*İkinci Buluşma*

5.3K 321 8
                                    

82

Yazarın anlatımından;


Kuzey, Anonim kızı salladığı salıncakta oturmuş bekliyordu. Gergin ve huzurluydu. Anne ve babası evde tartışmaya başlamıştı ve kaçmak için parka gelmişti. Bu park onu rahatlatıyordu. Rahatça oturuyor ve istediği gibi düşünebiliyordu. Ama düşündükleri hep aynı yere geliyordu; bu kıza. Kim olabileceğini düşünmekten yorulmuştu artık. Tek bildiği bütün kapıların Derin'e çıktığıydı.

Ama şuan Anonim'in buraya, onun yanına geliyor oluşu bu düşünceyi tekrar değiştirmesine neden oluyordu. Derin, bütün gün yakınıp durduğu o misafirlikte olmalıydı. Anonim'in mesajından sonra Kübra'yı aramış ve sormuştu hatta. Kübra kesin misafirlikte olduğunu çünkü okuldan sonra onunla hiç konuşmadığını söyleyince tekrar başa dönmüştü Kuzey.

Anonim kıza sürekli Derin'e karşı bir şeyler hissetmediğini söylüyordu. Acaba kendine de mi yalan söylüyordu? Sıkıntıyla siyah çerçeveli olan gözlüklerini burnundan yukarıya itti ve başını salıncağın demirine yasladı. Gerçekten Derin'e karşı bir duygu beslemiyor muydu yani? Diğer kızlardan farklı olduğunu kabul ediyordu. Uzaktan çok soğuktu mesela. İlk sınıfa geldiğinde hiç konuşmamışlardı. Ama sonradan matematik projesini aldıklarında kaynaşmışlardı. Ve Kuzey, Derin'in sandığı gibi soğuk biri olmadığını fark etmişti.

Güldürüyordu. Gerçekten, içten gelecek bir şekilde güldürüyordu. O an aklında ne varsa düşünmeden yapıyordu. Hayatı plan yapmadan yaşıyormuş, öyle söylemişti. Ne kadar mutlu, neşeli ve sıcak kanlı olsa da insanlara yardım etmesini de biliyordu Derin. Onların yanında nasıl duracağını, nasıl karşısındaki kişiyi yalnız hissettirmeyeceğini biliyordu. İnsana kendini iyi hissettiriyor, kendine getiriyordu. Konuştukça sıkıntıları sanki toz bulutu oluyor ve gökyüzüne karışıyordu.

Fakat bazen onun gözlerinin de boşluğa daldığını görüyordu Kuzey. Merak etmeden geçemiyordu. Soramıyordu da. Acaba onun da kendisi gibi söyleyemediği bir sıkıntısı mı vardı? Varsa yardım etmek isterdi, aynı onun kendisine yardım ettiği gibi.

Gözlerinin daldırdığı o boşluğu kaldırmak için yardım etmeyi çok isterdi.

Cebinde olan telefonundan mesaj sesi gelince heyecanla telefonunu çıkardı. Anonim mesaj atmıştı.

Anonim: Bakıyorum yerimi kapmışsın neyse büyüyü bozmak yok unutma (20:10)

Kuzey'in oturduğu salıncak bir an için öne itilince dondu kaldı. Ne yapıyordu bu kız? "Ne yapıyorsun?" dedi. Ekranı kararan telefonundan tekrar bildirim sesi yükseldi.

Anonim: Seni sallıyorum (20:11)

"Onu bende fark ettim ama neden beni sallıyorsun?"

Anonim: Seni izledim Kuzey dalgındın yine tam karşından seni izledim beni görmedin bile (20:11)

"Kim olabileceğini düşünüyorum. Tek bir kişi olabilirsin diyorum ama şuan burada olman o kişiyi elememe neden oluyor. Neden kim olduğunu söylemiyorsun?"

Derin başta cevap vermedi. Sadece Kuzey'i sallamaya devam etti. Ne tuhaf. Başka bir erkek olsa anında salıncağı durdurmasını ister, hatta onu salladığı için laf edebilirdi. Kuzey, farklıydı.

Anonim: Benim kim olduğumu öğrenirsen eğer benden hoşlanmaya başlayabilirsin çünkü bu psikolojik bir şey (20:13)

Anonim: Karşındaki kişinin seni sevdiğini bilince otomatik olarak o kişiyi daha çok düşünürsün ve sonuç olarak onu sevmeye başlarsın (20:13)

Anonim: Ben bunu istemiyorum beni Anonim olarak sevmeni değil de olduğum kişi için sevmeni istiyorum bu yüzden sana kim olduğumu da söylemiyorum (20:13)

Kuzey ne diyeceğini bilemedi. Onun da kendine göre sebepleri vardı tabi ki. Bunu ne derse desin değiştiremezdi. "Anladım." Konuşmadan durdular. Derin bu oyunun artık son bulmasını istiyordu. Eğer Kuzey daha çok Anonim kızı düşünürse, kendisini asla fark edemeyeceğini düşünüyordu.

Anonim: Kuzey (20:16)

"Efendim?"

Anonim: Ben artık bunu yapmak istemiyorum (20:16)

"Neyi yapmak istemiyorsun?" Kuzey kaşlarını çattı çünkü aynı anda salıncak da durmuştu.

Anonim: Bir telefon numarasının arkasına saklanıp seni bu şekilde oynatmak istemiyorum artık(20:16)

"Oynatmak mı?"

Anonim: Evet bunun yerine bence telefondan değil de normal hayatta da seninle daha çok konuşmalıyım belli mi olur belki sana bakarken beni yakalarsın(20:17)

"Ne yani? Büyüyü bozuyor musun?"

Anonim: Bozmak değil de bitiriyorum diyelim(20:17)

"Peki ben istemiyorsam?"

Anonim: Seçme şansın yok yakışıklım. Oyunu ben başlattığıma göre ben bitirebilirim (20:17)

"Bu kadar mı yani? Anonimlik olayını bitiriyor musun? Yazmayacaksın yani bana bir daha?"

Anonim: Evet ama bilmiyorsun ki hep en yakınında ben varım yani sadece seninle telefondan konuşamayacağım sen gittiğimi düşünsen bile her zaman bir adım arkanda olacağım ben (20:18)

"Buna bir şey diyemem."

Derin, Kuzey'in bir adım arkasında durdu. Konuşmadı, gitmedi, bekledi. Kuzey de aynı şekilde. Anonim onun sadece bir adım arkasındayken konuşmadı, gitmedi, bekledi. İkisi de ne yapacağını bilemedi o an. Kuzey vedalardan nefret ederdi ve Anonim'in gitmesi ona bir tür veda gibi geliyordu. İstemeden de alışmıştı ona.

Anonim: Vedalardan nefret edersin sen bende veda etmiyorum (20:25)

Anonim: Okulda görüşürüz!!! (20:25)

Derin salıncağın yanından dolaştı ve Kuzey'in tam yanında durdu. Kuzey inatla karşıya bakmaya çalışıyordu. Derin, Kuzey'in bu hareketine güldü. Kuzey yanında duran, omuz hizasına gelen, şapkasının yüzünü kapattığı kızın güldüğünü duyunca ona güldüğünü bir kaç saniye sonra anladı.

"Ya gidersin ya bakarım. Cidden sabrımı mı sınıyorsun şuan?"

Şaka yaptığı ses tonuna yansımıştı. Derin bir kez daha güldü ve Kuzey'in koluna sarıldı. Fazla değil beş saniye sonra yanaklarının kızardığını hissederken arkasını döndü ve yürümeye başladı. İlk defa Kuzey'i arkasında bırakıyordu. Nedensiz gerçekten de veda ediyormuş gibi hissetti, gözleri doldu. Telefon yoluyla da olsa onu sevdiğini söyleyebiliyordu ve bu onu inanılmaz derecede rahatlatıyordu. Fakat artık telefon yoktu.

Kuzey arkasına bir kez bile bakmadan yürüyen kıza baktı. Son kez görüyordu belki de onu. Bir yandan da üzülüyordu. Bunca yıl ona sevdiğini söylemeden gizli saklı yaşamıştı. Şimdi bu durumu tekrar yaşayacaktı. Ellerini cebine koydu ve arkasını dönüp tam tersi yoldan yürümeye başladı.

İkisi de arkasına bakmıyordu. Derin'in gözleri dolu, Kuzey'in gözleri yürüdüğü taşların üzerinde. Nedensiz bir hüzün bulutu vardı. Aynı anda parktan çıktılar, ama bunu ikisi de fark etmedi.

Derin:Kuzey [Tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin