HEPİNİZ HASTASINIZ

27.bölüm:"Ben özledim seni."

Sertçe bir tokat yemem ile gözlerimi hızlıca araladım. Ben nefes nefese karşımda duran Aliye bakarken o bana korkan gözler ile bakıyordu.

"Öldük mü?!" diye bağırırken etrafıma bakıyordum fakat hiç kaza yapıp ölmüşe benzemiyorduk. Belki de ölmüştük ve bu bir rüya falandı.

"Ne ölmesi Selin? Tırın korna sesini ve selektör yapışını duyduğun gibi bayıldın?!" dediğinde büyümüş gözlerle ona bakmayı sürdürdüm. E biz kaza yapmıştık?

"Ya adım gibi eminim biz kaza yaptık-"

"Selin fark etmeden diğer yola kaymışım. Hemen yavaşladım ve sağa çektim. Olan bu!" deyip beni süzdü. "5 saattir tokatlıyorum uyanmıyorsun. Tam korkmaya başladım uyandın." diye konuştu. Gülümsedim. "Sen benim için endişelendin mi?" dediğimde inanmazca bana baktı. "Her kim olsa endişelenirdim." dediğinde gülümsemem soldu ve önüme döndüm. Bir süre sonra başıma ani bir sancı girmesi ile elimi başıma götürdüm, diğer elimi de torpidoya dayadım.

"İyi misin?" dediğinde başımı salladım. "Sadece biraz ağrıyor." diye mırıldandım. Fakat hemen ardından bir sancı daha geldiğinde acı bir şekilde inledim. "Ne kullandın sen?"

"İçki?" dediğimde güldü. "Beni mi kandırıyorsun?" diye alayla konuştu. Nefesimi dışarı vermem ile midemin ağzıma gelmesi bir oldu. Elimi anında ağzıma doğru götürürken kapıyı hızla açtım ve sahil kenarında bulunan arabadan inip kayalıkların olduğu kısıma koştum. Oraya vardığım gibi eğildiğim bölgeye kusmam bir oldu. Arkadan gelen ayak sesleri ile yüzümü iyice ekşitip kusmaya devam ettim. Bir peçete uzattığında kusmam durmuştu.

"Bakma."

"Sanane."

"Bakmanı istemiyorum." diye söylendiğim de ayağa dikeliyordum. Kaşlarını çattı ve elindeki mendili uzattı. Anında elindeki mendili kaparken ağzımı sildim. Yüzümü ekşiterek mendili attıktan sonra midemin olduğu kısıma koydum elimi.

"Bağımlı olacaksın Selin."

"Bağımlı oldum ben zaten." deyip omuz silktim. Kaşlarını çatarak bana bakmayı sürdürdüğünde acı bir gülümsemeyle arkamı döndüm ve "Senin bağımlın oldum.." diye onun duyacağı bir biçimde mırıldandım. Sahile bakan banka çöküp onun gelmesini beklemeye başladım. Tam tahmin ettiğim gibi geldi ve yanıma oturdu.

"Alaz ile aranızda ne var Selin?" dedi sertçe. Kaşlarımı çatarak bakışlarımı manzaradan alıp mavi gözlerine diktim. "Ben sana 500 kere söyledim ama yine söylüyorum; ALAZ İLE ARAMIZDA HİÇ BİR ŞEY YOK ALİ! BEN SANA AŞIĞIM BUNU ARTIK KAFANA SOK!" diye sertçe bağırdım. Kaşlarını çattı, "Bak, ben inanmıyorum-" dedi omuz silkerek. Alayla kahkaha attım ve dişlerimi sıktım duyduğum öfke ile.

"Bak. Ali. Ben, kullandığım uyuşturucunun etkisinden mi bilmiyorum Alazı sen sandım. Anlıyor musun?" dediğimde dudak büzüp bakışlarını tekrar manzaraya çevirdi.

"Artık bana yaklaşmaktan vazgeç. Seni affetmeyeceğim." dediğinde alayla güldüm. "Vazgeçmeyeceğimi biliyorsun niye böyle bir şey söylüyorsun?" diye ona bakarak sorduktan sonra manzaraya döndüm tekrar.

"Niye peşimi bırakmıyorsun Koca Gözlü Kız?" dediğinde hızlıca bakışlarımı ona çevirdim. Bana böyle hitap etmesi hem garibime hem de hoşuma gitmişti.

Gülümseyerek sağ omzumu kaldırıp indirdim. "Çünkü sana aşık oldum." dedim. Bakışları yavaşça beni bulduğunda bir süre gözlerime bakakaldı. "Bana öyle bakma." dediğinde gülümsedim. "Kapıları kapatma." diye düz bir şekilde söyledim onu gibi bende. Hafiften dudakları kıvrıldı. Bir süre daha gözlerime parıldayan gözleriyle baktıktan sonra fazla daldığını fark ederek hızlıca önüne döndü.