37.bölüm:"Benim yanımdayken sana bir şey olmaz."

1.4K 64 110
                                    

BAĞIRIN ULAN 21K DİYE!ahajsuqj

Multi; Ali Barbarosoğlu ☠️

Bu arada şu karakterlerin soy isimlerini artık netleştireceğim unutuyorum sürekli bazı soy adlarını. Bir yere not aldım şurayada yazayım ayqusuqu

-Selin Erez

-Ali Barbarosoğlu

-Körfez Erez

-Enes Gürman

-Orkun Aksoy

-Elya Yıldım



Aliden;

"Ali bir şey yap!"

"Ali oğlum ses versene lan!?"

"Ali mal mısın?"

"Ali beyin ölümün mü gerçekleşti Ali?"

Boğuk gelen sesler, birçok kez dürtülmem, çekiştirilmem... Yaşadığım şokun etkisini azaltmıyordu. Her şey durmuş gibiydi. Ne yapacağımı, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Aslında bilmem gerekiyordu, ilk kez yaşamıyordum fakat bilmem gerekirdi işte.

Bu yüzden kimseyle kavga etmek istemiyordum. Koydum mu tam koyuyordum çünkü. Zamanında bu nedenle nezarete düştüğüm olmuştu. Tabii o zaman çocuğum diye salmışlardı -bir daha olmaması şartıyla- fakat şuan çocuk değildim, 19 yaşında bir gençtim ve üniversiteye geçecektim.

Sicilime işler miydi, hapse girer miydim, ölecek miydi, yaşıyor muydu...

İşte tüm bu dalgınlığımdan, Orkun'un bana "Aşkitoşkom??!" Diye seslenmesiyle kurtuldum.

Kızgın bakışlarımı anında Orkun'a çevirdim, o ise hemen bakışlarını kaçırdı çekimserlik ile..

Yavaşça bakışlarımı adama çevirdim ve hızlıca adamın yanına çöktüm.

"Biri şu gerizekalının nabzını bulsun." Dedim nabzın nerede olduğunu bilmeyerek. Yani ben kendi nabzımı bile bulamıyordum adamın nabzını nasıl bulacaktım...

Selin ise göz devirdi ve adamın nabzını kolayca buldu. Nefesler tutulmuş bir biçimde Selinin ağzından çıkacak kelimeleri beklerken Selin bize çevirdi bakışlarını.

"Yaşıyor." Dedi rahat bir nefes verirken. Herkes rahatlamışçasına nefesini verdi fakat ben hala rahatlamamıştım. Endişeli bakışlarımı adamda gezdirdim, "Hastaneye götürün malı."

Körfez anında atıldı, "Olmaz! Başın belaya girer."

Diğer taraftan Selin kızgınlıkla konuştu Körfeze, "Sana ne onun başının belasından ya?" Dedi ve bana döndü, "Aşkım başın belaya girer olmaz."

Bu durumda gülse miydim emin değildim fakat gülemeyecek kadar da endişeliydim. Göz devirdim, "Girerse girsin hastaneye götürüyoruz." Dedim ve arkamı döndüm çıkmak üzere. Fakat anında kolumdan tutulup çekildiğimde Selin ile dip dibe geldim.

"Hastaneye götürmeyeceğiz diyorum." Dedi kaşlarını çatarak. Sesi öyle düz çıkmıştı ki, hiç bir duygu barındırmıyordu. Kısa süre sonra gözüm yerde, adamın başında bekleyen 'gerçek' Seline kaydı. Anında kaşlarım çatılırken bakışlarımı Selin sandığım Körfeze çevirdim. Tam Körfezi ittirmeye hazırlanacaktım ki Selin zaten gelip sertçe ittirmişti,

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin