Rüyada Eğitim

141 13 0
                                    

Yıldız' ın Ağzından
    Mira o gece bizde kalacağı için hemen odamdaki çek-yatı açtım. Üzerine lila çarşafı ve yastığı koydum. Aralık ayındaydık, bu yüzden bir yorgan da koydum. Mira'ya ayıcık desenli pijama takımımı verdim.
     O kadar hızlı giyindi ki anlatamam. Ona bön bön bakıyordum. Benim bakışlarımla karşılaşınca sanırım biraz endişelendi. Ben iyi geceler dileyip yatağıma uzandım ve uykuya dalmayı bekledim. Ama o sanki uyumak istemiyordu, uykusu yok gibiydi. Ama ben uykusuzluktan ölüyordum ve sonunda kendimi uykunun verdiği rahatlıkta buldum.
    Gözlerim kapalı ama ben rüyada her şeyi görüyorum. Yine rüyamı kontrol edebiliyorum, ama birden kendimi okulda bulunca şaşırdım, okuldan çıkmak istiyordum ama olmuyordu   bu rüyanın bitirmeye çalışıyordum ama bunu da başaramadım. Ben de dersi dinlemeye başladım. Bu ders matematik veya Türkçe gibi değildi. Tahtada 'gücünüzü nasıl kullanılırsınız' yazıyordu. Biri bir şeyler söylüyordu ama net değildi, sadece sesi vardı, ne kelimer ne de belli bir harf seçilebiliyordu. Sadece biri ders veriyordu ve ben bu rüyada hapsolmuş bir vaziyette rüyanın sonlanmasını bekliyordum.
      Birden başımda bir ağrı hissettim, sanki biri başıma kazıklar saplıyordu. Ben acıyla bağırıyordum, bu acıya engel olamıyorum ve bunun bir rüya olduğunu biliyorum. Sanki rüyamda gerçek acılar çekiyor gibiydim. Birden acı kesildi, etraf bembeyaz oldu. Ben bayıldığımda benimle konuşan kız yine bana doğru geliyordu. Bana o gün bayıldığımda söylediği şeyleri bu sefer tekrar etmedi. Bana gücü kontrol etmenin yolunu söylüyor ve ben de hareket dahi edemeden dinliyordum. Yine o acıyı hissettim, ama bu ilk acıdan daha keskindi, daha çok can yakıyordu. Öyle bağırıyordum ki sanki boğazım yırtılacak gibi oldu. Başım öylesine acıyordu ki bu acı kelimerle tarif edilemez.
       Aniden uyandım, alnımdan boncuk boncuk ter akıyordu. Mira yatağımın başında endişeyle bekliyordu. Öyle hızlı nefes alıp veriyordum ki, sanki kilometrelerce koşmuş gibi bir halim vardı. Mira'nın endişe dolu gözleri bana döndü ve ağzından şu kelimeler​ döküldü:
- İyi misin?
- İyiyim, derken hiç iyi değildim aslında, başım ağrıyordu. Bu ağrı rüyadaki acıdan başka daha beter olamazdı ama yine de çok ağrıyordu. Göz kapaklarım gittikçe daha da fazlalaşan bir ağırlıkla kapanırken Mira'nın telaşını hissedebiliyordum.
Mira'nın Ağzından
   Uykusunda öyle bağırıyordu ki bir şey olduğunu zannettim. Biri ona zarar veriyor olamazdı çünkü odada, hatta evde sadece biz vardık. Avcılar olabilir miydi? Hayır, hayır olmazdı, onlar yalnızca insandı. Birden uyandı, alnından boncuk boncuk ter akıyordu, sanki kilometrelerce koşmuşçasına hızlı nefes alıyordu. Ona iyi olup olmadığını sorduğumda "İyiyim" demişti ama bana hiç de inandırıcı gelmedi. Birden bayıldı
      Cebimdeki telefonu hızla çıkarıp rehberi açtım. Layla'nın adını bulup aradım. Çok endişelenmemek elimde değilken onun bayılması benim telaşımı arttırmıştı.
     Layla telefonu sonunda açabilmişti.
- Alo, Layla. Bir sorun var. Lütfen yardım et, dedim.
- Noldu, yoksa meleze mi bir şey oldu?
- Evet, uykusunda bağırıyordu ve uyandıktan bir süre sonra da bayıldı.
- Ah, sanırım zihnine girmemi kaldıramıyor. Zihnine girerken ve çıkarken çok bağırmıştı.
- Ne yaptın, ne yaptın?
- Onun güç eğitimini tamamlaması gerekiyor.
- Sen de bunu yaparak onu bitkin düşürüyorsun.
- Merak etme, toplanır, dedi ve telefonu kapattı. Ona o kadar kızgınım ki, şu anda vampir yüzümün ortaya çıktığına eminim. Ama Yıldız'ın ufak iniltileriyle sakinleştim. Henüz gözünü açmamıştı, ben de vampir hızını kullanarak mutfağa gittim ve bir bardak su aldım. Uyandığında ona verdim.
         Bana teşekkür etti, suyu tek dikişte içti. Yatağında doğrulmuş öylece oturuyordu. Karanlık olduğu için gözlerini görmüyordum. Daha sonra bir şeyin hareket etme sesini duydum, lamba aniden açıldı.
      Okyanus mavisi gözleri sanki daha koyuydu. Elindeki bardağa baktı ve bardak birden havalandı, doğru mutfağa gitti. Daha sonra bir su sesi duydum, bardak geri geldiğinde ağzına kadar doluydu. O bardağı içti, daha sonra bardak mutfağa gitti.
     Yıldız'ın gözleri eski rengini aldığında eliyle başını tutuyordu, ne olduğunu soruyordu. Ben bilmediğimi söyledim.
Yıldız'ın Ağzından
      Ertesi sabah uyandığımda başım ağrıyordu dün gece çok garip bir rüya görmüştüm. Yani bardak falan uçuruyordum. Ama rüya işte. Mira yatağında yoktu. Mutfağa gittiğimde kahvaltı hazırlamıştı. Ona kızdım ama takmadan karnımı doyurdum. O ben uyanmadan önce bir şeyler yediğini söyledi. Ben kahvaltı yaparken eve gidip abisine haber vereceğini söyledi, arabası burdaymış. Ben de itiraz etmedim ve yemeye devam ettim.
Arkadaşlar bölüm için çok uğraştım lütfen oylayın ve diğer kitabıma da bir göz atarsanız sevinirim.😊😊

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin