6.bölüm:''Benim yıldızım sensin.''

1.2K 92 18
                                    

Okurken lütfen yukarıdaki şarkıyı dinleyin...

***

Ne yaptığımın farkına varırken hala dudaklarım dudaklarında olan Aliye baktım gözlerimi açıp. Kaşlarım pişman olmuşçasına çatıldı.

Daha sonra bunu kolay bir şekilde bitirebileceğimi düşündüm ve yüzüme hiç bir ifade yerleştirmeden sert bir şekilde Aliyi göğsünden ittirdim. Dudaklarımızı ayrılma sesi eşliğinde kaşları çatılmış bir şekilde bana bakan Aliye baktım. Yüzümü sert bir ifade kaplarken çatık olan kaşlarımı iyice çattım. Bir süre ona bu şekilde baktım.

Ve daha sonra hiç bir şey demeden omzuna sertçe çarptım ve yanından ayrıldım. İlk istikametim 'lavogirl' yani lavoboya gittim. İsmi değişikti ama bu şuan düşüneceğim en son şey bile değildi.

Hızlı bir şekilde çeşmeyi açtım ve yüzüme yine hızlı bir şekilde su çarptım. Yüzüme bir kaç saniye daha su vurduktan sonra kafamı kaldırıp aynaya baktım yüzümden süzülen sular eşliğinde. Akan makyajıma, mahvolmuş halime, baygınca bakan gözlerime baktım. Başım ağrıyordu. Patlayacakmış gibi ağrıyordu ve bu benim sinirimi bozuyordu. Bakışlarım mahvolmuş yüzümdeyken, birden dudaklarıma kaydı. Daha sonra ne yaptım biliyor musunuz? Gözlerimi kapattım ve...

Dudaklarımı okşadım... Gözlerimi kapattım ve hafifçe gülümseyerek dudaklarımı okşadım.

Onun kokusu üzerimde... Tadı dudaklarımda... Sıcak dokunuşlarını hala bedenimde hissediyordum.

Daha sonra yavaşça gözlerimi açtım. Akan makyajımı umursamadan deri ceketimin cebinden kırmızı rujumu çıkardım. Onun tadını yok etmek istercesine bastırarak sürüyordum rujumu.

Daha sonra içimden aynaya ruj ile bir şeyler yazmak geldi ve aklıma gelen ilk şarkı sözünü yazdım...

''Silerim yaşımı siler ismimi şehir...''

Rujumun kapağını kapattıktan sonra yüzüme kendimden emin bir ifade yerleştirdim, duruşumu da dikleştirdikten sonra LavoGirl'den çıktım.

Eneslerin yanına vardığımda üçü de merakla bana bakmaya başladı. Benim yüzüm de sert bir ifade vardı. Ama makyajım hala bozulmuş haliyleydi. 

''Ne oldu sana?'' diyerek bana sarılan Enesi yavaşça ittirdim ve burnumu dikleştirerek sert bir ses tonuyla konuştum.

''Bu adamı kim getirdi buraya?'' dedikten sonra hepsinin bakışlarını süzdüm. Şaşkınca birbirlerine bakıyorlardı. Ben kaşlarımı çatarak sorumu yineledim.

''Kim getirdi dedim.''

Enes, ''Bilmiyoruz.'' diyerek net bir cevap verdikten sonra devam etti,

''Bir şey mi yaptı yoksa sana?'' diyerek öfke barındıran ses tonunu devreye soktu. Ben kafamı olumsuzca sağa sola salladım.

''Gidelim.'' dedim gayet net bir ses tonuyla. Hepsi şaşkınca gözlerime bakarken ben kaşlarımı iyice çattım.

''Gidelim dedim!'' diye tısladım. Enesler kısa sürede şaşkınlıklarından çıkıp başlarıyla beni onayladı ve çıkış kapısına yöneldik. Kapıdan çıkarken duraksadım ve Alinin olduğu masayı aradı gözlerim.

Ona baktığım da bana öfkeyle bakıyordu. Hayır, başka bir duygu yoktu! Sadece öfke... ve biraz da nefret parçacıkları...

***

şarkıyı kapatabilirsiniz sdfghjk

''Bu okuldaki herkes benim!'' diye diklendim sandalyede oturan kıza. Ve evet...

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin