Güneş Elementi Patlaması

95 9 0
                                    

Arya'nın Ağzından
          Yıldız'a bir şeyler oluyordu. Sanki bir değişim geçiriyor gibiydi. O kızı nereden tanıyordu, ve kız neden onun emirlerini dinliyordu? Bu işte bir gariplik var, kesin. Beni ilgilendirse bana söylerdi, kesin. O zaman karışmamın bir anlamı yok.
           Kızın kulağına ne dediyse kız karşılık verir vermez gitti. O da peşinden gitti. Gerçekten bir sorun var.
Yıldız'ın Ağzından
            Ahenk... Beni diğerlerine götürebilir. Sanki başkaları da var gibi veya Mira hakkında bir bilgiye ulaşabilirim. Aklım şu anda düzgün çalışmıyor. Annem ve anlattıkları, onu öldürenler ve vampirler, kurtlar... Offf.
             Eğer bütün bunlar gerçekse ben hazır mıyım? Bence değilim. Hayır, değilim, bunlar gerçek olamaz. Sürekli unutmak biraz zor. Keşke kendi hafızamı silebilsem. Ahenk orada, çok hızlı:
- Dur, dedim,  çok da yüksek olmayan sesimle. Annemin anlattığına göre vampirlerin duyu organları çok gelişir ve birçok şeyi duyarlarmış. Doğru hemen durdu.
- Yanıma gel, dedim hiç bozulmayan ses tonumla.
- Buyrun majeste, dedi ve önümde diz çöktü.
- İlk kural, bana majeste deme ve önümde diz çökme, dedim.
- Siz nasıl isterseniz, derken ayağa kalkıyordu.
- İkinci kural, benden siz olarak bahsetme. Sen yeterli.
- Nasıl isterseniz, afedersin istersen.
- Bu daha iyi. Şimdi sana soracaklarıma doğru cevaplar vermeni istiyorum senden.
- Elbette.
- Vampirler gerçek... Değil mi ,dedim bir onaylama beklercesine.
- Gerçek, dedi.
- Kurtlar gerçek... Değil mi?
- Onlar da gerçek.
- Ve Layla...
- Hepsi.
- Diğerleri nerede?
- Hangi diğerleri?
- Diğer yardımcılar.
- Çoğu yok. Sadece üç kişi galiba. En son birinin vahşileştiği haberini aldım.
- Mira, dedim kendim bile zor duyduğum bir sesle.
- Majeste ona yardım edebilirsiniz.
- Ama nasıl! Anlamıyorsun, güçlerime kavuşmadım ve kavuşmak istemiyorum! Hiçbiri gerçek değil! Yalan söylediğini söyle! Bana yalan de, derken aniden başlayan rüzgar saçlarımı uçuşturmaya, yeri saran alevlerin sıcağı yüzüme vurmaya, yakındaki dereden gelen sular etrafı sarmaya, yer sallanmaya, ağaçlardan kopan dallar her yeri sarmaya başladı. Gözyaşlarım ben yükselirken benimle havalanıyor, bir türlü yere düşmüyordu. Güneş hiç olmadığı kadar parlaktı.
- Majeste, sakin olun, yalvarırım size, diyen Ahenk'in sesi kullarıma doluyordu.
Ahenk'in Ağzından
              Bu, bu şey büyük bir patlama olacak. Kehanete göre kraliçe elementleri içinde birleştirmesi durumunda - bu olay kontrol gücünü almadan önce sadece yoğun duygular sonrası olurmuş- beş element güneş elementini oluşturur ve her şeyi yok edecek güçte bir patlama oluştururmuş.
               Kraliçe yükselirken, gözlerinden ve ağzından ışıklar çıkmaya başladı. Birden oluşan parlak, büyük bir enerji patlaması beni ormanın öteki ucuna sürükledi.

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin