Oyun

7.1K 977 618
                                    

Kendimi güç bela eve atabilmiştim. Akşam o yorgunlukta ona teşekkür etmeyi unutmuştum. Telefonu elime aldım. "her şey için teşekkür ederim" yazıp yolladım. Hem o gün içindi hem de akşam beni kurtarması içindi.

Birkaç dakika sonra mesaj geldi.
"Rica ederim" yazmıştı. Dün ki olay için üzgün olduğumu yazacakken ardından bir tane daha mesaj attı.

"Bugün seni arkadaşlarımla tanıştıracağım. Bizim cafeye gelir misin?" yazdı. Cafenin içi belki de kullanılmaz haldeydi ama beni arkaşlarıyla tanıştırmak istemesi doğrusu fazlasıyla şaşırtmıştı. Ama sonra belki de arkadaşlarıyla tanıştırıp, cafeyi beraber temizleriz diye düşündüm ve hiç sorgulamadan,
"olur" diye yazıp gönderdim.

Cafeden içeri girdiğimde bir sürü kişi vardı. Bu kişiler kimdi ? Hiçbirini tanımıyordum. Yanlarına biraz daha yaklaşıp, "dün ki olay için çok üzüldüm" dedim ve etrafa bakındım. Bazı yerler yanmıştı.

"Bir de beni yangından kurtardığın için teşekkür ederim. Gerçi telefondan teşekkür etmiştim ama yüz yüze de söylemek istedim." dedim. Herkes bana sanki başka bir dil konuşuyormuşum gibi bakıyordu.

Oğuz gözünü büyütüp, "ne saçmalıyorsun, kurtarsam seni mi kurtarırım" dediğinde çok şaşırdım. Nedendi bu tavır ?

Beni herkesin ortasında bir yerde tutarak, önümde eğildi. Yoksa o düşündüğüm şey miydi? Sonra saçmaladığımı farkına vardım. Zaten dediği şey beni germişti. Öylece Oğuz'a bakıyordum. Kalbim yerinden çıkacak gibi delicesine atıyordu.

Eğildi ve parmağını yukarı doğru kaldırıp sallayarak dedi ki: "Parmağımda oynattım kızım seni. Sana aşık olacağımı falan mı sandın? Ne kadar da aptalsın. Ağzımın içine düşecektin, sanki anlamadım." dediğinde herkes gülmeye başladı. Ben olayın şokunda olduğum için bir kelime bile edemedim.

Ayağa kalktı ve konuşmaya devam etti. "Sen şu tipine hiç baktın mı, sence ben sana bakar mıyım? Nasıl da düşündün seni sevdiğimi ?" dediğinde herkes daha da şiddetli gülmeye başladı. Koşarak oradan uzaklaştım.

"Söz olsan tutmam kızım seni." dedi arkamdan bağırarak.

Hiçbir şey söylemeden oradan koşarak uzaklaşmayı tercih etmiştim. Çünkü haklıydı, hem de sonuna kadar. Bir an için beni sevdiğini sanmıştım. Ben hayatımda hiç bu kadar küçük düşürülmemiştim. Kilomla dalga geçen olduğunda bile bu kadar üzülmemiştim ama bu resmen benim duygularımla oynamaktı.

Şimdi bana ne yapmak düşüyordu?
Bana da üzülmek düşüyordu ama ben yine de susuyordum, çıtım çıkmıyordu. Ne denilebilirdi ki zaten beni gerçekten sevmedi diye kime kızabilirdim.

Oğuz'un ağzından (1 ay önce)

"Lan yine kaybettin Oğuz iddiayı." dedi sırıtarak.

"Ya imkansızdı o kızı elde etmek ben ne yapayım. Bu sefer kazanacağım ama görürsün."

"Tabii tabii kazanırsın ona ne şüphe " inanmıyordu ama bu sefer öyle olmayacaktı.

"Tamam sen istedin. Göster birini 1 ay içinde aşık edeceğim kendime. Ama eğer ben kazanırsam mallarına elveda demek zorunda kalacaksın" dedim.

"Tamam... Şurada babanın yanındaki kilolu kızı görüyor musun ?" Gösterdiği kız benim iki katımdı. O olmaması için dua edecektim çünkü o kız resmen yağ tulumuydu.

"Hadi be yapma o olmasın" dedim.

"Yapamayacağını biliyordum. Anladın kaybedeceğini" dediğinde sinirlenmiştim. Her kim olursa olsun yapacaktım. O kızı kendime aşık edecektim. Benim için çocuk oyuncağıydı.

Ben Kusurlarımla BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin