-10-

14.2K 616 39
                                    

ECE'den...

Gördüklerimden sonra dünya dönmeyi bırakmıştı sanki.

Tanıdık, sıcak bir ses tonu, beni dünyaya geri döndürdü. Kerem...

Saçma olabilirdi ama, ondaki pozitif enerji bana da bulaşmıştı.

Birkaç dakika da olsa, tüm sorunlarımı unutup onunla sohbet ettik.

Kerem bir süre sonra, susup aniden bana baktı.

"Ece, sana bişey söyleyeceğim, ama lütfen yanlış anlama beni. Belki saçma gelebilir, daha tanışalı çok olmadı ama ben senden... " dediği an Arda yanıma koşup kendini kollarıma bıraktı.

"Annee ben susadım" diyince mahçupça Kerem'e bakıp müsade istedim. Arda'yla karşıdaki büfeye gidip, su aldım ve içirip ellerini yıkadım.

Küçücük ellerini boynuma doladı. Onun sıcaklığıyla mutluluğum arttı. Başımı kaldırıp sağa baktığımda Kerem orda yoktu. Acil bi işi mi çıkmıştı acaba?

Çünkü az da olsa tanıdığım kadarıyla, giderken hoşçakal derdi. Acaba bana ne diyecekti?
'Ben senden' diyip devamını getirememişti. Benden bişey mi isteyecekti?

Kafamda her zaman mantıklı konuşan yanım konuştu, şuan Kerem 'den daha önemli şeyler var düşünecek; aldatılmış olmak gibi.

Düşününce gerçekler yeniden tokat gibi yüzüme çarptı. Bu saatten sonra bu evlilik sürmezdi. Herşeye katlanmıştım ama ihaneti affedemezdim.

Hemen Arda'yı alıp eve geçtim. Oğlumla ikimizi bir süre idare edecek eşya hazırladım.
Asla bırakmam dediğim evim ve eşyalarım, gözüme bir hiç gibi göründü.

Eşyaları kapının girişine koyup,geriye dönüp baktım.
Acı tatlı hatıralarımın bulunduğu, sıcak bir yuva yapmak için, türlü fedakarlıklar yaptığım evimde, şimdi hüzünlü bir hava vardı.
Sanki az sonra dile gelecek de üzüntülerimi bana hatırlatacak gibiydi... Girişteki koltuğa çöktüm. Annemi aradım.

"Efendim kızım?" diyen annemin şefkatli sesi, boğazımdan kaçan hıçkırıkla şiddetli bir ağlama nöbeti başlattı. Annem endişeyle,

"Ece, ne oldu? Arda'ya mı bişey oldu?" dediğinde zorla konuştum

"Yok anne, Arda iyi ama ben çok kötüyüm, size geleceğim yanıma aldıklarımı tek başıma getiremem" diyince, annem aylardır tahmin edip de dile getiremediği malum şeylerin farkına varmışçasına ,

"Anladım kızım, Ediz geliyor seni almaya" dedi.

"Peki anne bekliyorum." diyip telefonu kapattım.

Sanki bugüne kadar içimde biriktirdiklerim, çıkmak ister gibi hıçkıra hıçkıra ağladım kapı önünde.

Yavrumun üzgün çaresiz bakışları beni daha da üzerken, ona mutlu bir aile verememenin üzüntüsüyle onu alıp göğsüme bastırdım,

"Üzülme bitanem, bundan sonra hayattaki tek gayem senin mutluluğun olacak."

Yarım saat sonra kapı çaldığında, her zaman gülen yakışıklı kardeşim, büyük bir ciddiyetle bakıyordu bana.

"Abla?" diyip bişey söyleyecek gibi olsa da devamını getiremedi.

"Merak etme Ediz, artık öncekinden daha iyi olacağım inan bana." dedim.

Arda dayısının dizlerine yapışıp,
"Anneanneme gidelim mi dayıı?" diyince Ediz onu kucaklayıp

"Gidelim dayısı, gidelim" dedi. Birlikte aşağı inip arabaya eşyaları yerleştirdikten sonra, önümüze hızla gelip duran arabayı görünce, panikle Ediz'e baktım.

YENİDEN SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin