Yeni Çocuk Bir Vampir!

107 11 0
                                    

       Layla odaya girdi ve yatağımın kenarına oturdu. Bana döndü, bir müddet bakıştık, bana annem gibi bakıyordu. Sanki uzun zamandır hissetmediğim anne sevgisini bana tekrar hissettirmek istiyor gibiydi.

      Annem... Ona olan özlemim gittikçe artıyordu, babam hayatımda hep bir eksik olmuştu zaten. İksi de aynı gün, işkence çeke çeke öldüler, benim gözlerim önünde... Ben kendimi topladım ve:
- Sana bir şey sormam gerek, dedim. Bu havanın dağılması​ beni rahatlatmışken:
- Ne isterseniz, dedi.
- Kansızlıkla ilgili bir sihir var mı, yani kan seviyemi arttıracak bir sihir, dedim.
- Var, dedi.
- Yapabilir misin, dedim.
- Evet, dedi.
- O zaman yap, dedim.
  
       Birkaç dakika sonra eski gücüm yerine gelmişti, ayağa kalkabiliyordum en azından. Okulu bu aralar çok aksatmıştım, yarın okula gideceğim.
    
      Layla yanımda yürüyordu, ben öne geçtim, kapıyı açtım ve çıktım. Mira, Jhon ve Ahenk hemen başıma toplandı. "İyi misiniz, nasıl hissediyorsunuz?" falan filan. Ben" tamam, iyiyim, Mira yarın okula gidiyoruz bu aralar çok aksattık" dedim ve bir koltuğa oturdum. Benim oturmamla hepsi oturdu, biraz sohbet ettik. Ben en son:
- Biriniz beni eve bırakabilir mi, dedim. Jhon:
- Ben bırakırım, dedi.
- Sizi yalnız bırakmak mı, belki yolda bir saldırı olur, dedi Ahenk.
- Bize de ihtiyaç olur, dedi Mira ve böylece hep birlikte yola çıktık. Biri bile araba getirmemiş of, ben yoruldum ama.

        Vampir sokağına gelince beni bir ürperti aldı. Mira ve Ahenk rahattı çünkü onlar vampirdi; ama Jhon ve ben... Ben bir insandım Jhon zaten bir kurt, bu sokak bizim için epey zor olacak. Biz sokağa adım atar atmaz Jhon'u gören vampirler tıslamaya başladı, Jhon da durmadı, hırlamaya başladı. Ben bu arada aç vampirlerin bakışlarına maruz kalıyor ve korkuyordum. Mira ve Ahenk önde Jhon ve ben arkada yürüyorduk. Ben korkudan Jhon'un koluna sarılmış ürkek ürkek yürümeye çalışıyordum.
 
          Sokağı anlattığımız zaman derin bir 'oh' çektik Jhon ve ben. Sokaktan çıkar çıkmaz ben hemen ışık hızıyla Jhon'un kolunu bıraktım. Daha sonra dördümüz birlikte yürümeye devam ettik. Ben yorgunluktan ölmek üzere olduğumu hissedince:
- Biraz mola versek, ben yorgunluktan ölüyorum, dedim.
- Bu kadarcık yolda mı, dedi Ahenk.
- Hatırlatayım, ben sizin gibi değilim ve bu kadarcık dediğin yolda bir buçuk saattir aralıksız ve hızlı bir şekilde yürüyoruz, dedim.
- Haklısınız, dedi Ahenk.
- Böyle mola vere vere devam edersek yolu ancak gece bitiririz, dedi Mira.
- Ne yapabilirim, ben yoruluyorum, anladın mı, diye bağırdım.
- İsterseniz omzuma binin, dedi Jhon.
- Sen yorulmaz mısın, dedim. Tek kaşını kaldırınca jeton düştü.
- Devam etsek, dedi Ahenk. Ben, Jhon eğilince onun omzuna atladım. Burası çok rahat.

          Hiç mola vermeden iki saat daha yürüdük. Karanlık çökmüş ve benim uykum gelmişti. Ben de uyudum. Biraz sonra çantamın yokluğunu hissederek uyandım. Gözlerimi ovuşturarak nerede olduğumuzu çözmeye çalıştım. Ne ara geldik bizim eve? Mira ve Ahenk anahtarı arıyor, Jhon da herhalde benim uyuduğumu anlayınca beni kucağına almış. Ben birden Jhon'un kucağından atlayınca Jhon irkildi. Sonra:
- Uyanmışsınız, dedi.
- Gelmişiz, derken çantamı kızların elinden alıp anahtarı çıkardım. Kapıyı açtım ve:
- Güle güle, dedim.
- Bir dakika, sizi yalnız bırakamayız, dedi Ahenk.
- O zaman hadi içeri, dedim. Jhon:
- İyi geceler majeste, dedi ve gitti.

         Ben tek kelime etmeden kendimi yatağa attım. Gerisi karanlık... Bir süre sonra kulak tırmalayan bir sesle uyandım. "Ne ara sabah oldu yağ" diye mızmızlayarak uyandım. Mutfaktan enfes kokular gelmeye başladı. Merakıma yenik düşüp mutfağa gittim, bir de ne göreyim! Kızlar yemek yapmış, daha doğrusu kahvaltı hazırlamış. Ben küçük adımlarla, parmak uçlarıma basa basa ilerledim. Eğer kızlar vampir olmasaydı belki onları korkutabilirdim.

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin