Bugün hafta sonu olduğundan sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırmış vaziyette öylece koltukta yatıyordum. Aniden gelen bir istekle telefonumu cebimden çıkardım ve WhatsApp'a girdim. Bizim sınıfa geldiği günün akşamı numarasını cesaret edip telefonuma kaydetmiştim.Yani bunun cesaret ile ne alakası olduğunu da bilmiyordum ama sanırım platonik olan insanlar için bu büyük bir adımdı.
Profil fotoğrafına baktım. Uzun süre baktım ta ki %55 olan şarjım %25 kalana kadar. Gözüm saate gidince öğlen iki olduğunu gördüm. Şimdi sahadadır diye düşündüm. Bugün onu fotoğrafı dışında bir yerde görmemiştim ve galiba özlemiştim.
Bu düşünceden sonra evden anında çıkmıştım. Tabi öncesinde annemi birkaç dakika uzunluğunda olan izin alma metnimi okumuştum. Allah'tan hemen izin vermişti. Kuzey'in evi bizim eve yürüyerek on beş dakika bile değildi. Evinin yakınında bir de saha vardı. Hafta sonları orada arkadaşlarıyla maç yaparlardı. Üye olduğu kulüp de işin resmi kısmıydı.
Sahaya geldim ve her zaman oturduğum ağacın dibine gittim. O beni göremezdi ama ben onu net bir şekilde görebilirdim. Okulda popüler değildi fakat koridordan geçerse dikkat çekecek bir tipti o.Hatta bazı kız arkadaşlarının şuan da benim gibi onu izlediğine emindim.
Maçları bitene kadar bazen fotoğraf bazen de video çektim. Yanakları kıpkırmızı olmuştu. Sinirlendiğinde olurdu hep zaten. Yemin ediyorum onun yakınındayken ya da ona bakarken ruh halim çok çabuk değişiyordu. Ya anormal hareketler yapıyordum ya da ağladı ağlayacak gibiydim. Fakat çoğu zaman sadece durgunlaşıyordum.
Bazen Kübra'nın yanında bilerek saçma sapan konuşur ve hareketler yapardım. Onun hakkında olan konulara üzüldüğümü bilmesini istemezdim. Lise üçüncü sınıftayız ve o bu uzaktan sevme olayının çok saçma olduğunu söylüyor. Ben bu saçmalığı dört yıldır yaşıyordum.
Sürekli gülüyordum bu yüzden, üzüldüğümü gördüklerinde ona sinirlenmesinler diye. Onun suçu yoktu ki. Aslında o gün nöbetçiy olduğunda öyle gülmeseydi belki de herşey farklı olurdu. Gülmediğim zamanlar genelde bu zamanlardı zaten. Tek başıma onu izlerken. Koşarken saçları sağa sola savruluyordu, benim kalbimde gögüs kafesimde oradan oraya çarpıyordu.
Elinde ki havlusuyla ensesinde olan nemi aldı ve elindeki telefona bir an güldü. O an, o elektronik cihazın üzerinde olan ekranı kıskandım. Neden gülmüştü?
Mesaj mı gelmişti?
Kız mı atmıştı?
Hangi kız atmıştı?
Niye atmıştı?
Aniden gelen kıskançlık dalgasıyla telefonumu elime aldım. Profil adımı ve fotoğrafımı değiştirdikten sonra düşünmeden mesaj attım.
Anonim: Ne bu kadar komik olan? (16:03)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin:Kuzey [Tamamlandı.]
Short StoryKuzey: Niye sakız başka bir şey değil? (09:35) Anonim: Sakız çiğnerken küçük bir çocuk gibi oluyorsun (09:35) Anonim: Şişiremediğinde sinirlenip atıyorsun (09:35) Anonim: Ve ben o hallerini izlerken sakızı daha çok sevmeye başladım (09:35) Kuzey: Sa...