18.bölüm:"Benim istemek istediğim sensin."

1.6K 69 25
                                    

Multi; Orkun ve Elyaa😍😍😍🌿☄

(shopun ağzına sıçtım.)

Keyifli Okumalar 😂😄💦

***
6gün sonra..

"Elya mal mısın sadece 1 hafta kalacağız." Dedim ve kaşlarımı çatarak önümde dikilen 4 tane pembe, mavi, mor ve lacivert bavulu süzdüm. Mal bu kız valla.

Pembe olanında makyajları var. Mor olanında kar kıyafetleri. Mavi olanında botları. Lacivert olanında normal kazak ve pantolonları.

"Selin o 1 hafta da neler neler giyilir biliyor musun?" Dediğinde göz devirdim. Ne yani 1 hafta kalacaksak? Sanki temelli gidiyomuşuz gibi dolabını koymuş resmen çantaya.

Tekrar gözlerimi kendi bavuluma çevirdim. Yavruağzı renginde büyük ve gayet ideal bir bavuldu. Çok abartılı şeyler almamıştım. Makyaj hiç almamıştım çünkü Elyanın makyajları 10 kişiye yeterdi.

Bugünde gitme günüydü. Her şeyimiz tastamamdı.

Ben saçımı salmış ve hafif dalgalandırmıştım. Yüzüme hafif fondoten ve dudaklarıma ise açık kahve mat rujumu sürmüştüm. Rimel ve yine kahve tonlarında bir göz makyajı yapmıştım. Altıma mavi yırtık bir kot, onun altına da file çorap giymiştim. Ve belimden file çorabın gözükeceği şekilde siyah croptop bir kazak giymiştim.

Ben aynanın karşısına geçip kendimi şöyle bir süzdüğümde çok fazla güzel göründüğümü  anlayıp Elyaya döndüm. O ise düz ve üzerinde acayip seksi duran mavi bir kot, onun üzerine de sonbahar renginde yine croptop bir kazak giymişti. Bu haliyle muhteşem seksiydi ama benden daha seksi olamaz tabiki!😊

Ben telefonumu elime alıp Alinin numarasını çevirdim. Telefonu kulağıma dayayıp beklemeye başladım. Ali ikinci çalışta açarken ben hemen konuşmaya başladım.

"Hah Ali ben hazırım. Sen hazır mısın?"

"Evet de bir sorun var." dediğinde kaşlarımı çatarak yatağa oturdum. "Neymiş o sorun?" dedim sorgularcasına. Ali nefesini dışarı üfledi.

"Elimi kestim." dedi ve acı çekercesine bir küfür mırıldandı. Ben aceleyle ayağa kalkarak bağırdım. O sırada Elya bana kaşları çatılmış bakıyordu.

"Ne diyorsun sen ya? Derin mi? Geliyorum! Nasıl becerdin ya!?" diye ben cümlelerimi sıralarken eş zamanlı olarak deri ceketimi üzerime geçiriyordum.  Aliyi dinlemeden telefonu yüzüne kapatarak cebime koydum ve onun odasına hızlı adımlarla yürümeye başladım. Manyaktı bu çocuk yemin ederim. Nasıl elini kesebilirdi? 

Odasına bodoslama dalıp kapıyı sertçe kapattım ve odada göz gezdirdim. Görünürde yoktu fakat banyonun ışığı yanıyordu. Hemen hızlı adımlarla banyoya ilerledim ve banyoya yine bodoslama daldım. Ali yüzünü ekşitmiş eline bakmadan elini sarmaya çalışıyordu.

Ben hızla ona doğru yaklaşıp yüzümü ekşittim ve elini elime aldım. Çok derin değildi ama derindi yani. Bir süre çatık kaşlarla yarayı inceledikten sonra bakışlarımı banyo fayansının üzerinde duran ilk yardım çantasına çevirdim. Elini sağ elimden sol elime koydum ve sağ elimle ilk yardım çantasından ihtiyacım olan şeyleri aramaya başladım. Çantada tentürdiyot ve sargı bulduğumda onları çıkardım.

Alinin elini yavaşça bırakarak tentürdiyot'un kapağını açtım. Onu öylece bıraktıktan sonra tekrar sağ elime Alinin elini aldım ve ılık sayılabilecek suyu açtım.

"Fazla derin değil. İyisin." diye mırıldandığım da nefesini dışarı üfledi. Elini suyun altına götürdüğümde bir defa acıyla inledi. Hafifçe üzerine dokunarak temizledikten sonra suyu kapattım ve kuru mendil ile hafifçe etrafında ki suyu temizledim.

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin