21. Bölüm:"Ben senden gitmem.."

1.2K 70 15
                                    

Arkadaşlar, bir önceki bölümde 21. bölümden diye bir bölüm atmıştım hatırlıyorsanız. Hikayenin bölümünü değiştirdim :DSD 

Yani o 21. bölümden bölümündeki kısım şuan bu bölümde yok :D

Umarım kızmassınız çünkü o kısmı gelecek bölümde kullanmak istiyorumm:DSDG

Keyifli okumalar.. (biraz kısa oldu bölüm ama.)



"Senin buraya gelme gibi bir lüksün yok Banu! "dedim bağırarak. Arkamda duran Enes ise onun yüzüne bakmadan dişlerini sıkıyordu. Soğuktan burnunun ucu kızarmış Elya ise ona öldürücü bakışlar atarken Ali burada ne döndüğünü pek anlamasa da beni destekler gibiydi.

" Git buradan hemen! " dedim işaret parmağımla çıkış gibi bir yeri gösterirken. Görmeyeli uzun zaman olmuştu ve bu süre içinde saçlarını siyaha boyatmış ve biraz kilo almıştı. 

"Gitmeyeceğim, Selin Erez! Şimdiye dek hep senin istediğin oldu, bundan sonra ben kendi istediğimi yapacağım." dediğinde tüylerim ürperdi. "Sus!" diye fısıldadım ona yaklaşıp. Bu.. Bu aramızdaki sırrı kimseye söylememesi gerekiyordu..

"Hadi ya? Seni dinleyeceğimi mi sanıyorsun?" dedi ve arkamda ki kişilere döndü. Bakışları hemen arkamdaki Aliyi bulduğunda gülümsedi.

"Sevgilin mi?" diye sürtükçe sordu. Anında sertçe omzundan ittirdim ama yere seremedim. Güçlüydü kaltak.

"Bir şey diyim mi? Bence sevgilinin de senin ne bok olduğunu anlaması gerekir.." dedi o yüzündeki sürtük gülümsemesini silmeden. Başımı hemen Aliye çevirirken onun çatık kaşlarıyla karşılaştım. Ben başımı hafifçe yana eğerek kaşlarımı çattım. Tam o sırada Alinin arkasındaki Enes söze atıldı.

"Neymiş o ya?"

Banu sürtük gülümsemesiyle bakışlarını bana çevirirken anında saçına asıldım. Bu kıza dayanamıyordum. Sahaf caddesinde bir kez pataklamıştım ama görünüşe göre yetmemiş..

Ben onu karların üzerine sererken o güçlü elleriyle montumdan tutup beni üzerinden indirmeye çalışıyordu. Çok geçmeden sertçe belimden tutulmasıyla ayağı kaldırıldım.

"Ne yapıyorsun sen Selin kendine gel!" diye bana bağıran Enes'e baktım. Beni kaldıran Aliydi fakat Enes hem Banuyu kaldırmaya çalışıyor hemde bana bağırıyordu.

"Ne diyorsun Enes sen!? Bu sürtüğümü-" dediğim an öfkeyle sağ kolumdan tuttu. "O sürtük değil!" diye tükürürcesine bağırdı. Şaşkınlığımdan gözlerimi kırpıştırdım. Ne yani bu kızımı savunacaktı?

"Bir daha ona yaklaşmayacaksın!" dedi ve kolumu bedenimi ittirerek bıraktı. Banu'ya dönerek eliyle 'gel' işareti yaptı ve elini Banu'nun omzuna atarak yürümeye başladı. Benim şaşkınlıktan ağzım aralanmışken omzumda hissettiğim el ile elin sahibine döndüm.

"Boşver.." dedi Elya ve dudaklarını birbirine bastırdı. Gözlerim yanmaya başlayınca bakışlarımı ondan alıp henüz gözden kaybolmayan Enes ile Banuya baktım. Bir arkadaş bıçağı daha... Tabi ya, Banu konusu açılınca Enes bu yüzden konuşmuyordu ve sinirleniyordu. Çünkü Banuya aşıktı..

Ben dolan gözlerimi beyaz karlara diktim ve kırpıştırdım. Kırpıştırmam ile gözlerimden düşen bir damla yaş ile yürümeye başladım. 

Gökdenizde de böyle olmuştu işte. Şimdi kimsesiz kalmıştım.. Kimsesizdim..

Adımlarımı hızlandırıp avuç içlerimi tırnaklamaya başladım. Kaldığımız otele girdiğimde adımlarım bir tık daha hızlandı ve gözümden bir damla yaş daha düştü. Asansör düğmesine basıp gözlerimi kapattım ve beklemeye başladım. Bu kadar kendimi üzmek istemiyordum fakat.. O benim çocukluk arkadaşımdı ve bana böyle yapması fena koymuştu.

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin