Tuhaf Olaylar Devam Ediyor

224 16 2
                                    

Evimin önünde duran siyah BMW marka arabaya baktım. Bu kesinlikle benim en sevdiğim arabamdı. Tabi Lamborghini'mden sonra. Ben arabaya bindim, şu an sadece gece yaşadıklarımı düşünüyorum. Ah, sanırım bu gece uyuyamayacağım. Arabaya binip öylece oturduğumdan şoför "Nereye efendim" diye sormuştu. Bu beni düşüncelerimden sıyırmak için yetmişti."Okula" dedim. Araba ilerlemeye başladı ve ben arkama yaslanmış okula ulaşmayı bekliyordum. Ama korna sesleri ve ani bir frenle irkildim. Gözlerimi açtığımda hastanedeyim, doktorlar ve hemşireler bana garip garip bakıyorlardı. "İyi misin?" diye sordu biri. Olumlu anlamda başımı salladım, daha sonra sordum"Ben neden buradayım?" doktor bana şefkat dolu bir ifadeyle baktı. "Araban kaza yapmış. Şoför ölmüş ve karşı arabadakiler de aynı şekilde hayatını kaybetti. Tek canlı çıkan sensin. Hatta tek bir sıyrık bile yok." dedi ve ben buna pek inanmadım. "Nasıl olur? " dedim. "Bilmiyoruz tatlım." dedi ve çıktı. Bu gerçekten tuhaftı. Ne yapacağımı bilemiyordum, dünkü rüya şimdiki bu kaza ne oluyordu böyle? Gerçekten korkuyordum, biri sanki beni koruyordu. Ya da onun gibi bir şey. Yani kazada tek sağ çıkan bendim ve tek bir sıyrık bile almamıştım. Bir hemşire geldi, bana baktı ve sordu"İyi misin?". Ben olumlu anlamda başımı salladım. Bana bir saate kadar burdan çıkacağımı söyledi. Buna çok sevinmiştim ama okula gidince ne diyecektim? En iyisi çıkarken burda olduğuma dair bir kağıt almak. Bir saat boyunca benim başımdan ayrılmadılar, sanki bir büyücü veya cadıymışım gibi bana bakıyor , ilaç veriyor daha sonra gidiyorlardı. Ah sonunda biri gelip bana çıkabilecek durumda olduğum için beni taburcu ettiklerini söyledi. Ben neşeyle kalktım, gayet sağlıklı hissediyorum, aslında bu çok tuhaf. Gerçekten çok ama çok tuhaf. Hastaneden çıkmadan önce benimle ilgilenen doktoru buldum ve bana burda olduğuma dair imzalı bir kağıt vermesini istedim. Hemen getirdi, ben de okulun yolunu tuttum. Okula girdiğimde Mira beni telaşla karşıladı." Kızım burda meraktan öldüm. Sen iyi misin? O kazadan sağ çıkmak için bir mucize gerekiyordu. Sen hastaneden falan mı kaçtın?" Kıkırdayarak "Hayır" dedim ve ekledim"Ben iyiyim zaten bir sıyrık bile almadan kurtuldum. Dalga geçme ama sanki biri beni koruyormuş gibiydi." Benimle dalga geçme der gibi bakıyordu. Ben "Sana anlatmam gereken şeyler var ama okulda olmaz. Ha bir de sakın delirdim falan sanma." dedim. "Artık derse  girsek" dedi. Çok endişeli duruyordu, sanki kazayı görmüş veya kazayı kendi yapmış gibiydi. Bu da çok tuhaftı, ama bana öyle geliyor. Derse geciktik ve öğretmenin sert bakışlarına maruz kaldık. Tabi ben elimdeki kağıdı gösterince öğretmen"Ah, şimdi iyisin, değil mi canım?" dedi. Ben de "Evet. Ama hâlâ şoktayım. Yani kazadan tek sağ çıkan benmişim.  Biraz başım ağrıyor ama bunun olması normalmiş." dedim. Öğretmen "Peki siz Mira Hanım?" derken Mira'ya bakıyordu. Ben atıldım"Bana yardım ediyordu. Yani ilk okula ilk girdiğimde biraz başım dönüyordu da." dedim hafifçe gülümseyerek. Öğretmen"Öyleyse tamam. Yerinize geçebilirsiniz." derken sıramızı gösteriyordu. Ben oturdum ve Mira da yanıma geldi. Bana "Ne iyi bir yalancısın" dedi. Ben de aynı şekilde kulağına doğru fısıldar bir ses tonuyla"Burcumun özelliği. İkizler burcu olunca ikna yeteneği yüksek oluyor." dedim ve derse döndüm. Sıra biraz arkalardaydı. Teneffüs zili çalar çalmaz Mira bana döndü. "Demek ikna yeteneğin iyi." dedi. Ben etrafı ego dolu bir bakışla süzdüm." Aslında yetenekli demek az kalır. Benim yalanını yakalamak için kalp atışlarımı dinlemelisin. Başka türlü yakalayamazsın."dedim. "Sadece ikna mı yoksa izin alma falan onlarda da yeteneğin var mı? " diye sordu. Ben "Tabiki de. Her türlüsünden ikna, izin konuşarak halledilebilir olan her şey." dedim. "Ben senden bir şey istesem." dedi mahçup bir şekilde. Ben olumlu anlamda başımı salladım. "Ben bugün hiç beden eğitimi havasında değilim ve öğretmeni sen ikna etsen." dedi. "Benim de hiç havam yok. İzin işini ben hallederim dedim. O sırada Arya yanımıza geldi. Bana baktı ve "Bakıyorum da siz çok kaynaşmışsınız." dedi. Mira"Seni unutur muyuz Arya. Sen de katıl. Beden dersine katılmayacağız. Onun için Yıldız , öğretmeni halledecek. Bize katılmak istersen." dedi ve durdu. Daha sonra bana dönerek "Onun için de izin kaparsın değil mi? "dedi. "Ben aradan çekiliyim isterseniz. Siz ne ara tanıştınız da ne ara böyle yakın oldunuz? Ama işi şakaya vurmayalım.Tabi ki Arya için izin alırım." dedim. "Sen var ya kankaların en iyisisin."dediler. Soyunma odasına doğru gidiyorduk. Çıktığımızda ben "Bana bırakın"dedim ve başımı tutarak öğretmene doğru ilerledim. Öğretmen bana baktı ve beni yanına çağırdı"Yıldız. Bugün bir kaza geçirmişsin. İyi misin?" dedi. Ben "Ben de bu yüzden yanınıza geliyordum. Benim biraz başım dönüyor. Ben oturabilir miyim?"dedim ve öğretmenin telaşlı bakışlarıyla karşılaştım."İstersen hastaneye falan git."dedi. Ben atıldım"Buna gerek yok. Zaten sabah oradan çıkarken bana bu tip şeyler olabileceğini söylediler. Sadece oturmalıymışım. Bir deMira ve Arya benimle oturabilirler mi? Sadece benim için iyi oluyor"dedim. O an kalbim yerinden çıkacakmışçasına atıyordu. Öğretmen başıyla onayladı. Ben teşekkür edip arkamı döndüm. Küçük bir zafer gülücüğü belirdi yüzümde, tabi ben hasta biri olarak bu ifadeyi hemen sildim. Kızların yanına gittim ders boyu konuştuk, bu bana gece olanları ve  sabahki kazayı unutturmuştu. Ama birden gerçekten kötü hissettim, sanki biri kafama kazıklar saplıyordu, başım çok ağrıyordu. Arya ve Mira bana endişe verici bir hâlde olduğumu anlatan bakışlar atıyorlar bir yandan da "Numarayı kes. Şaka yapıyorsan komik değil" diyorlardı. O an gözlerim karardı ve ben kendimi sonsuz bir aydınlıkta buldum. Ölmüş müydüm? O sırada bir ses duydum."Hayır, ölmedin ve sonsuza kadar da ölmeyeceksin" diyordu."Sen kimsin ve biz neredeyiz? " kendimi anlamsıca güvende hissetmem çok garipti ama öyleydi. "Senin zihnindeyiz" derken etrafı gösteriyordu. "Sen kimsin?" diye sorumu yineledim. "Bu önemli değil" dedi. Bir görüntü çıktı birden. Her yeri sardı. Arya ve Mira başta olmak üzere tüm sınıf başıma toplanmıştı ve bana endişeyle bakıyorlardı. "Tekrar uyanmak istiyorum. Onlar çok çok endişeli. Bunun sebebi benim. Beni tekrar uyandır." dedim."Sana son bir şey söylemeliyim, yakında çok acı çekeceksin ama değecek. Dünyanın en güçlü varlığı olacaksın" dedi. Benim umrumda bile değildi, sadece onların rahatlamasını istiyordum. Birden gözlerimi açtım, hepsi bana endişeyle bakıyordu. Ben olduğum yerde dikleştim, sadece gördüğüm yüzü hatırlıyorum o kadar. O sırada öğretmen bana "Sen istersen eve git" dedi. Çok endişeli görünüyordu. Ben "İyi olur teşekkürler "dedim. Daha sonra Mira ve Arya'ya döndüm."Okul çıkışı direk bana gelin. Size anlatmak istiyorum"dedim. Daha sonra ayağa kalktım. Daha doğrusu kalkmaya çalıştım ama tahmin edildiği üzere yere kapaklandım. Mira ve Arya benim koluma girdi ve beni ayağa kaldırdılar. Öğretmen"Mira , Arya. Siz de Yıldız'la gitseniz iyi olur" dedi. Eve gelmiştim , ne kadar zor da olsa. Onlara başımdan geçen her şeyi anlattım. Arya bütün bunları çok saçma bulsa da Mira ilgileniyor gibi duruyordu. Daha sonra kendi evlerine gittiler ben oturduğum koltuktan kalkmaya üşenip orada öylece uykuya daldım.Ertesi gün okula gitmeyi düşünmüyorum doğrusu.
Vay. Çok yordu bu bölüm. Notlar hariç 1068 kelime oldu. Oyları hakediyorum ha. Bir günde iki bölüm. Bu arada bir arkadaşımın yazdığı Mavinin İçinde Saklı adlı kitabı öneriyorum. Bu arada Deniz Rengi Gözler adlı kitabima da bir göz atarsaniz sevinirim.
Oylarinizi eksik etmeyin 😊

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin