Bu gün ayrılık gününden bir gündü.Bu gün,o büyük ayrılığa adım adım giden bir gündü daha doğrusu. Fırtına güçlüydü.Savruyordu çiçekleri. Elden gelen bir şey yoktu uzaklara gitmekten başka. Elveda demekten başka. Peki tek çözüm bu muydu?Kim Jun, Kim Hyun ve Jung Min, bir şey yapamazlar mıydı gitmemeleri için sevdiklerinin?Bu oyuna bir son veremezler mi?
Erkekler sınıfta,camın önünde durmuş konuşuyorlardı.Bir nevi durum değerlendirmesi yapıyorlardı toplanmış.Aynı sınıfta ama ayrı dünyalarda ki kızlara bakarak, iç döküyorlardı birbirlerine.
Kim Jun :-Ayşe, ile barışamadınız mı?
Kim Hyun :-Bırak barışmayı,konuşsa ona bile dua edecek durumdayım.
Jung Min :-Sizi o durumda ben görsem,aynı şeyleri düşünürdüm.
Kim Hyun :-En azından,açıklamamı bekleyebilirdi.
Kim Jun :-Onlarda haklı.Bir kere güvenlerini kırdık.Üstelik aşka olan inançlarını da yitirdiler sayemizde.
O anda Hei Ryung, koşarak, Kim Jun 'un yanına geldi.
Hei Ryung :-Jun, sana bir haberim var canım. Dedi ve koluna girdi.
Kim Jun :-Sanırım, güzel bir haber.Bu kadar mutlu olduğuna göre.
Hei Ryung :-Hem de çok güzel. Anneme ve babama senden bahsettim.Seninle tanışmak istiyorlar.
Kim Jun :-Ne yaptın?
Hei Ryung :-Kore'nin en iyi iş adamlarından Kim Young Chan'in oğlu deyince,çok mutlu oldular.
Derya onları duyuyordu.Ayşe ve İnci 'de.Göz ucuyla bakıyorlardı o yöne.
Ayşe :-Şuna bak. Resmen birlikteliklerini gözümüze sokuyorlar.
İnci :-Bakmayın oraya.
Kim Jun ise şaşkındı. İşler farklı bir yere doğru gitmeye başlamıştı onun için.
Hei Ryung :-Sevinmedin mi?
Kim Jun, Soo Yi 'ye baktı. Soo Yi ise yalvarırcasına bakıyordu Kim Jun 'a Hei Ryung 'u mutlu etmesi için.
Kim Jun :-Çok sevindim.
Hei Ryung :-Ben de.Eminim,babam ve annem seni çok sevecekler.Bu akşam,seni bekliyorlar.Babana da haber ver.Akşam yemeğinde beraberiz.
Kim Jun :-Peki.
Hei Ryung :-Ben gidip, bizimkilere geleceğinizi haber vereyim.Dedi ve sınıftan çıktı.
Jung Min :-Jun, ne zamana kadar devam edeceksin bu oyuna?
Kim Jun :-Bilmiyorum. Ama onu üzmek istemiyorum.
Kim Hyun :-Bakalım sonumuz ne olacak?
Gerçekten de sonları ne olacaktı?Ya da kızlarla bir sonları varmıydı acaba?
Yer kütüphaneydi.Jung Min, İnci ve Chang Hee yine toplanmışlardı.Projeyi bitirmek üzerelerdi.
Jung Min :-Umarım,projenle iyi bir not alırsın.
Chang Hee :-Eminim,alacağım. Sizin sayenizde tabii.Siz bu okulun, en iyi iki dahisisiniz.Her konuya hakimsiniz.Bence siz hiç yanılmıyorsunuzdur.
Jung Min, İnci 'ye baktı.
İnci :-Bazen,dahilerde yanılabilir Chang Hee. Zeki olmak,kandırılmayı engellemiyor.Hele de zeki birileri tarafından kandırıldıysan.
Chang Hee :-Ben olsam,senin gibi hem zeki,hem de güzel bir kızı asla kandırmazdım.
O an Jung Min, Chang Hee 'ye baktı. Kıskanıyordu İnci 'yi.Her an Chang Hee 'nin üzerine atlayabilirdi.
Jung Min :-Sen, ne demek istiyorsun? Açık konuşsana.Dedi kızarcasına.
Chang Hee :-Haklısın. Açık konuşmalıyım. Senden hoşlandığımı saklamamalıyım İnci.
İnci ve Jung Min :-Ne?
Chang Hee :-Neden şaşırdınız?Böyle bir şey hissetmem çok mu garip?
İnci :-Garip değil de...
Jung Min celâlendi birden :-Sen ne dediğinin farkında mısın?Böyle bir şey asla olamaz.
İnci, Jung Min 'e baktı.
Chang Hee gülümsedi :-Seni anlayabiliyorum. Kendin gibi zeki olan İnci 'yi korumak istiyorsun. İyi bir arkadaşsın çünkü.Üzülmesini istemiyorsun.Ama merak etme.Ben iyi bir erkek arkadaşımdır.
Chang Hee, ya anlamıyordu Jung Min 'i,ya da anlamamazlıktan geliyordu onun İnci 'ye karşı olan hislerini.Belki de Chang Hee iyi oynuyordu.Çünkü aptallık olurdu Jung Min 'in bu davranışlarının sebebini anlamamak.
Jung Min, yumruğunu sıkıyordu :-Olamaz dedim.
İnci :-Neden olmasın?Kimsenin kalbinden geçenleri bilemeyiz öyle değil mi? Denemeden öğrenemeyiz.Arkadaşım! Dedi Jung Min 'e misilleme yaparcasına. Bir an kendisini üzdüğü için Jung Min'den intikam almak istemişti.
İnci :-Haydi Chang Hee, bunu dışarı da konuşalım.Ne de olsa,özel bir konu.Dedi ve Chang Hee ile dışarı çıktılar.
Jung Min, masaya bir tekme attı. Çok kızmıştı.
İnci ise durumu Chang Hee 'ye anlatmaya çalışıyordu.
İnci :-Bak Chang. Bana benden hoşlandığını söylüyorsun ve ben de seni kırmak istemiyorum ama ben, şu anda seninle çıkamam.
Chang Hee :-Neden, yoksa kalbinde bir başkası mı var?
İnci :-Hem var,hem yok gibi.
Chang Hee :-Jung Min mi yoksa?
İnci :-Şeyy.
Chang Hee :-Aranızda bir şey olduğunu anlamıştım zaten.
İnci :-Biz onunla ayrıldık ama ben şu anda kalbimi kimseye açamam.Çok üzgünüm.
Chang Hee :-Seni anlıyorum.Bu benim için bir hayal kırıklığı.Ama dürüst olduğun için de teşekkür ederim.
Sınıftalardı. Bu gün ki büyük olay, Kim Jun 'un nişanlanması idi.Evet Kim Jun nişanlanıyordu.Hem de Hei Ryung ile.
Kim Jun :-Sadece tanışmak için gitmiştik.Ama nişan kararı alındı.
Jung Min :-Yani, Hei Ryung ile nişanlanacak mısın?
Kim Jun :-Başka ne yapabilirim ki? Bu oyuna girdim bir kere.
Kim Hyun :-Ne çabuk alındı bu nişan kararı böyle?
Jung Min :-Kore'nin en iyi iş adamının oğlu ile evlendirecekler kızlarını.Hei Ryung 'un ailesi bu fırsatı kaçırı mı dersin?
Kim Hyun :-Bu saçmalık.Derya 'yı sevdiğin hâlde,Hei Ryung ile nasıl nişanlanırsın?Hem kendine,hem Derya 'ya hem de Hei Ryung 'a haksızlık yapıyorsun.
Kim Jun :-Bunu Hei 'yi düşündüğüm için yapıyorum.
O anda Hei Ryung, yanına geldi koşarak. Yüzünden mutlu olduğu belli oluyordu.Derya ne kadar üzgünse,o bir o kadar mutluydu.
Hei Ryung :-Merhaba canım. Yoksa müstakbel nişanlım mı demeliyim?Dedi ve Kim Jun 'un yanağından öptü.
Kızlar, onlara bakmamaya çalışıyorlardı ama gözleri ister istemez kayıyordu onkara doğru.
Ayşe :-Jun, nişanlanıyormuş.
Derya :-Evet duydum.
İnci :-Ne yapmayı düşünüyorsun?
Derya :-Turnuvadan sonra okul kapanıyor.Türkiye'ye döneceğiz nasılsa.
İnci :-Bir daha Kore'ye döneceğimi hiç sanmıyorum.
Ayşe :-Ben de.Onları asla görmek istemiyorum.
Turnuva günü gelmişti.Kim Jun ve Derya'nın hem bedenen,hem de kalben kapışacakları o turnuva.Kızlar ve erkekler ayrı ayrı dövüşüyorlardı.Sona gelen bir kız ve bir erkek,karşı karşıya geleceklerdi.Derya'da Kim Jun 'da bir bir karşılaşıyorlardı rakipleri ile.Derya, Kim Jun 'un öğrencisi olduğunu ıspatlıyordu bir kez daha.Kim Jun ise Kore'de ki en iyi tekwandocu olduğunu. Arkadaşları,onları desteklemek için gelmişlerdi oraya.
Ayşe :-Derya çok iyi değil mi?
İnci :-Evet. Kim Jun 'da öyle. Ayşe, sence sonunda karşı karşıya gelirler mi?
Ayşe :-Durum onu gösteriyor.
Erkekler ve Hei Ryung, onlar hakkında konuşuyorlardı.
Hei Ryung :-Eminim bu turnuvayı Jun kazanacak.
Kim Hyun :-Ama Derya 'da kazanabilir.O Jun 'un öğrencisi.
Hei Ryung :-Jun kadar iyi olamaz değil mi?Bence Jun birinci olacak.
Jung Min :-Kim Jun ve Derya, karşı karşıya gelecekler gibi.
Kim Hyun :-Eğer,karşılaşırlarsa,bu Jun için çok zor olacak. Dedi fısıldayarak.
Jung Min :-Haklısın.
Derya ve Kim Jun, rakiplerini yenmişlerdi.Son ikiye kalmışlardı.Artık final oynanıyordu. Minderin üzerine çıktılar. Usulca başlarını kaldırıp,birbirlerine baktılar. İki sevgiliydiler bir zamanlar.Şimdi iki rakip olmuşlardı.Herkes onlara bakıyordu merakla.
Kim Jun :-Heyecanlı mısın?
Derya :-Biraz.Dedi bakmadan.
Kim Jun :-Belki birinci olursun.
Derya :-İkimizde en iyinin, senin olduğunu biliyoruz.
Kim Jun :-Senin kazanabileceğine inanıyorum.
Derya :-Bense bütün inancımı kaybettim.
O anda hakem işaret verdi.Dövüş başlamıştı. Derya 'da Jun 'da hamle üzerine,hamle yapıyorlardı.Seğirciler heyecanla onları izliyorlardı.
Kim Jun :-Sana vuramam.Bunu yapamam. Diye düşündü ve hareketlerini kısıtlamaya başladı.
Derya, anlamıştı Kim Jun 'un yapmak istediği şeyi.
Derya :-Ne yapıyor bu çocuk? Neden doğru düzgün dövüşmüyor?Dedi ve bir an istemeden,Kim Jun 'a bir tekme attı.Karnına gelmişti.Sendeledi o an Kim Jun.Derya 'nın kalbi çok acımıştı.Sanki bilmediği bir bağ vardı aralarında ve Kim Jun 'un canı yandığında kendi canı da yanıyordu.Koparamadığı bir bağ.
Hei Ryung 'da çok üzülmüştü sevdiği erkek için.
Derya Kim Jun 'un yanına geldi.
Derya :-Neden dövüşmüyorsun?Bana acıdığını biliyorum. Bu yüzden dövüşmediğini de.Ben senin öğrencinim.Hareketlerini kısıtladığını anlayabiliyorum.Ama bil ki ben güçlüyüm.Senin acımana ihtiyacım yok.Benimle erkek gibi dövüş.Dedi alçak bir sesle.
Kim Jun :-Sana acıdığım için mi dövüşmediğimi sanıyorsun?
Derya :-Lütfen,sadece dövüş.
Kim Jun hazırdı artık. Derya 'ya ya baktı. Bir an da hakemin işareti ile tekrar dövüşmeye başladılar. İkisi de sanki birbirlerini hiç tanımıyormuş gibi dövüşüyorlardı.
Jun, Derya 'ya tekme attı.Derya sıyrılarak kurtuldu bu tekmeden.O da Kim Jun 'a tekme ile saldırdı.Aynı şekilde Kim Jun 'da kurtuldu.Bir an Kim Jun, Derya 'ya bir yumruk attı. Kaçamamıştı.Üstelik burnuna gelmişti Derya 'nın.Ayağı kaydı ve yere düştü.Burnunu tutuyordu.
Kim Jun eğildi :-Derya, özür dilerim.
Derya elini çekip baktı.Burnu kanıyordu.
Ayşe :-İnci, burnu kanıyor. Dedi endişeyle.
İnci :-Haydi yanına gidelim.
Kim Jun, Derya 'nın önünde eğildi.
Kim Jun :-Derya, ben ben,özür...
Derya :-Tamam, önemli bir şey yok.
Kim Jun :-Burnun kanıyor. Kalk seni revire götüreyim.
Derya :-Gerek yok. Lavoboya giderim ben.
Kim Jun :-Tamam, lavaboya götüreyim seni.Dedi ve Derya 'yı kaldırdı.
Derya, kendilerine doğru gelmekte olan sağlık ekibine "önemli bir şey yok "diye işaret etti.
İçeri gidi Derya.Kim Jun onu dışarı da bekliyordu. Yüzünde ki kanı yıkamaya başladı. Birden durdu ve aynaya baktı. Gözleri dolu dolu olmuştu.Tutamadı ve,ağlamaya başladı kendi haline.Kim Jun, dışarıdan duyuyordu onun sesini.Duvara yaslandı.Üzgündü.Her şeyin bu denli tepe taklak olması onu üzüyordu.
O anda Hei Ryung, geldi oraya.Endişeli idi aslında Kim Jun ve Derya'nın yakınlaşmalarından.Onu yanında tutmak istiyordu.Tam Kim Jun 'un yanına gelecekti ki Derya'nın dışarı çıkması ile yerinde,köşede kaldı.Burnu hâlâ kanıyordu.
Kim Jun :-Kanın durmamış.Dedi ve içeri girip,peçete aldı ve Derya 'nın burnuna tuttu.
Derya :-Birazdan geçer.
Kim Jun :-Haydi, revire gidiyoruz. Dedi ve elini tuttu.
Derya elini çekti :-Ben kendim gidebilirim.
Kim Jun :-Ben götüreceğim dedim.
Derya :-Jun, bırak beni lütfen.
Kim Jun :-Seni üzdüm.Affet Beni yalancılıkla,sahtekârlıkla suçla.Ama ben seni hiç bir zaman kandırmadım.Sen de tattığım duyguları kimsede tatmadım yemin ederim.
Derya :-Jun, sen artık nişanlı bir erkek sayılırsın.Bu sözleri söylemek,sana yakışmaz.Bu sözlerini durup dinlemekte bana.Unutma ki Hei Ryung seni seviyor.Sende onu.Benim artık bir önemim yok.Sen sevdiğin kızla kuracağın geleceği düşün.Mutlu olmaya çalış.O zaman ben de mutlu olacağım.Dedi yüzünde acı dolu bir gülümseme ile.
Kim Jun :-Her zaman ki Derya. Yine birisi için, kendini feda ediyorsun.
O anda Ayşe, İnci ve Young Saeng geldi.Kim Hyun ve Jung Min 'de gelip,Kim Jun 'un yanında durdular.
Young Saeng :- Derya,iyi misin?
Derya :-İyiyim.
Kim Jun, başını sağa sola salladı. İstemiyordu Young Saeng 'in Derya ile ilgilenmesini.
Ayşe :-Burnun kötü kanıyor. Haydi sağlık görevlilerine gösterelim.
Derya :-Peki.Dedi ve diğerleri ile gitti.
İnci, kızgındı.Erkeklerin,karşısına geçti.
İnci :-Bizden neden uzak durmuyor sunuz?Hep zarar veriyorsunuz.Üzüyorsunuz.Dedi kızarak.
Jung Min :-Biz sizi hiç bir zaman isteyerek üzmedik.
İnci :-O zaman bu halimiz ne?Kore'ye geldiğimiz de farklı hayallerimiz vardı. Ama şimdi Türkiye'ye dönmek için gün sayıyoruz.Düşünün peki neden?Sizin yüzünüzden.Sen Hyun. Ayşe senin rüyalarının kızıydı.Peki şimdi ne oldu?Rüyadan uyandın mı?Ya sen Jun.Derya kaderindi.Onun için yağmurun altında beklediğin günü ne çabuk unuttun?Peki ya sen Jung Min,ruh ikizini bulmuştun hani?Hani ayrılırsak,dayanamazdın?Bunların hepsi yalan mıydı?
Jung Min :-Yeter İnci! Sadece bilip bilmeden suçluyorsun.Neden her şeyin bu hâle geldiğini anlayamazsın.Anlatamayızda.
İnci :-Biz anlayacağımızı anladık zaten. Yarın okul bitiyor.Biz de Türkiye'ye dönüyoruz.Yanımızda büyük hayal kırıklığı ile.Dedi ve gitti.
Jung Min :-Suçladı ve gitti.
Kim Hyun :-Sence haksız mıydı?
Kim Jun :-Belki bilseydiler,hak verirdiler.
Kim Hyun :-Belki.
Hei Ryung, her şeyi duymuştu.Kararsızdı.Ne yapacağını bilmiyordu.Gizlendiği yerden çıktı ve yanlarına geldi.
Kim Jun :-Hei!
Hei Ryung :-Jun,artık salona dönsen iyi olacak.
Kim Jun :-Peki gidelim.
Kim Jun, mindere çıktı tekrar.Hakem yanına geldi.
:-Diğer yarışmacımız çekildiği için,birincimiz Kim Hyung Jun. Diye Kim Jun 'un ismini anons etti.Herkes onu alkışlıyordu.Onun gözleri ise sadece Derya 'yı arıyordu.
Kim Jun :-Yarışmadan çekilmiş.Ona hep zarar veriyorum.Diye düşündü.
:-Tebrik ederim. Yine iyi bir tekwandocu olduğunu ıspatladın.Dedi ve Kim Jun 'un madalyasını taktı.
Kim Jun :-Teşekkürler.
Artık gitme vaktiydi.Gece olmuştu ve kızlar, bavullarını hazırlıyorlardı.
Ayşe :-Gidiyoruz ha!
İnci :-Evet. Rüya gibi geçti her şey.
Ayşe :-Yarın Jun 'un nişanı varmış.Hei Ryung ile.
Derya :-Biliyorum. O yüzden, buradan hemen gitmek istiyorum ya.
İnci :-Güzel günlerdi.Özleyeceğim galiba.
Ayşe :-Jung Min 'i mi?
Derya güldü :-Sence?
Ayşe :-Galiba bende.
Maalesef, gün ayrılık günüydü.Bu gün,araba büyük ayrılığa götürecekti kızları.Yol uzundu ve gitme vaktiydi.
Kızlar, Türkiye'ye dönüyorlardı.Bavullarını taksinin bagajına koydular.
Melek :-Demek gidiyorsunuz ha!Size nasıl da alışmıştım.
Ayşe :-Biz de sana.Ayrılmak zor olacak.
İnci :-Yol gözüktü artık.
Derya :-Kendine iyi bak teyzeciğim.
Melek :-Siz de kızlar. Dedi ve hepsine tek tek sarıldı.
Ayşe :-Her şey için çok teşekkür ederiz teyzeciğim.
Melek :-Sizsiz ne yapacağım ben? Dedi gözlerini silerek.
İnci :-Aaa!Ağlama teyze.Yine geliriz.
Melek :-Çok özleyeceğim sizi ama.
Derya :-Bizde.
Ayşe :-Haydi artık. Biz daha durursak,uçağı kaçıracağız.
Melek :-Peki gidelim o zaman hava alanına.Dedi istemeyerek.
İnci :-Sen nereye teyze?
Melek :-Hava alanına ben de geliyorum.
İnci :-Olmaz.Eğer gelirsen,seni bırakıp gidemeyiz ki.
Melek :-Yolcu etmek için.
Derya:-Eğer gelirsen,seni bıraktığım için, Türkiye 'ye gidene kadar ağlarım.
Melek gülümsedi :-Pekâlâ. Siz nasıl isterseniz.Kendinize iyi bakın olur mu?Ablamlara selam söyleyin.
İnci :-Söyleriz.Hoşçakal teyze.
Melek :-Hoşçakalın kızlar.
Kızlar, arabaya bindiler.Yola çıkmışlardı. Aynı anda Kim Jun 'un nişanı da başlamıştı. Hazırdı Kim Jun ama kalbi hazır değil ki.Koltuğun üzerine oturmuş düşünüyordu.Kim Hyun ve Jung Min yanına geldiler.
Jung Min :-Üzgün görünüyorsun?
Kim Jun:-Mutluyum diyemem.
Kim Hyun :-İnsan kendi nişanında mutsuz olur mu?
Kim Jun :-İnci 'yi duymadınız mı?Bu gün Türkiye 'ye dönüyorlarmış.
Jung Min :-Biliyorum ama ne yapabiliriz ki?
Kim Hyun :-Ayşe şimdi burada olsaydı, ona hâlâ kendisine aşık olduğumu ve gördüğü şeyin gerçek olmadığını anlatırdım.
Jung Min :-Doğrusu bende İnci 'ye Kore'den gitmemesi için yalvarırdım.
Kim Jun :-Haklısın. Birlikte olamasakta en azından aynı şehirde olduğumuzu bilmek güzel olurdu. Gerçeği söyleyemesekte.
O anda Hei Ryung içeri girdi:-Sende git ve gerçeği söyle o zaman.
Kim Jun :-Hei! Dedi şaşkınlıkla.
Hei Ryung, eli de ki tabloyu Kim Jun 'a uzattı. Kim Jun aldı ve baktı.
Kim Jun :-Ama bu!
Hei Ryung :-Sizin tablonuz.Açık arttırma da onu ben aldırmıştım.Jun, senin hâlâ Derya 'ya aşık olduğunu biliyorum.
Kim Jun :-Biliyor musun?
Hei Ryung :-Evet. Beni mutlu etmek istediğin için benimle nişanlandığınıda.Geç oldu ama anladım. Ama Derya 'ya onu sevdiğini söylemek için geç değil.
Jung Min ve Kim Hyun birbirlerine baktılar ve gülümsediler.
Hei Ryung :-Sanırım şu anda hava alanına gidiyorlar.
Kim Jun :-Ama sen!
Hei Ryung :-Sen mutsuzken,benim mutlu olmam imkânsız. Onunla mutlu olacağına eminim.Sen Hyun, Ayşe 'yi bıktırana kadar, yanlış anladığını ona söylemelisin.Jung Min sen de sakladığın şey her ne ise onu İnci 'ye anlatmalısın.Bilmeye hakkı var.
Jung Min :-Hei Ryung!
Hei Ryung gülümsedi :-Haydi ama.Daha ne duruyorsununuz?Gidin!
Erkekler,heyecanlanmışlardı.
Kim Jun :-Teşekkür ederim Hei Ryung. Beni anladığın için. Peki nişan ne olacak?
Hei Ryung :-Onu bana bırak.
Kim Jun :-Sağol!
Üçü de koşup arabalarına bindiler.Niyetleri kızlara yetişmek gidişlerini durdurmaktı.Emindiler.Kore'de kalmalarını sağlayacaklardı.
Hei Ryung ise misafirlerin karşısına çıktı.
Hei Ryung :-Sevgili konuklar.Hepinize buraya teşrif ettiğiniz için teşekkür ederim. Ama bu nişan iptal oldu.
Herkes "Ne?" "Nasıl olur böyle bir şey? " "İptal olmakta ne demek?"diye mırıldanıyorlardı.
Hei Ryung 'un babası ve annesi yanına geldi.
:-Kızım,ne demek oluyor bu?
Bay Young Chan:-Nişan nasıl iptal olur?
Hei Ryung :-Babacığım,anneciğim,efendim. Biz Jun ile böyle karar verdik.Son anda gelişti her şey.Sizlerden özür dilerim.
Bay Young Chan :-Jun, nerede?
Hei Ryung :-Şu anda mutlu olacağı kızın yanına gidiyor arkadaşları ile.Dedi gülümseyerek.
Kızlar, taksi ile hava alanına doğru ilerliyorlardı.Üzgündüler.Nasıl üzülmesinler ki.En güzel hatıraları bırakıp gidiyorlardı.Bavula koymadıkları tek şeydi onlar.Derya, bileğinde ki bilekliğe baktı.Kim Jun 'un yaptığı bilekliğe.
Ayşe :-Bilekliği çıkarmamışsın.
Derya :-Çıkaramadım.
İnci :-Verdiği günü hatırlıyor musun?
Derya :-Evet. Bütün gece uğraşmıştı.Öyle olduğunu söylemişti işte.Acaba o da mı yalandı?
İnci :-Kim bilir?
Ayşe :-Onları nasıl unutacağız?
İnci :-Bilsem.Ama zor olacak o kesin.
Ayşe :-Türkiye 'ye dönmeyi iple çekiyorum. Hava alanına ne kadar kaldı acaba?
O anda beklenmedik bir şey oldu. Karşıdan bir kamyon geliyordu. Şöförü uyukluyordu.Bir anda uykuya daldı ve kızların bulunduğu arabanın üstüne doğru gelmeye başladı. Taksi şöförü frene bastı ama maalesef araba ile çarpıştı.
Evet,kamyon,kızların bulunduğu arabaya çarpmıştı.Araba,yoldan çıktı ve takla atmaya başladı. Feci bir kazaydı.Kızların durumu hiçte iyi görünmüyordu.
Kim Jun, Kim Hyun ve Jung Min'de hava alanı yolundalardı.Bir den yolun polisler tarafından kapatılmış olduğunu gördüler.Durdular.
Polis:-Buradan geri dönmek zorundasınız.
Kim Jun :-Memur bey,bizim hava alanına gitmemiz gerekiyor.
Polis:-Üzgünüm.Burada bir kaza olmuş.Bu nedenle yolu kapattık.
Yolda duran,dört ambulansı gördüler o an.
Kim Hyun :-O yolu kullanırsak geç kalırız.
Jung Min :-Başka çsremiz yok.
Kim Hyun :-Haydi o zaman, geç kalmadan gidelim.Dedi ve arabaya doğru ilerlediler.
Kaza zedeler sedye ile çıkarılıyorlardı.Kim Jun, bir an durdu ve o yöne baktı.Belli ki geçmişte yaşadığı o olay bu kaza ile ilgilenmesine neden olmuştu. İçlerinden birini fark etti.Alnından kanlar akmıştı ve yüzü diğer tarafa dönüktü.Ama bileğinde ki bileklik,o bileklik tanıdıktı.Gözleri büyüdü birden.Eli kolu kalkamadı sanki.
Kim Jun :-Derya! Dedi korku ve hüzünle.
Kim Hyun ve Jung Min, önce Kim Jun 'a baktılar.Sonra ambulanstakilere.Ayşe ve İnci 'ydi diğerleride.
Kim Jun koştu o an.Kim Hyun ve Jung Min'de.Yanlarına gitmek istediler ama polisler bırakmıyorlardı.
Kim Hyun :-Ayşe!
Jung Min :-İnci, ne oldu sana?
Kim Jun :-Bırakın yanlarına gidelim.
Jung Min :-Onları görmemiz gerek.Dedi ağlayarak. Üçü de ağlıyordu.
Polis:-Üzgünüm.Durumları ciddi.Yanlarına gidemezsiniz.
Kim Hyun,Kim Jun ve Jung Min, arabalarına bindiler ve ambulansların peşinden gittiler.
Ayrılık mı zor,ölüm mü?Gerçekten o an cevaplaması zor bir soruydu Kim Jun, Kim Hyun ve Jung Min için. Cevaplaması çok zor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR ÇİÇEKLERİ 🌹 봄 꿈 🌹
FanfictionKORE DRAMASI TADINDA Onlar üç Türk genç kız ve üç Koreli erkektiler.Aşkın en güzel yaşındaydılar.Henüz Bahar çiçeğiydiler.Nereden bileceklerdi ki kendilerini romantik bir komedinin içinde bulacaklarını ve aşkla sınanacaklarını. Bir taraf Türk,d...