HEPİNİZ HASTASINIZ

36.bölüm:"Çünkü sana hala aşığım."

Multi; Deeperise- Raf ft. Jabbar..

Selinden;

Cümlemi bitiremeden beni hızlıca dudakları ile susturmuştu. Gerçi bilerek o kadar çok konuşmuştum ya, beni öperek susturması için. Özlemiştim çünkü. Tadını, beni öperken koklamasını özlemiştim.

Bilerek yaptığımı anlamaması için ittirmeye çalışmıştım. Sert ittirmiyordum ayrılmaması için fakat o direkt dudaklarımdan ayrılmıştı.

Yavaşça dudaklarımdan ayrıldığında ve hala burnumun dibindeyken dudaklarını yaladı. Gözüm bir anlığına dudaklarına kaysa da vakit kaybetmeden gözlerine çıkardım gözlerimi ve bu derin öpücüğünün etkisinden kurtulmaya çalışarak kaşlarımı çattım, "Ne yapıyorsun sen Ali?" diye mırıldandım sesimin çatallaşmasına engel olamayarak. Hala yanağımda bulunan eli ve dudağımın kenarına yerleştirilen baş parmağı ile bir kaç kez dudağımın kenarını okşadı, bu hareketiyle kaşlarım biraz gevşemişti.

"Selin... ben..." diye ağzının içinde gevelediğinde sessizce yutkundum ve daha fazla mavi gözlerinin tuzağına düşmemek için önüme döndüm. Bir süre mavi gözlerini çaresizce üzerimde hissettiğimde başımı camdan yana çevirip dışarıyı izledim yüzümdeki sırıtmaya engel olamayarak. Hasret kaldığım tadını almıştım ve şuan benden mutlusu olamazdı..

Kısa bir süre sonra arabayı tekrar çalıştırıp radyoyu açtığında bakışlarımı ona çevirdim, radyoda çalan müziğin şu sıralar hastası olduğum müzik olduğu düşünülürse, bir ortak yanımız daha çıkmıştı.

Sesi kısık radyo da çalan Deeperise-Raf'ı biraz daha duyabilmek için bir hışımla radyonun sesini biraz daha açtım. Başı yola dönükken bakışları yandan bir şekilde bana döndüğünde, o, bu hareketi yaparken ne kadar havalı olduğunu düşündüm.

Kısa bir süre ifadesizce beni süzdükten sonra tekrar yola döndü. Bu hareketi neden yaptığına anlam veremesem de ben de yola döndüm ve üstü açık arabada saçlarımı savuran rüzgarı daha fazla hissetmeye çalıştım.

Bir süre sonra bakışlarını yine üzerimde hissettiğimde bende bakışlarımı ona çevirdim. Bir süre öylece yüzüme baktı. Mavi gözleri ile beni yitirmeye çalışıyordu sanırım. Bu psişik halime mavi gözleri iyi geliyordu, ama ona olan kızgınlığımı yatıştırıyordu.

Çok fazla baktıştığımızda gözlerimi kırpıştırarak önüme döndüm ve tekrar yutkunarak söze atıldım, "Önüne dön kaza yapacağız."

Sesimin çatallaşmasına yine engel olamadığımda başımı camdan tarafa çevirdim tekrar ve kendime lanetler okuyarak yüzümü ekşittim. Aynı zamanda tırnaklarımı avuçlarıma geçirmiştim bir kaç kez.

Yolun bir an önce bitmesini bekliyordum, çünkü benim Aliye olan intikamım, alışverişte gerçekleşecekti.

---

Yol bir süre sonra bittiğinde emniyet kemerimi hızlıca çıkardım ve arabadan indim. Bakışlarım alışveriş merkezini kısa bir süre süzdükten sonra tekrar henüz arabadan yeni iniyor olan Aliye döndü.

"Ee ne alacağım ben şimdi? Niye geldiysek buraya. Alışveriş yapmayı da hiç sevmem zaten. Burada bulunmamız bile saçma." Diye bıkkınlık ile konuştum nefes almadan. O ise o sırada yanıma yaklaşıyordu. Yanıma vardığında da konuşmaya başladı, "Alırsın bir şeyler işte Selin. Bilmiyorum."

O sırada telefonu çalmaya başladığında bakışlarımı cebine çevirdim. Ali, hızlı bir şekilde telefonunu cebinden çıkardı ve aramayı yanıtladı.