26.bölüm:"Benim için artık bir hiçsin."

1K 66 49
                                    


Ceylan Ertem- Denize Doğru..


---

Dilim tutulmuştu, kelimeler anlamını kaybetmiş gibiydi. Titreyen ellerimi yumruk yaptım titremesini engellemek için. Gözümden bir damla yaş daha aktı, o da hayatımdan..

Yanımdan geçip gitti. Her şeyimden geçip gitti. Benim yıldızım kaydı. Benim yıldızım artık yoktu..

Ağlamamak için zorlanırken alt dudağımı dişledim. Fakat şimdi ağlasam ne değişecekti? Göz yaşlarım kime yarayacaktı, kaybolacaktı. Ama içimde her saniye artan o duygular hiç bir zaman kaybolmayacaktı. 

Elimin tersiyle ıslanmış yanağımı sildim ve titrek bir nefes aldım. Hissettiklerimin altında eziliyordum. Her zaman kaybeden taraf olmaktan artık yorulmuştum. 

Bakışlarımı yıldızlara çevirdim.

"Çok yalnızım Anne.. Ya siz gelin ya da ben.."

Fısıldadığım cümleler rüzgar etkisiyle tekrar dönüp yüzüme çarparken gözlerimi kapattım ve göz yaşlarımın teker teker düşmesine izin verdim. Kalbimde pişmanlık ile harmanlanmış kaybetme korkusu vardı. Onun ağırlığı. Bir tarafım her ne kadar 'beni bırakmaz' fikrine inandırılmış olsa bile, diğer tarafım ise 'o gitti.' fikrine inandırılmıştı. 

Yavaşça arkamı döndüm ve parti alanına doğru ilerlemeye başladım. Eş zamanlı olarak elimin tersiyle göz yaşlarımı siliyordum. İçimde dolup taşan ölme isteği ile başa çıkmakta zorlanıyordum. Şu anda, dikişlerimi yırtabilir ve yarayı daha çok deşebilirdim. Acı çekerdim ama en azından şimdi çektiğim kadar çekmezdim. Kendimi ancak şarkı söyleyerek durdurabilirdim. 

Adımlarımı sahne tarzı yüksek yere yönlendirdim kumlardaki ufak taşlar hafif hafif ayağıma batarken. Sahnenin merdivenlerini çıktım ve kenardan gitarımı aldım. Bazı gözler üzerimdeyken bazı gözler etraftaydı. Yüksek sandalyeye oturdum ve gitarımı dizime koydum. Mikrofonu da kendime göre ayarladıktan sonra bakışlarımı insanlarda gezdirdim. Bakışlarım bir kişide takılı kaldı. Viski bardağını kafasına dikiyordu ve bakışlarını etrafta gezdiriyordu. Her iddiasına girerdim beni burada fark etmişti, bakmıyordu, belki de bakamıyordu, belkide bakmak istemiyordu..

Gözlerim tekrar dolmaya başlayınca boğazımı yalandan temizledim ve fark etmeden beyaz tül eteğime indirdiğim bakışlarımı tekrar insanlara çevirdim. Anında herkesin ilgi odağı olurken sadece Ali bakmıyordu işte.

"Acı göz yaşlarında takılı kalır, kelimelerde, nefeste, gözlerde.." diye başladım titrek ses tonum ile söze. "Bazılarının ise şarkılarda takılı kalır. Orada saklanır, büyür ve gittikçe can yakar bazen de." Bakışlarım Aliden başkasını görmüyordu. O ise bana bakmamakta gayet zorlanıyordu sanki.

"İşte, ben hayatımda ilk ve son kez birini sevdim. Belki de ilk ve son kez de sevildim." dediğimde işte şimdi Alinin bakışları beni bulmuştu. "Sevdim.. sevdim ama sevgimi belki de ona gösteremedim. Çünkü sevmekten korktum." Acı bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. "Yıldızım belirledim onu. Gökyüzünde bana bakan, parlak bir yıldız. Ama o yıldız, gün geldi ve kaydı. Ben yıldızsız kaldım." dedim. "Ama gerçekten sevdim. Ben hayatımda ilk kez aşık olmuştum." deyip gitarı daha çok kavradım ve parmaklarımı tellere yerleştirdikten sonra sağ elim ile bir kez geçtim tellerin üzerinden. 

(Ceylan Ertem'in sesini Selinin sesi olarak düşünebilirsiniz. Multiden açın.)

  "Bir nefes aldım hatıranı içtim
ardından kimlere kandım
bıraktım seni yalnız başına
bir nefes aldim hatirani içtim
ardından kimlere kaldım
bıraktın beni sen.."
  

HEPİNİZ HASTASINIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin