Eğitim

125 9 0
                                    

Mira'nın Ağzından
        Uzay evde beni bekliyordu. Hızla gittim ve ona sarıldım. O da bana sarıldı. Uzun bir süre öyle kaldık. Benim nereye gittiğimi biliyordu ve o yüzden beni beklemişti. Sarılma faslı bitince her zamanki gibi saçlarımı bozdu.
         Ben farkında bile olmadan tıslamaya başlamıştım ve vampir yüzüm ortaya çıkmıştı. Çünkü öfkelenmiştim ve şu anda vahşileşme tehlikesi altında bulunuyordum. Bir an kontrolü kaybedip onun üzerine atladım. Daha sonra kendime geldim, hemen onun üstünden kalktım. Ben bunu abime nasıl yaparım? Tabi hemen ayağa kalktı. Bana doğru yürüdü ve beni ittirdi. Ben neye uğradığımı şaşırmıştım. Beni sinirlendiyordu.
Uzay'ın Ağzından
          Mira neye uğradığını şaşırmış olacak ki  bir müddet öylece kaldı. Onu bilerek ittirmiştim. Sinirlendiği zaman kendini kontrol edip edemediği konusunda bir fikir almam gerekiyordu ve bu fikri almıştım bile. Kendini kontrol edemiyordu. Şu an benim üzerime çıkmış beni yumrukluyordu. Bir bordo vampir tarafından hiç yumruklanmamıştım. Ta ki bu güne kadar. Çok can yakıyormuş doğrusu. Onu üzerimden attım ve ayağa kalktım. Bu iş çok Zor olacaktı.
           Tekrar üzerime yürüdü. Ben hazırlıklı gelmiştim. Yanımda en yakın arkadaşının -ki bir insandı- resmini elime aldım. Anında durdu. Sakinleştirici yemişe döndü resmen. Öfkesi yatıştı. Bundan istifade ederek elime bir kan torbası aldım. Normalde bu susuzlukla torbaya doğru hamle yapmasını beklerdim ama o öylece duruyordu. Hareket etmek istiyordu ama yapamıyordu.
Mira'nın Ağzından
           Kanı istiyordum. Hem de her şeyden çok ama bir türlü hareket edemiyordum. İşaretim buna izin vermiyor ve beni durduyordu. Hadi ama. Ben sakinleşince hareket etmeyi başarıp kana doğru bir hamle yaptım. Vay canına! Hiç olmadığım kadar hızlıydım. Uzay buna şaşırmıştı. Bordo vampirlerin hızlı olduğunu biliyordu ama bu kadar hızlı olabileceğini tahmin etmiyordu. Benim de ondan geri kalan bir yanım yoktu.
             Bu günlük bu kadar eğitim bana fala gelmişti. Hemen eve gittim. Uzay da peşimden geldi. Bana:
- Vay be! Benim ufak kardeşim nasıl da hızlıydı öyle, dedi.
- Ben de inanamadım doğrusu. Gerçi yardımcıların lideri olunca böyle oldu sanırım, diyince şok oldu.
- Benim kardeşime bak sen,dedi.
- Sen de hızlısın abicim.
- Senin kadar değil ama.
- Bak orda haklısın.
- Biraz tevazu hiç kötü olmaz.
- Tamam. Ben yorgunum uyumayı düşünüyorum.
- Bu saatte mi?
- Saat yedi. Yani uyku saati.
- Bir vampir uyumaz.
- Ama ben uyurum, diyip odama gittim. Yatağa uzandım ve uykuya daldım.
Uzay'ın Ağzından
          Mira uyurken ben de onu izliyordum. Eğer vahşileşmişse uykusunda vampire dönüşüp insan avlayacaktı. Bu olduysa her şey için artık çok geç olacaktı.
          Birden bir hareketlenme oldu ve maalesef Mira vampire dönüşü ve ayağa kalktı. Ben onu engellemeye çalıştım ama olmadı. Onu kurtarabilecek tek şey siyah deniz orkidesiydi ama o bitki artık yoktu. Kız kardeşimi kaybetmiştim. Bir an gözüm yatağın yanında duran telefona takıldı. Hemen elime aldım ve rehbere girdim.
          Layla ismini görünce hemen aradım. Sihir koruyucusunu aramıştım. İnanamıyorum. Telefonu açtı ve:
- Alo, bir sorun mu var Mira, dedi.
- Efendim ben Mira'nın abisi Uzay. Sizden bir şey istemek zorundayım,dedim.
- Tabi, iste.
- Mira vahşileşti.
- Sen de benden siyah deniz orkidesi istiyorsun.
- Biliyorum efendim bu büyük bir istek ama size mecburum.
- Bu benim yapamayacağım bir sihir değil. Ama bana Mira'yı sakinleştiren biri ve onun bir eşyası gerek.
- Çok teşekkürler efendim. Çok teşekkürler, diyip telefonu kapattım. Şimdi bir sorun vardı. Yıldız'ı buraya nasıl getirecektim ya da oraya.
Arkadaşlar lütfen oy veya yorum yapın. Size ihtiyacım var. Sizi seviyorum 😊😊😊

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin