ECE'den...
Keyifli bir sohbet eşliğinde gecemiz devam ederken, çalan zille kapıya koştum.
Arda ve Selim'i kapıda görmek bekleyeceğim en son şeydi.
"Ne oldu?" diye sorduğum an, Arda yanıma koşup sarıldı bana, Selim ise beni süzmekten cevap bile veremedi, bu sırada Ediz kapıya gelip,
"Ne işin var senin burada? " dediğinde Selim ona döndü.
"Kusura bakmayın, Arda biraz rahatsızlandı da 'Anneme gitmek istiyorum' diyince de getirmek zorunda kaldım." dedi.
Ediz sert yüz ifadesini bozmadan,
"Tamam, şimdi gidebilirsin" derken Selim başını salladı ve"İyi akşamlar" diyip gitti.
Bir an olay çıkaracağını düşünüp, korkmuştum ama şükür öyle birşey olmamıştı. Salona girdiğimizde Arda, Kerem'i görünce hemen ona koştu.
"Keyem abim gelmişşş" diyerek küçücük elleriyle ona kocaman sarıldı. Bu sırada gözlerim istemsizce Nevra teyzeye kaydı. Gülümseyerek bakıyordu ikisine. Biraz hüzün vardı gözlerinde.
Onu da anlıyordum. Kim hiç evlenmemiş oğluna çocuklu bir kadın isterdi ki... Bazen hayat bizi, en çok takıntı yaptığımız yerden vuruyordu...
Misafirlerimiz artık kalkalım dediğinde Kerem'e baktım. Keşke biraz daha kalsalardı dedim içimden.
Çıkarken Kerem bana güven verircesine gülümseyip, kimsenin görmediği bir anda öpücük yolladı.
Onlar gittikten sonra üzerimi değişip Arda'ya baktım.
"İyi misin oğlum? Neyin var?" dediğimde elindeki oyuncağı bırakıp bana baktı.
"İyiyim annee."
"Peki neden babanda kalmadın? Ben geldiğin için çok mutluyum ama..."
"O yabancı kadın babama hep kızıyoy. Ben de koyktum seni istedim" dediğinde, onu kucağıma bastırıp, uyuyana kadar bırakmadım.
Demek Selim bey hüsrana uğramıştı. Kendime ne kadar engel olmaya çalışsam gülümsemeden edemedim...
Arda uyuduktan sonra, tam gözlerim kapanıyordu ki telefon çaldı. Kerem olduğunu düşünerek, heyecanla uzandığım yerden doğrulup telefona baktım ama arayan Selim'di.
"Ne var? Niye bu saatte aradın?" dediğimde Selim hafif bir iç çekip konuştu.
"Sen benimdin Ece... Bu akşamki güzelliğin bana aitti. Niye gittin benden?" derken ağladığı ve sarhoş olduğu belliydi.
"Selim git evine yat, sarhoşsun ne dediğini bilmiyorsun." diyip kapatacağım zaman,
"Ece kapatma ne olur, bari biraz daha sesini duyayım. Ece, nolur evlenme o adamla. Sen onun olduğun gün ölürüm ben." dediğinde derin bir nefes aldım.
"Ben kimsenin değilim tamam mı? Zamanında peşimde bu kadar koşsaydın, zaten şimdi aynı evde olurduk ama sen herşeyi mahvettin. Hak ettiğini yaşıyorsun. Ben Kerem'i seviyorum ve onunla evleneceğim, sen yaşasan da, ölsen de... "
Telefonu kapatıp sakinleşmeye çalıştım ama olmuyordu. Aptal adam yok yere deli etmişti beni yine. Elimdeki telefon tekrar titrediğinde meşgule alacakken, arayanın Kerem olduğunu görünce rahatladım.
"Canım?" diyerek ona olan ihtiyacımı sesime yansıtarak cevapladım.
"Uyudun sanıyordum güzelim. Yine de şansımı denemek istedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN SEV
Romance5 yıllık zorlu bir evlilikten sonra, kendisinden ikinci bir şans isteyen iki adama karşı, çaresiz bir kadının hisleri ne olurdu?... Bir tarafta kendini hep ezen, üzen ve sevgisizliğe alıştıran çocuğunun babası. Diğer yanda saf aşkıyla ona dünyanın...