Özür Hediyesi

104 7 0
                                    

Resimdeki Anna Margaret Mira için oyuncu eklemeyi düşünüyorum şimdilik sadece bu var öneri için PERMASAL'a teşekkür ederim bu bölümü ona hediye ediyorum bu arada oyuncu eklemek için ne yaparsam yapayım eklenmedi nasıl ekleyebilirim mesaj atarsanız sevinirim.😊😊😊

      Uyandığımda henüz geceydi. "Bu kadar erken uyursan olacağı budur" dedim kendi kendime. Yataktan atladım ve salondan gelen sesleri dinlemeye başladım. Mira ve Ahenk sohbet ediyordu, hayret benim kokumu almadılar. Gerçi odamdan çıkmadım ki, zaten kokumu alıyorlar, belki korkutmak için yeni bir yöntem bulmalıyım.
     
        Düşündüm ve daha çok düşündüm. En sonunda aklıma bir fikir geldi. Beni koruduklarını sanıyorlar ve ben şu anda yatağın yanında olduğuma göre benim kokumu aldıkları yere bakılırsa beni hâlâ uykuda sanıyorlar. Beni koruduklarını biliyorlar çünkü başıma uyurken bir şey gelemez; ama ben uyanığım ve birden acı çekermiş gibi bağırsam... Bir an iyi bir fikir gibi geldi; ama sonra başka bir koku almadıkları için başımın dertte olmadığını anlarlardı. Tekrar düşünmeye koyuldum. Ya kan kokusu alırlarsa, o zaman başım dertte demektir, bugün o kokuyu aldıkları zaman ne kadar korktuklarını gördüm. Bu bence işe yarar, dedim kendi kendime.

         Odamda ne olur ne olmaz bir yere hep çakı saklarım. Onu almak için bir adım attım ve çakı elime kadar geldi. Bugün güçlerime neler oluyor anlamadım gitti. Birden korktum çünkü eğer sihirlerim kontrolden çıktıysa yaramı kapatmak için de kullanılırken bozulur ve kan kaybı beni öldürür. Ölmek umrumda değil; ama insanüstülerin bir kraliçeye ihtiyacı var ve bu kraliçe benim. Artık kesinlikle kabullendim; ama bu yaramı kapatmayacak. Annemin, ben küçükken anlattığı şeyler geldi. Vampir ve kurt kanı en iyi yara kapatıcıdır, içmem veya yaranın üzerine damlatmam yeterli olacaktır; ama çabuk olmak zorundayım çünkü vampirlerin yaraları çok hızlı bir şekilde kapanır.

             Kızlar kanlarını benim için verirler ve zaten buna yarın sabah okulda da ihtiyacım olacak. Birine bir özür hediyesi vermek zorunda hissediyorum. Korkutma planından vazgeçtim ve bıçağı geri koymak için harekete geçtim; ama yine oldu. Güçlerimi kontrol edemiyorum, olmuyor, sanki bir şey buna engel oluyor. Tabi ya, dolunay! Bu yüzden güçlerim çıldırmış gibi davranıyor. İçeri gittim. Mira hemen:
- Bir sorun mu var, dedi.
- Yooo, hiçbir sorun yok sadece uykum kaçtı, dedim.
- Sanki bir şey isteyecek gibi duruyorsunuz, dedi Ahenk.
- Aslına bakarsanız evet, dedim.
- Ne isterseniz, dedi Mira. Ben öyle bir bakış attım ki hemen ardından "yani sen nasıl istersen kanka" diye hatasını düzeltti.
- Bana ikinizin kanı lazım, dedim.
- Niye, dediler. Vampirler kanlarının insanlar üstünde iyileştirici etkisi olduğunu bilmiyorlar.
- İyileştirici etkisi için, bu aralar güçlerim kontrolden çıktı yani farkında olmadan telekinezi yapıyorum, bıçaklar uçuyor ve bir yerim kesilebilir, bunun için yani, dedim.
- İyi de bizim kanımız kurtlar için zehirleyici; vampirler için iyileştirici; insanlar için de hiçbir şeydir, dedi Ahenk.
- Aksine insan yaraları üzerinde büyük bir iyileştirme etkisi vardır,dedim.
- İsteğin kadar kan alabilirsin, bugün bize yaptığın sürprizden sonra tüm kanımı alsan da umrumda değil,dedi Mira.
- Ama bir sorun var, dedim.
- Neymiş o, dedi Ahenk.
- Bugün benim kanımı tükettiğiniz için yaralarınız iki kat daha hızlı iyileşme gösterecek, bu yüzden birden fazla kesik atmak zorunda kalabilirim, dedi.
- Sen buna sorun mu diyorsun, dedi Ahenk.
- İlk benden al, dedi Mira.

         Bu kadar fedakar olmaları beni oldukça mutlu etti. Mutfaktan bir bıçak ve bir kap almak için adım atar atmaz bir kap ve bir bıçak uçarak bana doğru geldi. Mira beni çekmese bu kadar hızlı gelen bir bıçak beni öldürebilirdi çünkü bir insanın yetişemeyeceği kadar hızlıydı.
- Gördünüz mü, kanınız bu yüzden çok önemli, dedim.
- Güçlerini neden kontrol edemediğini biliyor musun, dedi Ahenk.
- Dolunay, dedim.
- Bir daha kontrol edebileceğinden emin misin, dedi Mira.
- Evet, şu dolunay bir gitse, dedim.
- Neden dolunay, dedi Ahenk.
- Kurtların çıkardığı düşük frekanslı sesler çoğu büyü veya sihri etkisiz hâle getirir veya etkisini arttırır. Bazen de sihirbazın veya büyücünün güçleri bir günlüğüne uçar gider, dedim.
- Bizim gibiler hakkında bizden çok bilgi sahibisin, dedi Mira.
- Evet, annem ben küçükken hep anlatırdı, sizi tanımam için, dedim.
- Peki kurt kanı, dedi Ahenk.
- Vampirler için iki türlü etkisi vardır: eğer bir vampir kurt kanını içerse ölümcül olacak kadar zehirlidir, eğer üzerine damlarsa bir sorun olmaz; kurtlar için iyileştirici bir etkisi varken; insanlar için de iyileştirici bir etki sergiler.
- Peki iki kan karışırsa, dedi Mira.
- Kurt kanı ve vampir kanı karıştığında ikisi de pıhtılaşır; ama ikisinin karışımına insan kanı damlarsa bir krem gibi olur ve iyileştirici etki iki katına çıkar, dedim.
- Tamam, hadi şu kanları alalım, dedi Ahenk.
- Siz kendiniz alırsanız iyi olur, dedim.
- Niye, dediler aynı anda.
- Ben birinin kolunu kesemem, içim kaldırmaz hem belki kurt kanı bulabilirim, dedim.
- Nasıl, dedi Mira ve Ahenk:
- Kimden, diye bir ekleme yaptı.
- Böyle, dedim ve bir sihir yaptım, kurt kanı hazır; ama bir terslik vardı. Kan kap yerine başka yere akmıştı. Tabi ben kontrolsüz bir şekilde telekinezi yapıp -yine- kanın kaba düşmesini sağladım

             Ahenk ve Mira kanlarını kaba aktarıp kabı bana verdiler ben de kendi kanımı içine akıtıp karıştırdım. Çok güzel bir kıvam aldı, aynı bir krem gibiydi. Karışımı bir kaba koydum ve kabı da çantama koydum. Yarın herkese benden vişne suyu, Mira ve Emir hariç. Onların kutusuna kendi kanımdan koyarım tuvalette. Kızlarla biraz sohbet ettik ve ben geri uyumaya gittim. Kızlar vampir oldukları için uyumuyorlardı.

          Sabah tekrar uyandım. Mira beni bekliyordu, yine kahvaltı hazırlamışlar, ben yemeğimi yedikten sonra banyoya girdim. Güçlerim dünkü dolunaydan sonra bir gün kadar toparlanamaz. Banyoda bir kaba kanımı akıtıp Ahenk'e bıraktım. Daha sonra çıktım ve Mira'yla birlikte yola koyulduk. Ben yolda bir markete girip bizim sınıfa yetecek kadar vişne suyu aldım. Böylece özür hediyem arasında gizlenecekti. Mira:
- Ne oldu, dedi.
- Birine özür hediyesi, dedim.
- Kime, dedi. Ben dün olanları anlattım. Tam soru yağmuru yağmaya başlayacaktı okula geldik.

          Kendimi sınıfa attım ve Mira hemen yanıma oturdu. Emir gelip Mira'yı görene kadar her şey çok normaldi. Mira bana döndü sessizce:
- Bu çocuk mu şu Emir, dedi.
- Seni duyuyorum, dedi Emir.
- Aman ne güzel, sanki senin vampir olduğunu bilmiyorum, duyduğunu bilmiyorum, bana öyle davranma, senden daha güçlüyüm, dedi Mira.
- Biliyorum, sadece ondan özür dilemek için geldim, dedi ve beni gösterdi.
- Ona yaklaşmazsın, dedi Mira. Ben araya girmesem ikisinin de vampir yüzü ortaya çıkacaktı.
- Yeter. Mira, Emir, kesin şu kavgayı, dedim.
- Peki, dedi iksi de aynı anda ve ben sınıfta bize bakan çocuğu ilk kez fark ettim. Bu çocuk beni bir ara öldürmeye çalışan ve Ahenk olmasa beni öldürecek olan çocuktu. "Vay, üçü bir arada. Bir koruyucu, bir kraliçe ve bir vampir" dediğini duydum. Hayır, bu sadece düşüncesiydi.

            Hemen lavaboya gittim ve iki vişne suyu kutusundaki meyve suyunu boşalttım. İçlerine kanımı doldurup dün hazırladığım kremi kolunda kesik attığım yere sürdüm. Yara hemen kapandı, Emir'in kutusuna "Belin için üzgünüm ve hâlâ iyileşmediğini biliyorum bunu içersen çabucak iyileşir" yazdım. Bu benim özür hediyem.

Yeni Bir Hayat: İnsanüstü KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin