Karşımdaki Manzara

2.1K 377 71
                                    

70 k için teşekkür ederim. Okuyan herkesin gözlerine sağlık. 😍💙

İyi okumalar.

Multi de Umut ve Sevil ( Temsili )

Samimice gülümseyip kalbimin hızlı atmasını sağlayan o soruyu sordu.

"Benimle sevgili olur musun?"

"Beni kırıp üzmeyeceksen, kendine alıştırıp gitmeyeceksen, evet teklifini kabul ediyorum." dedim.

"Ben sevmek için sevmiyorum. Gerçekten seviyorum seni." dedi ve nefes aldıktan sonra devam etti. "Hem birbirimizin yaralarını sararız, daha da açmayız." dedi. Bu söze inanmak istedim, bu sözün gücüne tutunmak istedim. O yüzden daha fazla hiçbir şey söylemedim.

Yani biz bayağı bayağı sevgili mi olmuştuk. Şimdi ne yapmam gerekiyordu. Ayağına mı basmalıydım? Dur ya heyecandan karıştırdım. Hem biz şimdi birbirimize ne diyeceğiz ki? Aşkiletam, ponçiğim gibi kelimeler bana çok yapmacık geliyor. Ama birbirimize isimlerimizle hitap etmemiz de olmazdı. Neyse en iyisi Umut'un ne diyeceğini beklemek.

"O zaman nereye gitmek istersin" dedi ardından gülümseyerek. Sen sevgili oldun da beni gezdirmek mi istiyorsun, aman da aman.

Umut'u nedense bir annenin yavrusunu sevdiği gibi sevmek, nazlamak istiyordum. Ama şımartmak yok. Sonuçta tamam sevgili olduk ama şımartamam yani. Acaba şımarınca nasıl oluyor? Tamam Sevil, sakin ol.

Götür beni gittiğin yere demek istesem de sadece "Fark etmez" demekle yetinmiştim.

"O zaman gün batımını izleyelim mi?" diye sordu. Olumlu anlamda kafamı sallayıp, "anneme haber verip geliyorum hemen" dedim. Eve doğru koşup hızlıca dolaptan giymek için kendime bir şeyler ararken yan odada oturan anneme seslendim. "Anne ben dışarı çıkacağım. Haberin olsun" diye bağırınca saniyesinde odamda belirdi.

"Pazar günü niye çıkıyorsun dışarı. Otur evde" dese de omuzlarımı hayır anlamında sallayıp kendime yakışacağını düşündüğüm kıyafeti giymeye başladım.

"Sevil sen okula kaydoldun mu?" dediği an giymekte olduğum kıyafeti yarı da bırakıp şaşırmış bir şekilde anneme bakmaya başladım.

"İnanmıyorum ya unuttum" dedim. Gerçekten de okula kaydolmayı unutmuştum. Ve okula kayıt zamanı da geçmişti. Yani 1 senem çöpe gitmişti.

"Aklın neredeydi acaba da unuttun kaydolmayı. Aferin, millet üniversite okumak için gider paralı okur sen kazanıyorsun gitmiyorsun. Gitmemeyi bırak kaydolma zahmetinde bile bulunmuyorsun." dedi. Haklıydı, üniversiteye kaydolmayı unutmak aptallıktı.

Zaten istediğim bir bölüm değildi ki. Hem ne yapalım hayırlısı böyleymiş.
"Seneye yine girer istediğim bölümü tuttururum" deyip yarı da kalan kıyafet giyme işlemini tamamladım.

"Neyse çıkıyorum ben" dedikten sonra annemin odasına koşup biraz ruj sürdüm ve ayakkabılarımı giymek için kapıyı açtım.

"Hiçbir yere gidemezsin. Madem seneye yine gireceksin otur ders çalış" dedi sesini yükselterek.

"Ben de seni" dedikten sonra öpücük attım ve ayakkabılarımı giyip kapıyı ardımdan kapattım.

Umut'un beni beklediği yere doğru gittim ve karşısında durup, "Geldim" dedim. Baştan aşağı beni süzdükten sonra rujumu, başparmağı ve parmağı arasında ovuşturup, "Emin ol bunsuz daha güzelsin." dedi. Bu iltifatı hoşuma gitse de sadece gülümsemekle yetindim.

****

Gün batımını izlemek için kendimize güzel bir yer ararken beni durdurup, "dur basma" dedi. Ağzımı kıpırdatarak ne oldu diye sordum. Eliyle yeri gösterip baktığımda önümde bir sürü karınca olduğunu fark ettim. Karıncaları ezmemek için bir adım geri gittim.

Ben yoluma devam etmek için yana kayıp gidecekken Umut etraftan taş toplayıp bir kısmı açık kalacak şekilde karıncaların etrafını taşlarla kapladı. Ne yapmaya çalıştığını anlamak için Umut'a bakarken Umut da etrafına bakınıyordu. Çöpün kenarında duran karton kutusunu parçalayıp birazını alıp tekrar karıncaların olduğu yere geldi. Ne yaptığını anlamamıştım ve kendisi de ne yapmaya çalıştığını anlatmamıştı.

Ceplerini yokladıktan sonra "kalemin var mı?" diye sordu. "Hayır yok neden sordun?" dedim. Bir şey söylemesini beklerken, "Kalem bulabilir misin?" demekle yetindi. Caddenin karşısındaki markete gidip kalem alıp tekrar yanına gittim ve kalemi ona doğru uzatıp, "ne yapıyorsun Umut" dedim.

Kalemi elimden alıp kartonun üstüne, "Dikkat karınca çıkabilir. Ezmeyin." yazıp kartonu taşla çevrili karıncaların yanına koydu. "İşte şimdi oldu gidebiliriz." dedi eliyle ileriyi göstererek. O an tekrar doğru kişiye aşık olduğumu anladım. Karıncalar ezilmesin diye yaptığı şey fazlaca merhamet isteyen bir şeydi. Ben olsam karıncaların yanından çekip giderdim ama Umut karıncalar fark edilip ezilmesin diye bir şeyler yapmaya çalıştı. Umut, adı gibi umut doluydu.

Gün batımı seyredebileceğimiz bir yer bulamadığımız için Umut'u evinin balkonundan izlemeye karar verdik. Yalnız olabileceğimiz, rahat hissedebileceğimiz bir yer lazımdı ve o yer Umut'un eviydi. Umut'un odasının balkonuna geçip gün batımını izlemeye başladık. Gökyüzünü izlerken üşüdüğümü hissettiğim an kollarımı birbirine kenetleyince içeri gidip üstüme bir şey getirdi. Gün batımını izlemeyi bırakıp uzunca birbirimize baktık. Gözleri gün batımından bile güzeldi. Karşımda ve hemen yanımda muhteşem iki manzara vardı. Ve ben bu iki manzaradan Umut'a bakıyordum.

Söyleyeceklerini daha rahat görmem için bir adım geri çekilip, "Ben bir şeyler alıp geleceğim. Hemen gelirim, istersen benim odamda bekleyebilirsin." dedi ve önce balkondan sonra odadan çıktı.

Odasına geçip yatağında biraz oturup onun gelmesini bekledim ama gelmeyince odasında neler olduğuna bakmak için çekmecelerini karıştırmaya başladım. Tamam biraz da merak ettim.

Çekmecede ıvır zıvır dışında ve günlüğü dışında hiçbir şey yoktu. Günlüğü elime alıp açmakla açmamak arasında kaldım ve en baştaki yazıyı açıp okumaya karar verdim. Tamam belki birisinin özelini karıştırmak doğru değildi ama sevgilim sonuçta okuyabilirim.

Günlüğüm başını açıp okuduğumda şaşkınlıkla deftere bakarken içeri Umut girdi ve "Okudun mu" dedi elindeki poşetleri yere düşürdükten sonra.

Ben şaşırmış bir şekilde bi' deftere bi' Umut'a bakıyorken Umut tekrar konuşmaya başladı. "Okudun mu dedim sana"

Elimden defteri yavaşça bırakırken okuduğumu anlamış olacak ki, "Hayır, hayır ben katil değilim." dedi üst üste.

Bu yazılan şey gerçek miydi yani?

Bölüm sonu. Bölümü nasıl buldunuz?

Şimdilik bölümler kısa final olduktan sonra düzenlemeye alınacak. Hiçbir yerinde değişiklik olmayacak sadece betimlemeler ekleyeceğim.

Kitabı arkadaşlarınıza önerirsiniz çok mutlu olurum.

Mavi kalın.💙

Ben Kusurlarımla BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin