KEREM'den...
İkimiz de aynı yere bakışlarımızı sabitlemiş, ablamın gidişini izliyorduk. Ece sıkıntıyla nefesini verdi.
"Böyle olacağını biliyordum"
"Kolay olmayacağını en baştan anlamıştık Ece. Lütfen umudunu yitirme, eninde sonunda herkes bizi kabul edecek. Senden asla vazgeçmeyeceğim. Bu saatten sonra sen bana git desen bile gitmeyeceğim. O yüzden sakın pes etme güzelim olur mu?" dediğimde yanağıma elini koyup, hafif çıkmış sakallarımın üstünde gezdirdi.
"Ben sana nasıl git derim Kerem. Sen benim için onca fedakarlık yaptıktan sonra..." derken sözünü kestim,
"Fedakarlık yaptığım için değil, beni sevdiğin için yanımda kal Ece" dediğimde güzel gözleri ışıldayıp,
"Bunun için burdayım, senin yanında" diyip en güzel gülüşünü bahşetti.
Birkaç dakika daha oturduktan sonra, Ece gözlerime beklentiyle bakınca, onun demesini beklemeden kendime gelecek cümleyi tahmin ettim.
"Kalkmamız gerekiyor değil mi?" dedim.
"Malesef canım" diyince hesabı istedim.Birlikte el ele arabaya kadar yürüdük. Sessiz geçen yolculuğuzdan sonra, eve geldik.
Asansördeyken Ece'nin yere bakan yüzünü bana baksın diye çenesinden nazikçe tutup kaldırdım.
"Bence en kısa zamanda annenle de konuşmalıyız." dediğimde,"Şey, annemle yalnız konuşsam daha iyi olur Kerem." dedi.
Anlayışla başımı sallayıp, asansörün kapısı açılmadan, göğsüme bastırdım ve huzurla kokusunu içime çektim.
"Seni seviyorum gökyüzüm" dediğimde, gülümseyip bana bakarken planlamadığım halde hızla dudaklarına yaklaşıp öptüm.
Anında kızaran yüzünü gizlemek için beni itip sırtını döndü. Ve eve girene kadar bana dönüp bakmadı. Bu durumdan bir gram bile gocunmadan evime girdim.
"Hoş geldiniz Kerem bey. Sanırım konuşmamız gereken şeyler var." diyen ablam kollarını göğsünde kavuşturmuş, en cadı ifadesiyle bana bakıyordu.
Bu sırada ablamın gazabından bir süre kaçabileceğim kurtarıcım, yani yeğenim Orkun sevinçle yanıma koştu.
"Dayıcım hoşgeldin, bak tabletime yeni oyun yükledim, birlikte oynayalım." diyip elindekini gösterdi. Ablama sırıtıp,
"Tabi aslanım hadi gel" derken Orkun'u salona götürdüm.
Bir saat kadar sonra, Orkun ananesinin yanına gidince ablam beni yalnız yakalayıp yanıma ilişti.
"Anlat bakalım."
"Neyi anlatayım abla? Yeterince izah edemedim mi kendimi sana?" dediğimde biraz nefeslenip sonra elimi tuttu.
"Kerem, sen benim kardeşimsin. Ne olursa olsun, senin hep mutlu olmanı isterim. Benim onayım olsun, olmasın senin verdiğin her karara saygım var. Çünkü biliyorum sen kocaman adam oldun ve kimsenin fikirlerine ihtiyacın yok." derken atıldım,
"Hayır abla, tabiki de hayatımın her döneminde büyüklerimin görüşlerine ihtiyacım olacak. Ben sadece mutlu olduğumu görün istiyorum. O kızı seviyorum abla. Bana öyle iyi geliyor ki...
Ayrıca düşünmedim mi sanıyorsun? Ece'nin daha önceden evlenip boşanmış olmasının, aramızdaki ilişkiye katacağı olumsuzlukları hesaba katmadım mı sanıyorsun?... Ben hepsini düşündüm. Sırf onu unutabilmek için buralardan kaçtım ama olmuyor. Ne yapsam da onu sevmeden duramıyorum." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN SEV
Romance5 yıllık zorlu bir evlilikten sonra, kendisinden ikinci bir şans isteyen iki adama karşı, çaresiz bir kadının hisleri ne olurdu?... Bir tarafta kendini hep ezen, üzen ve sevgisizliğe alıştıran çocuğunun babası. Diğer yanda saf aşkıyla ona dünyanın...