SELİM 'den...
Pişmanlık... Vicdan azabı... Kaybetmişlik... Yıkılmışlık... Kendime duyduğum bitmek bilmeyen öfkem...
Son birkaç ay bu duygu karmaşasıyla geçiyordu.
Ece'yi çok özlüyordum. Onun masumiyetini, bakışlarındaki huzuru ve biz olmak için verdiği çabayı, deli gibi özlüyordum hem de.
Eda'yla evlenmiştik. Ve onu hayatıma dahil ettiğim için, evlendiğimizden beri daha çok kendime küfreder olmuştum.
Evlenmeden önce etrafımda pervane olan kadın, evlendiğimiz günden beri beni hiç umursamıyordu.
Hamileliği bahane edip, hiçbir şey yapmıyordu. Ece'yi kırmak için, onu Arda doğduktan sonra, benimle ilgilenmemekle suçlamıştım ya, alakası yoktu.
Şimdi yanımdaki, umrunda olmayan bebeği için beni geri plana atıyordu.
Gerçi bi'şey yapıp yapmaması, pek umrumda sayılmazdı.Çünkü Ece'yi kaybettiğim günden beri, çok büyük boşluk vardı hayatımda. Eda'yla evlenince geçer sanmıştım, ama geçmiyordu.
Her gün elimde olmadan Ece'yle yaşadığımız eve gidiyordum.
Koltuğa oturup, şimdi bomboş olan evi izleyip, bir zamanlar karım ve oğlumun koşturduğu, neşeli kahkahalarının yankılandığı evdeki sessizliği dinliyor, eski fotoğraflara bakıyor, böyle yaparak kendimi cezalandırıyordum.
Nasıl onu ikinci plana atmıştım, şimdi düşünüyordum da, bencillikten başka birşey değildi onu aldatmak.
Tamam bencillik biraz hafif kaldı, şerefsizlikti yaptığım.
Ece kucağında oğlumuzla beni beklerken, ben iş görüşmesi sonucu tanıyıp, şeytanlığına kandığım kadınla boş zevkler peşinde koşuyordum.
Eda'yla yorulan kalbimi Ece'de dinlendirmek için eve geldiğimdeyse, onun yüzüne bakmaya cesaretim olmadığından, tersleyip kendimden uzaklaştırıyordum karımı.
Oysa o hep sabretmişti. Yine hırçınlığımı görmezden gelip, o dinlendirici huzurlu havasıyla kalsaydı ya evimde. Ona olan aşkım bitmiş sandığımda bile ondan vazgeçmemiştim.
Ece karımdı, o gitmezdi, biliyordum hep oradaydı. Uzansam dokunurdum ona...
Ama ben hep sırtımı dönmeyi seçip, kırmıştım o güzel gönlü.
Pişman olduğumda ise çok geçti. Eda'yla son kaçamağımızda, çok büyük kavga etmiştik.
İlişkimizin başlarında evli olmalı umursamayan, beni sev yeter diyen kadın, artık ikinci kadın olmaya katlanamaz olmuştu.
Yine sebebi bu olan bir kavgadan sonra, ona herşey bitti demiştim. O ise arkamdan, bitip bitmediğine ben karar veririm ancak demişti.
Ve yapmıştı yapacağını.
Ben Ece'yle yeniden eskisi gibi olacağımızın planlarını yaparken, o herşeyi ifşa etmişti.
Sonrası Ece bir daha dönmemek üzere gitmişti. Bir gitmişti, ama tam gitmişti...
Düşüncelerim, salondan gelen yüksek müzik sesiyle bölündü. Çalışma odasından çıkıp salona girdim. Eda koltuğa yayılmış, bir elinde cips paketi diğerinde kumanda, saçma sapan bir program açmıştı.
"Ne yapıyorsun Eda, bu ses ne?" diyip elinden kumandayı alıp programı kapadım. Elindeki cipsi alıp,
"Bu ne? Ne biçim şeyler yiyorsun sen, bebeği düşünsene biraz." dediğimde umursamazca omzunu silkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN SEV
Romance5 yıllık zorlu bir evlilikten sonra, kendisinden ikinci bir şans isteyen iki adama karşı, çaresiz bir kadının hisleri ne olurdu?... Bir tarafta kendini hep ezen, üzen ve sevgisizliğe alıştıran çocuğunun babası. Diğer yanda saf aşkıyla ona dünyanın...