-27-

8.2K 399 26
                                    

ECE 'den...

"Haydi Keyem abi, yapabiliysin..."

Bir saattir Arda'nın en çok kullandığı cümle buydu sanırım.

Kerem elindeki bowling topuna sert bir bakış atıp, yuvarladı ama, sonuç yine hüsrandı.

Kerem, Arda ve benimle rahat bir ortam kurmak istemişti ve benim aklıma ilk gelen şey piknik yapmak olsa da, Deniz planımı beğenmemiş, böyle bir organizasyon ayarlamıştı.

Ediz ve ben bir takım, Deniz'le de Kerem ayrı bir takım olmuşlardı.

Arda ise hakem olduğunu söylese de, Ediz ve benim üst üste aldığımız galibiyetlerden sonra Kerem'e acımış, sürekli ondan yana davranmıştı.

Deniz sonunda ellerini pes edercesine kaldırıp,

"Yeter artık, iki saattir yenilmekten gerçekten sıkıldım. Kerem abi yaa, ciddi işlerle uğraşmaktan hiç kendini oyunlarda geliştirmemişsin, ama olmaz ki böyle" diyip surat asınca, Ediz sırıtan ifadesini bozmadan Deniz'in yanaklarını sıktı.

"Oy kıyamam ben sana. Yenilmek ağır geldi di mi? Hadi bu sefer sen benimle ol, ablam da Kerem abinin gururunu kurtarır belki" diyince, Deniz erkeklerin görmediği bir anda, bana göz kırpıp beni Kerem'den yana itekledi.

Arda bu duruma gülümsemiş ve,
"Annem senin takımına geydiğine göye bu sefey kazanabiyiysin Keyem abi" diyip dayısının yanına gitmişti.

Nazının ona geçtiğini bildiğinden, meyve suyu içmek istediğini söyledi. Ediz gülümseyip,
"Gel bakalım dayısı. Siz de biraz dinlenin biz gelene kadar" diyerek Arda'nın elinden tuttu.

Deniz de susadığını söyleyip onların peşinden gitti. Üçü gözden kaybolduğunda, Kerem'in sıcak bedenini arkamda hissettim. Çenesini omzuma koyup başını benimkine yasladı.

Bu yakınlık beni biraz gerse de, Kerem'e güvendiğim için sesimi çıkarmadım.

"Eğleniyor musun?" diyince ona döndüm. Gözlerinin içi ışıldayarak bakıyordu. İstemsizce elim yanağına gitti.

"Sence? Öyle mutluyum ki Kerem. Arda'nın seni böyle sevmesi beni çok mutlu ediyor. Sanırım annesi gibi, onun da kalbini fethetmekte zorlanmadın" dedim.

Yüzündeki elimi avucuna alıp ufak bir öpücük kondurdu.

"Sen ve senle ilgili herşeyde çabalamaktan asla yorulmam Ece. Senin şu huzurla bakan gökyüzünde kaybolmak var ya, bana zamanında çektiğim tüm sıkıntıları unutturuyor." diyip geri çekildi.

Bizimkiler tekrar yanımıza gelince, oyuna kaldığımız yerden devam ettik. Ediz'in de tahmin ettiği gibi, Keremle aynı takımda olunca, durumu beraberliğe kadar getirmiştim. Kaç oyun oynamıştık hatırlamıyorum ama, artık bowling topu tutmaktan bileğim ağrıyordu.

Yorulduğumuzu anlayan Ediz, bizi daha fazla zorlamadı ve bir yerlerde oturup birşeyler yiyelim dedi.

Normalde Arda ve kendim için asla gitmediğim fast-food cafelerden birine bugünlük istisna yaparak girdim.

Menü seçip yemeğe başladık. Arda, Kerem'le benim arama oturmuştu ve annesi olarak ben ilgileneceğim yerde, Kerem oğlumun yemek yemesine büyük bir zevkle yardım ediyordu.

Ediz kolasından bir yudum alıp bana baktı.

"Abla sen hangi ara bowlingde bu kadar kendini geliştirdin ya?" diye sorduğunda, Deniz ben konuşamadan hemen atladı.

"Yeni evliyken kocası öğretmişti unutmamış demek ki." dedi ve hepimizin suratındaki kızgın ifadeyi görünce kırdığı potu fark edip,

"Eski kocası diyecektim, aslında bunu hiç dememeliydim, afedersiniz." diyip önündeki yemeğe odaklandı.

YENİDEN SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin