kalkmışlardı."Söyle,söyle"diye kaş göz işareti yapıyorlardı Ayşe 'ye.
  Ayşe :-Barış,sana bir şey söyleyeceğim.
  Barış :-Seni dinliyorum.
  Ayşe :-Ben,ben...
  Ayşe, cesaretini toplamıştı.Konuşacaktı Barış ile.Konuşmalıydı.
  Barış :-Evet?
  Ter döküyordu.Bir konuşsa,her şey değişecekti.Belki de Kim Hyun ile kavuşabileceklerdi.
  Barış :-Ayşe, konuşacak mısın? Dedi ve taa gözünün içine baktı Ayşe 'nin.
  Ayşe :-Yok,vaz geçtim.Önemli bir şey değildi zaten.
  Barış :-Peki.Dedi şaşkın bir yüz ifadesi ile.
  Ayşe, konuşamamıştı.Empati tavan yapmış,Barış 'ın hayallerini yıkmaktan korkmuştu.Onu üzmekten de.Ama bu iş ilerledikçe ikisi de çok üzülecekti.Hatta üçü de.Kim Hyun 'u da unutmamak gerek.
  Bir diğer okul günüydü.Ayşe, kızlarla konuşuyordu.
  İnci :-Barış 'a onu istemediğini söyledin mi?
  Ayşe :-Söyleyemedim.Onu yarı yolda bırakamam.Bunu yapamam.Bir şey hissetmesem de ona bunu yapamam.
  Derya :-Sana hak veriyorum.Ama böyle davranarak onu kandırmış oluyorsun.İleri de çok daha kötü sonuçlar doğurabilir.Bazen,doğru yaptığımızı sandığımız şeyler, maalesef doğru olmuyor arkadaşım.
  İnci :-Senin Jun 'u redettiğin gibi mi?
  Derya :-Beni karıştırma şimdi.
  Ayşe :-Yapabileceğim bir şey yok. Sanırım,bu nişanın olmssına izin vereceğim.
  İnci :-Hata yaptığını üzülerek söylemek zorundayım.
  Ayşe :-Barış 'ı üzemem.
  İnci, dersteydi.Laboratuvarda deney yapıyorlardı.
  :-İnci, şu bizim okula gelen yeni çocukları gördün mü?Misafir öğrencilermiş.
  İnci :-Hayır. Görmedim.
  :-Biri bizim bölümde.Senin kadar zekiymiş.
  İnci :-Bu çok güzel. Başarılı biri demekki.
  :-Japon mu?Çinli mi?Öyle bir şey.
  İnci gülümsedi :-Haydi, deneyimizi bitirelim.Dedi ve hemen arkasında ki deney tüpüne uzandı.O anda kendisi ile bir el daha uzandı tüpe.İnci, başını kaldırdı ve baktı. Çok şaşırmıştı.
  İnci :-Jung Min!
  Jung Min :-Merhaba.
  İnci gülümsedi :-Sen burada ne arıyorsun?
  Jung Min :-Misafir öğrenciyim.Sana sürpriz yapmak istedim.
  İnci yerinden kalktı :-Çok sevindim.Dedi ve Jung Min 'e sarıldı.
  :-Siz tanışıyormuydunuz?
  İnci :-Evet. Kendisi benim, erkek arkadaşım. Ayrıca Japon ya da Çinli değil. Koreli.Dedi gülerek.
  Arkadaşı güldü :-Bu çok güzel. Çokta yakışıklıymış.Dilimizi biliyor mu?
  İnci :-Hayır. Ben onunkini biliyorum.
  Jung Min :-Seni özlemiştim.
  İnci :-Beni nasıl mutlu ettiğini anlatamam.
  Derya 'da resim atolyesindeydi.
  Öğretmen:-Arkadaşlar,bu gün modelle resim çizeceğiz.
  :-Hocam,bir modelimiz var mı?
  Öğretmen:-Evet.
  Derya, o an Kim Jun ile Bayan Soo Min 'e modellik yaptığı günü anımsadı.Sonra gülümsedi. Suyunu içmek için açtı.O anda öğretmeni dışarıya çıktı ve modeli içeri getirdi.Derya, suyu içiyordu ki birden modeli görünce agizinda ki su,soluk borusuna kaçtı saşkınlıktan.Öksürmeye başladı.Bu Kim Jun 'du.Yine kurtulamayacaktı kalbinden.Ondan uzakta,birazcıkta olsa susturabilmişti kalbinin sesini.
  :-Derya, iyi misin? Diye sordu arkadaşı.
  Kim Jun, göz kırptı kendisine.
  :-O çocuk,sana göz mü kırptı?
  Derya :-Evet. Kendisi ile tanışıyoruz.
  Öğretmen,Kim Jun 'u oturttu ama onunla nasıl anlaşacağı konusunda hiç bir fikri yoktu.
  Öğretmen:-Keşke aramızda Korece bilen olsaydı.
  Derya :-Ben biliyorum. Dedi elini kaldırıp.
  Öğretmen:-Bu çok iyi. Buraya gelir misin?
  Derya, yanlarına geldi:-Jun, burada ne işin var?
  Kim Jun :-Türkiye 'ye gezmeye geldim.
  Derya gülümsedi :-İyi yapmışsın.
  Saklıyordu ama onu Türkiye'de gördüğüne seviniyordu onu.
  Öğretmen:-Derya, ona soyunmasını söyle. Sadece tişörtünü.
  Derya :-Jun, hocamız soyunmanı istiyor. Üzerindekini çıkar lütfen.
  Kim Jun :-Peki.Dedi ve tam tişörtünü çıkarıyordu ki Derya, o an dediği şeyin farkına vardı.
  Derya :-Hayır, soyunma!Dedi ve Kim Jun 'un tişörtünü tuttu.
  Öğretmen :-Bir sorun mu var?
  Derya :-Hocam neden soyunuyor,böyle çizsek olmaz mı?
  Öğretmen :-Dediğimi yapar mısın lütfen?
  Derya :-Pekâlâ.Dedi istemeyerek.
  Kim Jun :-Ne oldu?
  Derya :-Çıkar üstündekini.Şimdi herkes görecek oranı buranı.Dedi kıskançlık dolu bir cümle ile.
  Kim Jun güldü :-Kıskandın mı?
  Derya :-Yoo!Seni mi kıskanacağım?
  Kim Jun :-O zaman, pantolonumuda çıkarayım,öyle çizsin şu kızlar.Vücut ne demek görsünler.
  Derya :-Şimdi, sağdan bir çakacağım sana, sınıftan çıkacaksın uçarak.Bütün okul ondan sonra vücut değil,dayak görecek.
  Öğretmen:-Bakıyorum da muhabbeti ilerlettiniz.Hadisene kızım!
  Derya :-Söyledim hocam.
  Kim Jun, tişörtünü çıkarmıştı.Herkes onu böyle çiziyordu.Derya, etrafa baktı yan yan.
  Derya :-Şu kızlara bak. Nasıl da bakıyorlar. Jun'u yiyecekmiş gibi.Ağızlarının suyu akıyo.
  Kim Jun, ona bakıyor,gülümsüyordu.
  Derya, Kim Jun,  Jung Min, İnci ve Kim Hyun, kafede oturuyorlardı.
  Kim Jun :-Türkiye 'de olmak çok güzel.
  Derya :-Tabii güzel olur.O kadar kıza yarı çıplak modellik yaptın. Ohh! Hayat ne güzel şu an senin için.
  Kim Jun :-İster yaparım,ister yapmam.Biz seninle çıkmıyoruz ki.Sen neden karışıyorsun?
  Kurnazca sorulmuş bir soruydu.Derya 'yı köşeye sıkıştırmak için ideal andı.
  Derya :-Şeyy.Yani ben.Haklısın saçmaladım.Bana ne değil mi?
  Kim Jun ve diğerleri anlayacağını anlamışlardı.Yoklamanın sonucu olumluydu.Hisler hâlâ aynıydı.Gülümsediler.
  İnci :-Burada olmanız harika.İyi ki geldiniz.
  Kim Hyun :-Jun ve Jung Min 'in ısrarlarına dayanamadım.
  Derya :-Senin Türkiye 'ye gelmek için bir sebebin yok muydu?
  Kim Hyun :-Yok desem yalan olur.
  İnci :-Aslında buraya gelmen,çok iyi oldu. Çünkü biz,Ayşe'nin nişanlanmasını istemiyoruz.Bu bir hata olur.
  Kim Hyun :-Ama o nişanlanmak istiyorsa,ben ne yapabilirim ki?
  Kim Jun :-Benim bir fikrim var.Eğer,onun seni ne kadar sevdiğini hatırlatırsak,bu işten vazgeçer.
  Kim Hyun :-O nasıl olacak?
  Kim Jun :-Dinleyin şimdi. Dedi ve plânını anlatmaya başladı.
  Ayşe evden çıkıyordu.Derya ve İnci, onu bir kafeye çağırdılar.Bir taksi çevirdi ve bindi.Gitmek istediği yeri söyledi.
  Taksici,sapkasını ve gözlüğünü çıkarıp,Ayşe 'ye döndü.
  :-Lütfen,gitmek istediğiniz yeri Korece söyler misiniz?Türkçe'yi tam olarak öğrenemedim de.
  Bu taksici tanıdıktı.
  Ayşe :-Hyun! Sen.Dedi şaşkınlıkla.
  Kim Hyun :-Bu gün benim istediğim bir yere gideceğiz.Dedi ve arabayı sürdü.
  Ayşe :-Türkiye 'ye neden geldin?
  Kim Hyun :-Seninle konuşmak için.
  Ayşe :-Hyun...
  Kim Hyun :-Konuşma istersen,gittiğimiz yerde her şeyi konuşacağız.
  Ayşe, Kim Hyun ile bir gölün kenarına geldi.Arabadan indiler.
  Ayşe :-Sen burayı nereden biliyorsun?Burası Ankara'nın en sevdiğim yeridir.
  Kim Hyun :-Senin sevdiğin her şeyi bilirim ben.
  Ayşe gülümsedi:-Kızlar söylediler değil mi?
  Kim Hyun :-Evet onlar.
  Ayşe :-Yoksa,Jung Min ve Jun 'da mı buradalar?
  Kim Hyun gülümsedi :-Beraber geldik.
  İkisi de geçip bir bankın üzerine oturdular.
  Kim Hyun :-Ayşe, o çocuk ile isteyerek nişanlanmadığını biliyorum.
  Ayşe :-Ben bu nişandan dönemem.Ona söz verdim.
  Kim Hyun :-Ya ben?
  Ayşe :-Sen,sen,güzel bir anısın benim için artık.
  Kim Hyun :-Bana tek bir şey söyle.Beni hâlâ seviyor musun?
  Ayşe :-Bunun bir önemi yok Hyun. Dedi ve ayağa kalktı.
  Kim Hyun, elini tuttu:-Hayır var.Gerçeği sen de ben de biliyoruz.
  Ayşe :-Hyun, beni bırak lütfen.Dedi gözleri dolu dolu.
  Kim Hyun :-Bana gerçeği söyleyene kadar hiç bir yere gitmiyorsun.
  Ayşe :-Hyun! Dedi ağlayarak.
  Kim Hyun :-Neden benden kaçıyorsun?Acı çektirmek hoşuna mı gidiyor?Seni sevdiğimi biliyorsun. Neden çektiğim acıyı görmezlikten geliyorsun?
  Ayşe :-Gerçeği bildiğini söylüyorsun.Neden soruyorsun?Söylesene,benden duymak mı istiyorsun?Duy o zaman. Sana olan hislerim hâlâ aynı.Bir an bile değişmedi.Seni çok seviyorum.Mutlu musun şimdi?Dedi ve koşarak gitti.
  Kim Hyun, koştu ve arkasından sarıldı Ayşe 'nin.Bırakmak istemiyordu.Yanından hiç ayrılsın istemiyordu.
  Kim Hyun :-Bana bu iki kelimeyi söyledin ya mutluluğumu anlatamam.Seni kaybetmek istemiyorum.Ne olur beni sensiz bırakma.
  Ayşe, geri çekildi :-Lütfen Hyun. Yapma bunu.Ben nişanlı bir kızım.Ne olursa olsun,bu şekilde görüşmemiz doğru değil. Dedi ve gitti.
  Kim Hyun, arkasından bakakalmıştı.Ümitleri git gide tükeniyordu.
  Ayşe ve kızlar, okuldalardı.Ayşe, sırasında oturuyordu.Barış yanına geldi.
  Barış :-Ayşe!
  Ayşe :-Barış,ne yapıyorsun burada?
  Barış :-Seni görmeye geldim.Ne dersin,biraz bahçeye çıkalım mı?
  Ayşe, o an Kim Hyun ve arkadaşlarının bahçe de olabileceklerini düşündü.
  Ayşe :-Yok,burada kalalım.
  Barış :-Haydi ama.Dedi ve elinden tuttuğu gibi bahçeye çıkardı. Aksilik bu ya çıkar çıkmaz da Kim Hyun ve diğerlerini karşısında buldu.Kim Hyun için, yıkılma vaktiydi.Ayşe ve Barış, el elelerdi çünkü.
  Kim Hyun :-Ayşe!
  Barış :-Ayşe, bu kim?
  Derya ve İnci, Ayşe 'nin ağızından çıkacak kelimeyi bekliyorlardı.
  Ayşe :-O şeyy.Güney Kore'de ki okulumdan arkadaşım.Diğerleride.
  Barış :-Demek öyle. Kore dilinde merhaba nasıl söyleniyor?
  Ayşe :-Annyeonghaseyo diyeceksin.Dedi başı önde.
  Barış :-Annyeonghaseyo.
  Jung Min ve Kim Jun :-Annyeonghaseyo.Dediler tedirginlikle.
  Kim Hyun 'dan ses çıkmıyordu.
  Barış :-Ayşe, onları nişanımıza davet etsene.
  Ayşe :-Ne?
  Barış :-Haydi, söyle.
  Ayşe zor anlardan birini daha yaşıyordu.Kendi nişanına gerçek sevdiğini davet edecekti az sonra.O kelimeler o ağızdan nasıl çıkacaktı acaba?
  Ayşe :-Hafta sonu nişan törenime gelin lütfen.Dedi güçlükle.
  Niye söyledi ki şimdi bunu?Başka bir şey söylese anlayacaklar mıydı sanki?Türkçe bilmiyorlardı ki.Bilerek yaptı.Kim Hyun 'un kendisinden ümidini kesmesi için.Ya da kendisinin Kim Hyun 'dan.
  Kim Hyun :-Memnuniyetle.Dedi lâf sokmak istercesine Ayşe 'ye.
  Ayşe :-Barış, artık gidelim.
  Barış :-Peki.Dedi ve elinden tutup Ayşe ile uzaklaştılar oradan.Kim Hyun, yumruğunu sıkıyordu.Ayşe ise üzülerek baktı ona ve gittiler.
  Derya, Resim dersine girmek üzereydi.O an da  Kim Jun, koşarak yanına geldi.
  Kim Jun :-Derya, neredesin?Seni arıyorum.
  Derya :-Buradayım.Derse girmek üzereydim.
  Kim Jun :-Bu derse giremezsin.Dedi ve önüne geçti.
  Derya :-Anlamadım. Dedi ve yanından geçmeye çalışırken,Kim Jun,önüne dikildi.
  Kim Jun :-Giremezsin dedim.
  Derya :-Neden?
  Kim Jun:-Bu gün öğretmeniniz,bir modelle ders yapacakmış.Hem de erkek.
  Derya :-Erkek olsun.Ne var bunda?Dedi ve yine geçiyordu ki Kim Jun bir daha durdurdu onu.
  Kim Jun :-Ya soyunursa?
  Derya :-İyi ya geçen sefer sen soyundun,kızlar çizdi.Bu sefer de başka biri soyunur,ben çizerim.Ben derse giriyorum çekil önümden.Dedi ve tam içeri adımını atıyordu ki Kim Jun, elinden tutup,bahçeye çıkardı.
  Derya :-Ya ne yapıyorsun?
  Kim Jun :-Sana giremezsin dediğim hâlde, neden hâlâ gireceğim diye tutturuyorsun?
  Derya :-Bu benim okuduğum bölüm.Benim o derse girmem gerekiyordu.Dedi bağırarak.
  Kim Jun :-Beni kıskançlıktan öldürmek mi istiyorsun sen? Senin başka bir erkeğe bakmanı istemiyorum. Üstelik, çıplak bir erkeğe.
  Derya durdu o an.Sakindi:-Peki girmem.Ama bunu neden yapıyorsun?
  Kim Jun :-Hayatımda senin kadar aptal bir kız görmedim.
  Derya :-Sen hakaret etmeye devam et,ben derse gidiyorum.
  Kim Jun, önünde durdu :-Seni seviyorum desem de anlamayacaksın ki.
  Derya :-Asıl aptal sensin.Olmayacağını söyledim. Sen beni sevsende,hatta ben de seni...
  Derya, durdu o an.
  Kim Jun :-Aptalsın.Sırf kendi hislerinden kaçacak kadar hemde.Dedi ve gitti.
  Derya :-Evet,aptalım.Dedi mırıldanarak.
  Kızlar, kafede bir masada oturuyorlardı.Karşı masa da Kim Hyun vardı.
  İnci :-Ayşe, Kim Hyun 'un yanına gitsene.
  Ayşe:-Olmaz.
  Derya :-Eğer sen böyle kaçmaya devam edersen,Hyun 'u başkası kapar.
  İnci :-Senin gibi mi?
  Derya :-İki lâfının biri de benim bakıyorumda.
  İnci :-Konular öylesine sana yakın ki.
  Derya :-Beni bırakında Hyun 'a bakın.
  Üçü de Kim Hyun 'a baktılar.Yanına bir kız oturmuştu.
  :-Merhaba. Dedi genç kız Kore diliyle.
  Kim Hyun :-Merhaba.
  Kız :-Korelisin öyle değil mi?
  Kim Hyun :-Evet. Dedi gülümseyerek.
  :-Ben, Kore Dili ve Edebiyatı okuyorum.
  Kim Hyun :-Ben de Türk Dili ve Edebiyatı.
  İkisi de güldüler.Ayşe, kıskançlıkla onları izliyordu.
  Ayşe :-Beyefendinin keyfi yerinde.
  :-Bu bölümü seçmekte nereden geldi aklına?
  Kim Hyun :-Sevdiğim kız için.
  :-Demek sevdiğin bir kız var.Baksana ben sana Türkçe öğrenmende yardımcı olabilirim.Yani istersen.
  O anda Ayşe yanlarına geldi ve masaya elini koydu.
  Ayşe :-Ben ona öğretirim.Sana gerek yok. Dedi ve sert sert baktı. Kız, bu bakışlardan,Ayşe 'nin ne demek istediğini anlamıştı.usukca kalktı.
  :-Neyse, sonra görüşürüz artık.
  Ayşe :-Haydi canım haydi.
  Kız gitmişti. Ama Hyun 'un fırtınası yeni başlıyordu.
  Ayşe :-Oh,oh.Kızlar,mızlar.Hemen de bulmuşuz bir tane.
  Kim Hyun :-Sadece...
  Ayşe :-Sadece konuşuyordunuz değil mi? Sonra ne olacak? Sevgililik,öpüşme.
  Kim Hyun :-Ayşe, sen ne diyorsun?
  Ayşe :-Ne bu samimiyet elin kızı ile diyorum.Çok mutluydun onunla.Gülüşülüyordu.Kahkahalar bizim masaya geliyordu.
  Kim Hyun :-Kahkaha mı?
  Derya :-Ayşe, sapıttı.Kıskançlıktan yazıyor şu an.Dedi gülerek.
  İnci :-Bu kız,hâlâ aşık.
  Kim Hyun :-Kızcağız,sadece Türkçe öğretmeyi teklif etti bana.
  Ayşe :-Kim oluyormuşta sana Türkçe öğretmeyi teklif ediyormuş?Nereden tanıyorsun onu söyle çabuk.Nerede karşılaştınız?Ne ara bu samimiyet oluştu aranızda?Çıkıyor musunuz?
  Kim Hyun, Ayşe 'nin ağızını kapattı.
  Kim Hyun :-Bir nefes al istersen.
  Derya ve İnci, gülüyorlardı.
  Gece toplantısı zamanıydı.Erkekler arasında.
  Kim Hyun :-Çok az kaldı nişana ve ben Ayşe 'yi kararından döndüremedim.
  Jung Min :-Bir şey yapmayacak mısın?
  Kim Hyun :-Ne yapabilirim?
  Jung Min :-Ayşe seni seviyor ama Barış 'ı da yüz üstü bırakmak istemiyor. Bu durumda Ayşe 'yi vaz geçiremeyeceğin belli.Ama vaz geçirebileceğin bir kişi daha var.Eğer o da kabul etmezse tek bir yol kalıyor.
  Kim Jun :-Ne yani Ayşe 'yi kaçıracak mı?
  Jung Min :-İkinizin de mutluluğu için.
  Kim Hyun güldü.
  Jung Min :-Şaka şaka.Ama birinciyi yapmalısın.
  Kim Hyun, Jung Min 'in dediğini yapmış,Barış'ı konuşmak için çağırmıştı.İnci ve Derya ile derdini anlatmaya çalışacaktı Barış 'a.
  Barış :-Beni buraya neden çağırdınız kızlar?
  İnci :-Hyun seninle konuşmak istiyor.
  Barış, Kim Hyun 'a baktı.
  Barış :-Ne konu da olduğunu az çok anlamış gibiyim.
  Derya ve İnci, birbirlerine baktılar. Derya, çeviriyordu konuşulanları.
  İnci :-Anladın demek.
  Kim Hyun :-Bunu anladığına sevindim.
  Barış :-Ayşe Kore'den geldiğinden beri durgun ve seni her gördüğünde tavırları değişiyor.Anlamak zor değil.
  Kim Hyun :-Ben, Ayşe 'yi seviyorum.
  Barış :-Dua etki burada misafirsin.Yoksa bu dediğin şey için,çoktan dayak yemiştin.
  Kim Hyun :-Ayşe 'de beni seviyor. Eğer o beni sevmeseydi,arkama bile bakmadan çekip giderdim.
  Barış :-Benden ne istiyorsun?
  Kim Hyun:-Ayşe,seni üzmemek için, nişandan vaz geçmiyor.Bu birtek senin elinde.
  Barış :-Peki benim, nişandan vaz geçeğimi nereden çıkardın?
  Kim Hyun :-Çünkü gururlu bir erkek,başkasını seven bir kızın peşinde koşmaz.
  Derya :-İnci, bu konuşma nereye gidiyor?Diye fısıldadı.
  İnci :-Galiba düşündüğüm yere.
  Barış :-Ben, aksini düşünüyorum.
  Kim Hyun :-Ne?
  Barış :-Ayşe,şu anda seni seviyor olabilir.Ama bu ileride beni sevmeyeceği anlamına gelmez değil mi?
  Kim Hyun :-Yani beni sevdiğini bile bile onunla nişanlanacak mısın?
  Barış :-İnan bana,ona seni unutturacağım.
  Derya bu cümleyi olacaklardan korkarak çevirdi.
  Kim Hyun ayaklandı birden ve Barış 'ın yakasından tuttu.
  Kim Hyun :-Sen ne biçim erkeksin?
  İnci :-Hyun, yapma.Dedi ve ikisini de ayırdılar.
  Barış :-O bana ait.
  Kim Hyun :-Ayşe, kimseye ait değil. Henüz senin bile değil. Dedi ve Barış 'ı itti.
  Barış :-Bir daha seni nişanlımın yanında görmeyeyim.Dedi gıcıklığına ve gitti.
  İnci :-Vay be,bizim Barış 'a bak sen.Keşke Ayşe bunu görseydi.
  Derya :-O değil de nişan olacak mı şimdi?
  Kim Hyun :-İzin vermeyeceğim.Ne yapıp edip,engelleyeceğim.
 
 
 
 
 
 
  

BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin