39.Bölüm-Evlilik

130 12 5
                                    

Evlilik kavuşmanın adıydı.Evlilik,iki kişinin hayata karşı bir olma sözüydü.Evlilik sahip olmanın ve sahip edilmenin kendisidir ve hatta evlilik iki kişi iken üç, üç kişi iken dört olmanın,aile olmanın ta kendisidir.
Evlilik böyle güzel iken, Işıl'ı mutlu ederken bir anda onun ve Yong Hwa'nın sınavı haline gelecekti.
Henüz çok yeniydiler.Üç aycık olmuştu daha tam olarak evleneli ve her şey yolunda gidiyordu.Evin havası değişmişti çoktan.Havada aşk, evde mutluluk kokusu vardı.
Işıl,kahvaltıyı hazırlamış,uyuyan eşini kaldırmak için odaya geldi.Yatağın kenarına oturdu.
Işıl:-Yong, haydi uyan canım.Kahvaltı hazır.
Yong Hwa:-Biraz daha canım.LütfenDün yine bas ağrım tuttu uyuyamadım.Dedi ve diğer tarafta döndü.
Işıl:-Haydi ama canım,şirkete geç kalacaksın.Senin sayende bende muayenehaneye.
Yong Hwa, gözlerini araladı ve Işıl'a döndü.Oturağına geldi.Birden Işıl'ın yanağından öptü.
Işıl:-Yong,ne yapıyorsun?
Yong Hwa:-Karımı öpüyorum.Gece uyurken seni özlemişim.
Işıl:-İlk senemiz çok kadar güzel.Peki ya üçüncü, dördüncü sene nasıl olacağız acaba? Sabahları, birbirimizi özleyerek mi uyanacağız yoksa kavga ederek mi? Uyurken sarılacak mıyız?Yoksa "Biraz çekil"deyip arkamızı dönüp mü uyuyacağız?
Yong Hwa:-Bu gün nasılsam,söz beş sene sonra da on sene sonra da bu sabah ki gibi olacağım.Karımı kırmak,üzmek yok.
Işıl gülümsedi:-İnşallah öyle oluruz Yong.Ama şimdi kalkmalısın, geç kalacaksın.
Yong Hwa:-Bekleyiversinler.Bu sabah güzel eşimle uyumak istiyorum.
Işıl ayaklandı ve kalkması için Yong Hwa'ya elini uzattı.
Işıl:-Benim yakışıklı kocam biraz daha yatmaya devam ederse,bir saat sonra ki toplantıya geç kalacak.
Yong Hwa telaşla zıplayıp kalktı yataktan.
Yong Hwa:-Ben onu tamamen unutmuşum.
Işıl,takım elbisesini getirdi dolaptan.Yatağın üzerine bıraktı.
Işıl:-Kıyafetlerin burada canım.Kahvaltıda hazır.Duşunu alıp gel.
Yong Hwa, yanağından öptü eşinin:-Sağol canım.İyi ki varsın.
Nihayet kahvaltıya geçmişti iki aşık.Karşılıklı yemek yiyorlardı.
Işıl:-Toplantı uzun sürer mi?
Yong Hwa:-Bir iki saat filan.
Işıl:-Bu gün Bayan Mi Ja Kore'ye dönecek.Onu karşılamaya beraber gideceğiz unutmadın değil mi? Hastalığı nedeniyle tedavi olmaya gitmişti Fransa'ya.
Yong Hwa:-Neyse ki iyi olarak geri dönüyor.İyi ki hatırlattın.Seni şirketten alır, beraber gideriz hava alanına.
Işıl gülümsedi:-Bu çok iyi olur.
Yong Hwa:-Ben artık çıksam iyi olacak.İstersen senide muayenehaneye bırakabilirim.Dedi ve ayaklandı.
Işıl:-Sen geç kalma canım.Ben giderim.Dedi ve eşini yolcu etmek için ayağa kalktı.O an başı döndü ve sandalyeden tutundu.
Yong Hwa:-Tatlım,iyi misin?
Işıl:-Başım döndü birden.
Yong Hwa:-Biraz dinlenmen gerekiyor.Çok çalışıyorsun.Muayenehaneyi açmak için de oldukça yoruldun.Hastalandın mı acaba?
Işıl:-Endişelenme canım.Biraz dinlenince geçer.Bir kaç gündür var bu baş dönmeleri.Yorgunluktan olsa gerek.
Yong Hwa:-Yine de ihmal etme.Hastahaneye git.Dedi ve karısını öpüp çıktı.Ama dosya çantasını unutmustu.Arabaya doğu gidiyordu ki Işıl arkasından seslendi.
Işıl:-Yong!Dedi çantayı göstererek.
Yong Hwa geri döndü:-İnsanın aklını başından alacan bir karısı varken unutkan olması normal olmalı.
Işı:-Bak sen.Hadi bakalım.Dedi ve çantasını verdi.
Işıl muayenehanedeydi.Hala düzenlemelerle uğraşıyordu.Hayaliydi çocuklara yardım etmek ve bu sayede hayalini gercekleştirecekti.
Işıl:-Her şey bittiği zaman çok güzel bir şifa yuvası olacak burası.
Bir an yine başı dönmeye başladı.Kendini koltuğa attı.
Işıl:-Ne oluyor bana böyle?Nedir bu baş dönmeleri? Galiba fazla yordum kendimi.Biraz dinlensem iyi olacak.
Yong Hwa, şirkette odasında dosyaları inceliyordu.Toplantıdan çıkmış, havaalanına gideceği saatin gelmesini bekliyordu.Fakat bir ağrı girdi başına.Bir kaç gündür ciddi anlamda kendisine rahatsızlık veren bir ağrı.Sekreterine seslendi, içeri girmesi için.
:-Buyrun efendim.
Yong Hwa:-Bana güçlü bir ağrı kesici getirir misiniz?
:-Tabi efendim.
Yong Hwa, fazlası ile acı çekiyordu.kollarını masanın üzerinde birleştirdi ve başını koydu.
Yong Hwa:-Bu ağrıda ne böyle?Kafam patlayacak sanki.
Sekreteri kapıya vurdu ve içeri girdi.İlacı ve suyunu getirmişti.Yong Hwa teşekkür edip içti ilacını.
Yong Hwa:-Çok mu çalışıyorum acaba.Bu şirketin işlerini devraldığımdan beri hiç böyle ağrılarım yoktu.Anlaşılan kendimi çok yoruyorum.
Yong Hwa,Işıl'ı da alıp havaalanına gelmişti, annesini karşılamaya.Bayan Mi Ja uçaktan inmişti.Kapıda göründü.
Yong Hwa:-Anne dedi ve tam satılıyordu ki Bayan Mi Ja onu bırakıp Işıl'a sarıldı.
Bayan Mi Ja:-Canım,ne çok özlemişim.
Işıl:-Bizde sizi çok özledik anneciğim.
Yong Hwa kalakalmıştı:-Senin oğlun olan benim anne,Işıl değil.
Bayan Mi Ja:-Gelini mi daha çok özlemiş olamaz mıyım ne va bunda? Hemen de kıskan.
Yong Hwa:-Beni bi köşeye atınca kıskandım tabii.
Bayan Mi Ja güldü:-Gel buraya gel.Dedi ve sarıldı oğluna.
Yong Hwa:-Sonunda beni hatırlamana sevindim.
Bayan Mi Ja:-Yeniden buraya dönmek çok güzel.Özlemişim Kore'yi.
Işıl:-Bizde sizi özledik.
Bayan Mi Ja Işıl ve Yong Hwa'nın evine gelmişti.Işıl,evini gezdiriyordu.Etrafa gülümseyerek bakıyordu Bayan Mi Ja.Gerçekten şirin mi şirin bir dekorasyona sahipti burası.
Bayan Mi Ja:-Eviniz çok tatlı.Umarım burada güzel günler geçirirsiniz.
Işıl:-Hep beraber anneciğim.
Bayan Mi Ja:-Peki bu oda neden boş?
Işıl:-O odayı Bay Yong kızı için ayırmış.So Eul'ü için.
Bayan Mi Ja güldü:-Demek kızı olmasını istiyor.Ya sen?
Işıl:-Babası gibi yakışıklı bir erkek bebek.Gerçi benim için pek farketmiyor.
Bayan Mi Ja:-Bu eve bir bebek çok yakışır.
Işıl yanda ki odaya daha götürdü.Orasıda boştu.
Bayan Mi Ja:-Burası da boş.
Yong Hwa, yanlarına geliyordu eşi ve annesinin.Birden durdu ve onlara baktı.
Işıl:-Orasıda dekorasyon için bekliyor aslında.Sahibini bekliyor.
Bayan Mi Ja:-Yoksa bir bebek daha mı?
Işıl gülümsedi:-Hayır.Bebeğin babaannesinin.
Bayan Mi Ja:-Ne?
Işıl:-Doğru duydunuz.
Bayan Mi Ja:-Yok, hayır.Olmaz.Evli bir çiftin evinde ne işim var benim.Siz bir ailesiniz artık.
Işıl:-Hayır.Biz bir aileyiz ve size hâla ihtiyacımız var.
Yong Hwa:-İyi ki seni tanımışım Işıl.İyi ki sevmişim.Diye düşündü.
Işıl:-Hem Yong Hwa hâla çocuk gibi.Hem onu hem de eğer olursa bebeğimizi beraber büyütmemiz gerekecek.
İkiside gülmeye başladılar.
Bayan Mi Ja:-Sürekli yanınızda kalmam ama sizi ve torunumu görmeye geldiğimde kalabilirim bu odada.
Akşam olmuştu.Yong Hwa'nın baş ağrıları yine tutmuştu.Kanepenin üzerinde başını eline yaslamış oturuyordu.
Işıl,yanına geldi:-Yong,iyi misin?
Yong Hwa:-Başım yine.
Işıl:-Yong son zamanlarda başın oldukça ağrıyor.Yarın ilk iş bir uzmana muayene olmaya gidiyoruz.Endişelenmeye başlıyorum çünkü.
Yong Hwa:-Sen de muayene olursan tabi.Senin baş dönmelerinde beni endişelendiriyor.
Işıl:-Peki.Sen nasıl istersen kocacığım.
Yong ve annesi bahçede yürüyüş yapıyorlardı.
Yong Hwa:-Hastalığını gizlediğinde kızmıştım sana.Çünkü seni kaybetmekten korktum anne.Onca sene sana yaptıklarımı, telafi etmeden beni bırakıp gitmeni istemedim.Seni kansere kendi ellerimle vermişim onca sene.
Bayan Mi Ja:-Korkma.Neyse ki güçlü bir annen var dedi gülerek.Sen olmadığın günlerde kendimi ben teslim ettim bu hastalığa.O yüzden bulmuştum Işıl'ı.Çaresiz olduğuma öyle inanmıştım ki ona emanet etmek için çağırmıştım.Ama mutluluk gerçekten de hastalıkları yok edebiliyor.Artık daha iyiyim.Kendimi savaşmaya hazır hissediyorum.
Yong Hwa:-Sen olmasaydın ne yapardım bilmiyorum.Beni bırakma anne.Sana her zaman ihtiyacım olacak.Bunu biliyorum.Ben hâla senin küçük Yong Hwa'nım.
Bahçedeki banka geçip oturdular.
Bayan Mi Ja:-Yong, elbette bir gün bende bu dünyadan gideceğim.Zamanı gelen herkes gibi.O nedenle büyümediysende artık büyümelisin.Çünkü senin bir ailen var.Belki ileride çoğalacaksın.Belkide sadece Işıl ve sen olacaksın bu ailenin bireyleri ama yinede sen bir kadına eş olmuş bir erkeksin.Kendinden daha çok düşüneceğin ve her şeyden koruman gereken bir karın var senin.Yani büyümek zorundasın.Küçük Yong Hwa,üç ay öncesinde kaldı.
Yong Hwa:-Yinede kendine çok iyi bakmanı istiyorum.Sensizliği düşünemem anne.
Bayan Mi Ja,oğluna sarıldı.Evet.Gerçekten de o hâla küçük çocuk Jung Yong Hwa idi.
Ertesi gün olmuştu.Işıl ve Yong Hwa, doktora gelmişlerdi.Yong Hwa derdini anlatıyordu doktora.
Yong Hwa:-İki aydır hafif hafif giren baş ağrılarım,şu son bir ayda çok şiddetli bir ağrıya dönüştü.
Doktor:-Bunun nedeni streste olabilir, fiziksel bir durumda.Bir takım testlerden sonra anlayabiliriz ne olduğunu.
Işıl:-Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız doktor.Eşimin ağrıları dinsin yeterki.
Yong Hwa:-Eşimin baş dönmeleri de önemli tabii.
Doktor:-O konuda aklımda bir şeyler var ama test yapmadan öğrenemeyiz.
Yong Hwa:-Önemli bir şey mi doktor?
Doktor:-İnsan vücudunda olan şeyler her zaman önemlidir Bay Yong.Bu sizin nasıl karşılayacağınıza bağlı.
Işıl:-Bilmece gibi konuştunuz.
Doktor:-İkinizden de ilk önce kan almakla başlamalıyız.Sizin baş ağrılarınızın,sizinde baş dönmelerinizin nedenleri için detaylı bir araştırma yapmak için.Sonuçlar daha sonra.
Yong Hwa:-Pekalâ.
Yong Hwa'da Işıl'da kanlarını vermişlerdi.Eve geliyorlardı.Bahçedelerdi.
Yong Hwa:-Sana kaç kere dinlen dedim ama beni hiç dinlemiyorsun.Muayenehane için kendini fazlası ile yordun.Bak önemli bir hastalığın olabilirmiş.
Işıl:-Sen asıl kendine bak.Şirketin işleri diye gece gündüz uyumazsan sonuç bu.Asıl ben sana demiştim,Yong kendini bu kadar yorma diye.Ama dinleyen kim.
Birden durdular ve birbirlerine bakıp,gülmeye başladılar.
Işıl:-Ne için tartışıyoruz biz?
Yong Hwa:-Birbirimiz için.Çok şapşalız.
Işıl:-Sana bir şey olmasın Yong.Endişelendiğim için sesimi yükselttim.
Yong Hwa:-Asıl sana bı şey olmasın.Dayanamam.
Bayan Mi Ja çıktı bahçeye:-Bence ikinizede bir şey olmasın.Aaa ne çok seviyormuşsunuz birbirinizi,yarım saattir bahçedesiniz.Haydi artık içeriye.
Yong Hwa, Işıl'ın omuzuna kolunu attı ve gülüşerek içeri girdiler.Birbirlerini çok seviyorlardı evet ama galiba bu fırtına öncesi sessizlikti.






BENİM KÜÇÜK DADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin