Kan

101 10 0
                                    

Uzay'ın Ağzından
        Önümde çok lezzetli ve nadir bir kan vardı. Doymamış rağmen o kanı istiyordum. Vampir iç güdülerim bazen başımı derde sokuyor. Ben önümde duran kişiyle değil, yalnızca onun koluyla ilgileniyorum. Koluna doğru ani bir hamle yaptım.
         Duyduğum çığlık kulaklarımı tırmalarken ben kanı istiyordum. Önümde duran kol birden çekildi; ancak bu sadece onun kolunun daha çok yarılmasına neden oldu. Ben bir an başımı kaldırdım.
(O arada Yıldız zamanı durdu. Uzay'ın bundan haberi yoktu ve zaman tekrar akmaya başladı. Sanki hiç durmamışçasına...)
O ara önümde duran hazineden uzaklaşmıştım. Tekrar kolun olduğu​ yere doğru bir hamle yaptım; ama kol yerinde yoktu. Onu arayan gözlerim asıl rengine dönmeye başlamıştı, bunu kaşınmasından anladım. Gözlerim kırık camlar üzerine düşen Yıldız'a takıldı. Sırt üstü yere düşmüştü, bir cam parçası sırtına saplanmış kan almasına neden oluyordu. Az önce beslendiğim için vampir iç güdülerim o kadar baskın değildi ve yine az önce beslendiğim için o burada baygın yatıyordu. Ben ne yaptım böyle? Layla bunu halleder, hem zaten oraya gitmiyor muyduk biz. Hemen Yıldız'ı kucağıma aldım.
          Yolda yürürken insanların meraklı bakışları beni rahatsız ediyordu. Dikkatimi Yıldız'a vermeye çalışsam bu sefer kan kokusu daha da ağır basıyordu. Ben bir sokağın önünde durdum, sokaktan aşırı derecede vampir kokusu alıyordum ki bu bir felaketti. Yıldız'ın akan kanı onları deliye çevirecek. Ben olmasam bu sokak daha rahat geçilirdi. Neyse, dedim ve sokağa daldım. İlk adımı attığım zaman burada hiç insan olmadığını anladım. Ben hızlı adımlarla yürürken birkaç vampirin konuşmaları kulağıma geldi. "Şu kızın kanı galiba sıfır. Of, ne güzel gider ha. Kız da çok güzel" diyorlardı. Kollarım kan olmuş bir şekilde yoluma devam ettim. Sokak çok uzundu ya da bana öyle geliyordu. Bir ara kulağıma Yıldız'ın sesi geldi. Galiba sayıklıyordu. Ne dediğini anlamak bir vampir için çok kolaydı. "Anne" diyordu. Bir ara "Uzay" dedi. Ben utançtan yerin dibine girecektim. Onu bu hâle getirmiş olmanın verdiği utançla "Afedersin" diyebildim. "Sorun yok" dedi. Ben o anda bir darbe aldım. Enseme bir vampir vurmuş ve Yıldız'ı kucağımdan almıştı. Sırtından akan kanları görünce gözlerinin renk değiştirdiğini gördüm. Açık kırmızı... Tahmin ettiğim gibi bir yeni doğan. Hemen Yıldız'ın boynuna yapıştı ve benim ağzımdan:
- Hayır, kelimesi çıktı. Anında o vampirin üzerine atladım ve Yıldız'ın boynundan yayılan koku tüm sokağı kaplamasın diye onu kucağıma aldım. Bir yandan da onun boynunu saracağım bir şey arıyordum. Birden az önce yere yıktığım çocuk geldi. Onun tişörtünden yırtığım bir parçayla Yıldız'ın boynunu sardım. Sırtı hâlâ kaynıyordu. Ne yapacağımı bilemeyip elimi kanayan yere bastırdım. Yıldız'ın bilinci galiba açıktı. Bu yüzden"ah" dedi. Orada cam parçası olduğunu unutmuştum. Bir parmağımı yaranın içine soktum. Cam parçasını çıkarırken öyle bir bağırdı ki tüm sokağın kulaklarını​ tıkadığına eminim. Ben camı çıkarıp attım ve parmağımı yaranın üzerinde tuttum.(kendi tişörtü​nü çıkaracak sandınız değil mi 😁😁) Bu sokak tehlikeli olduğu için hemen vampir hızını kullanıp sokaktan çıktım. Boynundaki bez kan içinde kalınca canım çekti. Kendimi tutmak çok zordu. Bir an içimden bir ses tek damladan bir zarar gelmez diye bir ses duydum. Haklıydı, yaradan ufak bir damla. Tenha bir yere gittim, bezi açtım, ne yani vampir zehri bulaşmamış mı? Tabi ya yenidoğan vampirler zehir bulaştıramaz. Ben açık yaraya doğru eğildim ve dişlerimi geçirdim. "Yapma" diye bir ses duydum. Yıldız konuşmuştu. Bilinci açıktı. Ben "özür dilerim" dedim ve dişlerimi açık yaradan içeri soktum. Bu kız bu acıya nasıl dayanıyor? Bu soru beni geçmişe götürdü. Ben okuldaydım. Bir çocuk bana sataşmıştı, ben de onunla kavgaya karıştım. Kanım Yıldız'ın kanıyla aynıydı; ama ben yakınımda bir vampir olduğunu bilmiyordum. Benim dudağım patlamış ve deli gibi kanamaya başlamıştır. O an biri geldi ve boynumda büyük bir acı hissettim, bu çok acıyordu, kanımı emerken çığlık çığlığa kalmıştım. Daha sonra en beterini hissettim. Çok yakan bir his, vampir zehri...
            Ben geçmişe yolculuk ettikten sonra hâlâ Yıldız'ın kanını izinsiz tükettiğimin farkındayım. Kendimi toplayıp hemen dişlerimi çektim. Son kez "afedersin" dedim ve bir ormana girdim. Vampir hızı boşuna mı duruyor? Hemen Layla'nın evine gittim.

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin