Yeni Koruyucu Jhon

144 12 0
                                    

Yıldız'ın Ağzından
    Sabah uyandığımda saat daha çok erkendi. Olamaz!!! Bugün pazartesi. Hemen okul formalarımı giydim ve çantamı hazırladım. Kapının önünde servisi beklemeye başladım. Yoldan geçen bir araba evimin önünde durdu. Arabaya dikkatle bakınca bunun Mira'nın arabası olduğunu fark ettim. Camı açıp bana arabaya binmemi söyledi. Ben kabul ettim ve servise mesaj attım. Servis beni beklemeyecekti.
      Okula geldiğimizde​ hemen sınıfa gittik. Dersler öylesine geçip gitti. Ben normalde okulu çok önemserdim ama şu sıralarda yaşadığım garip olaylardan dolayı kafam karışıktı. Teneffüslerde bahçeye çıkıp biraz yalnız kalmak istesem de Mira beni bir türlü yalnız bırakmadı. Off, çıldıracağım. Okul çıkışı ben kendi evime yürümek istedim. Yalnız başıma eve gitmek istedim ama Mira peşimi bir türlü bırakmadı ki. Ben en sonunda ona dönüp bağırdım:
- Sen neden peşimi bırakmıyorsun!
- Seni yalnız bırakamam. Anlamıyorsun Yıldız, senin peşindeler!
- Kim, kim benim peşimde?
- Söyleyemem. Anladın mı inanmazsın!
- O zaman gerçek de değildir. Beni yalnız bırak anladın mı! YALNIZ!
- İyi. Ölürsen benim suçum değil,dedi ve arkasını dönüp gitti.
Mira'nın Ağzından
      Ona:
- İyi. Ölürsen benim suçum değil ,diye bağırırken boynumdaki işaret bana acı çektiriyordu. Canım öyle yanıyordu ki anlatmak çok güç. Arkama dönüp gittim, sinirliydim ve vampir yüzüm ortaya çıkmasın diye elimden ne geliyorsa yapıyordum.
Yıldız'ın Ağzından
     Evime doğru yürüyordum. Birden kolumu biri sıktı, çok güçlü bir el beni tutuyordu. Ben korkuyla arkama döndüğümde yirmili yaşlarında birinin beni tuttuğunu gördüm. Sadece tutmakla kalmıyor beni sürüklüyordu. Ben korkuyla "Beni bırak" diye bağırıyor, kolumu kurtarmaya çalışıyordum. Beni tenha bir sokağa götürdü. Ben titreyen dizlerime hakim olmaya çalışırken:
- Beni neden buraya getirdin,diye soruyordum. Çenem titrediği için sesim ağlamaklı bir hâl almıştı.
- Bakıyorum melezimiz yanında koruyucusu olmadan korkakmış,diye benimle alay edercesine konuşuyordu. Ben neler olduğunu kavrayamamış olduğumdan sadece "İmdat" diye bağırıyordum.
Jhon Adlı kişinin ağzından
     Evime giden tenha yoldan "İmdat" sesleri geliyordu. Bir altın kurt olduğumdan çok uzaktan gelen sesleri duyabiliyordum. Kurt yüzüm ortaya çıktığında gözlerim altın sarısı oluyordu. Ben kendime 'altın sarısı gözlü olan alfa kurt' demektense 'altın kurt' demeyi tercih ediyorum.
      İmdat çığlıkları birden kesildi. Ben daha kim olduğunu bile bilmediğim bu kişiyi -büyük ihtimalle bir kızdı- korumam gerektiğini hissediyordum. Sesi duyduğum tarafa doğru kurt iç güdülerimi de kullanarak gittim. Bayılmış bir kız ve cebinden bir çakı çıkaran yirmi yaşlarında bir adam gördüm. Tahminen bir avcıydı, ama bir insanla ne işi olabilirdi ki. Yoksa bu, olamaz! Kraliçe!
        Yardımcısı nerede, belki daha yardımcısı seçilmemiştir. Belki ben de bir yardımcı olurum. Ama önce kraliçe olmasa bile onu korumalıyım. Savunmasız bir insanın ölmesine izin veremem. O gördüğüm avcının üzerine atladım. Kurt tırnaklarımı çıkarıp kolunu yardım. Sonra yerde baygın bir hâlde yatan kızı kucağıma aldım ve başında bir yara olduğunu fark ettim. Onu evime götürdüm, başını sardım. O sırada boynuma bir ağrı saplandı. Yere yığıldım, etrafı kaplayan bir beyazlık arasından elinde kılıçlar bulunan bir adam bana doğru geldi. "Jhon artık bir koruyucusun" dedi ve elindeki kılıcı boynuma dokundurdu. Gözlerimi açtığımda boynum parlıyordu. Birbirine çaprazlama yerleştirilmiş iki kılıç şeklinde bir dövme boynuma konmuştu. O zaman bu kız gelecekteki kraliçeydi.
        Uyanıyordu,sanki bir şeyler söylemek istiyordu. Ben hemen onu yaptırdığım yatağın yanına gittim. Gözlerini açtı ve benimle karşılaşınca çok korktu. Hemen yatağın en uç köşesine kaçtı ve:
- Yalvarırım bana zarar verme, dedi.
- Merak etmeyin majeste. Ben size zarar vermem.
- Bak ben şu majeste işinden hoşnut değilim ve tek bildiğim şu an bir şey bilmediğim. Zaten şu an bilmek de istemiyorum. Sen kimsin bu arada, sadece adını şöyle yeter.
- Jhon. Adım Jhon.
- Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim Jhon,dedi.
- Benim görevim bu.
- Ben artık evime gitsem.
- Size evinize kadar eşlik edeyim.
- İyi olur. Kendimi iyi hissetmiyorum.
        Şu an evden çıktık ve onu evine bıraktım.
Mira'nın Ağzından
       Birkaç saat önce boynumdaki işaret parlıyor, canım çok yanıyordu. Ama canım artık yanmıyordu. Sanırım kurtulmuştu. Ya da yeni bir yardımcısı vardı.
Arkadaşlar bölümü nasıl buldunuz? Lütfen yorum ve oy.

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin