BENİM KÜÇÜK DADIM

38.Bölüm-Sevmek Çok Güzel

Aşk.Hissettiğinde güzel duygudur.İnsan için, insandan öte bir duygu.Karşılıksız da güzeldir,karşılıklı da.En güzeli karşılıklı olandır elbette.Seni cennetteymişçesine mutlu eder.
Evet mutluydu Işıl ve Jung Yong Hwa.El ele okulun bahçesinde dolaşıyorlardı.Işıl,birazcık utanmıştı bu hallerinden dolayı.Yong Hwa,yüzüne baktı eğilip.
Yong Hwa :-Kızardın mı sen?
Işıl:-Pek alışkın değilim böyle şeylere.
Yong Hwa güldü:-Bizim kurallar kraliçesi sonunda aşık oldu ya,ondan.
Işıl güldü.
Yong Hwa :-Gülersin tabii. Kocanın yanında utanmanagerek yok. Dedi kasılarak.
Işıl:-Daha sevgili bile olmadan karı koca olduk.
Yong Hwa :-Büyük anneme verdiğimiz sözde var unutma.Tabii,benden boşanmayı düşünmüyorsan.
Işıl:-Sen benim ilk ve tek sevdiğim olacaksın.Bilmiyorum.Senden boşansam, uzak kalsak,başka birini sevebilirmiyim acaba.
Yong Hwa :-İnsan her zaman sevebilir So Eul.Mutlu olduğu kişiyi bulabilirse tabii.Ben şanslıyım ki seni buldum.Dedi ve elini Işıl'ın yüzüne koydu.Yanağını okşadı.
Işıl:-Aşk çok tuhaf Yong.İlk önce oda beni seviyor mu diye düşünüyorsun.Sonra da ya ayrılırsak diye korkmaya başlıyorsun.
Yong Hwa:-Benim için korkma canım. Seni bırakmam.Zaten başka bir kızı da öpemiyorum.Dedi gülerek.
Işıl:-Başkasını seversen onu da öpersin.
Yong Hwa,Işıl'a sarıldı.Romantik aşıktan,romantik sözler geliyordu kendisine trip atan sevgilisine.
Yong Hwa:-Eğer başkasını öpersem,emin ol aklıma sadece sen geleceksin.Ama senden başkasını sevmeyeceğime göre,öpücükte olmayacak So Eul.Dedi ve saçlarını öptü.
Işıl:-İyi ki seninle evlenmişim.
Yong Hwa :-Evlilik demişken, bizim çocuk yapmamız gerek biliyorsunuz değil mi Bayan Işıl.
Işıl:-Ne demek istiyorsun sen bakalım?
Yong Hwa:-Evliliğimizin artık gerçek olmasını istiyorum.Sabahı seninle karşılamak, güne seninle veda etmek istiyorum. İşte iken sana ve bebeğime kavuşmak için eve gelmeyi iple çeken bir baba,bir eş olmak istiyorum.
Işıl gülümsedi:-Belki de mutlu olmanın vakti gelmiştir.
Yong Hwa ve Işıl,mezun oluyorlardı bu gün.İyi bir doktor olup,çocuklara şifa vermekti niyetleri.Annesi Bayan Mi Ja, gurur duyuyordu oğlu ile.Dolu dolu gözlerle alkışlıyordu oğlunun diploma alışını.
Bay Kim:-Ağlıyorsunuz hanımefendi.
Bayan Mi Ja:-Mutluluktan. Oğlumun uçurumun kenarından dönüşünü düşünüyorum da.Işıl ile karşılaşmamız,büyük şans.
Işıl,Yong'a baktı.Eserine.Onun kalbini en iyi gören kişi kendisiydi. Onu iyileştirmeye çalışırken, kendisi daha da iyi biri olmuştu.Onu büyütürken, kendisi daha da çok büyümüştü aşkla.Yong, elini tuttu Işıl'ın.
Yong Hwa :-Bu gün senin sayende buradayım. Teşekkür ederim.Hem bana harcadığın emek,hem de verdiğin sevgi için.Teşekkür ederim So Eul.
Bay Kim:-Birbirlerine bakışlarına bakın hanımefendi. Onlar sevgiyle bağlılar.
Bayan Mi Ja:-Artık içim çok rahat.Belkide rahat rahat oğlumu bırakıp gidebilirdim bu
Bay Kim:-Ümitsiz olmayın hanım efendi. Bence iyi olacaksınız.
Bayan Mi Ja:-Keşke olabilseydi ama kendimizi her zaman en kötüsüne alıştırmalıyız öyle değil mi?
Bay Kim:-Hayır.Bence her zaman en iyisini düşünmeliyiz. İyi düşünelim,iyi olsun.
Bayan Mi Ja :-Peki.Öyle diyelim.
Işıl ve Yong Hwa, eve geldiler. Kendilerini güzel bir sürpriz bekliyordu.
Işıl:-Ohh okulda bitti!Kurtuldun benden.Özgürsün artık. Dedi gülerek.
Yong Hwa :-Oysa ben,hep sana tutsak olmak istiyorum.
Işıl:-Allah Allah. Madem öyle, biraz daha ders çalışalım istersen.Belki başka sınavlarada girmek istersin.
Yong Hwa :-Aman yok!Onca zaman ders çalışmaktan helak oldum.
Işıl:-Haydi içeri girelim. Dedi gülerek. İçerisi karanlıktı.Ama yemek masasının üzerinde cılız fakat romantik ışıkları ile ortamı aydınlatan mum ışıkları gayet güzel görünüyordu.
Yong Hwa:-Galiba bu bizim için.
Işıl:-Nasılda hazırlık yapmışlar.Canlarım benim.
Yong Hwa :-Hadi Işıl,oturda bu masanın tadını çıkaralım.Hem,şu ışığı yakalım.Masayı doğru düzgün göremiyorum.Dedi ve masaya oturdu.
Işıl:-Hemen yemek düşün tabi.Siz erkeklerin Koreli'side Türk'ü de aynı.Biraz romantik olabilirsin.
Yong Hwa :-Ne yapayım, acıktım.
Işıl,kendi sandalyesini çekti ve oturdu. Ellerini çenesinin altında birleştirdi ve Yong 'a baktı romantik gözlerle ama Yong Hwa'nın yemek yemekten onu gördüğü yoktu.
Işıl:-Daha kaç dakika daha gözlerine bakmam gerek acaba Bay Jung Yong Hwa?
Yong Hwa:-Salatası uzatır mısın?
Işıl:-Şimdi sana şuradan bir yumruk uzatacağım ama!
Yong Hwa :-Ama So Eul, hem yemek yeyip hem de nasıl romantik olabilirim acaba?
Işıl:-Lokmaları ağzına tıkıştırmayarak olabilir.
Yong Hwa:-Peki, tamam. Yemiyorum.
Işıl,masanın üzerinde bir zarf buldu.
Işıl:-Bu ne ki?
Yong Hwa:-Aç bakalım.
Zarfı açtı Işıl.İçinde iki kişilik tatil bileti vardı ve birde küçük bir not.
:-Aşık kumrulara, balayı tatili.Büyük annenizden yazıyordu.
Yong Hwa :-Ah benim tatlı büyükannem.Nelerde düşünürmüş.
Işıl güldü:-Kesin biz bebek yapalım diye yapmıştır bunu.
Yong Hwa'da gülüyordu:-Kesinlikle. Artık, benimle balayına gelirsin öyle değil mi karıcığım?
Işıl:-Madem evliliğimiz gerçek olacak,o zaman balayına da gitmemiz gerek.
Yong Hwa :-Peki,bu dansı bana lutfeder misiniz Bayan So Eul? Dedi ve müzik setinin kumandasından romantik bir şarkı açtı.
Işıl:-Karnın doydu galiba.
Yong Hwa :-Doydu doydu. Haydi gel.Dedi ve Işıl'ı belinden tutup,dansa başladılar.
Tatil köyüne gelmişlerdi bile.Denize bakan bir odaya yerleştiler. Hem mezun olmayı hemde mutlu başlayan evliliklerini kutluyorlardı.
Güneş doğmuştu.Işıl,gözlerini eşinin omuzunda açtı bu güzel sabah ta.
Yong Hwa :-Günaydın canım.
Işıl:-Günaydın.
Yong Hwa :-Eşinin kollarında uyanmak nasıl bir duygu bakalım.
Işıl gülümsedi :-İnsan sevdiğinin yanında olurda mutlu olmaz mı?Mutluyum.Çok mutluyum.
Yong Hwa saçlarını öptü eşinin:-So Eul. Sana bir şey söyleyeceğim ama kızma.
Işıl:-Niye kızayım.Şöyle.
Yong Hwa :-Karnım açıktı haydi kahvaltıya inelim.
Işıl:-Romantik olurken,sana bir haller oluyor galiba.Daha doğrusu midene.
Yong Hwa :-Şaka yapıyorum şaka.Seni kollarına almışım ki midem aklıma bile gelmiyor.
Işıl:-Hadi,hadi.Seni kurnaz.Haydi kalk kahvaltımızı yapalım yoksa sen açlıktan burada öleceksin.Dedi gülerek.
El ele deniz kenarında yürüyorlardı.Yong Hwa durdu ve uzaklara doğru baktı.
Işıl:-Neden daldın?
Yong Hwa:-Sana yaptıklarımı düşünüyorum da.Dedi ve o anda Işıl,ağzını kapattı Yong Hwa 'nın.
Işıl:-Düşünme.Her şey eski de kaldı.Bizim yeni bir hayatımız var.Sen ve ben varım.
Yong Hwa :-Onca olanlara rağmen, beni sevmen, benim için bir şans.
Işıl:-Senin de benden ve kurallarından nefret ederken beni seçmen büyük şans o zaman. Dedi gülerek. Hakikaten sen benden nefret ediyordun.
Yong Hwa :-Hayır küçük dadı.Ben sana aşıkmışım da haberim yokmuş.
Işıl:-İyi ki sevmişsin beni.Çünkü senin bana ihtiyacın olduğunu düşünürken, anladım ki benimde senin sevgine ihtiyacım varmış.
Yong Hwa,kolunu Işıl'ın omuzuna attı.Öyle yürümeye devam ettiler.
Işıl:-Sana bir şey söyleyebilir miyim?
Yong Hwa :-Tabii.
Işıl:-Şey.Ailemi ve Türkiye 'yi çok özledim.Onları ziyaret etmek istiyorum.
Yong Hwa :-Bunu neden beraber yapmayalım?
Işıl:-Benimle gelir misin gerçekten?
Yong Hwa :-Elbette.
Işıl:-Çok mutlu olurum benimle gelmene.
Yong Hwa :-Hem,artık kimseye yalan söylemek zorunda kalmayacağımız için de daha rahat oluruz.
Işıl:-Haklısın. Hem bende sana Türkiye 'yi gezdiririm.
Tekne turuna çıkmışlardı bu masmavi denizin ortasında.Ilık bir meltem eşliğinde,deniz ile paylaşıyorlardı aşklarını.Sonrada yeşilin kendisine aşık ettiği ormanda yürüyüş yaptılar el ele.Toprak onları kutlarcasına çiçehklerle bezemişti kendisini.Bif ara denize girmeye karar verdiler.Suyun içinde oyun oynadılar çocuklar gibi.Ve çocuklar gibi eğlendiler lunaparka gidip.Birbirlerini üzdükleri o günlerin acısını çıkarıyorlardı.Her şeyin güzel olduğunu yeni anlamışlardı.Sevince anlamışlardı,doğasının,hayatın ve aşkın güzel olduğunu.
Sevdiğine kavuşmak böyle güzel bir şeydi işte.Onunla aile olmak, yeni bir hayata başlamak böyle güzel bir şeydi. Akşam onunla rüyalara dalmak, sabah onunla yeni bir güne başlamak,geleceği onunla kurmak gerçekten de güzeldi.
Ve Yong Hwa ile Işıl yani So Eul çok mutlulardı. Onca yaşanmışlığa,onca kötü şeye rağmen birbirlerine çok aşıklardı.