ECE
Selim eve sarhoş geldiği ve onunla tartıştığımız günden beri konuşmuyorduk.
En fazla birlikte yemek yiyorduk Arda'nın hatrına ama, ondan ötesi yoktu.
Tartıştığımız gece yatağa yatmadan sinirle onun yastığını alıp yere fırlatmıştım, o da o günden beri salonda uyuyordu.Her tartışma sonrası adım atan taraf ben olurdum, ama bu kez yapmayacaktım. Çünkü adım atmamı gerektirecek tartışmalardan değildi bu seferki.
Hoş zaten onunda umrunda değildi ya. Benimle arasını düzeltmek için hiçbir hamle yapmıyordu.
Gece telefonunu alıp tüm sosyal medya hesaplarını karıştırdım, ancak beni aldattığına dair bir ipucu yoktu.
Ona inanmak istiyordum ama, içim hiç rahat değildi.
Evde durmak bana daha kötü gelmişti, gittikçe paranoyak oluyordum. İşlerimi bitirip Arda'yı da aldım ve dışarı çıktım. Arda'yı parkta oynattıktan sonra canım eve gitmek istemedi.
Yoldan bi taksi çevirip Selim'in annesinin evine gittim.
Kapıyı açtığında yüzünde güller açtı."Ece kızım, bu ne güzel sürpriz böyle, hoşgeldiniz" diyip sarıldı. Sonra Arda'yı kucaklayıp salona geçti. O sırada ben de çantamdan telefonumu çıkarıp Selim'e mesaj attım,
"Oğlum evde sıkıldığı için annenlere geldik. Akşam yemeğine buradayız "
"Eee anne nasılsın?" dediğimde gülümsemesi yüzüne yansıdı.
Ona her anne dediğimde yüzünden güller açıyordu. Büyük gelininden yana biraz şansızdı. O yüzden beni daha çok severdi. Selim'in abisi Burak, yurtdışında okumuştu ve kendisi türk, ama doğma büyüme ingiltereli bir kızla tanışmış ve evlenip oraya yerleşmişlerdi.
Kayınvalidem oğlunun kendilerinden uzaklaşma sebebi olarak eşini görüyordu, ama haksız da sayılmazdı, yılda bir kere gelirler, onda da bizde kalırlardı.
Misafire saygısızlık etmek istemezdim ama Gözde yenge gerçekten gıcık bi tipti...Akşamüstü Arda, dedesiyle bahçede oynarken ben de mutfakta kayınvalideme yardım ediyordum. Günlerdir içimi kemiren şeyi anlatıp rahatlamak istedim.
"Anne sana birşey diyebilir miyim? " dediğimde ciddi birşey söyleyeceğimi anlamış gibi gözleri kocaman açıldı.
"Hayırdır kızım, kötü bir şey yok inşallah" dediğinde neden bilmiyorum gözlerim doldu,
"Yok kötü bir şey değil, yani bilmiyorum." dedim ve mutfak sandalyesine oturdum. O da karşıma oturdu.
Geçen gün yaşadıklarımızı tek tek anlattım. Biraz kararsız kalmıştı ama sonra elimi ellerinin arasına alıp,
"Bence de yanılmış olabilirsin kızım, eğer Selim öyle birşey yapmış olsa illa bir ipucu olurdu. Takma kafana, aileni bir arada tut kızım. Selim küçüklüğünden beri soğuk bir çocuktu. Hiç kimseye sevgisini belli etmez, hep karşıdan beklerdi. Onu eşi olarak benden iyi bilirsin artık sen. Yıllardır aynı evde yaşıyor, aynı yastığa baş koyuyorsunuz. O seni seviyor... " dediğinde,
"Kim kimi seviyormuş?" diye Selim araya girince bir an sıçradım. Ellerini omuzlarıma koyup okşadı.
"Korkma güzelim, yabancı değil benim " dediğinde zoraki gülümsedim.
Selim'in anne ve babası birlikte yediğimiz yemekten çok memnun olmuştu. Arda ise dedesinin rüşvetlerine kanmış, geceyi burada geçirmek istediğini söylemişti. Kayınvalidem de bu durumu kullan diyip bizi evden postaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN SEV
Romance5 yıllık zorlu bir evlilikten sonra, kendisinden ikinci bir şans isteyen iki adama karşı, çaresiz bir kadının hisleri ne olurdu?... Bir tarafta kendini hep ezen, üzen ve sevgisizliğe alıştıran çocuğunun babası. Diğer yanda saf aşkıyla ona dünyanın...