Bayan Mi Ja, dediğini yapmıştı ve Jung Yong Hwa için bir dadı bulmuştu.Onu oldukça zorlayacak olan bir dadı.Peki nasıl olacaktı bu?Yani Işıl,bu yumuşak kalplilikle nasıl bakıcılık yapacaktı?Üstelik asilikte level atlamış olan bir gence.Belli ki oldukça zor olacaktı.
Işıl elini uzattı Yong Hwa 'ya.
Işıl :-Merhaba. Ben yeni dadın.
Yong Hwa:-Ne saçmalıyorsun sen?Ne dadısı?Dedi ve Işıl 'ın elini itti yavaş ama sert bir tavırla.Işıl, elini geri çekti.
Bayan Mi Ja :-Saygısızlık etme Yong Hwa.Işıl senin dadın ve ona gereken saygıyı göstereceksin.Bundan sonra senin bütün işlerinle o ilgilenecek.
Yong Hwa:-Bütün?
Bayan Mi Ja :-Bütün ne demekse o işte.
Yong Hwa :-Kendi yapamadığın anneliği,başkalarına yükleme bari.Böyle bir şey asla olamaz.
Bayan Mi Ja 'nın boğazına dizilmişti o an kelimeler. Üzülmüştü.Işıl, sanki hâlinden,hissettiklerini okumuştu.
Jung Yong Hwa, arkasını dönmüş gidiyordu ki Işıl 'ın kendisine seslenmesi ile yerinde kaldı.
Işıl :-Dur bakalım! Bana bak.Hayat sana hep eğlence olmuş.Bu güne kadar gününü gün etmişsin.Yemişsin,içmişsin,gezip tozmuşsun,Ne çevrende ki insanları umursamışsın,ne de sorumluluklarını yerine getirmişsin.Ama şunu bil ki ben seni adam edeceğim.Zor olacak belki ama edeceğim.
Işıl, Bayan Mi Ja 'yı koruyordu kendince.Jung Young 'un karşısında susup kalması içine sinmemişti.Bayan Mi Ja memnun kalmıştı bu durum karşısında. Gülümsedi.
Yong Hwa :-Senin yerinde olsam bu evi hemen terk ederim.
Işıl gülümsedi. :-Üzgünüm.İşi kabul ettiğime dair bir kağıt imzaladım bile.Dedi ve antlaşma yaptığı belgeyi gösterdi Yong Hwa'ya.
Yong Hwa,belgeyi almak üzere elini uzattı ama Işıl, geri çekti kağıdı.
Yong Hwa:-Ver onu.
Işıl :-Asla.Bak burada ne yazıyor?Jung Yong Hwa 'ya dadılık yapmayı ve onunla ilgili tüm sorumlulukları üzerime almayı kabul ediyorum.Altta imzam da var.Umarım,bundan sonra, buna göre davranırsın.
Yong Hwa :-Bana bak kızım.Benimle uğraşmak istemezsin.
Işıl :-Okulda ki gibi yapacaksan,seninle uğraşmayı seve seve kabul ederim.Bana da eğlence olur.
Yong Hwa kızmıştı ama bir şey yapamıyordu.Karşısında ki erkek olsa yumruk ile dalardı ama o bir kız.
Yong Hwa :-Dua et kızsın ve bundan sonra önünü arkanı iyi kollamanı tavsiye ederim.
Işıl :-Nasıl istersen.
Yong Hwa, odasına çıktı.
Bayan Mi Ja :-Işıl, oğlum adına senden özür dilerim.Maalesef,yabani bir kişiliğe sahip.
Işıl gülümsedi:-Önemli değil.
Bayan Mi Ja :-Seni kibarca tehdit etti.Korkarım,dediğini yaparda.İstersen,bu antlaşmayı iptal edebiliriz.
Işıl :-Size bir şey sorabilir miyim?
Bayan Mi Ja :-Tabii.
Işıl :- Jung Yong Hwa 'nın size söylediği o iğneleyici sözcüklere neden bir cevap vermediniz?
Bayan Mi Ja :-Haklı da ondan.Onun bana ihtiyacı olduğu an,ben onunla değil, şirket ile ilgileniyordum.Yanlış anlama lütfen.Eşimden kalan tek hatıra idi bu şirket ve ben Yong 'un geleceği için onunla ilgilenmem gerektiğini düşünüyordum.Oğluma bir gelecek veremediğimi nereden bilebilirdim ki.
Işıl :-Size elimden geldiği şekilde yardımcı olacağım.Çünkü siz,o küçük çocuğa yardım ettiniz. Üstelik bu benim için bir iş imkânı. Ama nedeni sadece bunlar değil. İçimden bir ses bu konu ile ilgilenmem gerektiğini söylüyor.
Bayan Mi Ja gülümsedi :-Teşekkürler.
Akşam olmuştu. Işıl, odasında oturmuş,kağıt üzerinde bir şeyler yazıyordu.Bay Kim,kapıya vurdu ve içeri girdi.
Bay Kim :-Küçük hanım,beni istemişsiniz.
Işıl :-Sizi odama kadar zahmete soktum ama konuşacağım konu ile ilgili en uygun konuşma yeri burası diye düşündüm.Oturun lütfen.
Bay Kim, koltuğa oturdu.Işıl 'da karşısına.
Bay Kim :-Sizi dinliyorum.
Işıl :-Sizden bir konuda yardım istiyorum. Daha doğrusu bilgi.Jung Yong Hwa hakkında.
Bay Kim :-Ne bilmek istiyor sunuz?
Işıl:-Yong Hwa, nelerden korkar?Neleri sever?İlgilendiği şeyler nelerdir?Bu bilgiler.
Bay Kim :-Böyle birden sorunca aklıma pek bir şey gelmedi.Ama bazı şeyler söyleyebilirim tabii.Örneğin;Müzik ile ilgilenir.Okulla pek arası yoktur.Annesine karşı sevgi dolu olduğunu hiç görmemişimdir ama içinde bir yerlerde ona beslediği bir sevgi olduğuna inanmışımdır.Gece hayatında fazlası ile aktiftir.Sürekli takıldığı bir klüp ve beş para etmez arkadaşları var.Ama Dong Hyun adında düzgün bir arkadaşı daha var.Aklı başında çocuktur.Her gece eve geç gelir ve okulla da arası iyi değildir.Sürekli kızlarla olduğunu duydum ama eve getirdiği hiç olmadı.
Işıl :-Peki zayıf olduğu bir yönü var mıdır?
Bay Kim :-Babası konusunda çok hassadır.Çocukluğundan beri,geceleri onun için gizli gizli ağladığına şahit olmuşumdur.Dışarıda yemek yiyemez.Çocukluğundan beri sadece evde yer yemeğini.Bir de şey var.Rezil olmaktan,yani kendisi ile alay edilmesinden çok korkar.Galiba en büyük zâfı bu.
Işıl gülümsedi :-Harikasınız Bay Kim. Bu bilgiler için, çok teşekkür ederim.
Bay Kim :-Onu doğru yola iletmemiz gerek. Aslında o iyi bir genç.Sadece fazlası ile yalnız kaldı. Ben bu konuda sana yardımcı olacağım.
Işıl :-Çok iyisiniz.
Operasyon ağır ama sağlam adımlarla ilerliyordu.Jung Yong Hwa 'yı adam etme operasyonu.Işıl, ciddi bir iş olarak görüyordu bu dadılık meselesini.Konu Yong Hwa olunca gerçekten de ciddi bir işti.Bakmakla yükümlü olduğu bu küçük çocuğun uyması gereken tüm kuralları bir kağıt üzerine yazdı ve odasına gitti.Kapıya vurdu.
Yong Hwa:-Beni rahatsız etmeyin.Odama gelmenizi istemiyorum unuttunuz mu?
Işıl :-Benim.Konuşmamız gerek.Gelebilir miyim?
Yong Hwa :-Gelemezsin.
Işıl, kapıyı açtı ve girdi.
Yong Hwa müzik dinliyordu:-Sana giremeyeceğini söylemiştim.
Işıl :-Senden sorumlu olan kişi olarak bu odaya girme hakkım var.Tabii bu benim odamda senin için geçerli değil.Dedi ve odaya baktı.Dağınıklık ötesi bir dağınıklıktı.
Yong Hwa:-Ne bakıyorsun?
Işıl :-Burası çöplüğe dönmüş.Nasıl kaybolmuyorsun sen bu odada?
Yong Hwa :-Ne istiyorsun?Söyle ve git.Dedi Işıl'ı ciddiye almaz bir tavırla.
Işıl :-Bu kağıtta,bundan sonra uyman gereken kurallar var.Dedi ve Jung Yong 'a verdi kara listeyi.
Yong Hwa,okudu önce kağıtta yazanları ve sonra gülmeye başladı alay edercesine.
Işıl :-Yüzün güldüğüne göre,kurallar hoşuna gitmiş.
Yong Hwa :-Benim bunlara uyacağımı mı sanıyorsun? Dedi gülerek.
Işıl :-Sanmıyorum.Uyacaksın zaten.
Yong Hwa :-Baksen.Kim söylüyor bunu?
Işıl :-Ben.Dedi ve kollarını birleştirdi.
Yong Hwa :-Sen,öyle,san.Dedi ve kağıdı yırttı,buruşturdu ve Işıl 'ın kafasına attı.
Işıl :-Ziyanı yok.Bende fotokopisi var.
Yong Hwa:-Senin benimle uğraşmaktan başka bir işin yok mu?
Işıl :-Unuttun mu?Benim işim sensin.
Yong Hwa :-Aptal kız.Başına geleceklerden haberin yok.
Işıl :-Kurallar listesine göre akşam yemeğine on beş dakikan var.Tam onbeş dakika sonra,yemek salonunda olacaksın.Dedi ve çıktı.
Yong Hwa:-Çok beklersin.Senin o aptal kurallarının hiç birine de uymayacağım.Dedi arkasından bağırarak.
Ve akşam yemeği vakti.Son beş dakika kalmıştı yemeğe başlamak için.Işıl ve Bayan Mi Ja, Yong Hwa'yı bekliyorlardı masada.
Bayan Mi Ja :-Beş dakika kaldı. Sence,yemeğe gelecek mi?
Işıl :-Hayır gelmeyecek.
Bayan Mi Ja :-Ne?
Işıl :-Gelmeyecek çünkü yemeğe inmemekle bana gücünü ıspatlamaya çalışıyor.
Bayan Mi Ja :-Peki neden yemek yemek için onu bekliyoruz ki?
Işıl :-Sadece kazandığını zannetsin diye.
Öyle de oluyordu.Yong Hwa, odasında, yatağına uzanmış,gülümsüyordu.
Yong Hwa :-Aptal.Beni öyle hemen yenebileceğini mi sanıyorsun?Hıh.Kurallarmış.Buradan pes etmiş olarak gittiğini görmek için sabırsızlanıyorum.
Ertesi gün olmuştu. Işıl, Yong Hwa'nın odasına geldi. Kapıyı vurdu.
Işıl :-Gelebilir miyim?
Yong Hwa :-Gelemezsin.Dedi uzandığı yatağında.Rahatına da pek bi düşkündü.
Işıl, içeri girdi elinde kitap ve defterler ile.
Yong Hwa:-Gelemezsin dediğim hâlde neden giriyorsun?
Işıl :-Toparlan,ders çalışacağız.Dedi ve Yong Hwa'nın uzatmış olduğu ayaklarına vurdu.
Yong Hwa :-Canım istemiyor.
Işıl :-Senin keyfine bağlı değil bu iş.Çalışmak zorundasın.Ama senin rahatına bakılacak olursa,bir sene daha sınıfta kalsan,umurunda olacağa benzemiyor.
Yong Hwa :-Sana ne benden, benim dersimden?Dedi ve Işıl 'ın karşına geçip,dikildi.
Işıl :-Ben senin dadınım.Ve seninle ilgili her konu benim için önemli.
Yong Hwa,sert bakıyordu Işıl 'a.Öfke dolu.
Yong Hwa :-İstemiyorum tamam mı?İstemiyorum. Anladın mı?Senin benimle ilgilenmeni istemiyorum.Gitsene bu evden.
Işıl :-Bu öfkenin,bu asiliğin sebebi ne Jung Yong Hwa? Neden böylesin insanlara karşı?
Yong Hwa, Işıl 'a baktı. Aslında bu bakış,kendi içinde çok şey anlatıyordu Işıl 'a karşı.Ama Işıl, henüz Yong Hwa konusunda her şeyi anlayacak seviyeye gelmemişti.Anlayamazdı onu.Daha çok erkendi yani.
Yong Hwa, tam odadan çıkıyordu ki,Işıl kolundan tuttu,içeri çekti ve masaya oturttu.
Yong Hwa :-Ne yapıyorsun sen?
Işıl :-Şuraya otur ve sadece iki dakika gözünü kapat.
Yong Hwa :-Ne?Bunu yapmayacağım.
Işıl :-Sadece iki dakikacık.Dedi kibarlıkla.
Yong Hwa :-Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
Gerçekten de ne yapıyordu Işıl? Vardı bir şeyi.
Işıl :-Haydi.
Yong Hwa:-Hayır.
Işıl :-Yapmazsan,sabaha kadar başında beklerim.
Yong Hwa:-Ne yapacaksın? Beni mi öpeceksin?Dedi olağan üstü bir gıcıklıkla.
Işıl :-Dediğimi yapsana!Dedi kızarak.
Yong Hwa, gözlerini yumdu.O an Işıl, cebinden bir kelepçe çıkardı ve bir ucunu masanın altında ki bölüme taktı.Diğer ucunu da Yong Hwa'nın koluna.Yong Hwa, ise bileğinde hissettiği soğukluğun etkisi ile hemen gözünü açtı.
Yong Hwa :-Bu ne?
Işıl, hazırlıklıydı.Yong Hwa 'nın bu ders işine itiraz edeceğini bilerek gelmişti odaya.Karşına geçip oturdu.Kitap ve defteri açtı.
Işıl :-Eveeet.Dersimize başlayabiliriz.
Jung Yong :-Sen beni deli etmek mi istiyorsun? Dedi bağırarak ve ayağa kalktı birden.Bileğinin acısı ile bir "Ahh"çekip,geri yerine oturdu.
Işıl :-Fazla debelenme istersen.Şimdi, önünde ki kitabı aç.Dersimiz,anatomi.
Yong Hwa :-Seninle oturup,ders çalışacağımı sanıyorsan,yanılıyorsun.Hatta çok beklersin. Dedi ve masayı sürükleyerek,dışarı çıkmaya çalıştı odadan.Merdivenlerin başına kadar gelmişti.
Yong Hwa:-Sen bu kelepçenin beni tutacağını mı sanıyorsun?Benimle yarışamazsın anladın mı?Şuna bak.Kendini çok zeki sanıyorsun herhâlde.
Işıl :-Beni illâki uğraştıracaksın.Dedi ve oturduğu sandalyeden kalkıp, Yong Hwa 'nın yanına gitti.Masanın bir ucuna oturdu.Yong Hwa, artık çekemiyordu.
Yong Hwa :-Kalk oradan.
Işıl :-Kelepçenin anahtarı bende.Sürekli bu masa ile gezmeyeceksin değil mi? Dedi anahtarı gösrerek.
Yong Hwa :-Senin dediğini yapmaktansa,bu masa ile yaşamayı yeğlerim.
Işıl masadan kalktı:-E iyi o zaman. Akşama şirketinizin yemeği varmış.O masa ile çift olarak gidersin yemeğe.Ya da babanın emek verip büyüttüğü,size emanet ettiği o şirkete gitmezsin.
Yong Hwa durdu.Işıl 'a baktı.
Yong Hwa :-Ne istiyorsun?
Işıl :-Benimle oturup ders çalışmanı.
Yong Hwa, masayı,içeri taşımaya başladı. Işıl gülümsüyordu.
Yong Hwa durdu:-Bunun yanına kalacağını sanıyorsan,yanılıyorsun.
Işıl :-Senin iyiliğin için olduğunu bir bilsen.
Yong Hwa :-İyilikmiş.İstemem ben iyilik filân.
Masa içerideydi nihayet.Yong Hwa 'da.Masaya oturdular. Ders başlamıştı.
Işıl :-Anatomi dersinden kaldığını duydum.Bu dersin üzerinde biraz fazla duracağız.
Yong Hwa :-Ne çalışacaksak çalışalımda bir an önce aç şu kelepçeyi.Dedi istemeyerek.
Işıl :-Peki başlayalım.Ama baştan söyleyeyim,dersi dinlemediğini fark edersem ya da başka bir şey ile ilgilendiğini görürsem,o kelepçe yarın akşama kadar bileğinde kalır ona göre.
Yong Hwa :-Senden nefret ediyorum.
Işıl :-Alışırsın.
Ders çalışmaya başlamışlardı. Zorlada olsa Işıl, Yong Hwa'yı o ders masasına oturtmuştu.Her ne kadar Yong, normalde ders ile ilgilenmiyorsa da bu gün gayet ilgili dinliyordu.Belki Işıl 'ın anlatımından belki de bileğindeki kelepçe çıksın diye.Kim bilir sonuçta dinliyor.Bayan Mi Ja ve Bay Kim, kapının hemen kenarında onları izliyorlardı.
Bayan Mi Ja :-Bakın Bay Kim, Yong Hwa ders çalışıyor.Dedi fısıldayarak.
Bay Kim :-Evet efendim.
Bayan Mi Ja :-Sizce Işıl, başarabilecek mi?
Bay Kim :-Sorumluluk sahibi bir kıza benziyor.Ayrıca işini de önemsiyor.Bence bu işin üstesinden gelir gibi.
Bayan Mi Ja gülümsedi :-Bu gün, oğlum hakkında daha da çok ümitliyim.
Gece olmuştu.Zaman,yorganın içinde oturan Işıl 'ın üzerinden ilerliyordu sanki.Bir buçuk,iki sıralarıydı. Herkes uykuda,Işıl düşüncelerdeydi.Endişeliydi.Üzerine aldığı o büyük sorumluluktan dolayı.Başaramamaktan ve hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyordu.Gerçekten de Jung Yong gibi duvarı andıran bir genç ile uğraşmak kolay olmayacaktı.Aslında o bir çocuktu.Üstelik,kendisinden iki yaş büyük bir çocuk.Ne kadar ümitsizlik kokan bir geceydi bu gece.
Işıl :-Bu çocuğu,yola getirmek zor olacak. Onun gibi birine sözümü nasıl geçireceğim ben?Meydan okurken,aklıma hiç gelmedi bu doğrusu.Üstelik, Bayan Mi Ja 'ya da söz verdim.Allahım,yardım et bana.Dedi ve kalkıp çalışma masasına oturdu.Okumak üzere bir kitap aldı masadan ve tam yatağına ilerliyordu ki birden durdu. Başını çevirdi önce masaya doğru.Sonra tüm bedeni ile döndü.
Kurtarıcısını görmüştü masanın üzerinde. Ya da işini kolaylaştıracak olan o nesneyi.Antlaşma kağıdını.Eline aldı ve okumaya başladı."Jung Yong Hwa 'nın dadısı olmayı kabul ediyorum. " İşte o cümle.Onca kelimenin arasından,beyni bu cümleyi Işıl 'ın gözüne sokuyordu sanki.Ve Bay Kim 'in sözleri yankılandı kafasının içinde. "Yong Hwa, rezil olmaktan çok korkar. "
Gülümsedi Işıl.Biraz sinsice gülümsedi ama.Ne yapsın kızcağız?Jung Yong Hwa için, birazdan,biraz fazla sinsi olmak gerekiyordu.
Bir anda gecenin sessizliğini bozan bir araba sesi duyuldu.Işıl, pencereye doğru yaklaştı, baktı.Arabayı ilk defa görmüştü de içinde yarım yamalak gördüğü şahsiyeti tanımıştı.Gecelerin hızlı adamı,gecelere akmaya hazırdı.
Işıl :-Nereye gidiyor bu gecenin bir saatinde?Dedi ve almış olduğu sorumluluğun etkisi ile peşinden koşacaktı ki,hâlâ pijamalarının içinde olduğunu fark etti ve hemen üzerini değiştirdi.Merdivenlerden koşar adım iniyordu.Yakalaması gereken biri vardı ne de olsa.Bir anda karşına Bay Kim çıktı.
Bay Kim :-Küçük hanım,ne bu acele bu saatte?
Işıl :-Yong Hwa'yı yakalayacağım.Nereye gidiyor bu çocuk?
Bay Kim :-Her zaman ki gibi eğlenmeye.
Işıl :-Bu saatte ne eğlenmesiymiş?Neyse.Bu evde bir araba daha var mı?
Bay Kim :-Evet, garajda.
Işıl :-Anahtar?
Bay Kim :-Üzerinde.
Işıl, koşarak çıktı evden ve arabaya bindi.Çalıştırdı.Daha doğrusu çalıştıramadı.Evet araba çalışmıyordu bir türlü.
Işıl :-Neyi var bu arabanın!Dedi ve aşağı indi.
Bay Kim, Işıl 'ın araba ile ilerlediğini göremeyince endişelenmiş,yanına gelmişti.
Bay Kim :-Küçük Hanım, neden hâlâ buradasınız?
Işıl :-Araba çalışmıyor.
Bay Kim :-Ben bi bakayım.Dedi ve arabanın ön kaputunu açtı. Sonra şaşkınlıkla, Işıl 'a baktı.
Işıl :-Bir şey mi oldu?
Bay Kim :-Kendiniz bakın isterseniz.
Işıl ,eğilip baktı. Aynı tepki,aynı yüz ifadesi.Bu şaşkınlık,akü içindi.
Işıl :-Ama.Dedi ve akünün olması gereken yerdeki küçük kağıdı aldı, okumaya başladı. Kendisi için bırakılmış olan notu.
" 1-0 "
Not,kısaydı ama gayet netti.Işıl, avucunda sıktı kağıdı.
Işıl :-E ben sana sormaz mıyım?
Yong Hwa, Işıl 'ın kendisini hafife almaması gerektiğini ıspatlıyordu sanki.Dadısına kendini tanıtıyordu bir nevi."Benimle uğraşma"diyordu.
Işıl önde,Bay Kim arkada eve girdiler.
Işıl :-Bay Kim,bu arabanın anahtarını ve yedek anahtarını bana vermenizi istiyorum.Kısaca arabayı istiyorum.Acil durumlar için.
Bay Kim :-Pekâlâ.
Işıl :-Bakalım, el mi yaman?Bey mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM KÜÇÜK DADIM
FanfictionKORE DRAMASI TADINDA Haylaz mı haylaz Koreli bir gencin,Türk bir dadı ile imtihanı. "Her erkeğin içinde bir çocuk vardır.Her kadının içinde de bir anne. İşte bu yüzden kadınlar erkekleri ilelebet taşıyabilirler."