25.bölüm:"O yıldız kaydı."

1.1K 70 32
                                    

Sufle- İçinde Aşk Var.. okurken dinleyin:*

Aa biz 6K falan mı olacağız yaa jhshsgdh

**

"Ali.." diye mırıldandım gözlerimden yaşlar süzülürken. "Bu kez canımın yanmayacağına o kadar inanmıştım ki.." dedi burnunu çekerken. Bir hıçkırık daha kaçtı ağzımdan. Ona dokunmak için uzattığım elimi geri çekilerek durdurdu. "Yaktın.. Çok yaktın hemde." deyip arkasını tam dönecekken koluna asıldım. "Ali ben çok özür dilerim!" diye bağırdım. Kolunda ki elime öyle bir baktı ki, o elimi çekmem için hiç bir şey yapmasa bile o bakışları elimi çekmeme sebep oldu. 

Tekrar yürümeye devam ettiğinde peşinden hızlıca ilerledim. O da hızlıca kapıyı açtı, peşinden koşuyordum fakat durmayacaktı onu da biliyordum.

"Ali durur musun! Ali ne olursun dur!" diye bağırıyordum fakat ne fayda. Etrafımdakilerin dikkatini çekmekten başka bir şey yapmıyordum. "Ali.." diye mırıldanarak koşmayı durdurdum. Çıkış kapısına kadar peşinden koşmuştum fakat onun büyük adımları karşısında benim koşuşum biraz hafif kalmıştı. Arabasına bindi ve büyük bir ses ile gaza basarak okuldan ayrıldı. 

Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken öylece bakıyordum boş olan bahçeye. Bir süre daha öylece bahçeye baktıktan sonra burnumu çekip arkama döndüm ve odama ilerlemeye başladım. 

Odamın kapısını açtım ve yorgun bir şekilde odaya adımımı attım. Odanın atmosferi bile değişmişti. Yatağın üzerine fırlattığım telefonuma baktım. Bir süre öylece kaldım yerimde. Daha sonra hızlıca yatağın üzerindeki telefonumu alıp duvara fırlattım. Telefon parçalarına ayrılırken ben arkamdaki masanın üzerinde dizili olan makyaj malzemelerine uzandım ve ağlarken hepsini kollarım ile yere yıktım. Geriye doğru sendeleyerek dikildim ve hızlıca banyoya adımladım. 

Aynanın karşısına geçtim ve öylece ağlamamı izledim. Çok boktan hissediyordum. Her şeyi mahvetmiştim ve o gitmişti. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silip burnumu çektim ve banyo dolabından metal jilet paketini çıkardım. 

Hızlı bir şekilde paketi açtıktan sonra keskin jilet karşıma çıktı. Hızlıca paketin içinden jileti çıkardıktan sonra ağlamam istemsizce şiddetlendi ve gözlerimi kapattım "O gitti ve bir daha bana gelmeyecek." diye söylendim jileti bileğime yaklaştırırken. "Gelemeyecek.." diye nefesimi verdim. Jileti bileğime batırırken yüzümü ekşittim. "Bitti."

Jileti hızlıca bileğimin üzerinden geçirdiğimde gözlerimi hissettiğim ağır acıyla açtım. Ağlamam şiddetlendiğinde yavaşça yere çöktüm. Bileğimden süzülen kanlara bakmıyordum, parmak uçlarım uyuşuyordu ve üşüyordum.

Kolumdan tutulup çekilmem ile buğulanmış gözlerimi kolumu tutan elin sahibine çevirdim. "Ne yaptın lan sen!?" diye bağırdı Orkun. Başım ise Elyanın kucağındaydı. Kapının ardından koşan Enes göründü bir süre sonra. "Hassiktir!" diye bağırdı Enes. Ben ise kaşlarımı çattım ve yorgun sesimle "Götür onu buradan!" diye bağırdım. 

Göz kapaklarımın üzerine çöken ağırlık ile gözlerimi kapattım. Dışarıdan gelen sesler boğuklaşmıştı, karanlık bir ortam oluşmuştu, ve ben bu kez gerçekten gittiğimi hissediyordum..

***

Aliden..

Rüzgar yüzüme sert bir şekilde çarpıp tüm benliğimi savuruyordu. Hissettiğim aldatılmışlık hissi beni tamamen gitmeye zorluyordu. Hele ki bunu benim aşık olduğum kızın yaptığı aklıma geldikçe, daha bir kahroluyordum. 

Telefonumun zil sesini duyduğumda kaşlarımı çattım ve asla aramaya bakmadan kapattım. Kimin aradığını gayet iyi biliyordum.

Telefonum tekrar çalmaya başladığında tekrar aramayı sonlandırdım. Fakat bir saniye bile geçmeden tekrar çaldığında telefonu çıkardım ve kimin aradığına baktım. Orkun arıyordu, belki de Selin kendi telefonundan ararsa benim açmayacağımı bildiği için Orkun'dan arıyordu?

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin