2.bölüm:''Sen bir elini kolunu çekte...''

1.8K 93 19
                                    

Selinden...

''Siktir Git!'' dedim ağlayarak, eş zamanlı olarak da elimle odamın çıkış kapısını gösteriyordum halama.

Nasıl bir Hala'ydı bu kadın? Bana hem Anne hem Baba olacağına nefretini kusuyordu. Halam, ben öyle deyince dudağı yukarı kıvrıldı. Bu beni iyice sinirlendirirken Halam bana bir adım atmıştı.

''Yarın o okula geri döneceksin! Yoksa yemin ederim gebertirim seni!'' dedi esrarengiz ve tehditkar bir ses tınısıyla. Bu cümlesi benim tüylerimi ürpertirken ondan korkmadığımı aklıma getirerek ayağa dikeldim.

''Annem ile Babamı geberttiğin gibi mi!?'' diye ağzımdan kaçtı aniden. Daha sonra ne dediğimin farkına varıp bir adım geri gittim. Ama Halamın tepkisi gecikmedi. Halam, sinirden gözü dönmüş bir şekilde boğazıma sardığı elleriyle beraber beni yatağa yatırdı ve üzerime çıktı.

Nefes alamıyordum. Boğazım acıyordu. Bu deli beni öldürmek üzereydi. 

''Bana karşı gelme bir daha!'' diyerek tısladı. Ben, başka çarem olmadığından onaylarcasına gözlerimi kırpıştırdığım da hala bırakmamıştı boğazımı ve çok fazla sıkıyordu. Benim artık gözüm dönmüştü ve kararmak üzereydi. 

Artık umudu kestiğimden kendimi tam teslim edecektim ki bir anda üzerimden kalktı dağılmış haliyle. İlk önce saçlarını şöyle bir düzelttikten sonra hiç bir şey demeden odamdan çıktı.

Ben bacaklarımı kendime topladım ve başımı da diz kapaklarımı gömdüm.

Annem ve Babam henüz 8 yaşındayken siktir olup gitmek zorundamıydılar? Ben böylesi boktan bir hayatı yaşamak zorundamıydım?

Ben, annem ve babam gittiğinden bu yana hep kötü bir kız olmayı seçtim. Çünkü kendimi ancak bu şekilde koruyabilirdim ve başarıyordum da.

Yatağımın köşesinde duran komodinimin çekmecesini açıp içerisin de saklamış olduğum aile fotoğrafımızı elime aldım.

Annem... Babam... Ben...

Ne kadar da mutlu çıkmışız.. keşke hala burada olsaydılar..

Fotoğrafın üzerine düşen göz yaşımı gördükten sonra kendimi toparlayarak elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve fotoğrafıda tekrar çekmeceye koydum. Eş zamanlı olarak da "Sen, Selin Erez'sin. Ağlaman yasak." Diyerek kendimi avuttum.

***

Sabah erkenden kalkıp duşa girdim. Duştan çıktıktan daha sonra aynanın karşısına geçerek boynuma baktım. Boynum çok fazla derecede morarmıştı, ara ara kızarıklıkta vardı.

Boynuma yüzümü buruşturarak baktıktan sonra giyinmek için dolabımı açtım. Güzelce giyindikten sonra bavulumu toparlamaya koyuldum. Çekmecemi açıp içinden aile fotoğrafımızıda aldıktan sonra tamamdım.

Her şeyim hazır olduğun da odama son bir kez bakıp kapımı açtım. Merdivenlerden inerken görüş açıma kahvaltı eden Halam ile Eniştem gözüktü.

Beni görmezden gelirlerken benim sadece gözlerim doluydu. Onlar hala görmezden gelirlerken ben bir şeyler söylemek üzere dudaklarımı araladım fakat Halamın konuşmasıyla dudaklarım aralandığı gibi geri kapandı.

"Çıkarken kapıyı kapat ev soğumasın."  Dedi sert bir ses tonuyla Halam. Bu söylediğiyle şaşkınlıkla başımı iki yana salladım.

Bir hışımla bavulumu elime aldım ve çıkmak üzere kapı kolunu çevirdim ki aklıma bir şey geldi.

Yeniden hole doğru gittiğimde  yeniden gülüşerek konuşan eniştem ile halam görüş  açıma girdi.

'Alın evinizi götünüze sokun!' Edasıyla evin ortasına tükürdüm ve yüzüme cool bir ifade katarak evden çıktım.

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin