YENİDEN SEV

-29-

"Evlen benimle Ece..."

Put gibi durmuş, bir süredir bu sözleri akıl süzgecimden geçirmeye çalışıyordum.

Kerem ise hâlâ umut dolu gözlerinde, beklentiyle bana bakıyordu.

"Kerem sen, sabah Selim'in söylediklerini duydun... O yüzden böyle birşey yaptın di mi? Benim için bunu yapmak zorunda değilsin?" derken Kerem'in yüzündeki huzurlu ifade, bir anda yerini öfkeye bıraktı. Elimi tutan eli gevşedi ve bir adım geri gitti.

"Ece sen... Sen ne diyorsun? Nasıl o adamın lafıyla böyle birşey yapacağımı düşünürsün. Çocuk muyum ben Ece söylesene? Bana hiç mi güvenmiyorsun?"

Ses tonu gittikçe artarken, elime uzanıp yüzüğü çekti.

"Ben bu Allah'ın cezası yüzüğü alalı neredeyse bir ay oluyor. Sadece doğru zamanı beklemek istedim.

Evet bugün o aptal adamın sana söylediklerini duydum, ama tüm bu hazırlığın onunla hiçbir alakası yoktu. Sadece ikimiz için bir mola verelim istedim.
Birlikte birşeyler yapalım istedim ve artık seninle ayrı kalmak istemediğim için bu teklifi ertelemek istemedim ama, görüyorum ki bu teklife cevap verecek kadar ciddiye almıyorsun beni, duygularımı da" 

Birkaç adım geri gidip tekli koltuğa oturdu ve başını ellerinin arasına aldı. Ona doğru yaklaşıp elini tutmak için uzansam da geri çekildi.

"Anlaşılan gecemiz burada sona erdi Ece." diyerek ayağa kalkıp, pencereye ilerledi ve karanlığa daldı gözleri.

Cesaretsizliğime, korkaklığıma saydırarak gerileyip, dış kapıyı yavaşça açıp çıktım evden.

Kapıyı kapatır kapatmaz, kırılan tabak sesleri evi inletmişti. Tüm bunların suçlusu da bendim üstelik. Kerem gibi sakin bir adamı bile sinir hastasına çevirmiştim.

Bir anlık kararla kendi evimizin kapısını çalmadan tekrar dönüp, Kerem'in evinin ziline bastım.
Açmıyordu, ama ısrarla çalmaya devam ettim.

Sonunda açtığında kızarmış gözleri dikkatimden kaçmadı.

"Ne oldu, ne istiyorsun?" diyince onun yol vermesini beklemeden içeri girdim ve kapıyı kapattım.

"Özür dilerim Kerem. Herşey için... Daha önce karşına çıkamadığım için, kendi dertlerime hep öncelik verip, seni anlamaya çalışmadığım için... En önemlisi de" diyip yanına daha da yaklaşıp,

"Benim için atan bu kalbi kırdığım için." dediğimde çatık kaşlarıyla ifadesizce yere bakıyordu.

"Lütfen son yarım saati unutup, tekrar devam edelim herşeye." dedim ve yumruğunu sıktığı sol elini açıp, elinin içinden yüzüğü aldım.

"En son benimle evlenir misin? diyordun sanki..." diye beklentiyle baktığımda, asık suratına önce şaşkınlık, sonra huzurlu bir ifade yerleşti

"Hayır, benimle evlenir misin demedim Ece hanım. Bu soruya hayır demek gibi bir alternatifin var. Ama ben sana 'evlen benimle ' dedim. Yani başka seçeneğin yok demek istedim" diyince, içim sonunda rahatladı ve derin bir nefes aldım.

Elimi uzatıp yüzüğü takmasına izin verdim.

Yüzüğü takıp sımsıkı sarıldı bana. Saçlarımı okşayıp yüzünü oraya bastırdı.
"Seni seviyorum gökyüzüm" diyip alnıma şefkatle bir öpücük kondurdu.

"Ben de seni seviyorum süper kahraman" dediğimde güzel gözleri mutlulukla parladı. Birkaç saniye öyle durduktan sonra, gözlerim dudaklarına kayınca, içimden geçen şey için yutkunmadan edemedim. Ben cesaretimi toplayana kadar, Kerem niyetimi anlamış gibi beklememe dayanamamış, dudaklarımızı birleştirmişti.