Multi; Ali Barborosoğlu❣️
Herkese merhaba!
Öncelikle herkese iyi bayramlar!❤️❤️💕💕🌹🌹
Yine güzel mi güzel çiçek mi çiçek bir bölüm ile karşınızdayım. Uzun zaman oldu bölüm gelmeyeli fakat sonunda beklediğinize değecek bir şey var!❣️❤️
Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur❤️ Bu arada bu bölüm gerçekten güzel bir yıldız sayısı bekliyorum. Bölümü mesela 300 kişi okuyor, 50 kişi oyluyor ?!?! Ne mana. O kadar emek veriyorum, uzun yazıyorum ve bu mu? Yazış tarzımı ve konuyu beğenmeyenler falan söylesin bileyim.
Bu arada bölümde baya yazım hatası vesaire olabilir. Şimdiden kusura bakmayın çünkü telefondan yazdım bölümü.
Neyse ÖZELLİKLE YILDIZA BASMADAN GİTMEYİN. Yorumda yapın gerisi gelir zaten :DSD
Keyifli okumalar!❤️❤️❤️❤️❤️❣️❣️❣️❤️😍😍😍❣️❣️❣️❣️❣️💥💥💥
****
"Bu ne lan üzerimde bir ağırlık var.." diye mırıldandım gözlerimi üzerimde hissettiğim 5ton ağırlık ile aralarken. Bulanık görüş açım tam gözümün önünde krem rengi bir şey görüyordu. Gözlerimi biraz daha açıp görüş açımı netleştirdiğim an karşıma kıllı bir bacak karşıma çıktı. Anında gözlerim yerinden çıkacak derecede irileşirken hızlıca doğrulup üzerimdeki ayağın sahibine bakmadan bacağı üzerimden attım.
Bakışlarım hızlıca bacağın sahibine dönerken kişinin Orkun olduğunu gördüm. Şaşırdık mı? Hayır.
"Ne oluyor lan sabah sabah!" diye söylenerek uyanan Orkun'a kaşlarımı çattım, "Kıllı bacağın oluyor Orkun!" diye öfkeyle soluduğumda Orkun'un hemen yanında yatan Elya söylenerek uyandı, "Kimin kılları yanmış?"
Bu uyku sersemi haliyle söylendiği kelimeler beni hafif gülümsettikten sonra eski ciddiyetime döndüm, "Bunun ne işi var burada?" dedim Elyaya bakıp çenemle Orkun'u gösterirken. Anında Orkun söze girdi, "Aa kankacım ayıp olmuyor mu kankanla 'bu' diye konuşuyorsun?" dedi ayıplarcasına. Gözlerimi kıstım sahte bir şekilde gülümserken, "Benim bundan sora kıllı bacaklı bir kankam yok." dediğim an Orkun da doğruldu hızlıca, "Hikayemiz bu şekilde bitmemeli!"
Güldüm, "Hangi hikaye? Kıllı bacak ve Psikopat hikayesi mi? Bitsinde ne şekilde biterse bitsin!" deyip Elyaya döndüm, "Seninle de konuşmuyorum!"
"Çadır benim valla dışarıda kalırsın." diye tehdit ettiğinde hemen söze atıldım, "Tamam kankacım." deyip Orkun'a döndüm, "Siktir git."
Orkunun bakışları bir yavru kediyi andırırken Elya arkasından ona sarıldı, "Ama Selin ablası ona yazık değil mi?" dediğinde bakışlarım Elyaya gittikten sonra tekrar Orkunu buldu. O ise dudaklarını büzmüş gözlerini kırpıştırıyordu kendini acındırmak için. Kaşlarımı iyice çattım, "Oğlum senin çadırın yok mu lan?"
"Delindi kanka. Hava alıyor." dediğinde göz devirdim, "5 liralık barbieli çocuk çadırı alırsan olacağı bu geri zekalı." diye söylendim. Ofladı, "Şu tatil bitene kadar burada kalayım işte kanka ya."
Göz devirdikten sonra Elyaya baktım ve göz kırptım fikrini sorarcasına. Anında hızlıca gözlerini kırpıştırıp başını salladığında ofladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEPİNİZ HASTASINIZ
Fanfiction© Tüm Hakları Saklıdır. ⭐️ Ben hep mantığımla hareket etmiştim. Çünkü hiç bir zaman kalbimi dinlememiştim. Bir işlevi yoktu çünkü kalbimin. Kan pompalamaktan ve beni ayakta tutmaktan başka bir işlevi yoktu; Ta ki o geceye kadar, Aliyi ilk kez öptüğ...